Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/152 E. 2022/670 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/152 Esas
KARAR NO : 2022/670
DAVA : Olağan Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin Irak vatandaşı olduğunu, davalı …….Ltd. Şti’nin eski ortak ve yetkilisi … …’ın tavsiyesi ve yönlendirmesi ile davalı şirkete ortak olduğunu, davalı şirkete ortak olduğu anda ortaklık hisse bedelinin tamamını ödediğini, müvekkilinin davalı şirkete ortak olduktan sonra şirketin eski ortak ve yetkilisi … …’ın talebi ile şirkete borç vermesi için müvekkiline talepte bulunduğunu, müvekkilinin de şirkete ortak olması sebebiyle şirketin daha fazla büyümesi için şirkete farklı zamanlarda banka kanalıyla şirket hesabına borç para gönderdiğini, müvekkilinin bugüne kadar şirket hesabına gönderdiği borç miktarının 2.150.000 USD civarında olduğunu, 2013 Eylül itibariyle şirket ortağı ve tek imza yetkilisi olan … … , şirketi tek başına yönetmeye başladığını, müvekkilinin şirket hakkında bilgi istediğinde ise kendisine bilgi vermediğini, bu süreçte … …, ortağı olduğu başka bir şirket ile (… Tic. A.Ş-… San. Tic….Şti) ile müvekkilinin ortağı olduğu … şirketi arasında ticari işlemler yaptığını, kendi ortağı olduğu şirkete piyasadan oldukça düşük bedelle mal satış işlemleri yaptığını, bu işlemler sebebiyle müvekkilinin ortağı olduğu … şirketinin beklentiden daha düşük kar elde ettiğini, şirket sermayesinin beklenen şeklide artmadığı gibi düştüğünü, bu suretle devlete verilmesi gereken vergilerin daha düşük gösterilmesi sebebiyle vergi kaçakçılığına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin de ortak olması sebebiyle zarara uğramasına neden olduğunu, 15/12/2015 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısı öncesinde müvekkilinin şirkete sokulmadığını, şirket hakkında hiçbir bilgi ve belge verilmesinin TTK 437 ve 614. Maddeleri gereğince belge ve inceleme taleplerinin sonuçsuz kalması nedeniyle 16/09/2015 tarihli ihtarname ile 2009 yılından itibaren şirket kayıtları üzerinde inceleme talep edildiğini, davalı şirketin şirketin defter ve kayıtları noter ihtarı sonucunda incelendiğini, müvekkilinin ortaklık hissesi de dahil olmak üzere ortaklar arasında bir takım hisse devrileri yapıldığını, bu hisse devirlerindeki amacın davalı şirketi şahsi olarak borç veren müvekkilinin alacaklarının hisse devirleri ile sanki devredilen hisse ile birlikte hisseyi devir alan kişiye geçmiş olarak usulsuz muhasebe işlemleri yapıldığını, muhasebe kayıtlarında müvekkilinin , davalı şirkete vermiş olduğu şahsi borçları, ortağa iade gibi gösterildiğini, müvekkilinin şirketin faaliyetleriyle ilgili bilgi alınması için 2014 yılına ait genel kurul toplantısının 15/12/2015 tarihinde yapıldığını, ancak şirketle ilgili bilge ve belgelerin incelenmesi için yeterli zaman bulunmadığından genel kurul toplantısının ertelenmesi talep edilmesine rağmen toplantının ertelenmediğini, yasaya ve şirket ana sözlemesine aykırı olarak yapılan 15/12/2015 tarihli genel kurlu toplantısında alınan tüm kararların iptali için … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyada iptal davası açıldığını, yapılan yargılama sonunda verilen 12/06/2019 tarihli karar ile davalı şirketin 15/12/2015 tarihli olağan genel kurul kararlarının iptal edildiğini, yine şirketin 20/12/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, toplantı öncesinde TTK 437 maddesi gereğince müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğini, şirket müdürünün olağan genel kurul öncesinde şirket ortaklarının incelemesine sunmak zorunda olduğu bilgi ve belgeleri incelemeye sunma görevini yerine getirmediğini, 20/12/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında , toplantı öncesi TTK 437 . Maddesi gereğince bilgi alma ve inceleme imkanı bulunmadığından öncelikle toplantının ertelenmesi talep edildiğini, iş bu talebin şirket müdürü tarafından reddedilmesi sebebiyle devamında alınan tüm kararlara itiraz edildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında 20/12/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısı ve olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali için dava açıldığını, iş bu davada alınan bilirkişi raporunda genel kurulda alınan kararların iptali için yasal şartlarının mevcut olduğunun tespit edildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporlarında, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında müvekkili tarafından davalı şirkete gönderilen banka havalelerinin usulüne uygun kayıt altına alınmadığı gibi müvekkili aleyhine ters kayıtlar yapıldığının, davalı şirket yetkilisi … …’ün %75 hissedar olarak görülmesine rağmen sermaye taahhüdünü yerine getirmediğini, dosya kapsamında yapılan incelemede, davalı tarafından usulsüz sermaye arttırımı raporu nedeniyle yapılan sermaye arttırımı ve sonrasında yapılan usulsüzlükler nedeniyle özel usulsüzlük cezası kesildiğini, davalı şirket şirket yetkilisi … …’ün ortak ve yetkilisi olduğu ilişkili şirketlerle kesilen faturalar ile diğer şirketlere kesilen faturalarda birim satış farklılıkları bulunduğu ve dolayısıyla şirketin zarara uğratıldığının, genel kurulda alınan kararların iptali şartlarının gerçekleştiğinin tespit edildiğini, Bilanço kar ve zarar hesapları ile faaliyet raporları hakkında gerekli ve geçerli açıklamalar yapılmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyasında davalı şirkete denetim ve onay kayyımı atandığını ve bu durumdan davalı şirketin haberdar olmasına rağmen kayyım onayı ve bilgisi olmaksızın 27/12/2020 cuma günü 2019 yılı olağan genel kurul toplantı ilanının ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, 27/12/2020 günü cuma günü olmadığını, hafta sonu pazar günü olduğunu, davalı şirkete denetim ve onay kayyımı atanmış olmasına rağmen denetim ve onay kayyımının bilgisi ve onayı olmaksızın 2019 yılı olağan genel kurul toplantı çağrısı ilan ettirilmesinin, dava konusu 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının baştan itibaren usulsüz olduğunun en somut kanıtı olduğunu, davalı şirket müdürü … …, hakim ortak olmasını kötüye kullandığını ve müvekkilinin zararına hareket ettiğini, dava konusu 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının 6. Maddesinde TTK 619/1 Maddesinin oy hakkından yoksunluk yasağının delindiğini, şirket müdürü … …’ün ibrasının ibra hususunda oy hakkı bulunmayan … …’ün oylamaya katılması ile gerçekleştiğini, şirket müdürünün ibrasının usul ve yasaya aykırı olarak gerçekleştiğini, şirket müdürünün ibrasına muhalefet edildiğini ve şirket müdürünü ibra etmediklerini açıkça beyan ettiklerini, 18/01/2021 tarihinde yapılan 2019 yılı olağan genel kurul toplantısının ve toplantıda usul ve yasaya aykırı olarak alınan tüm kararların iptali gerektiğini, olağan genel kurul toplantı öncesi TTK 437. Maddesi ve 614 Maddesi gereğince şirket ortağı olan müvekkilinin bilgi ve belge alma ile inceleme hakkının kısıtlandığını, davalı şirket yetkilisi tarafından TTK 437. Maddesi gereğince olağan genel kurul toplantı öncesinde şirket ortaklarının incelemesine sunmakta zorunlu olduğu belgeleri incelemeye sunmak görevini yerine getirmediğini, olağan genel kurul toplantısının inceleme yapılmaması sebebiyle erteleme talebinin de usulsüz olarak reddedilmesi neticesinde genel kurul toplantısına devam edilmesinin, genel kurulda gündem gereği kararlar alınırken müvekkiline hiçbir açıklama yapılmaksızın ve talepleri dikkate alınmadan “hisse çoğunluğu bende, istediğim kararı alırım” sözleri eşliğinde tüm alınan kararlara muhalif olunmasına rağmen kararların alınması ve neticede oy hakkı olmadığı şirket müdürünün ibrası oylamasına katılmak suretiyle yasaya açık aykırı olarak kendi oyuyla kendisini ibra etmesi neticesinde alınan ibra kararının da iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek davalı …….Ltd. Şti’nin 18/01/2021 tarihinde yapılan 2019 yılı olağan genel kurul toplantısı ile 2019 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 3,4,5,6,7,8 ve 9 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının müvekkili şirkete borç para gönderdiği iddiasının doğru olmayıp tam tersi davacının şirkete borçlu olduğunu, davacının 2015 yılından bu yana yapılan tüm olağan genel kurullarda alınan kararların iptali için dava açtığını, bu sebeple şirket defterlerinin defalarca bilirkişi incelemesinden geçtiğini, davacının taraf olduğu dosyaların delili haline geldiğini ve davacı tarafından tüm içeriklerine vakıf olunduğunu, bunun yanı sıra davacının dilediği zaman şirket merkezine gelme , defter ve kayıtları inceleme imkanına sahip olmasına rağmen , şirketin ticari defter ve belgelerinin şirket faaliyetlerini aksatmayacak ve şirket müdürünün de bulunacağı bir tarihte incelenmesi için randevu verildiği halde incelemeye gelmediğini, şirkete sermaye artışının yapıldığı tarihte … …’ün şirketten olan alacak tutarının 336.345,32 TL görüldüğünü, … …’ün şirketten olan alacağının sermaye koyma borcuna mahsup edildikten sonra şirkete 1.516.904,68 TL borçlu duruma geçtiğini, ortaklık yapısının cevap dilekçesinde detaylı olarak aktarıldığını, davacının dava dilekçesinde şirkete finansal yapısıyla ilgili olarak aktardığı hususların doğru olmadığını, 18/01/2021 tarihinde yapılan 2019 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların hukuka uygun olduğunu, toplantıya denetim kayyımının da katıldığını, faaliyet raporunun kabulü , 2019 yılı bilanço gelir tablosu hesaplarının kabulü, kar dağıtılmamasına ilişkin kararlarla ilgili olarak davacının özel denetçiden rapor alınmadığı için bu kararlara katılmadığını, TTK 420/1 uyarınca finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların sermayenin onda birinin , halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın toplantı başkanının kararı ile 1 ay sonraya bırakılır , ancak davacı , finansal tabloların incelenmesi için toplantının ertelenmesinin talep etmediğini, özel denetçiden rapor alınmasını önerdiğini, bu halde davacının finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular için toplantının ertelenmesini talep etmediğini, sadece özel denetçiden rapor alınmasını istemesi nedeniyle genel kurulun 3,4 ve 5 numaralı kararlarının hukuka aykırı olmadığını, bunun yanı sıra finansal tablolar , konsolide finansal tablolar , yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisi , genel kurulunun toplantısının en az 15 gün önce pay sahiplerinin incelemesinin hazır bulundurulduğunu, şirketin halihazırda kayım denetiminde olduğunu, nitekim davcının da bu şartın yerine getirilmediğini iddia etmediğini, genel kurulun 6 numaralı maddesi ile şirket müdürünün ibra edildiğini, TTK 619/1 uyarınca şirket yönetimine katılmış bulunanların , müdürlerin ibrasına ilişkin kararlarda oy kullanamayacaklarını , ancak müdürlerle ilgili ibrada TTK’da belirlenmiş bir yeter sayının bulunmadığını, uygulamada bu kararların genel kurulda temsil edilmiş bulunan oyların salt çoğunluğunca alındığını, şirketin %75 payına sahip olan ve aynı zamanda müdür olarak görev yapan … …’ün oy kullanmaması halinde genel kurulda temsil edilmiş oyların salt çoğunluğunun sağlanma imkanının bulunmadığını, bu sebeple … …’ün ibra oylamasına katılmasının zaruretten doğduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 18/01/2021 tarihli 2019 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 3,4,5,6,7,8 ve 9 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER: Davalı şirkete ait sicil kaydı, sicil dosyası, 18/01/2021 tarihinde yapılan davalı şirketin 2019 yılına ait olağan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, bilirkişi incelemesi.
Genel kurul kararlarının iptali TTK’nın 445. Maddesinde düzenlenmiş olup, İptal sebepleri başlıklı TTK’nın 445. Maddesinde “(1) 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” denilmektedir.
İptal davası açabilecek kişiler başlıklı TTK’nın 446. Maddesinde ” a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir.” denilmektedir.
Davalı şirketin sicil kaydındaki merkez adresi itibariyle, Gaziosmanpaşa ilçesindeki ticari davaların Çağlayan Adliyesi yargı çevresine bağlanması nedeniyle mahkememiz yetkilidir. Davanın da 3 aylık yasal süre içerisinde açıldığı görülmektedir.
Davalı şirkete ait 18/01/2021 tarihli 2019 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde;
Gündemin 1. Maddesi Genel kurul başkanı olarak … …; 138.840 toplam oyun 104.130 adet geçerli oyu alarak, oy çokluğu ile kabul edildiği, 31.933 adet pay sahibi olan … … vekili Av…. red oyu kullanarak ; “Bület …’ün genel kurul başkanı olarak seçilmesine muvafakatimiz yoktur, derdest bir çok davamızda şirkette yapılan usulsüzlükler bilirkişi raporlarıyla sabittir” açıklaması ile şerh koyduğu,
Gündemin 2. Maddesi Genel kurul başkanı olarak … …’e tutanakları imzalama yetkisi 138.840 toplam oyun 104.130 adet geçerli oyu ile, oy çokluğu ile kabul edildiği, 31.933 adet pay sahibi olan … … vekili Av…. red oyu kullanarak “1.maddedeki şerh sebepleri ve şirkete denetim kayyımı atandığından tutanakları imzalama yetkisi verilmesine muvafakatimiz yoktur.” açıklaması ite şerh koyduğu,
Gündemin 3. Maddesi Genel kurul başkanı olarak … … 2019 yılına ait faaliyet raporunu okunduğu, faaliyet raporu 138.840 toplam oyun 104.130 adet geçerli oyu ile, oy çokluğu ile kabul edildiği, 31.933 adet pay sahibi olan … … vekili Av…. red oyu kullanarak “6 sayfadan ibaret yıllık faaliyet raporu denetime elverişli olmadığı gibi, şirketin yıl içinde yapmış olduğu aktif toplama nazaran elde edilen kar, yasal yükümlülüklerin dahi altında kalmış olması nedeniyle ve ayrıca faaliyet raporunda gerekli açıklamalar yapılmadığından özel denetçiden rapor alınması kararı önerilmiştir.” açıklaması ile şerh konulduğunu,
Gündemin 4. Maddesi 2019 Yılına ait Bilanço ve Gelir Tablosu hesapları incelendiği, taraflara tutanak imza öncesi suretleri verildiği; 138.840 oyun 104.130 adet geçerli oyu ile oy çokluğu ile kabul edildiği, 31.933 adet pay sahibi olan … … vekili Av…. red oyu kullanarak “Bilanço, kar-zarar ile faaliyet raporları hakkında gerekli ve geçerli açıklamalar yapılmamış olup, genel kurul öncesi bilanço ve mizan tarafımıza verilmemiştir. … …; şirketi yönetememekte ve şirkete zarar vermeye devam etmektedir. Özel Denetçiden rapor alınması talebimizi yineliyoruz. ” açıklaması ile şerh konulduğu,
Gündemin 5. Maddesi 2019 yılına ait Mali Zarardan dolayı dağıtılacak kar olmadığından, kar dağıtılmamasına 138.840 toplam oyun 104,130 adet geçerli oyu ile, oy çokluğu ile kabul edildiği, 31.933 adet pay sahibi olan … … vekili Av…. red oyu kullanarak “Şirketin de zarar uğraması sebebiyle mizan, bilanço, gelir tablosu gerçeği yansıtmamaktadır. Bu husus bilirkişi raporları ile de sabit olduğundan özel denetçi talebimizi tekrarlıyoruz. ” açıklaması ile şerh konulduğunu,
Gündemin 6. Maddesi Müdür Kurulunun ibrası 138.840 toplam oyun 104.130 adet geçerli oyu ile, oy çokluğu ile kabul edildiği, 31.933 adet pay sahibi olan … … vekili Av…. red oyu kullanarak “TTK 619/1 uyarınca oy hakkından yoksunluk yasağı olan … … kendisini ibra etmiş olup, ibrası usul ve yasaya aykırı olduğundan ibra hususuna muvafakat etmiyoruz. ” açıklaması ile şerh konulduğu,
Gündemin 7. Maddesi 2021 Yılında şirketin ekonomik yapısının güçlendirilmesine ilişkin görüşme yapıldığı, Ortak … … vekili Av…. “Süregelen genel kurul toplantıları yıl sonlarına denk getirildiğinden 2019 yılı Genel Kurul Toplantısında 2021 yılı kararlarının görüşülmesi, şirketin usulüne uygun yönetilmediğinin en büyük göstergesi olup, şirketin ticari faaliyetleri hakkında bilgi belge verilmediğinden gelecek yıl faaliyetleri görüşülememiştir.” açıklaması ile şerh konulduğunu,
Gündemin 8. Maddesi Gündem ve temenniler bölümünde, Ortak … … vekili Av….” Özel denetçi atanması talebini ve ayrıca şeffaf olunması temennisini, şirketin faaliyetleri hakkında bilgi verilmesi hususunun tekrarlandığı,
Gündemin 9. Maddesinde Kapanışta, söz alan olmadığı, genel kurul toplantısının kapatıldığı görülmüştür.
18/01/2021 tarihinde yapılan olağan genel kurulu toplantısında hazır bulunanlar cetveli incelendiğinde, toplantıya … …’ün katıldığı, hazirun cetvelinde el ile yazılan metnin okunamaması nedeniyle davacı vekiline hazirun cetvelinde ne yazdığının açıklanması için süre verilmiş olup, davacı vekili açıklama dilekçesinde “Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. 2019 yılına ait 18.01.2021 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında Hazır Bulunanlar Cetveline şirket ortağı olan davacı müvekkil … … vekilleri Av. … ve Av. … olarak el yazısı ile yazmış olduğumuz şerhte; “07/10/2019 tarih … sayılı ihtarname’ye rağmen Ticaret Sicil Gazetesi 07/12/2020 tarih ve 2020 sayılı gazetede 27/12/2020 tarihinde usul ve yasaya aykırı şekilde toplantı yapılmaya çalışılarak Kayyım … ile müvekkile ve biz vekiller bilgisi dışında yapılmaya çalışılarak toplantı hususunda Tüm Hukuki ve Cezai ve Şikayet haklarımız saklıdır.” şeklinde şerh düşüldüğünü bildirdiği görülmüştür. Davacının söz konusu genel kurula vekil vasıtasıyla katıldığı, diğer ortak Muthanna …’in katılmadığı, yine toplantı tutanağında denetim kayyımı … ‘ın imzasının bulunduğu, hazirun cetveline göre şirketin sermayesinin 3.471.000,00 TL olup … …’ün paylarının toplamı itibari değerinin 2.603.250,00 TL, davacının paylarının itibari değerinin ise 798.325,00 TL, toplantıya katılmayan diğer ortağın paylarının itibari değerinin ise 69.425,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirkete ait ticari defter ve belgeleri yerinde incelenerek söz konusu genel kurulda alınan kararların iptale tabi olup olmadığının tespiti açısından mahkememizce resen belirlenen bir finans uzmanı ile bir de ticaret hukuku alanında nitelikle hesaplama uzmanında alınan rapor dosyaya bırakılmıştır.
… …’ün pay oranının %75, davacının pay oranının %23, diğer ortağın pay oranının ise %2 olduğunu, … …’ün münferiden geniş yetkili imza ile şirketi temsil ettiği, …. Asliye Ticaret mahkemesinin 2017/155 Esas sayılı dosyasında şirkete …’ın yönetim kayyımı olarak atandığı , yine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas 2022/ … Karar sayılı ve 12/01/2022 tarihli kararı ile şirket yöneticisi olan … …’ün şirket yönetiminden ve temsil yetkisinden azledilmesine , şirketin yönetimi yerine yapılacak ortaklar kurulu ile atanın göreve başlayacak olan yeni bir yönetim kurulu seçilinceye kadar kayyım olarak Nuray Albayrak’ın atanmasına karar verildiğini, TTK 445 ve 446. Maddesine göre genel kurul kararının iptal için kararın kanuna , esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olması gerektiği, dava konusu genel kurula ait toplantıya çağrının kanun ve esas sözleşmede ön görüldüğü gibi ve gündemi de intiba edecek şekilde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 17/12/2020 tarihli nüshasında ilan edilmek suretiyle ve ayrıca nama yazılı pay sahipleri ile önceden pay senedi tevdi ederek adresini bildiren hamiline yazılı pay sahiplerinin taahhütlü mektupla toplantı gün ve gündeminin bildirilmesi suretiyle süresi içinde yapıldığını ,toplantıya katılanların pay miktarları dikkate alındığında esas sözleşmede ön görülen toplantı nisabının sağlandığı, gündemin 1. Maddesinde genel kurul başkanı olarak … …’ün seçildiğini, davacının muvafakat etmediğine dair şerh düştüğünü, 2.maddede genel kurul başkanı olarak … …’e tutanakları imzalama yetkisini oy çokluğuyla verildiğini, davacı adına toplantıya katılan vekilin şirkete denetim kayyımı atandığından bahisle … …’ün tutanaklarını imzalama yetkisine muvafakatlarının olmadığının bildirildiğini, gündemin 3. Maddesinde şirketin 2019 yılı faaliyet raporunun okunduğunu ve oy çokluğuyla kabul edildiğini, davacı tarafın ise faaliyet raporunun denetime elverişli olmadığı gibi elde edilen karın yasal yükümlülüklerinin dahi altında kaldığını ve faaliyet raporunda gerekli açıklamalar yapılmadığından özel denetçiden rapor alınması gerektiğini belirterek şerh düşüldüğünü, gündemin 3. Maddesiyle ilgili olarak faaliyet raporunun pay sahibine şirketin faaliyetleri hakkında bilgi verilmesi amacıyla TTK tarafından ivtas edildiğini ancak gündemde ayrı ibra ve yıl sonu finansal tabloların onayına ilişkin maddelerin olduğu hallerde faaliyet raporunun onaylanması gibi durumun söz konusu olmayacağını, sadece raporun okunup üzerinde pay sahiplerinin söz alarak görüşlerine ifade edeceklerini, pay sahibinin bu rapordan aldığı bilgi ile ibra ve yıl sonu finansal tabloların onayına ilişkin maddelerde oyunu kullanacağını, gündemde ibra ve yıl sonu finansal tabloların onayına ilişkin başka bir maddenin olmaması durumunda faaliyet raporunun onaylanmasının zınnen de olsa müdürlerin ibrası ile yıl sonu finansal tabloların onaylanması anlamına gelmesi mümkün olmakla birlikte iş bu davada durumun bu şekilde olmadığını, bu husustaki görüşmeler sonucunda buna bağlı olarak bir karar alınmasının hukuken anlamının bulunmadığını, dolayısıyla davacının 3 nolu gündem maddesi ile alınan kararının iptalinde hukuken korunmaya bir menfaatinin olmadığını, gündemin 4. Maddesiyle 2019 yılına ait bilanço ve gelir tablosu hesaplarının incelendiğini, taraflara tutanakla imza öncesi suretlerinin verildiğini, oy çokluğuyla gündem maddesinin kabul edildiğini, davacı tarafın ise “bilanço, kar -zarar ile faaliyet raporları hakkında gerekli açıklamalar yapılmamış olup genel kurul öncesi bilanço ve mizan tarafımıza verilmemiştir. Özel denetçiden rapor alınması talebimizi yineliyoruz” açıklamasıyla şerh koyduğunu, pay sahibinin bilgi alma hakkının kullanmasının engellenmesi durumunda , pay sahibinin oy kullanması için gereken verinin eksik olarak oy kullanmaya yol açacağını, bu konunun dürüstlük kuralına aykırılık çevresinde iptal sebebi olarak değerlendirilebileceği, davalı şirketin finansal tabloları genel kurul toplantısına 15 gün önce pay sahiplerinin incelenmesine sunulduğunu, ifade ettiğini , davacının ise aksini iddia ettiğini, gündemin 5. Maddesinde 2019 yılına ait mali zarardan dolayı dağıtılacak kar olmadığından kar dağıtılmamasına oy çokluğuyla karar verildiğini, davacının ise şirketin zarara uğraması sebebiyle mizan, bilanço, gelir tablosunu gerçeği yansıtmadığını, özel denetçi taleplerini tekrarladıklarını belirterek şerh koydukları anlaşılmış olup şirkette kar bulunmaması durumunda kar dağıtımının da mümkün olmayacağı , kar dağıtımı için genel kurulun çoğunlukla karar alması gerektiği, dava dışı pay sahibinin kullanmış olduğu olumsuz oyun kar dağıtımına engel olacak büyüklükte olduğunu, karın varlığı halinde dahi kar dağıtımına karşı olarak yorumlandığı takdirde kar dağıtımının yapılamayacağının açıkça görüldüğünü, mahkemece kar dağıtımına ilişkin bir kararın iptali halinde dahi mahkemenin genel kurul yerine geçerek kar dağıtımına karar vermesinin mümkün olmadığını, davacı pay sahibinin TTK 635. Maddesinin atfı gereği TTK 438/1 hükmü çerçevesinde gündemde olmasa da bilgi alma hakkının kullanılmış olması şartına bağlı olarak özel denetim talebi hakkı olup davacının da bu talepte bulunduğunu , genel kurulun bu talebi reddettiğini, bu durumda davacının TTK 439/1 gereğince özel denetçi atanma talebiyle dava açma hakkının olduğunu, gündemin 6. Maddesinde müdürün ibrasının oy çokluğuyla kabul edildiğini, davacının ise oy yasağı bulunan … …’ün kendini ibra etmesinin yasaya aykırı olması nedeniyle bu hususa muvafakat etmediklerine dair şerh düşüldüğünü, TTK 619/1 Maddesi gereğince herhangi bir şekilde şirket yönetimine katılmış bulunanların müdürlerin ibralarına ilişkin kararlarda oy kullanamayacaklarını, dava dışı müdür … …’ün oy kullanmasının mümkün olmadığını, alınan kararın iptali gerektiğini, gündemin 7. Maddesinde şirketin ekonomik yapısının güçlendirilmesine ilşikin görüşme yapıldığını, davacı tarafın ise 2019 yılı genel kurul toplantısında 2021 yılı kararlarının görüşülmesinin şirketin usulüne uygun yönetilmediğinin en büyük göstergesi olduğunu, şirketin ticari faaliyetleri hakkında bilgi ve belge verilmediğinden gelecek yıl faaliyetleri görüşülememiştir denerek şerh düşüldüğünü, gündemin 7. Maddesiyle alınan bir karar olmaması nedeniyle davacının bu maddenin
iptalinde hukuken korunmaya değer menfaati bulunmadığını, gündemin 8 .maddesinin temenniler olması nedeniyle yine alınan karar bulunmadığını, gündemin 9. Maddesinde genel kurul toplantısının kapatıldığını yine alınan bir karar olmaması nedeniyle iptalinde de hukuki yarar bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas 2022/17 Karar nolu dosyası ile … …’ün yönetimden ve temsil yetkisinden azline karar verilerek temsilci olarak …k’ın atandığı yargılamanın ilerleyen safhalarında da Nuray Albayrak tarafından vekaletname ile görevlendirilen Av. …’in katılımıyla yargılamaya devam olunmuştur.
Gündemin 3. Maddesinde 2019 yılına ait faaliyet raporu okunarak oy çokluğuyla kabul edilmiş olup gündemde ayrıca ibra ve yıl sonu finansal tabloların onayına ilişkin maddeler olması nedeniyle gündemin 3. Maddesiyle faaliyet raporunun onaylanması gibi bir durum söz konusu olmadığından sadece raporun okunarak üzerinde pay sahiplerinin söz alarak görüşlerini açıklaması nedeniyle bu maddenin iptale tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Gündemin 4.maddesinde 2019 yılına ait bilanço ve gelir tablosu hesaplarının incelendiği, taraflara tutanak imza öncesi suretleri verildiği ve oy çokluğuyla kabul edildiği, davacı taraf ise muhalefet şerhinde genel kurul öncesi bilanço ve mizanın taraflarına verilmediğini belirterek özel denetçiden rapor alınması talebinde bulunduğu, oysa davacının böyle bir durumda toplantının TTK 420. Maddesi gereğince ertelenmesi yönünde olması gerekirken erteleme talebinde bulunmaması nedeniyle davacının iptal isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Gündemin 5. Maddesi kar dağıtılmaması şeklinde olup raporda da belirtildiği üzere %75 oya sahip … …’ün oy çokluğuyla bu kararın alınması nedeniyle ve kar dağıtmanın tamamen şirket genel kurulunca kararlaştırılabilecek konu olması dikkate alınarak bu maddenin iptali ile ilgili davanın reddi gerekmektedir. Gündemin 6. Maddesinde ise şirket müdürü … …, … …’ün oyuyla ibra edilmiş olup, TTK 619/1. Maddesi uyarınca kendi ibrasında müdürün oy kullanması mümkün olmadığından bu durumun kanuna açık aykırılık taşıması nedeniyle bu maddenin iptali gerektiği sonucuna varılmıştır. Gündemin 7,8 ve 9. Maddelerinde ise bilirkişinin de raporunda belirttiği üzere alınmış bir karar olmadığından ve dolayısıyla iptalde davacının hukuki yararı bulunmadığından davacının talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller ,alınan bilirkişi raporu ve mahkememizce yukarıda yapılan açıklama dikkate alınarak TTK 445 ve 446. Maddeleri gereğince TTK 619/1. Maddesinin açık aykırılık taşıyan gündemin 6. Maddesinin iptaline , davacının fazlaya ilişkin talebinin ise reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile ;
Davalı şirketin 18/01/2021 tarihinde yapılan 2019 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 6 nolu kararın iptaline,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 127,10 TL ilk masraf, 3.200,00 TL bilirkişi ücreti, 424,70 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 3.751,80 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 1.250,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 80,70 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 21,40 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde… Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır