Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/84 E. 2022/595 K. 11.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/84 Esas
KARAR NO : 2022/595
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 11/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mülkiyeti … ne ait olan İstanbul, …, … Mah. , … Sokağında kain, tapunun … ada, … parselinde kayıtlı taşınmazlar üzerinde, taşınmaz maliki idare ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedilerek birlikte inşaat yapma hususunda, 19/09/2012 tarihli ” İnşaat ortaklık Sözleşmesi”ni akdettiğini, müvekkili ile davalı … ve … in 1/3 hisse ile eşit oranta ortak oldukları ve tüm giderlere yine eşit olarak katılacakları, müvekkilinin o dönemde ortağı olduğu taraflardan … .Ltd.Şti. üzerinden yürütüleceği ve inşaatın bitiminde gerçek kişi ortakların hisseleri oranında davalı şirketçe tapu devirlerinin yapılacağının hüküm altına alındığını, inşaatın yapılacağı yerle ilgili, ortaklık sözleşmesinde kararlaştırıldığı üzere 13.12.2013 tarihinde …Bölge Müdürlüğü ile davalı şirket arasına kar karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, ilerleyen aşamada davalıların 19.9.2012 tarihli ortaklık sözleşmesinin konusunu oluşturan yerle ilgili, an itibariyle tek hissedarı ve yetkilisi davalı … ve şirket üzerinden, sözleşmeye aykırı davacının bilgisi olmadan münferiden inşaat faaliyetlerine başladıklarının öğrenildiğini, bu hususun sözleşmeye aykırı olduğuna ilişkin müvekkili tarafından … Noterliğinin 1.8.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname gönderilerek, sözleşme çerçevesinde sözleşme konusu inşaat işi ile ilgili tüm giderlere katılmaya hazır olduğunu bildirdiğini, davalıların ihtara cevap vermediğini ve faaliyetlerine devam ettiklerini, Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile akdedilen sözleşmeden kaynaklanan yetkilere istinaden 7-8 numaralı parselleri tevhid ederek 15 parsel adı altında birleştirildiklerini, bu parsele ilişkin inşaat ruhsatı alarak inşaat faaliyetlerine devam ettiklerin belirterek, taraflar arasında münakid 19.9.2012 tarihli inşaat ortaklık sözlemesine ve hukuka aykırı davalı tasarrufları sebebi ile müvkekilinin, başka mahrum kalmış olduğu kâr olmak üzere, sözleşmeye icabet edilmemesinden kaynaklanan tüm zararlarının belirlenmesine, ve ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tazminine, müteakip fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL nin dava tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … …Ltd.Şti. ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.9.2012 tarihli sözleşme gereğince, İstanbul,…, … Mah., … Sokağında kain, tapunun 484 ada, 7-8 parselinde kayıtlı taşınmazlar üzerinde yapılacak inşaatta işin bitiminde taraflara düşecek hissede ve iş sırasında yapılacak giderlerde hisse oranı 1/3 er şekilde belirlendiğini, inşaatın resmi işlemleri sözleşmenin 2.maddesi uyarınca davalı şirket tarafından yapılacağını, sözleşme altında 3 gerçek kişinin adı yazılı olduğunu, davacı ve müvkekili … … adı altında sadece şirket kaşe ve imzasının olduğunu, davacının, müvekkili şirmkette mevcut olan % 50 oranındaki hissesinin ( kalan hisse müvekkili … …’na aittir ) … Noterliğinin 11.2.2014 tarih ve … sayılı Ltd.Şti. Hisse Devri Sözleşmesi ile müvekkili … …’na devredildiğini ve sicile tescil edildiğini, bu sözleşmenin geçersizliği iddia olunmuş ise de, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… E. Sayılı dosyasıyla davanın reddolunduğunu, taraflar, aynı dönemde aralarında 11.02.2014 tarihli ‘Hisse Devri ve Ortaklığın Sona Erdirilmesi Sözleşmesi’ akdedilerek değişik hususların protokole bağlandığını, dava konusu 19.09.2012 tarihli sözleşme imzalandığında, davacının halen şirkette ortak olduğunu, davacının da bahsettiği üzere, … Bölge Müdürlüğü ile … İnşaat arasında aktedilen 13.12.2013 tarihli sözleşme yine davacının şirkette hissedar olduğu dönemde, kendisinin bilgisi ve onayıyla, 19.09.2012 tarihli sözleşmenin 2. Maddesinden alınan yetkiyle aktedildiği yürürlükte olan bir sözleşme olduğunu, hissedarların , 19.09.2012 tarihli sözleşme gereğince iş bitiminde tapu devrini almaya hak kazanacağını, halen inşaatın devam ettiği, ‘iş bitiminin’ gerçekleşmediği bir aşamada, üstelik her 2 sözleşme açısından bir fesih yok iken davacının huzurda ki davayı açmasında hukuki yarar olmadığını, Bu hususun esasa girmeden değerlendirilmesi gerektiğini, dava dilekçesi HMK. 119. Maddesinde ki koşulları taşımadığını, davacı yanın dava dilekçesi özellikle dava şartları anlamında eksik, nizalı ve çelişkilerle dolu olduğunu belirterek, sonuç olarak; belirtmiş olduğu itirazlarla birlikte usul açısından yaptıkları itirazları dikkate alınarak tahkikata girilmeden karara bağlanmasına; usuli itirazlarının kabul görmemesi halinde yapılacak tahkikat nihayetinde davanın esastan reddine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalı Tayyip Karamahmutoğlu davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlığın, taraflar arasında düzenlenen 19.09.2012 tarihli inşaat ortaklık sözleşmesinin fiilen ve tek taraflı sonlandırıldığı iddiası ile sözleşmenin ifa edilememesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2017/… E sayılı dosyası ile 09/02/2018 tarihinde, açılan davanın davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiş olup, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere … Mahkemesi gönderilmiştir.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2018/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı ile, ” Birinci aşamada; ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığı (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmeli, yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmeli, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde, taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, tasfiye memurunun belirlediği malvarlığı bilançosu taraflara tebliğ edilmeli, bu husustaki itirazları da karşılanıp, toplanacak delillere göre değerlendirilmelidir.
İkinci aşamada; ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakte çevirme işlemi (TMK 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işlemi kıyasen uygulanmak suretiyle) gerçekleştirilmeli, şayet bu mallar mevcut değilse, değerleri bilirkişi marifetiyle saptanmalıdır.
Üçüncü ve son aşamada ise; yukarıdaki işlemler sonucu oluşan değerden, öncelikle ortaklığın borçları ödenmeli ve ortaklardan herbirinin, ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve katılım payı geri verilmeli, bundan sonra bir şey artarsa, bu kazanç veya (ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse) zarar da belirlenerek ortaklara paylaştırılmak üzere son bilanço düzenlenmelidir.
Bu aşamalardan sonra ise; tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre hakim, (HMK 297. maddesi uyarınca) tarafların hak ve yükümlülüklerini saptayıp, tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm oluşturmalıdır.
Bütün bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakıldığında; uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerekmekte iken, bu işlemler yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmekle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile; bu aşamada HMK 353/1-a-6 maddesi kapsamında, mahkeme kararının kaldırılması ile yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. ” denilerek mahkememiz kararı kaldırılmış ve dosya mahkememize iade edilmiş, taraflara duruşma günü bildirilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Mahkememizce yargılamaya devam edilirken davacı vekili, 14/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmış, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalılar … … ve … Ltd. Şti. Vekilinin 14/06/2022 tarihli dliekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacı vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
2- Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 49,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3 – Davalı Tayyip Karamahmutoğlu kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden ve davalılar … … ile … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını bildirdiğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Davacı tarafça yapılan yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5 – Davalılarca yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6 – Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/08/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)