Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/74 E. 2022/358 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/74 Esas
KARAR NO : 2022/358
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/09/2019 günü 11:20 sıralarında … …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … istikametinden Yalı Mahallesine seyir halindeyken yolun virajlı kısmında sol şeride geçmesi sonucunda karşı yönden gelen müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpmak suretiyle çift taraflı yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sonucunda yaralandığını, … plakalı aracın ZMMS’nin olmadığını, davalıya dava açılmadan önce başvuru yapıldığını, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığını beyan ederek, fazlaya dair hakların saklı kalması suretiyle 5.390,00TL daimi sakatlık tazminatının davalı taraftan başvuru tarihi olan 07/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, davanın kusurlu araç sürücüsü … …’na ihbar gerektiği, kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunun ve davacının sürekli maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, işletilmesi gereken faizin yasal faiz olması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce SGK’ya müzekkere yazılarak davaya konu kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda, davacı tarafa herhangi bir ödeme yapılmadığı bilgisinin verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalıya müzekkere yazılarak, davaya karışan … plakalı aracın olay tarihini kapsar ZMMS’nin olup olmadığı sorulmuş ve hasar dosyasının gönderilmesi istenilmiş, verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda, mezkur aracın olay tarihini kapsar ZMMS’nin olmadığı ve davacıya herhangi bir ödeme yapıldığı bilgisinin verilmediği görülmüştür.
Mahkememizce davacının dava konusu kaza nedeniyle görmüş olduğu tüm tedavi evrakları celp edilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığına ait 2020/… Soruşturma numaralı dosya celp edilmiş, davacının sosyal ekonomik durumu kolluk marifetiyle araştırılmış, verilen cevabi yazılarak incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce davacının celp edilen tüm tedavi evrakları ile birlikte … Adli Tıp Anabilimdalı’na sevkinin sağlanarak davacının dava konusu kaza nedeniyle uğramış olduğu sürekli maluliyet oranının tespiti hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının dava konusu kaza nedeniyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Çerçevesinde toplam özür oranının %17 oranında olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu kazanın meydana gelmesinde kazaya karışan tarafların kusur durumunun tespiti ve davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının hesaplanabilmesi için bir kusur bilirkişisi ve bir aktüerya bilirkişisinden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; 24/09/2019 günü saat 11:20 sıralarında sürücü … …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … mahallesi istikametinden … Mahallesi istikametine seyir halindeyken … mevkine geldiğinde, yolun virajlı kısmında yolu sol şeridine geçmesi ile karşı yönden kendi şeridinde seyir eden davacının sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklete çarpması sonucunda kazanın meydana geldiği, davacının kaza tarihinde sürücü belgesinin olmadığı, sürücü … …’nun kazanın meydana gelmesinde KTK’nın 39, 46/c, 47/d, 52/a-b, 56/a-1, 84/g madde hükümlerini ihlal ederek %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ise atfedilecek bir kusurun olmadığı, davacının kaza tarihinde 57 yaşında olduğu, TRH-2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 27 yıl olduğu, aktif yaşam süresinin 3 yıl, pasif devresinin ise 10 yıl olduğu, davacının kazanç durumunun asgari ücret üzerinden değerlendirildiği, prograsif rant yönetime göre yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının alınan maluliyet oranına göre 164.375,57TL olduğu, davacının kaza esnasında kaskının takılı olmadığı %20 müterafik kusur indiriminin mahkemenin takdirinde olduğu ifade edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan bedel arttırım dilekçesi ile dava değerinin 131.500,45TL olarak belirlenmiş ve harcı yatırılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan maluliyet raporunun dava konusu kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı gözönünde bulundurularak, davacının dava konusu kaza nedeniyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Çerçevesinde toplam özür oranının %17 oranında olduğuna karar verilmiştir.
Mahkememizce kaza tespit tutanağı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; 24/09/2019 günü saat 11:20 sıralarında sürücü … …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … mahallesi istikametinden Yalı Mahallesi istikametine seyir halindeyken Kostal mevkine geldiğinde, yolun virajlı kısmında yolu sol şeridine geçmesi ile karşı yönden kendi şeridinde seyir eden davacının sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklete çarpması sonucunda kazanın meydana geldiği görülerek, davacının kaza tarihinde sürücü belgesinin olmadığı, sürücü … …’nun kazanın meydana gelmesinde KTK’nın 39, 46/c, 47/d, 52/a-b, 56/a-1, 84/g madde hükümlerini ihlal ederek %100 oranında kusurlu olduğuna, davacıya ise atfedilecek bir kusurun olmadığına karar verilmiş ve davacının kaza tarihinde 57 yaşında olduğu, TRH-2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün 27 yıl olduğu, aktif yaşam süresinin 3 yıl, pasif devresinin ise 10 yıl olduğu, davacının kazanç durumunun asgari ücret üzerinden değerlendirildiği, prograsif rant yönetime göre yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının alınan maluliyet oranına göre 164.375,57TL olduğu hesap edilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı kazanın meydana gelmesinde davacıya atfedilecek bir kusur olmasa da, davacının motosiklette kask koruması takmadığı görülerek, tedbirsiz olarak kaza sonucunda meydana gelen zararın artmasına neden olduğundan, mahkememizce hesaplanan maddi tazminat taleplerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasına karar verilmiş ve davacının 131.500,45TL talep edebileceğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
BK’nun 52. maddesi gereği davacının müterafik kusuru ve hatır taşımacılığı nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan, davalı sigorta yönünden bu kısım üzerinden de vekalet ücreti takdir edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca kabul edilen miktara KTK 98 ve 99.maddesi kapsamında davacı tarafından davalıya yapılan başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan 20/11/2019 tarihinde itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE
131.500,45TL nin 20/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 8.982,80-TL karar ilam harcından peşin alınan 54,40-TL, ıslah harcı olarak alınan 431,00TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8.497,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 547,60- TL ( başvurma, vekalet harcı, peşin harç ve ıslah harcı) davetiye, posta gideri: 211,00-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00TL olmak üzere toplam 2.258,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 16.442,54TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdığı gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır