Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/717 Esas
KARAR NO:2023/559
DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/12/2020
KARAR TARİHİ:11/07/2023
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Çerçeve Sözleşmeleri ve Risk Bildirim Formu’nun usulüne uygun yapılmadığını, … hesap ve işlemlerine dair tüm sözleşmelerin e-posta üzerinden davacıdan “onaylıyorum” ibaresi ile onay alınması şeklinde olduğunu, Risk Bildirim Formu’ndaki hususların davalı aracı kurum tarafından müvekkilin sözlü olarak açıklanmadığını, Uygunluk Testi’nin test olması sebebiyle sınav yapar gibi davacının bilgi seviyesini ölçecek şekilde uygulanması gerekirken buna uyulmadığını, sözleşmelerin geçersiz olduğunu, davacının davalı tarafından yönlendirilerek önce VIOP işlemlerine ve daha sonra FOREX işlemlerine dahil edildiğini, davalı aracı kurum ile davacı müşterisi arasındaki çıkar çatışmasının davacıya açıklanmadığını, işlemlere başlanmadan önce davacıya açıkça ve sözlü olarak izah edilmediğini, kendisinin yazılı onayının alınmadığını, işlemler sırasında davacının, davalı tarafından gerekli bildirimlerin yapılmayarak ters işlemler yaptırıldığını, alış ve satış fiyatları arasındaki aralık (…’in) ve algoritmalar ile verilen mağduriyet başlığı altında davalı aracı kurumun kasıtlı zarar ettirme amaçlı algoritmalar kullanmak suretiyle davacının emirlerini gerçekleştirmediğini, bekleyen emirlerinin çalıştırılmadığını, işlemler sırasında programda gecikmelerin ve donmalara meydana geldiğini, davacı aleyhine olacak şekilde geciktirmelerin, hızlandırmaların, engelleme işlemlerinin yapıldığını, davalı aracı kurum tarafından sunulan baz varlık fiyatlarında olağan dışı kotasyonlarla davacının zarara uğratıldığını, davacının işlemlerinın …’a gecikmeli bildirildiğini, izah edilen nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep hakkının saklı kalmak kaydıyla, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak bedeli yahut davalının kusurundan kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı zarara dair şimdilik 300 USD’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından gerçekleştirilen kaldıraçlı işlemlerin de riski büyük olup, yatırılan tutarın büyük kısmı hatta tamamının kaybedilmesi ihtimal dâhilinde olduğunu, müvekkili şirket nezdinde önce 15.03.2019 tarihinde … numaralı VİOP (…Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası) hesabının, sonra 02.07.2019 tarihinde … numaralı FX (Forex) hesabının açılmış olduğunu, davacı VİOP çerçeve sözleşmesinin 13/03/2019 tarihinde elektronik ortamda doldurarak fiziki olarak ve bizzat ıslak imzalı şekilde aynı tarihte elektronik ortamda onaylanan belgelere ilişkin yatırımcının Gerçek Faydalanıcı Beyan Formu ve “İmza Beyan Formu” bulunduğunu, Risk Bildirim Formları ve diğer ilgili formların sözleşme ile birlikte yer aldığını, yatırımcının bunları sözleşmeyi doldururken okuduğuna, anladığına ve elektronik ortamda onayladığına dair ıslak imzalı beyan verdiğini ve sözleşmesinin bir örneğinin de işlemlerine başladığı 15.03.2019 tarihinde kendisine mail yolu ile iletildiğini, yatırımcı VIOP işlemlerine başladıktan bir süre sonra FX işlemleri yapmak istediği için bu defa 02.07.2019 tarihinde kayıtlı mail adresine FX çerçeve sözleşmesinin gönderildiğini, yatırımcının, çerçeve sözleşmesi ile işlemlerine başladığını, sözleşmesinin bir örneğinin yine 02.07.2019 tarihinde kendisine mail yolu ile iletildiğini, yatırımcının aynı tarihte kayıtlı mail adresinden göndermiş olduğu elektronik posta gönderisi ile FX işlemleri için Elektronik Ortamda Onaylanan Belgelere İlişkin Yatırımcı Beyanını onayladığını, 02.07.2019 tarihli elektronik posta gönderisinde yer alan beyan formu ile Yatırımcı kendisine elektronik ortamda sunulan tüm belgeleri okuyup anladığını onayladığını, Uygunluk testi işlemlerinin mevzuata uygun şekilde gerçekleştirildiğini, Yatırımcının her an online olarak işlemlerini izleyebildiği gibi, kendisine günlük ve aylık bildirimler de düzenli bir şekilde yapıldığını, davacıya, hesap açılışı ve izleyen dönemlerde gerekli tüm uyarıların yapıldığını, eğitim materyallerinin gönderildiğini, kaldıraçlı alım satım işlemleri ve risk seviyesi hakkında detaylı şekilde bilgilendirildiğini, davacı ile Sermaye Piyasası mevzuatına uygun, asgari hususların Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen şekilde TBK m.26 hükmü doğrultusunda sözleşme özgürlüğü çerçevesinde sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin akdinden sonra taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme hükümlerine tabi olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı davranışı bulunmadığını, davacının iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, aynı zamanda iddialarla ilgili illiyet bağının dahi kurulamadığını, davacının kendi iradesiyle gerçekleştirdiği işlemlerinin sonucunda müvekkili aracı kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, davacının hakkı olmadığını bildiği halde kötüniyetle dava ikame ettiğini, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, mahkemem ak kanaatte ise dayanaksız davanın esastan reddine, davacı hakkında HMK m. 329 hükümlerinin tatbikine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan yatırım hizmetlerine yönelik sözleşmeden kaynaklı olarak forex – viop işlemlerine aracılık eden davalı aracı kurumun kusuru nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan dava dilekçesinde özetle davacının davalı aracı kurum nezdinde … hesaplarının bulunduğunu, söz konusu hesapların açılmasına yönelik sözleşmenin imzalanması şeklinin usule aykırı olduğunu, davalı kurumun çalışanları tarafından yapılan hatalı yönlendirmeler sebebiyle davacının zarara uğradığını, programda donmaların meydana geldiğini, sistemlerinin arızalı olduğunu bu sebeple davacının toplamda 117.168,26 USD zarara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,00 USD’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesi isteminde bulunmuş olduğu, işbu hali ile kısmi dava açılmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki dayanağı, ” yatırım araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi”dir. Foreks (kaldıraçlı alım satım işlemi) ve VİOP (vadeli işlem ve opsiyon piyasası işlemi), kanunda açıkça yazılmasa da bankacılık sözleşmesi benzeri bir sözleşme niteliğinde olup, Yargıtay uygulamasında da bankacılık sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir. Somut olayda davacının yapmış olduğu yatırım işlemlerinin miktarı da göz önünde bulundurulduğunda tüketici işlemi olarak nitelendirilemeyeceği kanaatine varılmış olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2023/1424 Esas, 2023/1119 Karar Sayılı, 12/07/2023 Tarihli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda davaya bakmaya mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında öncelikle 3 kişilik SPK alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup tarafların yaptığı itirazların da karşılanması amacıyla heyete 1 bilgisayar mühendisi ve 1 yazılım mühendisi de eklenmek sureti ile 5 kişilik heyetten ek raporlar alınmış, ayrıca davalı kurum çalışanlarının sözleşmeye ve hukuka aykırı şekilde yönlendirmelerinin olup olmadığının tespiti için davalı kurum nezdinde bulunan ses kayıtları celp edilerek bilirkişi vasıtası ile yazıya dökülmüştür. Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan kök ve ek raporlarda özetle;
Davacının aracı kurum nezdinde açılan … no’lu hesabına 15.03.2019 tarihinde … A.Ş. deki hesabından para göndermeye başlayarak VİOP (Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası) işlemlerine başladığı,
Davacının, 02.07.2019 tarihinde … nolu VIOP hesabındaki 104.140,41 TL bakiyesinin Kaldıraçlı İşlem (FOREX) piyasalarında işlem yapabilmek adına aracı kurum nezdinde açılan … nolu FX USD Amerikan Doları hesabına aktarıldığı ve bu tarihten sonra FX USD alım satım işlemlerine başladığı,
Davacının … nolu VİOP işlemlerinde FX hesabına para aktarımının yapıldığı güne kadar (02.07.2019), FX işlemlerinde ise 24 Ağustos 2020 tarihine kadar hemen hemen her işlem gününde işlem gerçekleştirdiği, bu işlemlere ilişkin olarak teminat yatırdığı, pozisyonlar aldığı ve kapattığı, tespit edilmektedir.
… … nolu FX hesabı ile ilgili kaybının 112.449,01 USD olduğu,
Yatırımcının VİOP işlemlerinden 15.03.2019- 01.07.2020 tarih aralığında önemli miktarda zarar elde ettiği, VİOP hesabındaki zararın toplam 464.349,80 TL olduğu, yatırılan teminat bedellerine ilişcin … tarafından yapılan faizlendirme sonucu toplam 15.901,36 TL’nin hesabına yatırılmış olduğu buna karşılık … A.Ş.’nin alım-satım komisyonu ve diğer giderler olarak toplam 69.321,96 TL’nin hesaptan çekildiği sonuç olarak net 517.770,40 TL kaybının bulunduğu,
Davacının hesap ekstreleri üzerinde yaptığımız incelemede elde ettiği zararın iddia edilen aracı kurum sistem uygulamalarından kaynaklandığına dair herhangi bir bulguya rastlanmadığı,
Vadeli İşlem ve FX piyasaları riskli piyasalar olup yüksek oranlı kazançların yanı sıra yüksek miktarda kayıplara da sebep olabilmektedir. Bu piyasalarda işlem yapan yatırımcıların bunun bilincinde olarak temkinli hareket etmeleri gerekmektedir.
… CD’deki telefon görüşmelerinde Dava dilekçesinde iddia edilen Davalı kurum yönlendirmesi, Davacının isteği ve arzusu dışında bir işlemin yapılması durumlarına işaret eden bir görüşmeye rastlanmamıştır.
Davacı müşterinin ise incelenen ses kayıtlarında, davalılar temsilcisinin baskısı ile işlem yapmadığı, emirlere ilişkin görüşlerini rahatlıkla beyan edebildiği, karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmuş olduğu, kendi adına ve hesabına gerçekleştirdiği alım satım kararlarında kendi karar ve iradesini beyan ettiği,
Dosyadaki e-posta yazışmalarından Davalı aracı kurum tarafından Davacı hesaplarında gerçekleştirilen işlemler hakkında Davacıya düzenli olarak e-posta ile bilgi verildiği, teminat tamamlama çağrılarının e-posta yoluyla yapıldığı görülmektedir.
Bu çerçevede, dosyadaki ses kayıtlarından ve e-posta dökümlerinden Davacının Davalı çalışanlarının telkin ve yönlendirmeleri ile kararlar vererek işlemler gerçekleştirdiğine dair iddiaları ispata işaret eder bir kayda rastlanmamaktadır.
Şeklinde hazırlanan rapor mahkememize ibraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında ibraz edilmiş olan deliller, alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı tarafın uğramış olduğu zararın davalı kurum çalışanlarının hatalı yönlendirme ve telkinleri ile olduğu, sistemsel arızalarının bulunduğu iddialarının ispatlanamamış olduğu kanaatine varılmakla mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette bulunan …. Hukuk Dairesinin 2021/157 Esas, 2023/684 Karar Sayılı, 27/04/2023 Tarihli “… Dava kaldıraçlı alım/satım sözleşmesi (foreks) ilişkisinde; davalının sözleşmeye aykırı davranmak suretiyle davacıyı zarara uğrattığı iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuş, … mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.” şeklindeki ilamı da göz önünde bulundurulmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve davanın kısmi dava olarak açıldığı, miktar itibariyle istinaf sınırının altında kaldığı görülmekle kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE
2-Davalı vekilinin davacı hakkında HMK madde 329 hükmünün uygulanması talebinin reddine,
3-Alınması gerekli olan 269,85 TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 215i45-TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.343,90-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır