Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/706 E. 2021/691 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/706 Esas
KARAR NO : 2021/691
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 18/10/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/03/2009 tarihinde, müvekilinin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı motosikletiyle karşı yönden gelmekte olan ve … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayı kamyonun çarpışması sonucu, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … Cumhuriyet Savcılığının 2009/… soruşturma sayılı dosyası üzerinden yapılan bilirkişi incelemesinde, davalı … şirketince Zorunlu Trafik Sigortası poliçesi düzenlenen araç kurulu raporunda müvekkilinin %43 oranında daimi sakatlığının tespit edildiğini, meydana gelen kaza nedeniyle, … Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/… Esas sayılı dosyası üzerinden yargılama başlatıldığını, zaman aşımının söz konusu olmadığını, davalı … şirketinin zorunlu mesuliyet sigortasında belirlenen ve sakatlanma halinde ödenmesi gereken tazminatı, yasaya aykırı olarak ödemekten kaçıntığını o nedenle dava açma zaruretinin doğduğunu, bu nedenlerle 6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca, maddi tazminat tutarı belirlenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren reeskont faiziyle tarafımıza ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin, davalı … şirketi üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davacıların bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumunun tespit edilerek, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş görememezlik ödeneği ile maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorulması gerektiğini, davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının tespiti ve maluliyet oranının tespiti mevzuata göre maluliyet raporu tanzime tek yetkilinin … Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kuruluna sevk edilerek maluliyet raporu alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli poliçe teminatının 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan haksız olarak açılan davanın reddini, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkisizlik nedeni ile reddini, HMK 121 gereği davacı delillerinin taraflarına tebliğini, maluliyet oranının tespiti açısından dosyanın Adli Tıp Kuruluna gönderilmesini, sgk tarafından davacıya bağlanan gelirlerinin tespitini, davacının davasının ispati halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması olmaz ise asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının 08/03/2009 tarihinde, sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı motosikletiyle karşı yönden gelmekte olan ve … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayı kamyonun çarpışması nedeni ile yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır. Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi belgeler, trafik kaza tespit tutanağı üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış,14/10/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; 08.03.2009 tarihti trafik kazası neticesinde % 47 oranın la malûl kalan davacı … İle davalı … şirketi arasındaki uyuşmazlık noktalan yönünden; Meydana gelen kazada; … plakalı aracın sürücüsü …’in, kusurunun bulunmadığı, … plakalı motosikletin davacı sürücüsü …’ın, kazada % 100 (yüzde yüz) oranında tam olarak asli kusurlu olduğu, olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olan davacı …’ ın kendi kusurundan faydalanarak davalı … şirketinden maddi tazminat talep edebilmesinin mümkün görülmediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizden verilen 05/02/2018 tarih ve 2014/… Esas 2018/… sayılı kararı … BAM … Hukuk Dairesi’nin 11/11/2020 tarih ve 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı ilamıyla bozularak Mahkememizin 2020/… Esasına kaydedilmiştir.
İlamda;” Mahkemece aldırılan 12.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’in kusursuz olduğu, sürücü …’ın % 100 ( yüzde yüz ) oranında tam olarak asli kusurlu olduğu; Yine mahkemece aldırılan Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi’nin 04/12/2017 tarihli (Sürücü ve tanık beyanını, 12/10/2016 tarihli raporu da irdeleyen) bilirkişi raporunda ise ihtimali olarak 1.durumun kabulü halinde kazanın kazanın sürücü …’in beyanında belirttiği şekilde meydana gelmesi durumunda; A) Sürücü …’in kusursuz, B) Davacı sürücü …’ın % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu, 2.durumun kabulü halinde kazanın, motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan …’ın beyanında belirttiği şekilde meydana gelmesi durumunda; A )Sürücü …’in % 70 ( yüzde yetmiş ) oranında kusurlu, B) Davacı sürücü …’ın % 30 ( yüzde otuz ) oranında kusurlu olduğu kanaati açıklanmıştır. Bu durumda son tarihli alınan ATK raporuna rağmen önceki 12/10/2016 tarihli rapora göre karar verilmesi doğru olmadığı gibi hangi durumun üstün tutulduğu değerlendirilmeden ve tartışılmadan, diğer bir ifade ile bu kabule nasıl ulaşıldığı gerekçelendirilmeden ve çelişki giderilmeden “… plakalı aracın sürücüsü …’in, kusurunun bulunmadığı, … plakalı motosikletin davacı sürücüsü …’ın, kazada % 100 (yüzde yüz) oranında tam olarak asli kusurlu olduğu” sonucu ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince kusur oranları bakımından bilirkişi raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için … Makine Mühendisliği bölümünde görevli akademisyenlerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan çelişkiyi giderecek şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. ” denmiştir.
Bam ilamı doğrultusunda … Makine Mühendisliği bölümünde görevli akademisyenlerden alınan 05/03/2021 tarihli raporda;
08.03.2009 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında yolun düz, kuru, eğimsiz, iki yönlü olduğu, havanın bulutlu ve kazanın gündüz meydana geldiği belirtilmiştir. Olay yerinde yol genişliği 6 metredir. Ayrıca bu tutanakta … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın kamyonun sağ ön tekerleğine çarptığı ve Karayolları Trafik Kanununun 84. Maddesindeki asli kusurlardan “şeride tecavüz etme” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu, … plakalı kamyon sürücüsünün kusursuz olduğu belirtilmiştir. Tutanakta çizili krokide kazanın, … plakalı kamyonun şeridinde olduğu ve yerde sinyal kırıkları olduğu belirtilmiştir. … plakalı kamyon sürücüsü … 08.03.2009 günü verdiği ifadede “Araçta yanında bulunan oğluyla kendi şeridi içinde seyrettiğini, yol bozuk olduğundan çok yavaş gittiğini, karşıdan gelen motosikletin sağa sola, sallana sallana çok hızlı birşekilde geldiğini, yaklaşık 10 metre kala şerit ihlalinde bulunarak kendi şeridine girdiğini ve kamyonun üstüne doğru geldiğini, direksiyonu sol tarafa kırmasına rağmen kurtaramayarak aracının sağ ön tekerleğine çarptığını” beyan etmiştir. Motosikletin arkasında yolcu olan …, verdiği ifadede “…’ın yönetimindeki motosikletin arkasında yolculuk yaptığını, karşı yönden gelmekte olan kamyonun şeritlerine girerek hızlı şekilde üzerlerine doğru geldiğini, …’ın kamyona çarpmamak için sola kaçıp karşı şeride geçtiğini, bu sırada kamyon sürücüsünün de kendi şeridine dönerek motosiklete çarptığını” beyan etmiştir. Dosyada, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş 02.12.2009 tarihli bir bilirkişi raporu bulunmaktadır. Bu raporda kazanın, …’in ifadesindeki gibi olması durumunda: …’in kusursuz, …’ın asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın, …’ın ifadesindeki gibi olması durumunda: …’in asli kusurlu, …’ın tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Dosyada, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… sayılı dosyası içinde 12.10.2016 tarihinde düzenlenmiş bir bilirkişi raporu bulunmaktadır. Bu raporda …’in kusursuz olduğu, …’ın %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosyada, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… sayılı dosyası içinde Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenmiş 04.12.2017 tarihli bir bilirkişi raporu bulunmaktadır. Bu raporda kazanın, …’in beyanındaki şekilde meydana gelmesi durumunda: …’in kusursuz, …’ın %100 kusurlu olduğu, kazanın, …’ın beyanında belirttiği şekilde meydana gelmesi durumunda: …’in %70, …’ın %30 oranlarında kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır. 08.03.2009 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki çizili kaza yeri krokisi aşağıdadır ve heyetimizin yaptığı inceleme ve yorumlarımız şu şekildedir: 08.03.2009 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki çizili kaza yeri krokisinde çarpışma noktasının … plakalı kamyon sürücüsü …’in şeridinde olduğu görülmektedir. Bunun yanında … plakalı kamyon sürücüsü …’in şeridinde sinyal kırıklarının olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında tutanakta çizili krokide kazadan sonra kamyonun orta şeritte durduğu, motosikletin ise … plakalı kamyonun şeridinin en sağ tarafında durduğu görülmektedir. Ayrıca bu krokide … plakalı kamyonun şeridinin sağ tarafında kan izleri olduğu görülmektedir. Bütün bunlar motosikletin … plakalı kamyonun şeridine girdiğini ve kamyonun çarpışmayı önlemek için direksiyonu sola kırdığı ve motosikletin kamyonun sağ tekerleğine çarpıp kamyonun şeridinin en sağ tarafına savrulduğunu göstermektedir. Heyetimizin bu kazadaki görüşü bu şekildedir. Bu sebeplerden: … plakalı motosiklet sürücüsü … arayolları Trafik Kanununun 84.g maddesindeki asli kusurlardan sayılan “şeride tecavüz etme” kuralını ihlal etmiş meydana gelen kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. … plakalı kamyon sürücüsü … ise kazayı önlemek için direksiyonu sola kırsa da kazayı önleyememiş ve orta şeritte durmuştur ve kazada kusursuzdur. Yukarıda açıklanan hususlardan dolayı, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
05/03/2021 tarihli … Mühendisliği bölümünde görevli akademisyenlerden alınan heyet raporunda davacı sürücüsü …’ın, kazada % 100 (yüzde yüz) oranında tam olarak asli kusurlu olduğu ve olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’in, kusurunun bulunmadığı bu kapsamda davalı … şirketinin sigortalısının hukuki sorumluluğu bulunmadığı dolayısı ile sorumluluk riski içinde bulunmayan tazminat taleplerinden davalı sigortacının sorumluluğu oluşmadığından davacının davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davacı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır