Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/703 E. 2021/400 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/703 Esas
KARAR NO : 2021/400
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalı şirketin gemilerinde oluşan teknik arızaların giderilmesi için bakım ve onarım hizmeti verildiğini, bu nedenle davalı tarafa fatura düzenlendiğini, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğunu, müvekkili ile davacı arasında imzalanmış bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacı tarafın edimlerde bulunmaksızın faturaları düzenlediğini, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını beyan ederek, davanın reddine ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalının 2019-2020 yıllarına ait BA formları ilgili vergi dairesinden celp edilerek incelenmiş ve dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce …. İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2020/… Esas sayılı takip dosyası UYAP sisteminden çıkartılmış, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının 2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, dosyaya celp edilen BA formlarında davalının, davacıdan herhangi bir mal veya hizmet aldığına dair bağlı bulunduğu vergi dairesine herhangi bir bildirimde bulunmadığı, takibe konu faturaların davalının unvanına düzenlenmediği ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davacının takibe konu yapmış olduğu faturalara davalı tarafça BA formları ile bağlı olduğu vergi dairesine bildirim yapılmadığı, davacı tarafça dosyaya davalı tarafça imzalanan irsaliyelerin sunulmadığı görülerek, davacı tarafın faturalara konu hizmeti davalıya verdiğine ilişkin ispat yükünü yerine getirmediğinden ve davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamış olduğu görülerek, yemin delili hatırlatılmaksızın davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması, alacaklının açtığı itirazın iptali davasının kısmen yada tamamen reddedilmiş olması ve davalı tarafından kötüniyet tazminatının talep edilmiş olması gerekir. Davalı tarafça, davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu hususu ispatlanamadığından, davalının şartlar oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.908,31-TL den düşümü ile artan 3.849,01-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 29.575,86TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır