Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/672 E. 2021/160 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/672 Esas
KARAR NO : 2021/160

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’in eşi diğer davacının babası olan …’in … plaka sayılı kendi kullandığı araç ile seyir halinde iken 04/04/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasında vefat ettiğini, söz konusu aracın trafik sigortasının bulunmadığını, …nın davacıların uğradıkları destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu bulunduğunu belirterek şimdilik kişi başına 1.000 TL den 2.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …nın trafik sigortası bulunmayan araç sürüsünün kusur oranı ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, …nın yasada belirtilen nedenlerle yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara rucu hakkının bulunduğunu, ödeme yapıldığında davacılara rucu edileceğini, bu nedenle alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, ölenin mütefarik kusurunun tazminattan indirim sebebi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 03/11/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … için istenen miktarı ıslah ederek toplamda 106.953,53TL ye çıkartmış, diğer davacı için ise istenen miktarı toplamda 39.605,59TL ye yükseltmiştir.
Mahkememizce… Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/8900 Esas ve 2015/15047 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkememizce … Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda, mahkememizin 27/11/2014 tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararında direnilmesine karar verilmiş, verilen direnme kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 2020/17-111 Esas ve 2020/422 Karar sayılı ilamı ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiş ve mahkememizce Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı sonrasında 2020/672 Esas sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce bozma ilamı öncesinde alınan bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde, davacıların murisinin asli ve tam kusurlu olduğunun, kazanın meydana geldiği tarih itibariyle bakiye yaşam sürelerinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre belirlendiği buna göre mütevefanın 09/09/1987 doğumlu olup, kaza tarihinde 26 yaşında olduğu, bakiye yaşam süresinin 41 yıl olduğu, bu bakiye ömrün 34 yılının aktif dönem 7 yılının ise pasif dönem olduğu, davacı eşin 17/09/1993 doğumlu olduğu, kaza tarihinde 20 yaşında olduğu, bakiye ömür süresinin 46 yıl olduğu, bu davacının müteveffanın bakiye yaşam süresi kadar desteğinden yararlanacağını, davacı çocuğun kaza tarihinde ana rahminde olduğu ve kazadan sonra 11/10/2013 tarihinde doğduğu, babasının desteğinden 18 yıl yoksun kaldığı, davacılar vekilinin beyanı doğrultusunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, davacının evlenme ihtimalinin 20 yaşında olması ve bir çocuğunun olması göz önünde bulundurularak %47 olduğu, davacılara dava öncesinde herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalının 250.000,00TL limit ile sınırlı olduğu, buna göre davacı eşin 106.953,53TL davacı çocuğun ise 39.605,59TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği ifade edilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. Maddesinde; “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulur.
(2) Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için… Başvurulabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava konusu somut olay yönünden…plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar bir sigorta poliçesinin olmadığı görülmüştür.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davacıların, desteğinin kusurundan etkilenmeyeceği, nitekim davacıların davacı sıfatının mirasçılık sıfatından kaynaklanmadığı, davacıların üçüncü kişi konumunda olduğuna kanaat edilerek destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceklerine karar verilmiş ve davacıların alınan bilirkişi raporundaki hesaplama kriterlerinin, tazminatın hesaplanması hususunda verilen Yargıtay içtihatlarına da uygun olduğu görülerek, davacı eşin 106.953,53TL, davacı çocuğun 39.605,59TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca kabul edilen miktara, davalının, dava tarihinden önce temerrüte düşürülmemiş olması nedeniyle dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Öte yandan davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olması nedeniyle, kabul edilen miktarlar üzerinden her davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacıların Davalarının KABULÜ İLE,
146.559,12TL nin – davacı … için 106.953,53TL, Davacı … için 39.605,59TL olmak üzere – dava tarihi olan 06/02/2014 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 10.011,45-TL karar ilam harcından peşin alınan 25,20-TL, ıslah harcı olarak alınan 493,75TL harcın mahsubu ile eksik kalan 9.492,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 547,95- TL ( başvurma, vekalet harcı, pşin harç ve ıslah harcı) davetiye, posta gideri: 277,80-TL, bilirkişi ücreti 500,00TL olmak üzere toplam 1.325,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 14.110,59TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
5-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.940,84TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
6-Tarafların yatırdığı gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır