Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/625 E. 2021/788 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/580 Esas
KARAR NO : 2021/663

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine hitaben yazmış olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında 16.12.2004 tarihli ve sonrasında 31.01.2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu ilişkinin 18.09.2010 tarihinde sonlanması üzerine davalı yanca İstanbul …ATM … E. Sayılı dosyasından cezai şarta ilişkin müvekkili aleyhine dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 05.03.2013 tarihli kararla 20.000,00 USD’nin dava tarihinden ve 24.443,50 USD’nin ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a m. hükmü uyarınca işleyecek faizine hükmedildiği, davalının anılan mahkeme kararına atfen İstanbul …İcra Md. …E. sayılı dosyası ile ilama dayalı icra takibi açtığı, işbu takibin kesinleştiği, icra baskısı altında 11.07.2013 tarihinde 4.000,00 TL, 17.07.2013 tarihinde 2.500,00 TL 17.01.2014 tarihinde 118.300,00 TL olmak üzere toplamda 124.800,00 TL ödeme yapıldığı, Bu meyanda anilan mahkeme kararı temyiz edildiği, Yargıtay 19.HD. kararı ile onandığı, akabinde karar düzeltme yoluna gidildiği ve müvekkilinin talepleri kabul edilip yerel mahkeme kararının bozulduğu, daha sonra yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin sadece 15.958,20 USD ödemesine hükmedildiği, davalıya yapılan ödemeler icra dosyası harici olduğu için icra md. ödeme muhtırası gönderilemeyeceğini belirttiği, davalının müvekkiline 22.07.2016 tarihinde 64.795,10 TL geri ödeme yaptığı, ödeme tarihi itibariyle kur 3,0573 TL olduğu dikkate alındığında 21.193,56 USD (64.795,10/3,0573-) iade etmiş olduğu, davalıya 44.443,50 USD asıl alacak üzerinden fazla faiz, harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ödendiği, nihai yargılamada asıl alacak tutarı 15.928,20 USD’ye düştüğü için fazla ödenen kısmın iade edilmesi gerektiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından 17.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, fazla ödenen 28.485,30 USD’nin 3095 sayılı yasanın 4/a m. göre işleyecek faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00 TL’sinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gereğince İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, mahkeme kararı kesinleşmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğine, bozmadan sonradan verilerek kesinleşen bir ilama dayanarak icranın tamamen yada kısmen iadesi İcra Müdürlüğünden talep edilebileceğinden davacının ayrı bir dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından esasa girilmeden davanın reddine karar verilmesine, davanın kısmı belirsiz alacak davacı olarak açılmasının mümkün olmadığını, İstanbul … ATM …E. sayılı dosyasından verilen 44 443,50 USD asıl alacak kararının bozulduğu, yeniden İstanbul … ATM …E. sayılı dosyası ile yeniden yapılan yargılama sonucunda cezai şart bedelinin 15.928,00 USD olduğuna karar verildiği, bu karar Yargıtay’ca onandığı, ancak henüz karar düzeltme safahatının devam ettiği, davacı tehiri İcra kararı almadığı için haciz işlemleri başlatıldığı ve haciz konulan taşınmazın satışa çıkarıldığı, bu meyanda bir kısım masrafların yapıldığı, davacı taşınmazın satışını durdurmak için icra dosyasına borcunu ödeyeceğini bildirdiği, 14.01.2014 tarihinde yaptırılan kapak hesabında 142.036,51 TL olarak alacak hesaplandığı, davacı belirttiği gibi toplam haricen 124 800,00 TL ödeme yaptığı, bu ödemeler icra dosyasına bildirildiği ve harç yatırıldığı, müvekkil tarafından icra dosyasına tebligat, haciz, kıymet takdiri vesaire için toplam 5.229,05 TL masraf yapıldığı, 4.772,00 TL tahsil harcı ile 24,30 TL başvuru harcı yatırıldığı, davacı borcun süresi içinde ödemediği için yapılan masraf tutarı 5.229,05 TL mahsup edilmesi gerektiği İcra Müdürlüğü dosyasında tahsil harcı alınarak hacizlerin fek edildiği ve dosyanın kapatıldığı, müvekkili tarafından iade edilecek tutar borçludan alınan ana para olup, faizin söz konusu olamayacağını, bir mahkeme kararına göre takip yapılarak borçludan tahsil edildiğinden alacaklıdan faiz talebinde bulunmasının yasal olarak mümkün olmadığı, mahkeme kararına dayalı olarak paranın tahsil edilmesi ve mahkeme kararının bozulması halinde bozma üzerine verilen kararın kesinleştiği ve hatta İcra Dairesi tarafından kendine çıkarılan muhtırada verilen sürenin sonuna kadar parayı elinde tutma yetkisine sahip olup, muhtırada verilen sürenin sonunda temerrüde düşeceğinden ancak bu tarihten itibaren işleyecek faizle sorumlu tutulabileceğini bu nedenle davacının faiz talebinin reddinin gerektiğini, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili feragat nedeniyle dosyayı kapattığından icra dairesinden muhtıra gönderme taleplerinin red edildiğini, bu nedenle Yargıtay Bozma kararından sonra İİK 40.madde hükümlerine göre iade talep etme imkanlarının bulunmadığını, davanın açılma nedeninin sözleşmeden doğan ihtilaf değil, davalı tarafın sebepsiz zenginleşmesi ve bunun müvekkiline ödenmesi istemine ilişkin olduğundan HMK’nın 6.maddesi gereğince davalının yerleşim yeri olan Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğu iddiasıyla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle ; Davacının dosyaya teminat yatırarak Temyiz incelemesi sonuna kadar tehiri icra alma hakkı olmasına rağmen bu hakkı kullanmadığını ve icra işlemleri yapılmasına sebebiyet verdiğini davalı tarafından yapılan ödemelerin İcra Dairesi’ne bildirilerek tahsil harcı yatırıldığı ve dosyanın kapatıldığı, bozma üzerine verilen kararın kesinleşmemiş olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı yana iade edilmesi gerekenden daha fazla paranın iade edildiğini savunarak davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Bakırköy … ATM’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile davanın HMK’nun 17.maddesi gereğince usulden reddine, mahkemelerinin yetkisizliğine, dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, verilen kararın kesinleşmesi sonrasında dosya mahkememize tevzii edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası, ödeme dekontları, bilirkişi raporu.
GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında mahkeme ilamına dayanılarak cezai şart olarak ödenen bedelin, ödemeye dayanak yapılan mahkeme ilamının bozulması ve alacak miktarının düşürülmesi nedeniyle fazla ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme uyarınca iadesi istemine ilişkindir.
İstanbul …ATM’nin … Esas,… Karar sayılı kararının incelenmesinde; davacının … A.Ş. Davalının… Tic.Ltd.Şirketi olduğu mahkemece davacının bayilik sözleşmesi ve taahhütname gereğince 44.443,50USD cezai şart alacağının 20.000,00USD’sinin dava tarihinden 24.443,50USD’sinin ıslah tarihi olan 04/01/2013 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş olup verilen kararın davalı vekilince Temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2013/10937 Esas, 2013/15341 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına, karar verilmiş, davalı vekilinin karar düzeltme yoluna başvurması sonucunda Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2014/3667 Esas, 2014/6398 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası yeniden esas alınarak İstanbul… ATM’nun… Esas, … Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 15.928,20USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verildiği verilen kararın Temyiz incelemesinden geçerek 21/09/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasının incelenmesinde …A.Ş.’nin istanbul … ATM’nin 05/03/2013 tarihli … Esas, …Karar nolu ilamına dayalı olarak …Tic.Ltd.Şirketi hakkında ilamılı takip başlatmış olduğu, alacaklı vekilinin 20/01/2014 tarihli dilekçesi ile İcra Müdürlüğü’ne takipten feragat beyanının sunulmış olduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık konularında Finans Uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup; 10/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davacı lehine iki mahkeme ilamı arasında doğan farkın 28.485,30USD asıl alacak 2.055,76 USD işlemiş faiz , 1.796,85TL yargılama gideri, 5.118,45TL vekalet ücreti, 51,02TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.541,06USD ve 6.966,32TL olduğu davalının 27/07/2016 tarihinde davalıya yapmış olduğu, ödemenin davalının tahsil harcından doğan alacağının ve davalının ilk başvuru harcının mahsubu sonucunda davacının 9.417,28USD ile 2.170,02TL alacaklı olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, dava tarihinden itibaren 9.417,28 USD asıl alacak tutarının 3095 sayılı yasanın 4/a m.hükmü uyarınca kamu bankalarının USD cinsi 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz ile birlikte, 2.170,02 TL alacağın ise 3095 sayılı yasanın 2/2 m. Hükmü uyarınca değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan istenilebileceği, rapor edilmiştir.
Mahkememizce davacının yapmış olduğu ödemeler TL cinsinden olduğundan İstanbul … ATM nin … E. Sayılı kesinleşmiş ilamı esas alınmak suretiyle ödeme tarihleri itibariyle kapak hesabı yapılarak yapılan ödemenin öncelikle BK 100.maddesi uyarınca faiz ve ferilerinden düşülmek suretiyle fazla yapılan ödeme tespit edildikten sonra , davalı tarafından yapılan geri ödeme tarihe kadarki işlemiş ticari faiz eklenmek suretiyle geri ödeme tutarı mahsup edilek suretiyle davacının alacağının hesabı noktasında takip dosyalarındaki kapat hesabından anlayan hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup 02/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı takip dosyasında; Mahkemeniz dosyasından verilen 8.5.2019 tarihli ara kararı doğrultusunda hesaplama yapıldığında, bozmayı müteakip verilen ve kesinleşen İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesi’nin … Esas … K. sayılı 7.4.2015 tarihli ilam doğrultusunda dosya borcu hesaplandığında, takip borçlusu tarafından son ödemenin yapıldığı 17.1.2014 tarihi itibariyle ödenmesi gereken toplam borç miktarının 53.440,30 TL olduğu, takip borçlusu tarafından bu tarih itibariyle yapılan toplam ödemenin bu tutarın 71.359,70 TL fazlası ile 124.800 TL olduğu, fazla ödeme tutarı olan 71.359,70 TL nın 22.7.2016 tarihine kadar işleyen ticari faizinin 19.677,19 TL olduğu, 22.7.2016 tarihinde iadesi gereken toplam tutarın 91.036,89 TL olduğu, bu tutara mahsuben 22.7.2016 tarihinde ödenen 64.795,10 TL nın mahsubundan sonra 22.7.2016 tarihi itibariyle takip borçlusunun 26.241,79 TL alacaklı bulunduğu hususları rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın bilirkişiye verilmesi karar verilmiş olup; bilirkişi tarafından düzenlenen 03/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; kök raporda değiştirilmesi yada ilave edilmesi gereken bir husus bulunmadığı, rapor edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları bilirkişi raporuna itiraz ve beyanları değerlendirilmek suretiyle dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın icra dosyası kapak hesabından anlayan hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup ; bilirkişi tarafından düzenlenen 10/05/2021 tarihli raporda özetle; İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin…sayılı dosyasından kurulan hüküm doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde USD cinsinden alacağın TL’ye çevrilerek TL. cinsinden alacak ile birlikte toplanması sonucu alacaklının 124.800,00 TL yi ödediği tarih olan 17/01/2014 tarihi itibariyle dosyaya ödenmesi gereken borç miktarının 52.521,00 TL olduğu, Davacının 52.521,00 TL borca karşılık 124.800,00 TL ödemesi karşısında 17/01/2014 tarihi itibariyle 72.278,70 TL. fazla ödeme yapıldığı, fazla yapıldığı tespit edilen 72.278,70 TL’ye değişen oranlarda işletilen avans faizi tutarının 19.930,60 TL olduğu, 72.278,10TL fazla ödemenin işleyen 19.930,60 TL avans faizi ile birlikte davalının ödeme yaptığı tarih olan 22/07/2016 tarihi itibariyle 92.209,30 TL’ye baliğ olduğu, 22/07/2016 tarihi itibariyle iade edilmesi gereken 92.209,30 TLden davalının 22/07/2016 tarihinde yapmış olduğu 64.795,10 TL. düşüldüğünde halen davalı tarafından davacıya iade edilmesi gereken 27.414,20 TL.borç bulunduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 02/06/2021 tarihli dilekçe ile 1.000TL olan taleplerinin ıslah yolu ile arttırarak toplam 27.414,20TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
İstanbul … ATM’nin … Esas, … Karar sayılı kararının incelenmesinde; davacının … A.Ş. Davalının… Tic.Ltd.Şirketi olduğu mahkemece davacının bayilik sözleşmesi ve taahhütname gereğince 44.443,50USD cezai şart alacağının 20.000,00USD’sinin dava tarihinden 24.443,50USD’sinin ıslah tarihi olan 04/01/2013 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş olup verilen kararın davalı vekilince Temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2013/10937 Esas, 2013/15341 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına, karar verilmiş, davalı vekilinin karar düzeltme yoluna başvurması sonucunda Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2014/3667 Esas, 2014/6398 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası yeniden esas alınarak İstanbul … ATM’nun…Esas, … Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile 15.928,20USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verildiği verilen kararın Temyiz incelemesinden geçerek 21/09/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından davacı tarafından İstanbul … ATM’nin …Esas, … Karar sayılı ilamının icrasının istinaden davalıya ödeme yapılmış olduğu, mahkemece verilen kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/3667 esas, 2014/6398 Karar sayılı ilamı ile bozulması ve İstanbul …ATM’nin … Esas,… Karar sayılı kararı ile verilen kararın kesinleşmiş olması neticesinde davacının hüküm kurmaya elverişli bulunan 10/05/2021 tarihli raporda yapılan hesaplama nazara alınarak davacının davacıya yapılan kısmi ödeme tarihi olan 22/07/2016 tarihi itibari ile 27.414,20TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 27.414,20-TL nin 22/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.872,66.-TL harçtan peşin alınan 481,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.391,46.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yargılamanın başında yatırılan 481,20.-TL peşin harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan, 58,40.-TL ilk gider, 995,00.-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.350,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.403,40.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.112,13–TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı … davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır