Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/62 E. 2020/231 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/62 Esas
KARAR NO : 2020/231
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

DAVA: Davacı vekili Giresun Asliye (Ticaret) Mahkemesine ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde; müvekkilinin www…..com sitesinden açık arttırma ile …, …, …, …, …, … plakalı araçları satın aldığını, davalı şirket ile tanzim edilen sözleşmeye binaen müvekkili araçların bedellerini davalı şirkete gönderdiğini, nitekim davalı şirketin müvekkili tarafından gönderilen parayı almasına rağmen araçların satışını gerçekleştirmediğini, takip önceki davalı ile defalarca irtibata geçildiğini ve ancak araçların hacizli ve rehinli olduğu söylenerek araçların satışını gerçekleştiremeyeceklerini, bedeli de geri iade etmelerinin mümkün olmadığını beyan ettiklerini, borçlu adına … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, söz konusu icra takibinde Mahkememizin … d.iş sayılı kararı ile borçlu şirket hakkında alınan ihtiyati haciz kararının tatbik edildiğini, ancak borçlu tarafından ihtiyati haciz tutarının dosyaya yatırıldığını, haksız ve hukuka aykırı olarak borca ve ferilerine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan ve takibin durmasına dolayısı ile alacağın tahsilinin gecikmesine sebebiyet verdiğinden davalının takip konusu asıl alacağın %20 ‘ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde; İcra takibinde yetkili İcra Dairesi ve Mahkemeleri İstanbul İcra Daireleri ve İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ….com.tr isimli internet sitesi üzerinden aracını satmak isteyen satıcılar ile araç alımı yapmak isteyen alacıları buluşturan ve site üzerinden açık arttırma yöntemi ile oto alım satımını sağlayan bunun karşılığında komisyon alarak ticari kazanç sağlayan bir şirket olduğunu, alım satım işlemlerinin taraflarının tacir olduğunu, müvekkili tarafından işletilen açık arttırma ihale portalı, ihalesi yapılacak araçların ihalelerinin yapılması için internet ortamındaki açık pazar niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin alım satım akdinin tarafı olmadığını, dava konusu araçlara ait bedel iadesi istemi ile icra takibinin başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, alım ve satım akdi araç maliki olan … ve alıcı/davacı arasında kurulduğunu, davacının, satıcı …’a ait araç üzerindeki hukuki ve fiili durum bilinerek ihaleye iştirak ettiğini ve yine davacı tarafından alım gerçekleştirildiğini, rehnin kaldırılması ve araç devrinin yapılması yükümünün tamamen satıcı …’a ait olduğunu, müvekkili tarafından gerçekleştirilmesi gerekip de yerine getirilmemiş olan hiçbir yükümlülük bulunmadığını, ihaleler ile araçlarını satan ancak alıcılarına devir işlemlerini gerçekleştirmeyen … şirketi yetkililer hakkında dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenle davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli takip ve dava sebebiyle davacının %20 den az olmayacak şekilde tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava itirazın iptaline ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yapılan yargılama sonunda İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna bahisle yetkisizlik kararı verildiği, kararın istinaf edilmesi ile istinaf talebinin reddi ile birlikte dosyanın mahkememiz esasına kaydedildiği görülmüştür.
Giresun icra dairesine yazı yazılarak … Esas nolu dosya istenilmiş olup, müdürlük tarafından dosya uyap sistemi üzerinden gönderilmiş incelendiğinde, … tarafından davalı hakkında 07/08/2018 tarihli takip talebi ile ilamsız takip başlattığı, takipten önce 06/08/2018 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığı, ödeme emrinin borçluya 13/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 09/08/2018 tarihinde borca ferilerine ve İstanbul Müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilerek icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği bunun üzerine icra müdürü ve iki icra müdür yardımcısı tarafından takibin durdurulması başlıklı tutanak düzenlendiği, borçlunun 09/08/2018 tarihli dilekçesi üzerine İİK 66.maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu tarafından 14/08/2018 tarihli ikinci itirazı üzerine, icra müdürlüğünce tutulan 15/08/2018 tarihli karar tensip tutanağı başlıklı belge incelendiğinde, takibin durdurulmasına 13/08/2018 tarihli tensip zaptı ile karar verildiği belirtilerek 14/08/2018 tarihli itiraz dilekçesi hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verildiği görülmüştür. Söz konusu 09/08/2018 tarihli itiraz dilekçelerinde icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği açıkça görülmektedir. Son duruşmada davacı vekili söz alarak gelen icra dosyası içerisinde gönderilmemekle birlikte şimdi bir nüshasını sunmuş olduğu tarihsiz dilekçede borçlunun sadece borca ve ferilerine itiraz ettiğini, yetkiye itiraz edilmediğinden daha sonraki dilekçelerde yapılan yetki itirazının geçersiz olduğunu iddia etmiş ise de sunulan itiraz dilekçesinde tarih ve havale tarihi bulunmadığından hangi itiraz dilekçesinin önce ya da sonra olduğu tespiti mümkün olmadığından müdür ve iki icra müdür yardımcısı tarafından tutulan “takibin durdurulması” başlıklı belge incelendiğinde borçlunun 09/08/2018 tarihli dilekçesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmakla ve dilekçede icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edildiği görüldüğünden öncelikle icra müdürlüğünün yetkisinin incelemesi gerekmekte olup davacı tarafından sunulan sözleşmelerin uygulanabilir yasa başlıklı 12.maddesinde “herhnagi bir yasal anlaşmazlık açık arttırma sahibi veya …’nın Türkiye şirket merkezi olduğu ilkenin yerel merkezinde görülecektir ” şeklinde yetki hükmü var ise de yetki hükmünün açık olmadığı bu durumda genel hükümlere gidilmesi gerektiği, davalı şirketin merkez adresi itibariyle İstanbul icra dairesinin yetkili olduğu yine araç plakalarının İstanbula ait olması nedeniyle sözleşmenin ifa yerinin de İstanbul olduğu, açılan davanın tazminatın davası olması nedeniyle BK 89 maddesinde iş bu davada uygulama imkanı bulunmadığı dolayısıyla yetkili icra dairesi İstanbul olduğundan, geçerli bir icra takibi bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Geçerli bir icra takibi bulunmaması nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 54,40 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 3.903,93 TL’den mahsubu ile fazla alınan 3.849,53 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/03/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır