Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/616 E. 2021/438 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/616 Esas
KARAR NO : 2021/438
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, davalı tarafa mal satıldığını, bu nedenle davalı tarafa fatura düzenlendiğini, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, makbuzlar incelendiğinde davalıya olan borcunu ödediğinin görüleceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı takip dosyası UYAP sisteminden çıkartılmış, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının 2011-2012 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarından 2011-2012 yılına ait kebir defterinin açılış tasdikinin olmadığı, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin olmadığını, bu nedenle ticari defter ve kayıtların delil niteliğinde olmadığı, davalının defter inceleme günü defterlerini ibraz etmediği, sunduğu 34 adet tahsilat makbuzunun 7.248,45TL toplam bedeli olduğu, davacı tarafından davalıya 15 adet fatura kestiği ve fatura toplam tutarının 9.748,56TL olduğu, davalının dilekçe ekinde ibraz ettiği 12 adet makbuzun tutarının ise 2.941,45TL olduğu ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; itirazın iptali davalarında ispat yükünün davacıda olduğu, ancak davalının cevap dilekçesinde takibe konu cari hesap alacağını ödediğini ve buna dair makbuzları dilekçe ekinde sunduğunu beyan etmiş ve ödeme iddiasında bulunduğu için ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçmiştir. Davalı tarafça dosyaya sunulan makbuzların toplam bedelinin 7.248,45TL olduğu, davacının takibe konu ettiği cari hesap alacağının ise 9.748,56TL olduğu görülerek, davalı tarafça bakiye miktarın ödendiği hususu ispat edilemediğinden, davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafında tacir olması nedeniyle kabul edilen miktara talep doğrultusunda reeskont faizi uygulanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalı aleyhine alacak miktarının %20
si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE,
Davalının …. İcra müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 2.500,11TL üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın % 20 si olan 500,02TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 170,78-TL karar ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 116,38-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 116,60-TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 83,00-TL, bilirkişi ücreti 750,00TL olmak üzere toplam: 949,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.500,11TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır