Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2021/835 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/601 Esas
KARAR NO : 2021/835
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/11/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … … ‘in davadışı … …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araçta seyahat ettiği sırada, … … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonunda yaralandığını, … plakalı araç sürücüsü … ‘nun asli kusurlu olup aracın davalı … Sigorta A.Ş’de trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğu ve aracın … Sigorta AŞ’ne trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu. kaza sonucu işgücü kaybı ve maluliyet zararı oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.500,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
21/06/2017 tarihli ıslah dilekçesince özetle; Bilirkişi raporu doğrultusunda, 2.500,00 TL olan taleplerini, 14.962,21 TL olarak ıslah ettiklerini, iş bu tutarın … Sigorta A.Ş.’den tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin … Sigorta A.Ş.’ye yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; 05/02/2012 tarihinde meydana gelen kazaya karışan … plakalı traktörün … numaralı trafik poliçesi ile 08/06/2011-2012 tarihleri arasını teminat altına almak üzere sigortalandığını , sakatlık ve ölüm halinde poliçe limitinin kişi başına 200.000 TL olduğunu, sürücü kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluklarını söz konusu olacağını, maluliyet oranının Adli Tıp Kulumu … İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından tespit edilmesini, davacının gelir durumunun belgeleriyle tespit edilmesi gerektiğini aksi halde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını, tazminat hesabının aktüer tarafından hesaplanmasını, davadan önce başvuru olmadığından kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, aracın ticari niteliğinin olmaması sebebiyle yasal faiz talep edilebileceğini, belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; 05.02.2012 meydana gelen kazaya karışan … plakalı aracın … numaralı trafik poliçesi ile 09.11.2011-2012 tarihleri arasını teminat altına almak üzere sigortalandığını, poliçeye göre teminat limitinin 200.000 TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, bu sebeple sorumluluklarının doğmayacağını, vücut fonksiyon kaybı ve sürekli sakatlığa ilişkin Adli Tıp Kurumu … ihtisas Kurulundan rapor alınması gerektiğini, tazminat hesaplamasında teknik faiz %3 ile ‘devre başı ödemeli belirli rant” hesaplamasının kullanılmasını, davacı gelirinin SGK kayıtlarına göre belirlenmesini, davadan önce başvuru olmadığından kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, olayın haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini,yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava davacı … ‘in davadışı … …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araçta seyahat ettiği sırada, … … idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması nedeniyle yaralanması sonucu 7.500,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili davasıdır.
Mahkememizden verilen 12/03/2018 tarih ve 2014/ … Esas 2018/ … sayılı kararı … BAM … Hukuk Dairesi’nin 29/09/2020 tarih ve 2018/ … Esas 2020/ … Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin 2020/ … Esasına kaydedilmiştir.
İlamda: ” Mahkemece içinde polis memurunun bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kusur ve maluliyet raporu hükme esas alınmıştır. Bilirkişi heyet raporunun tebliği üzerine istinaf başvurusunda bulunan davalı sigorta vekilinin kusura yönelik itirazda bulunduğu ancak mahkemece değerlendirilmediği görülmüştür.
Dosyada bulunan 14.06.2017 günlü bilirkişi raporunda; Dava dışı … plakalı araç sürücüsü … …’nun % 20 oranında tali kusurlu olduğu, Dava dışı … plakalı araç sürücüsü … …’nun % 80 oranında asli kusurlu olduğu, davacının … plakalı araç içinde (Kamyonet) yolcu olarak bulunduğu, aracına bindiği sürücü … …’nun 320 promil alkollü olduğu belirtilmiş ve kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu görülmüştür. Ancak davalı … Sigorta A.Ş. vekili aynı kazada yaralanan davacı akrabasının başka mahkemede görülen yargılamada alınan ATK raporuyla müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini belirterek rapora karşı itirazını ileri sürmesine karşın mahkemece değerlendirilmemesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” denmiştir.
Mahkememizce 13/08/2021 tarihinde adli tıp kurumundan rapor alınmış olup, raporda; ” Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, tüm beyanlar, gerekçeli karar, yargıtay ilamı, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Raporu incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup: Davacı yolcunun araç üzerinde yolculuk yaptığı anlaşılmış ve müterafik kusur kavramı ortaya çıkmıştır. Müterafik kusur kavramını belirten; TBK Borçlar Kanunu’nun 52. Maddesine göre; ‘zarar gören… zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş, yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise; Hakim, tazminatı indirebilir ya da tamamen kaldırabilir’ olarak düzenlenmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları doğrultusunda (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7756 Esas ve 2019/3800 Karar sayılı ilamı) yaralanan yolcunun müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve değerlendirilmesinin takdiri sayın mahkemeye bırakılmış; zarar gören yolcunun durumu dikkate alınmadan kaza irdelenmiş ve aşağıdaki kanaate varılmıştır. Sürücü … … idaresindeki kamyonet ile meskun mahaldeki virajlı yol bölümünde kontrolsüz bir şekilde karşı yön bölümüne girdiği, dikkatsiz ve nizamlara aykırı seyriyle traktörün istikamet şeridini kapatarak kazaya sebebiyet verdiği olayda kusurludur. Sürücü … … idaresindeki traktör ile meskun mahaldeki seyri sırasında şerit ihlali yaparak gelen kamyonetle karıştığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır. Sürücü … …’nun %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Sürücü … …’nun kusursuz olduğu” tespit edilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz is günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Trafik Poliçesi genel şartları B.2 md de aynı çerçevede düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan nedenlerle
Davalı … Sigorta aleyhine ikame olunan dava yönünden mahkememizce 12/03/2018 tarihinde ” karar verilmesine yer olmadığına, ” kararı verilmiş olup, bu hüküm İstinaf konusu yapılmadığından ve BAM kaldırma ilamında bu hüküm ile ilgili herhangi bir kaldırma kararı verilmediğinden dolayı davalı … Sigorta hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Sigorta sigortalısı … ‘nun kazada kusursuz olması nedeniyle, davalı … Sigortaya karşı açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davalı … Sigorta aleyhine ikame olunan dava yönünden mahkememize 12/03/2018 tarihli ” karar verilmesine yer olmadığına, ” karar verilmiş olup, bu hüküm İstinaf konusu yapılmadığından ve BAM kaldırma ilamında bu hüküm ile ilgili herhangi bir kaldırma kararı verilmediğinden davalı … Sigorta hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … Sigorta aleyhine ikame olunan davanın reddine,
3-Alınması gerekli 1.022,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 52,00 TL harcın düşümü ile eksik kalan 970,07 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı … Sigorta taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Davalı … Sigorta tarafından yapılan 50,53 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine, kalan delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır