Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2023/28 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/599 Esas
KARAR NO : 2023/28
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, Müvekkili şirketler ve davalı şirketin; 08.11.2018 tarihinde …ne 123053 sicil numarası ile tescilli davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nin kurucu ortağı olduğunu, davalının sermayesi, beheri 1,00 TL değerinde 1.000.000 adet olduğunu, bunun 149.375 adedinin müvekkili davacı … şirketine, 14.749 adedinin ise … şirketine ait olduğunu, 2013 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın talebi ile … Üniversitesi tarafından ‘… Projesi’nin hazırlandığını, bu proje ile bölgedeki kısıtlamalar (ruhsatsız alanlar, bölge içinden geçen yollar, trafo, yerleşim alanları vb.) nedeniyle taş ocaklarının dört bölge şeklinde birleştirilmesinin planlandığını, ancak projenin, bölgedeki üreticilerin tek şirket halinde birleşmemeleri nedeniyle uygulanamadığını, devam eden süreçte 27.05.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7020 sayılı yasanın 10. Maddesi ile 3213 sayılı Maden Kanunun 29. Maddesinin son fıkrası değiştirildiğini ve maddeye yeni fıkralar eklendiğini, yasanın 29. Maddesine dayanılarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 23.05.2018 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Maden Bölgelerine ve Ruhsatların Taşınmasına İlişkin Yönetmelik’ çıkarıldığını, yasa ve yönetmeliğe dayalı olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul İli, … İlçesinde bulunan … daki kireçtaşlarının ve kumtaşlarının rezerv, kalite ve ürettiği katma değer göz önüne alınarak “güvenli, çevre ile barışık, sürdürülebilir” kullanımını sağlamak amacıyla, 3213 sayılı Maden Kanunu ile Maden Bölgelerine ve Ruhsatların Taşınmasına İlişkin Yönetmelik hükümleri gereğince 01.08.2018 tarihinde … Maden Bölgesi ilan edildiğini, anılan mevzuat gereğince ‘… Maden Bölgesi’ nin … Ruhsat alanında ruhsatı bulunan ruhsat sahiplerinin tamamı Maden İşleri Genel Müdürlüğüne ‘Maden Bölgelerine ve Ruhsatların Taşınmasına İlişkin Yönetmelik’ ekinde yer alan ‘Ruhsat Birleştirme Taahhütnamesi’ni verdiğini, bu suretle ruhsat sahibi şirketlerin tamamının düzenlenen yeni ruhsata ilişkin çevresel etki değerlendirme işlemi, mülkiyet ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları ve ilgili mevzuatı kapsamında alınması gereken tüm izinlerin, maden bölgesi için oluşturulan şirket (halen davalı şirket) tarafından alınmasını, şirkete ortak olan ruhsat sahiplerinin, maden bölgesi içerisinde kalan ruhsatlarından ve/veya ruhsat alanlarından kaynaklanacak mülkiyet bedelini, kiralama bedelini, orman izin bedellerini, mera tahsis değişikliği bedelini, kamulaştırma bedelini, rödövansçı yatırım giderini, rödövansçının her türlü hak ve alacak taleplerini, haciz, ipotek ve diğer takyidatlarını, Kanun kapsamındaki ruhsat harcını, çevre uyum teminatını, ruhsat bedelini, çevre uyum bedelini, devlet hakları ve idari para cezaları gibi her türlü ödemelere ilişkin sorumluluğun yeni ruhsat düzenlendikten sonra da maden bölgesi ilan edilmeden önceki ruhsat sahibine ait olacağını, bu ödemelerin şirket tarafından yapılması durumunda, ödenen tutarın ilgili ruhsat sahibi tarafından şirkete ödeneceğini, bu bedelin ödenmemesi halinde ise şirket tarafından ilgili ruhsat sahibinin şirketteki payına düşen gelirinden ve/veya şirketteki ortaklık payından mahsuben ödenmesini, madencilik faaliyetlerini, Genel Müdürlükçe maden bölgesi için hazırlanan/hazırlattırılan proje ve plana göre yürütmeyi, kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, akabinde Maden bölgesinin … Ruhsat alanında ruhsatı bulunan şirketlerin ortaklığında 08.11.2018 tarihinde …ne … sicil numarası ile tescil edilen davalı … Anonim Şirketi’nin kurulduğunu, şirketi adına 29.11.2018 tarihinden geçerli Sicil: … sayılı II-a Grubu işletme ruhsatı, işletme izni düzenlediğini, yapılan projede GP1 ve GP2 üretim Panosu olarak 2 üretim alanı belirlendiğini, ancak yeni kurulan … Sanayi Ticaret Anonim Şirketine, taahhütname vererek ortak olan eski ruhsat sahibi şirketlerin; Maden İşleri Genel Müdürlüğüne verdikleri ve davalı … Ticaret Anonim Şirketi’nin kurulmasının ana sebebi olan ‘Ruhsat Birleştirme Taahhütnamesi’nin özellikle 7, 13 ve 16. Maddelerine aykırı hareket ettiklerini, iki yıla yakın bir süre geçmesine rağmen taahhütlerini yerine getirmediklerini, … şirketinde kendilerini temsilen yönetici sıfatını haiz olanların yetkilerini kötüye kullanması sureti ile … şirketinin de gerekli işlemleri yapmasını bu suretle … Madencilik Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin hak ve menfaatleri gözetmek ve şirketin kuruluş amacına uygun olarak ‘güvenli, çevre ile barışık, sürdürülebilir’ faaliyette bulunmasını sağlamak yerine ortak ve/veya yöneticisi oldukları kurucu ortak şirketlerin hak ve menfaatlerini gözeterek hareket ettiklerini, … Ticaret Anonim Şirketinin kuruluş amacına uygun faaliyette bulunmasının, üretim kapasitesine sahip olmasını engellediğini ve zarara uğrattığını, … Sanayi Ticaret Anonim Şirketinin, … Maden Bölgesi Projesini hazırlayan Prof. Dr. … ve ekibinin GP-1 bölgesinde gösterdiği, davacı kurucu ortak … San. Tic. Ltd. Şti.’nin hazine ve orman mülkiyetinde kalan, … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından dekapajı yapıldığını, hafriyatı alındığını, üretim kademelerinin hazırlandığını, ocak içi yolların yapıldığını, alt yapısı ile hazır üretim yapılacak hale getirildiğini, 3 adet 110’luk, 2 adet teknolojik son sistem 140’lık kırma – eleme tesisinin, 4 adet kantarı kurulu olan ruhsat ve eski ocak alanında DKT isimli taşeronlarının faaliyette bulunmasına izin verdiğini, iş başı yaptırdığını, bunu yaparken madencilik faaliyetleri yapılması için 3213 Sayılı Maden Kanunu ve Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği, Çevre Kanunu, ÇED, Çevre İzin Yönetmeliği, Orman Kanunu, Mülkiyet İzin Yönetmeliği ve diğer ilgili Kanun yönetmeliklerin hüküm ve zorunlulukları yerine getirilmediğini, alınması gereken izinlerin alınmadığını, başvuruları dahi yapılmadığını, taahhütnamenin 7. ve 16. Maddesine aykırı olarak Maden Bölgesi Projesi’ne aykırı üretime başlandığını, … Noterliğinden 06.04.2020 tarihinde … yevmiye sayılı ihtarname ile hukuka aykırılığının giderilmesini, bu şekilde çalışma yapılması ve yaptırılmasının can ve mal güvenliği tehlikesi yarattığının bildirilmesine rağmen davalının hukuka aykırılığı gidermediği gibi hukuka aykırılığı gidermek isteyen diğer davacı Yönetim Kurulu üyeleri ile şirket kurucu ortaklarını da engelleme amacı ile fiili oluşumlara giriştiğini, bu kapsamda; bir kısım ortaklar ve Yönetim Kurulu üyelerinin, Yönetim kurulu toplantılarına gelmeyerek toplantı nisabı oluşmasını ve dolayısı ile toplantı yapılmasını, karar alınmasını engellediklerini, taşeron şirket ile kendi adlarına ve kendi şirketleri lehine ticari menfaat ilişkisi kurduklarını, bu olumsuz, hukuksuz, kanunlara aykırı suç eylemlerinin durdurulması ve son verilmesi için sözlü ve yazılı olarak talep edildiğini, olumlu cevap verilmediğini ve sonuç alınamadığını, bu süreç devam ederken davalı şirketin bir kısım ortaklarının 08.07.2020 tarihinde davalı şirketin Olağan Genel Kurul toplantısını yaparak hukuka aykırı eylemlerini çoğunluk oyları ile hukuka uygun hale getirmeye teşebbüs ettiklerini, huzur hakkı ödenmesine (GKT m.6), kâr dağıtımına (GKT m.7) özel mülkiyet alanlarında çalışma yapılmasına (GKT m.10) ve gündemin görüşülmemesine (GKT m.11) dair kararlar aldığını, diğer yandan davalı şirketin sermaye yapısı, ortakları ve hissedarları Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürürlüğe konulan yönetmelik ve tebliğlerle belirlenen rezerv miktar ve oranlarına göre şekillendiğinin belirlendiğini fakat bu hususa dair idari düzenlemelerin yargı tarafından iptal edilmesi üzerine, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 26 Ocak 2020 Resmî Gazetenin 31020 sayısında ilan edilen kararı ile rezerv miktar ve oranlarını revize ettiğini, bu durum karşısında; davalı şirketin mevcut sermaye yapısında maddi gerçeğe ve hukuka uyarlılık da olmadığını belirterek …ne … sicil numarası ile tescilli davalı … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin feshine, tasfiyesine, fesih talebi kabul edilmediğinde; mevzuat gereğince yapılması gereken ve yapılacağı taahhüt edilen kamulaştırma işlemlerini, ‘Ruhsat Birleştirme Taahhütnamesi’nde yazılı ve özellikle taahhütnamenin 7. Maddesinde yazılı işlemleri şirket adına yapmak üzere müvekkillerine yetki verilmesine, şirkete tedbiren bu işlemleri yapmak üzere kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacılar tarafında haksız ve kötü niyetli bir şekilde TTK M.531 hükmü uyarınca şirketin feshinin talep edildiğini, davacıların da beyan ettiği üzere müvekkili şirketin madencilik faaliyetleri İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ve İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na bağlı Proje Koordinatörlüğü tarafından belirlendiğini ve Proje Koordinatörlüğü tarafından denetlendiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin nerede, hangi şekilde çalışacağı Proje Koordinatörlüğü tarafından belirlendiğini, bu itibarla halihazırda söz konusu ruhsat sahasında İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ve İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na bağlı Proje Koordinatörlüğü tarafından çalışma alanı olarak gösterilen Hazineye ait 987 no’lu parsel üzerinde madencilik faaliyetlerinde bulunmadığını, davacılar her ne kadar “ gerekli izinlerin alınmadığı ve gerekli izin başvurularının yapılmadığı, taahhütnamenin 7. ve 16. Maddesine aykırı olarak Maden Bölgesi Projesi’ne aykırı üretime başlandığını” ileri sürseler de bu beyanların da gerçeklik payı olmadığını, davacı her ne kadar projeye aykırı üretimde bulunulduğundan bahsetse de Proje Koordinatörlüğü tarafından davacı … şirketine ait iki adet kırıcı tesis madencilik faaliyetlerinde uzun bir süre kullanıldığını, bu dönemde davacı … şirketi tarafından söz konusu madencilik faaliyetlerine ilişkin herhangi bir itirazın gündeme gelmediğini, “Birleşme Taahhüdü”nün müvekkili şirketi için bağlayıcı olmadığını, İşletme güvenliğinin sağlanması amacıyla … Maden bölgesi ilan edildiğini ve burada gerçekleştirilen faaliyetler ne yönetim kurulunun ne de şirket ortaklarının inisiyatifine bırakılmadığını, söz konusu maden ruhsat sınırları içerisinde yer alan özel mülkiyet niteliğindeki parsellerde çalışma yapılabilmesi hususunda henüz anlaşma noktasına gelinmediğini, gerekli idari makamlarla sürecin devam ettiğini, bu esnada bir yandan proje koordinatörlüğünün talimatıyla ruhsatın belirli bölgelerinde üretim faaliyetleri yapılmakta iken bir yandan da özel mülkiyetlere ilişkin parsellerin çözümü için çalışmalar yapıldığını, dolayısıyla davacıların “kamulaştırma yapılmamasının şirketin devamını gereksiz hale getirdiği” iddialarının hukuki dayanağının bulunmadığını, 03.06.2020 tarihli 2020/4 karar numaralı Yönetim Kurulu toplantısında oybirliği ile TTK m.410 uyarınca genel kurul toplantı çağrısı yapıldığını, toplantının yeri, tarihi, saati ve gündemi ilanı 10 Haziran 2020 tarihli 10094 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, 08.07.2020 tarihinde gerçekleşen Olağan Genel Kurul toplantısında huzur hakkı ödenmesine, kar dağıtımına özel mülkiyet alanlarında çalışma yapılmasına ve gündemin görüşülmemesine dair kararlar alındığını, davacılar her ne kadar Genel Kurul toplantısında “Gündemin Görüşülmemesine” ilişkin karar” alındığını ifade etseler de söz konusu kararın “Gündem ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına (GKT m.11)” ilişkin karar olduğunu, dolayısıyla söz konusu kararda gündem maddesinin görüşüldüğünü, ancak bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, şirketin tarafı olmadığı, esas sözleşmesinde yer almayan Birleşme Taahhüdüne ilişkin genel kurul toplantısında karar verilemeyeceğini, verilse idi bu kararın kanuna ve şirket ana sözleşmesine aykırılık oluşturacağını, müvekkili şirketin amaç ve işletme konusunun gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesinin söz konusu olmadığını, müvekkili şirkete yönlendirilen iddiaların, şirketin haklı nedenle feshini gerektiren hiçbir olgu gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin bütün faaliyetleri anonim ortaklığın ilkelerine ve işleyişine uygun şekilde sürdürdüğünü, aksini iddia eden davacıların ise bu hususu ispat etmesi gerekeceğini belirterek haksız ve kötü niyetli açılmış olan eldeki davada davacıların tüm taleplerinin reddine, davacıların HMK m.329/2 hükmü uyarınca disiplin para cezasına mahkûm edilmelerine karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekiline ait 02/11/2022 tarihli dilekçesinde, davacılardan … Limited Şirketi adına davadan feragat ettiklerini bildirdiğini, davacılar vekiline ait … Noterliğinin 12/02/2015 tarih … yevmiye sayılı vekaletnamesinde davadan feragata yetkisi olduğu görülmüştür.
Davacılar vekili 02/01/2023 tarihli dilekçesinde, davacılardan … Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına davadan feragat ettiklerini, davacılar vekiline ait … Noterliğinin 06/04/2020 tarih … yevmiye sayılı vekaletnamesinde davadan feragata yetkisi olduğu görülmüştür.
Davacılar vekili 06/01/2023 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle duruşma günü beklemeksizin dosya üzerinden karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 16/01/2023 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın feragat beyanını kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden tüm taleplerinden feragat ettiklerini, duruşma günü beklemeksizin karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekiline ait … Noterliğinin 19/12/2022 tarih … yevmiye sayılı vekaletnamesinde feragatı kabule yetkisinin olduğu görüldü.
Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda davanın feragat nedeniyle reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine vekalet ücretine takdir edilmesine yer olmadığına,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle Harçlar Kanunun 22.Maddesi gereğince karar ve ilam harcının 3/2’si alınması gerektiğinden 179,90 TL karar ve ilam harcının 3/2’sinin 119,93TL yapması nedeniyle peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile kalan 65,53 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 16/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır