Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/567 E. 2022/144 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/567 Esas
KARAR NO : 2022/144

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2015
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … A.Ş … şubesinden … tarihinde … gönderi belge numarası ve … gönderi koduyla, alıcısı … adına … adresine gönderilen ” metal tankında korunan dondurulmuş boğa sperması” muhteviyatlı gönderinin, gönderiyi taşıyan kargo aracının trafik kazası geçirmesi sonucunda zayi olduğunu, zayi olan tank ve içindekilerin 29.4.2014 tarihnide Zümrütevler şubesinde getirildiğini ve burada muhafaza edildiğini …A.Ş. Nin … şubesi yetkililerince bildirildiğini, 32.478,85-Euro tutarındaki müvekkilinin zararının davalı şirketten yazılı olarak talep edildiği halde bugüne kadar ödenmediğini, yine dava tarihine kadar gönderenin ( tank ve içindeki ürünler ) teslimi ve gönderinin nerede ve nasıl muhafaza edildiği konusunda da taraflarına herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, zayi olan tank ve içindeki ürünlerin davalı şirketin … adresinde bulunduğunun şihafhen öğrenildiğini belirterek, davanın kabulü ile, 32.478,85-Euro karşılığı 88.017,68-TL nin zararın doğduğu 4.4.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtildiği gibi kargo aracının trafik kazası geçirdiğini, kaza sonucu dağılan tüm kargolar toplanarak alıcılarına götürüldüğünü, alıcı yanın kargoyu kabul etmediğini, bahsi geçen tankın şu an …Transfer Merkezi(…) deposunda muhafaza edildiğini, eşya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, tank içindeki biyolojik maddenin durumunun tespit edilmesi gerektiğini, davacı yanın maddi zarar miktarını ispatla mükellef olduğunu, davacı yanın 88.017,68TL’lik fahiş bir maddi tazminat talebinde bulunmuşsa da, eşyanın değerini tevsik edici bir fatura sunamadığını, sunulan belgelerin bu konuda delil değerinin bulunmadığını, davacı yan uğradığını iddia ettiği maddi zararı somut şekilde ispatlaması gerektiğini, taşıyıcının kanunen belirlenen limitle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, bir an için davada müvekkili şirketin mesul tutulması varsayımında; tazminat tayin edilirken Yeni Türk Ticaret Kanunu, Uluslararası Sözleşmelerdeki sorumluluk prensiplerine paralel olarak, sorumluluk rejimini yeniden düzenlemiş ve köklü değişiklikler yapıldığını, bu kapsamda taşıyıcının tazminat sorumluluğuna bir sınırlama getirildiğini, 6100 sayılı Türk Ticaret Kanunun “Sorumluluk sınırı” başlıklı 882. maddesinin “Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. (2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; a) Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, b) Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.” TTK md 884- (1) “Taşıyıcı, taşıma işinin yapılmasında, sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen ve eşyanın zıyaından, hasarından veya taşıma süresinin aşılmasından kaynaklanmayan ve eşya veya kişi zararları dışında kalan zararlardan, tam zıya hâlinde ödenmesi gereken tazminat miktarının üç katı ile sınırlı olmak üzere sorumludur.” şeklinde düznelendiğini, kanun koyucu 882. -884. maddede tazminatın tamamının değil belli bir limit dahilinde üst sınırın ödeneceğini kabul ettiğini, özel çekme hakkı, Türk Lirasına çevrilirken eşyanın taşıyıcıya teslimi tarihindeki TCMB kurları esas alınacağını belirterek, sonuç olarak, davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
GEREKÇE
Dava taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine dayalı olarak sözleşme konusu ürünlerin taşıma esnasında zarar görmüş olması sebebiyle açılan tazminat istemine ilişkin olduğu görüldü.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 12/09/2018 tarihli 2015/39 E. Ve 2019/969 K. Sayılı kararı ile ”Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı şirket tarafından, davacı şirkete ait ” …” taşınması hususunda yapılan anlaşma kapsamında, eşyanın taşınması sırasında 04/04/2014 tarihinde kargo aracının trafik kazası geçirmesi sonucunda dava konusu olan spermalar taşıma için kullanılan sıvı azot tankının kapağının açılması ve darbe alması neticesinde tankın içerisinde bulunan tüm ürünler zarar gördüğü ve kullanılamaz duruma geldiği ve davacı tarafından dava konusu ürünlerin bir daha kullanılamayacağının anlaşıldığı, biyolog bilirkişi Tuğba Kadıoğlu tarafından verilen 03/11/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda tespit edilen zarar gören boğa spermalarının 1.800 doz olduğu ve toplam zararın 44.510,50-TL olarak tespit edildiği, zayi olan azot tankı için 3.518,53-TL olmak üzere davacının toplam zararının 48.029,03-TL olarak hesaplandığı, davacının oluşan hasarından, davalının taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesi uyarınca sorumlu olduğu anlaşılmakla, davalının temerrüde düştüğü 11/10/2014 tarihinden itibaren 48.029,03-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.”
Mahkememizce verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine BAM 14. H.D. nin 01/10/2020 tarih 2019/242 E. 2020/989 K. Sayılı kararı ile;
Mahkemece yazılan talimat üzerine biyolog bilirkişi tarafından emtia üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taşınan emtianın tamamının kullanılmayacak şekilde hasara uğradığı belirlenmiştir. Mahkemece, tazminatın hesaplanması için bilirkişi kurullarından rapor ve ek raporlar alınmış, davalının itirazlarına rağmen TTK’nun 882.maddesi kapsamında bir hesaplama yapılmadığı gibi bilirkişi ek raporlarında nedenleri gösterilmeksizin TTK’nun 882.maddesinin uygulanamayacağı, TTK’nun 884 ve 886.maddeleri kapsamında zararın belirlenmesi gerektiği belirlenmiştir.
Mahkemece, anılan raporlarlar esas alınarak hüküm kurulmuş olup, gerekçede davalının TTK’nun 882.maddesindeki sınırlı sorumluluğun uygulanmasına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hukuki ilişkide taşıyıcı; “taşıma sorumluluğunu üstlendiği emtiayı varma yerinde gönderilene veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiğinden”, bu borca aykırı davranış nedeniyle taşıma süresi içinde eşyaya gelecek hasarlardan veya ziyadan ötürü; sözleşme ile sarahaten kararlaştırılmamış olsa bile “kural olarak” gönderene karşı mesuldür. Bu hususu düzenleyen 6102 Sayılı TTK. Md.875/1 “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” hükmünü havidir.
Malın gerçek değerinin TTK’nın 880/3. maddesine göre belirlenmesi gerekir. Taşımaya konu emtianın alıcı firmaya satıldığı ticari kayıtlarla ispatlanmamıştır. Yani, emtia davacı tarafından satılmamış, başka bir yerdeki çalışanına gönderilmiştir. Bu nedenle faturada satım değeri bulunmadığından değerinin piyasa değerine, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cinsine göre tayin edilmesi gerekmektedir.
TTK’nın 882. maddesine göre, 880. Ve 881. maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Genel kural, taşıyıcının zıya ve hasardan sınırlı sorumluluğunun olduğu şeklinde ise de TTK’nın 886. maddesinde de taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı haller düzenlenmiştir. Bu maddeye göre göre; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Davalı, yargılamanın tüm aşamalarında sınırlı sorumluluk hallerinin uygulanması gerektiğini savunmuş olup, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında her hangi bir gerekçe gösterilmeksizin TTK’nun 884. ve 886. Maddelerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. TTK’nun 884.maddesi gereğince, taşıyıcı, taşıma işinin yapılmasında, sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen ve eşyanın zıyaından, hasardan veya taşıma süresinin aşılmasından kaynaklanmayan ve eşya ile kişi zararları dışında kalan zararlardan, tam zıya halinde ödemesi gereken tazminat miktarının üç katı ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.04.2013 tarihli 2013/9744-8067 E.K.sayılı kararında da belirtildiği üzere, maddede düzenlenen zararlar dolaylı zararlar olup, somut olayda dolaylı zararların talep edilmediği, emtianın hasarlanması nedeniyle oluşan emtia zararının tazmininin istenildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hasarın TTK’nun 884 ve 886.maddeleri kapsamında belirlenmesine ilişkin soyut bilirkişi raporlarının esas alınması ve davalının bu yöne ilişkin itirazları yönünden hiç bir gerekçe oluşturulmamıştır.
HMK’nın 297. maddesi uyarınca, mahkeme gerekçeli kararında bulunması gereken hususlar düzenlenmiş olup buna göre karar gerekçesinde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkan sonuç ve hukuki sebep kararda gösterilmelidir. İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu unsurları içermediği, davalının sorumluluğun sınırlandırılmasına ilişkin savunması ile ilgili her hangi bir değerlendirme yapılmadığı, hangi eylemler nedeniyle TTK’nun 886.maddesindeki sınırlı sorumluluğun ortadan kaldırılması suretiyle karar verildiğine ilişkin gerekçe oluşturulmadığı görülmekle kararın istinaf denetimine elverişli bir karar olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalının savunmasındaki hususlar karara bağlanmadan ve deliller değerlendirilmeden karar verildiğinden, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.” şeklinde karar verilerek mahkememizce verilen kararın kaldırılması üzerine mahkememizce yukarıda belirtilen esasa kayıt yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
TTK 886.maddesi uyarınca davalının zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verip vermediği hususu değerlendirilmek ve ayrıca TTK 882. maddesi kapsamında da bir hesaplama yapılmak suretiyle üzere daha önce rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyetince düzenlenen 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle somut durumda, eğer sayın mahkeme, yüce İstinaf makamının işaret ettiği gibi TTK md. 882 hükmünün uygulanması gerektiğini belirleyecek olursa, 1 SDR’nin (Özel Çekme Hakkı), hasar gören malın teslim tarihi olan 4.4.2014 tarihinde TC Merkez bankası kayıtlarına göre 5,8234 TL olduğunu, dosya içeriğinden hasar gören malın brüt ağırlığının ne olduğu anlaşılamadığını, paket ve birim/tür/tip gibi veriler dosyadan istidlal edilebilir nitelikte ise de, brüt ağırlığı tartışmasız gösteren done görülemediğini, mahkeme huzuruna getirilmesi gerektiğini, ondan sonra belirtilen brüt ağırlık ile 5,8234-TL çarpılarak yüce istinaf makamının kararında bildirildiği yasa hükmüne göre işaret edilen, talebe salih tazminat miktarı muhterem mahkemece bulunabilecek olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Alınan ek raporda yeterli değerlendirme yapılmamış olduğu görüldüğünden taraf vekillerinin beyan ve itirazları da değerlendirilmek suretiyle İst BAM 14. HD 2019/242 E 2020/989 K sayılı ilamı doğrultusunda uyuşmazlık noktasında rapor düzenlenmesi için önceki raporu düzenleyen bilirkişiler dışında bir taşımacılık alanında uzman ve bir boğa sperması alanında kıymet takdiri yapabilecek biyolog bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup 10/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle : davacı tarafından taşınmak üzere davalıya verilen emtianın tamamının zayi olduğu, tamamı zayi olan emtianın tutarının TTK 880/3’e göre 66.625,49-TL olarak hesap edilebileceği, TTK 886’ncı madde gereği davalı taşıyıcının sorumluluk – sınırını kaybedebileceği bir durumun varlığına dair ispata yarar bir belgenin dosya kapsamında mevcut olmaması nedeniyle, davalı taşıyıcının meydana gelen hasardan TTK 882’nci maddesi gereği hesaplanan 1.510,89-TL tutarındaki sınıra kadar sorumlu tutulabileceği, davacı … AŞ’nin, davalı taşıyıcı …AŞ’den hesaplanan sorumluluk sınırı kadar olan 1.510,89-TL, tazminatı talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamından dava taşıma sırasında eşyada meydana gelen hasar bedelinin davalı taşıyıcıdan tahsili istemine ilişkindir. Dosyada alınan bilirkişi raporları ile taşınan eşyaların tamamı hasara uğradığı belirlenmiştir.
TTK 875/1 md. İle taşıyıcının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içerisinde eşyanın ziyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu olacağı, TTK nın 882. Md sine göre ödenecek tazminat eşyanın tamamının değerini kaybetmiş olması nedeniyle tamamının 1 kg için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. TTK nın 886. Md. Sinde taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarında yararlanamayacağı haller düzenlenmiş olup dosya kapsamında davalı taşıyıcının zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi bilinciyle işlenmiş bir fiilin veyan ihmalin sebebiyet verdiği ispat edilemediğinden tazminat miktarının TTK 882. Md. Kapsamında belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş olup, zayi olan emtianın tutarı 66.625,49-TL olarak tespit edilmiş ise de davalının TTK 882. Md. Kapsamında hesaplanan 1.510,89-TL tutarındaki üst sınıra kadar sorumlu olacağı değerlendirilmiş olup davanın kısmen kabülü ile 1.510,89 TL nin 11/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş olup aşağıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 1.510,89 TL nin 11/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair taleplerin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 103,21-TL Harcın peşin alınan 1.503,13-TL’den mahsubu ile bakiye 1.399,92-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 103,21-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 ilk gider, 1.450,75-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 2.700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.178,45-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 100,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 1.000-TL bilirkişi ücreti giderinin kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 982,53-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kabul edilen miktar göz önünde tutularak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.510,89-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Red edilen miktar göz önünde tutularak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 md. si uyarınca takdir olunan 1.510,89-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2022

Katip Hakim
(e-imza) (e-imza)