Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/564 E. 2023/584 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/564 Esas
KARAR NO:2023/584

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/10/2020
KARAR TARİHİ:14/07/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti.’den mal karşılığı dava konusu … … Şubesine ait 30/05/2020 tarihli … seri no.lu, 3.000(üçbin) TL bedelli çeki almış olduğunu, ancak söz konusu çekin de bulunduğu çantanın müvekkilinin aracından 30/04/2019 tarihinde çalınmış olduğunu, derhal polis merkezine çeklerinin de içinde olduğu çantanın çalındığını bildirmiş olduğunu, söz konusu çekin elinden rızası dışında çıkması sebebiyle ödeme yasağı talepli olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosya ile 06/05/2019 tarihinde hasımsız olarak kıymetli evrak iptali davası açmış olduklarını, ilgili mahkeme tarafından ödeme yasağı kararı verilmiş ve bu kararın bankaya bildirilmiş olduğunu, söz konu çek üzerinde oynama yapıldığını, keşide tarihi ve çek bedelinin değiştirilmiş olduğunu, çeki aldıkları …’den aldıkları kaşeli imzalı belgede de çek bedelinin 3.000,00 TL, keşide tarihinin ise 30/04/2020 olduğunun görülmekte olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosya incelendiğinde müvekkilinin rızası dışında kaybolan çekin davalı uhdesinde olduğu anlaşıldığından dava konusu çek yaprağının iadesi için işbu davanın açılma zorunluluğu doğmuş olduğunu, dava konusu çekin müvekkiline iadesini, davacının iş bu çekle ilgili haklı hamil olduğunun tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının çek karnesini aracın arka koltuğunda alelade bir şekilde muhafaza edilmeden öylece bıraktığını, ayrıca dikkatsiz bir şekilde aracın camının açık bırakılması ve çantanın çalınması olayında yüzde yüz kusurlu olduğunu, olayın akşam gibi erken bir saatte kalabalık olduğu anlaşılan cadde üzerinde zuhur etmesi ve hırsızlık olayını kimsenin görmemesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ticari hayatı ile ilgili dava dilekçesinde herhangi bir argüman bulunmadığını, davacının şirketi ve … … ile ticari alışverişi de taraflarınca anlaşılamamış olduğunu, davacının vergi kayıtlarının incelenerek bu kadar yüksek meblağda bir ticaretinin olup olmadığının araştırılması gerektiğini, gerek keşidecinin …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası üzerinden başlatmış oldukları icra takibine itirazında belirtmiş olduğu “çek tahrifat edildiği için ödeme yasağı talepli dava açıldığı” hususu ile bahse konu çeklerin … … isimli firmadan alındığının belirtilmesi ancak … …’ya ait cironun çek üzerinde bulunmayışı hususları birlikte değerlendirildiğinde; keşidecinin davacı üzerinden çeklerini iptal etmek amacıyla muvazaalı olarak ilgili davaları açtırdığı hususunun kuvvetle muhtemel olduğunu, davacı, … … Şubesi’ne alt … Seri No’lu, 30.03.2020 Keşide Tarihli çeki dava dışı … İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti. ‘den mal karşılığı aldığını beyan etmişse de aralarındaki ticari ilişkiyi doğrular nitelikte fatura, makbuz, ticari defter vs. herhangi bir evrak sunmamış, dava dilekçesinin delillerinde de gösterememiş olduğunu, davacının dava dilekçesinin ekinde sunduğu dava dışı … …’dan aldığını iddia ettiği belge bu konuda ispata yarar bir belge olmadığını, ilgili belgede ne bir tarih ne çeklerin hangi hukuki ilişkiye istinaden verildiği vs. herhangi bir bilgi yer almamakta olduğunu, ilgili belgenin işbu davanın açılması sebebi ile delil olarak gösterilmek niyeti ile sonradan hazırlanmış olduğu kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkilinin … Şirketi’nin sahibi olup şirketin ticaret ünvanından da anlaşıldığı üzere uzun yıllardır inşaat ve müteahhitlik işi ile iştigal etmekte olan bir iş adamı olduğunu, davalının 05.10.2019 tarihinde dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ye fayans, çimento, kum gıbi inşaat malzemeleri satış) yapmış ve buna mukabil dava dışı şirket de dava konusu … … Şubesi’ne ait … Seri No’lu, 30.03.2020 Keşide Tarihli çeki davalıya ciro etmiş olduğunu, çekin arka yüzünde bulunan ciro silsilesinden de görülmektedir ki müvekkilinin imzası ile birlikte sahibi olduğu … İnşaat şirketinin kaşesi de yer almakta olduğunu, bu beyanlarının doğruluğu ekte sundukları davalının, dava dışı … Teknik Yapı Şirketi’ne düzenlediği 05.10.2019 tarihli faturadan, makbuzdan ve ciro silsilesinden de açıkça görülmekte olduğunu, davacı her ne kadar dava konusu çekin davalı uhdesinde bulunduğunu İleri sürse de ilgili çekin, …, İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden takibe konulmuş olup, icra dairesinin kasasında bulunmakta olduğunu, ilgili çek üzerinde ödeme yasağı kararı olması da çekin icra takibine konu edilmesine engel teşkil etmeyeceğini, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir.
Somut olayda yapılan kontrolde davacının, … İnşaat San ve Tic Ltd Şti.’den mal karşılığı dava konusu … … Şubesine ait 30/05/2020 tarihli … seri nolu, 3.000(üçbin) tl bedelli çeki aldığını ve çekin uhdesinde iken çalındığını beyanla …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası açmış olduğu, mahkemesince yapılan ilanlar akabinde çeki elinde bulunduranın tespit edilmesi üzerine verilen süre içerisinde mahkememizin işbu çek istirdadı istemli davasının açılmış olduğu, davacının dava dilekçesinde çekin üzerinde tahrifat yapıldığını beyan etmiş olduğu görülmüştür.
Davaya konu edilen çek incelendiğinde; … … Şubesine ait, keşidecisi … olan, hamiline düzenlenmiş … seri numaralı 30.03.2020 keşide tarihli, 53.000,00 TL bedelli çekin cirantalarının, … Taah. Paz. San Ve Dış Tic. A.Ş, … Tic,Ltd.Şti. ve davalı … olduğu, ciro silsilesinde görünürde herhangi bir kopukluk olmadığı, davacının ciro silsilesinde adının yer almadığı görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan kanunî hüküm bağlamında iyi niyetli hamilin hak sahibi olmayan kimselerden elde ettiği kazanımlar korunmaktadır. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şekli anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır (Kendigelen, A.: Çek Hukuku, İstanbul 2019, s. 237-238).
İstirdat davası olarak nitelenen bu dava özü itibariyle menkullerin iadesini sağlamak için açılan menkul davası niteliğindedir. Medeni hukukta bu dava gasp, çalınma veya zayi hâllerinde sadece kötü niyetli değil, iyi niyetli hamile karşı da açılmakta ise de, kambiyo senetleri yönünden bir sınırlama getirilmiş ve aynî haklardaki genel prensipten ayrılmak suretiyle, söz konusu davanın yalnızca kötü niyetli veya senedi iktisabında ağır kusuru bulunan kimselere karşı açılabileceği esası benimsenmiştir. Bu tür davalarda, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2000, s. 294). Bu kapsamda yukarıda anılan kanunî düzenleme, emre yazılı çeklerle ilgili olarak, hamile yazılı senetlere ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 990. maddesine paralel bir koruma sağlamakta olup bahse konu maddeye göre, “Zilyet, iradesi dışında elinden çıkmış olsa bile, para ve hamile yazılı senetleri iyiniyetle edinmiş olan kimseye karşı taşınır davası açamaz.” Ancak hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru bulunduğu takdirde iade davası açılabilecektir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir.
Somut olayda davaya konu çekin üzerinde bedel ve tarih bakımından tahrifat yapıldığı; çekin keşide tarihinin 30.04.2020 iken 30.03.2020 olarak, bedelinin ise 3.000,00 TL iken 53.000,00 TL olarak değiştirildiği, işbu hali ile dava dışı … İnşaat San ve Tic Ltd Şti.’nin davacıya vermiş olduğu kaşeli imzalı belgede de bu hususun açıkça belirtildiğini beyan etmiş olması üzerine mahkememizce imza incelemesine yönelik alınan bilirkişi raporunda keşideci imzası ile tarih ve bedel değişiklikleri altına atılan paraflar arasında farklılıklar olduğu, tarihin 30.05.2020 iken 30.03.2020 tarihine, bedelin ise 3.000,00 TL iken 53.000,00 TL olarak değiştirildiği tespit ederek mahkememize bildirmiş olduğu görülmüş olup davalının çekin iktisabına ilişkin olarak ticari defterleri üzerinden talimat mahkemesi aracılığı ile alınan raporda “Çeki veren … firması ile davalının daha önceden ticari ilişkisi olduğu ve Dava konusu çek 10.10.2019 tarihinde mal karşılığında … elektrik teknik firmasından hamiline 53.000,00 TL’lik çek alınmış ve verildiği tarihte ticari deftere işlenmiş olup 30.03.2020 tarihinde davalı firmaya ciro edilmiştir. ” şeklinde yapılan tespit mahkememize bildirilmiş olduğu, söz konusu belgeler üzerinden davalının ciro silsilesinden usulüne uygun olarak çekin hamili olduğu görülmekle işbu kapsamda davacının yetkili hamil olup olmadığının tespiti amacıyla alınan bilirkişi raporunda dava dışı … İnşaat San ve Tic Ltd Şti.’nin ticari evrakları, cirantalara ilişkin celp edilen BA-BS formları celp edilerek tüm dosya kapsamı itibari ile rapor hazırlanılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişisi …tarafından hazırlanan raporda özetle;
Dava dışı … … 2019 yılı Ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, 2020 yılı ticari defterlerinin envanter defteri incelemeye sunulmamış olduğundan usulüne uygun tutulmuş olup olmadığının tespit edilememiş olduğu,
Dava konusu … numaralı 30.03.2020 keşide tarihli hamiline düzenlenmiş 53.000,-TL’lık çekin keşidecisinin … olduğu ve hamiline olarak düzenlenmiş olduğu ve cirantalarının, … Taah. Paz. San Ve Dış Tic. A.Ş, … Tic,Ltd.Şti. ve davalı … olduğu,
Dava dışı … …’ya ait incelenen 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinde, davacı yan ile ilgili ve dava konusu … numaralı 30.03.2020 keşide tarihli hamiline düzenlenmiş 53.000,- TL (veya 3.000,-TL) … çek muhasebe kaydına ve dava konusu işbu çekin cirantaları ile ilgili herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmamış olduğu,
Davacı yan tarafından dava dilekçesi ekinde sunulmuş ve davacı tarafından çeklerin teslim alınmış olduğuna dair belgede dava konusu … numaralı … çekin keşide tarihinin 30.03.2020 tarihi olmadığı, 30.05.2020 tarihi olduğu ve çek tutarının 53.000,-TL değil 3.000,-TL olduğunun görülmekte olduğu,
Adli Tıp Uzmanı Bilirkişi tarafından 04.07.2022 tarihinde düzenlenmiş Bilirkişi Raporuna göre, dava konusu çek üzerinde yapılan değişikliklerin tahrifat niteliğinde olduğu kanaatine varılmış olduğu,
Dava dışı … …’nın bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye gönderilmiş cevap yazısı ekleri olan BA BS Bildirimlerine göre, davacı …, çek keşidecisi … ve cirantaların hiçbiri ile ilgili bir BA BS Bildirimine rastlanmamış olduğu, mahkememize bildirilmiştir.
İşbu alınan raporlar uyarınca davaya konu senet üzerinden her ne kadar tahrifat yapıldığı sabit olsa da tahrifatın davacının iddia ettiği şekilde tarihin 30.04.2020 iken 30.03.2020 olarak değiştirilmemiş olduğu, bu kapsamda dava dışı … İnşaat San ve Tic Ltd Şti.’nin davacıya vermiş olduğu kaşeli imzalı belgede belirtilen çek olmadığı; nitekim dava dışı firmanın çekin hiçbir zaman hamili konumunda olmadığı, buna ilişkin ticari defterlerinde bir belge bulunmadığı gibi, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmadığı, vergi dairesine de gerekli bildirimlerin yapılmamış olduğu, bu kapsamda davacının davaya konu çekin hamili olduğunu, davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ve davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğini ispatlayamadığı kanaatine varılmakla mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/4880 Esas, 2019/5716 Karar Sayılı, 23/09/2019 Tarihli “… çek istirdadı açan davacı yönünden bu durumun usuli kazanılmış hak sayılmayacağı gibi çekin yetkili hamili olduğuna dair bir delil sunamayan davacıya dava açma hakkı (aktif husumet) kazandırmayacağını, dolayısıyla davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olup mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulmakla davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret başlıklı 7. Maddesinin 2. Fıkrasının “(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklindeki düzenlemesi de göz önünde bulundurulduğunda davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunarak (davacı tarafça her ne kadar çek bedeli 3.000,00 TL olarak bildirilmiş ise de inceleme yapılan çek üzerindeki bedelin 53.000,00 TL olarak gözükmesi sebebiyle) aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine,
2-Alınması gerekli olan 269,85-TL karar ilam harcının başlangıçta peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 215,45-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükmü uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır