Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/531 E. 2021/764 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/531 Esas
KARAR NO : 2021/764
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 08/11/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin müteveffa oğlu …nun,21.08.2013 tarihinde saat 03.50 sularında kendisinin sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … Caddesini takiben Edirne istikametinden gelip … istikametine seyrederken kaza yeri olan hayvan pazarı önüne geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek gidişine göre sol tarafa doğru yoldan çıkıp elektrik direğine ve hayvan pazarının bahçe duvarına çarpması sonucu ağır yaralanarak, kaldırıldığı … Hastanesinde hayatını kaybettiği, … Sulh Hukuk Mahkemesinin kararıyla,annesi …’in kaza sebebiyle zarar gören 3.kişi konumunda olduğu, destekten yoksun kalan kişilerin hayatını kaybeden kişinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın kusursuz birer üçüncü kişi sayıldığı, kaza yapılan … plakalı aracın kaza tarihinde …den ZMS sigortası (trafik sigortası) ile sigortalı olduğu için müvekkilin destekten yoksun kalma tazminatı için sorumluluğun davalı … şirketinde olduğu, sigorta şirketinin kendilerine yapılan müracaatı haksız olarak reddettiği, izah edilen ve re’sen göz önüne alınacak sebeplerle ve fazlaya ilişkin dava ve talep haklan saklı kalmak kaydıyla, şimdilik; davacının vefat eden oğlu … adına davacı müvekkile, kaza veya başvuru (temerrüt) veya dava tarihinden itibaren işleyecek ticari veya . yasal faizi ile birlikte (belirsiz alacak davası); fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının miras payı oranında hesaplanarak davalıdan tahsili ile kendisine ödenmesine,ileride telafisi olmayacak zararların önlenmesi amacıyla davalı şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin tespit edilmesi suretiyle karar kesinleşinceye kadar üzerlerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
29/01/2018 tarihli ıslah dilekçesince özetle: Toplamda 1.000,00 TL olarak ikame ettikleri davalarını 85.135,25 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6704 Sayılı Kanunun 4. maddesine göre, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakları bulunmadığı, davacıların müteveffanın kusuruna dayanarak tazminat talep etme hakları bulunmadığından, işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın işleteni … ‘a davanın ihbarını talep ettikleri, destekten yoksun kalma tazminatı, mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan; destek iddialarının kanıtlanması gerektiği. SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren avans faizi talebi haksız olup, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği,izah edilen nedenlerle; haksız açılan davanın reddine. yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 21/08/2013 günü … Caddesini takiben … Yolu üzerinde meydana gelen kazada, Davacının müteveffa oğlu …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun sol tarafına doğru yoldan çıkarak elektrik direğine ve hayvan pazarının duvarına çarpmış, müteveffanın kaza sonucu ağır yaralandığı ve kaldırıldığı … Hastanesi’nde hayatını kaybetmiş olması sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz veya yasal faizi ile birlikte tahsili davasıdır.
Mahkememizden verilen 19/03/2018 tarih ve 2016/… Esas 2018/… sayılı kararı … BAM … Hukuk Dairesi’nin 17/09/2020 tarih ve 2018/… Esas 2020/… Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin 2020/531 Esasına kaydedilmiştir. incelendi:
Mahkememiz dosyasından 28/05/2021 tarihinde ek rapor alınmıştır.
Raporda; Kök raporun teslimi sonrasında; Davacı vekili davasını ıslah etmiş ve 85.315,25 TL tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise rapora itiraz etmiş, itiraz dilekçesinde özetle, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı olmadığını, destekten yoksun kalma zararı hesaplamasında, 6704 sayılı Kanunun 3’üncü maddesine göre trafik sigortası genel şartlarında belirlenen hesaplama kriterlerinin esas alınmasının gerektiğini, ayrıca hesabın uzman bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, tayin edilen bilirkişinin aktüer sıfatım haiz olmadığını ve hesabın da Hazine Müsteşarlığının genelgesine uygun olarak “aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tâbi tazminat miktarının tespit edilerek ödenecek olan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Sayın Mahkemenin 2016/… Esas, 2018/… Karar sayılı ve 19.03.2018 tarihli kararı ile davanın kabulüne, 85.315,25 TL’nin 05.10.2016 tarihinden itibaren İşleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf istemi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı ve 17.09.2020 tarihli kararı ile;
“(…) Somut olayda davaya konu trajik kazası 2J.08.2013 tarihinde gerçekleşmiştir. Karayolları Trafik Kanununun 92’inci maddesinde değişiklik yapan 6704 sayılı Kanun 26.04.2016 tarihinde, yeni Genel Şartlar ise 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni Genel Şartlar C-l 1 maddesinde, bu genel şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır hükmü mevcut olup, poliçenin 16.07.2013 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçe düzenleme tarihi, genel şartlar hükümlerinin yürürlük tarihinden önce olması nedeniyle yeni genel şartlar hükümlerinin, dava konusu olayda uygulanması mümkün bulunmadığından, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin, HGK kararlarıyla da Örtüşen içtihatlarında da vurgulandığı üzere, mirasçı olarak değil, destek alacaklısı 3 ’üncü kişi olarak başvuruda bulunmasına göre destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklı bulunduğundan tazminata hükmedilmiş olmasında; yine kazanın gerçekleştiği ve poliçe düzenleme tarihi itibariyle yeni genel şartlar yürürlükte bulunmadığından aktüerya bilirkişi raporunda yeni genel şartlar ile öngörülen TRH-2010 tablosu ve 1,8 teknik faiz uygulanmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur.
Bozma sonrası Sayın Mahkemenin 05.10.2020 tarih ve 2020/… sayılı müzekkeresi ile Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya rücûya tâbi gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulmuştur. Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 06.10.2020 tarihli cevabi yazısı ile davacıya müzekkerede belirtilen 21.08.2013 tarihli kaza için de geçerli olmak üzere aktif/pasif olarak bağlanmış herhangi bir aylık/gelir/maaş bilgisi olmadığını bildirmiştir.
Hesaplama Yöntemi Bakımından
… BAM … Hukuk Dairesinin 2018/… Esas, 2020/… Karar sayılı ve 17.09.2020 tarihli kararında, hesaplama yöntemi bakımından bir bozma nedenine yer verilmediği görülmektedir.
Gerçekten de İstinaf Mahkemesi, bozma kararında, davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesi ile İstinaf dilekçesi İçeriğinde sözünü ettiği ve hesaplamada TRH-2010 tablosunun tatbiki İle hesaplamada 1,8 teknik faiz oranının uygulanması gerektiğine dair itirazlarının yerinde olmadığını belirtmiştir.
Bu sebeple, kök rapordaki hesaplama yöntemi ek raporda korunmuştur.
Davacıya Rücûya Tâbi Bir Gelir Bağlanıp Bağlanmadığı ve Tazminattan İndirim Yapılmasının Gerekip Gerekmediği Bakımından
Kök bilirkişi kurulu raporunda, dosya İçerisinde davacıya, müteveffanın vefatı dolayısıyla kısmen veya tamamen rücu edilebilecek nitelikte bir gelir bağlandığına dair herhangi bir kayıt bulunmadığı belirtilmiş; İstinaf Mahkemesi, SGK’dan bu hususta bilgi edinilmemiş olmasının eksiklik olduğu gerekçesi İle hükmü bozmuştur. Yukarıda da belirtildiği gibi, Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 06.10.2020 tarihli cevabi yazısı ile davacıya müzekkerede belirtilen 21.08.2013 tarihli kaza için de geçerli olmak üzere aktif/pasif olarak bağlanmış herhangi bir aylık/gelir/maaş bilgisi olmadığını bildirmiştir.
Kök ve ek raporu düzenleyen bilirkişi heyetinin aktüerya hesap bilirkişisi, trafik kusur bilirkişis ve sigorta tahkim hakemi sigortacı bilirkişiden oluşması bilirkişilerin bilirkişi listesinde yer almaları ve düzenlenen hesaplama raporunun istinaf bozma ilamında bozma dışı bırakılarak uygun görülmesi nedeniyle davalı vekilinin bilirkişilerin uzmanlık alanına yönelik itirazlarına itibar edilmeden aynı heyetten ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda kök rapordaki hesaplamaların değiştirilmesini gerektirecek bir durum olmayıp, kök rapordaki belirtildiği ve hesaplandığı gibi, davacı … ’in, oğlu …’nun vefatı sebebiyle talep edebileceği desteklen yoksun kalma zararının 85.35,25 TL tutarında olduğu tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile 85.315,25 TL’nin 05/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.827,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 29,20 TL+ ıslahta 287,97 TL) toplam 317,17 TL harcın düşümü ile eksik kalan 5.510,71 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 11.890,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 29,20 TL peşin harç + 287,97 TL ıslah harcı ilk masraf 33,50 TL + bilirkişi ücreti 1.800,00 TL + 165,00 TL posta masrafı ) toplam 2315,67 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üstüne bırakılmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır