Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2022/281 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/53 Esas
KARAR NO : 2022/281

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/08/2014
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 26.4.2012 tarihinde …, …, … caddesi üzerinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacıların eşi ve babaları olan yaya …’a çarptığını, çok ağır yaralanan … acil olarak … Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği ve 1 aydan fazla koma halinde yoğun bakımda kaldığını ancak 6.6.2012 tarihinde vefat ettiğini, davacı …’ın müteveffanın eşi, diğer davacıların ise çocukları olduğunu, müteveffanın ölümü ile eşi ve çocuklarının desteğinden yoksun kaldıklarını, kaza nedeni ile … 26.Asliye Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile dava açıldığını kaza tespit tutanağında gerek … plaka sayılı dava dışı araç sürücüsünün gerekse de müteveffanın mütefarik kusurlu olduğunun belirtildiğini, ceza dosyasına sunulan kusur raporunda ise, dava dışı araç sürücüsü …’ın tali, müteveffanın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, olayda kusurlu bulunan … plakalı aracın olay tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmadığını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14/2-b maddesi uyarınca davalı güvence Hesabının sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar için şimdilik 3.000,00-TL ( her bir davacı için 1.000,00-er TL )destekten yoksun kalma tazminatının davalının temerrüde düştüğü başvuru tarihinin 8. gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların denen olduğu bedensel zararlar için müvekkili … hesabına başvurulmasının mümkün olduğunu, kazaya karışan araçların kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, eğer aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesi yoksa, müvekkili kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 225.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davanın … plakalı aracın sürücüsü …’a ve maliki …’e ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili kurumun maddi tazminat taleplerine ilişkin sorumluluğunun, kaza tarihi itibariyle geçerli trafik poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olup, söz konusu sorumluluk aynı zamanda davacıların yoksun kaldıkları geçek destek miktarı ile de sınırlı olduğunu, buna ilişkin BK 45/2.maddesinde düzenlendiğini, ” ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde oranların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir” şeklinde hükme bağlandığını, davacılara diğer sosyal güvenlik kuruları tarafından yapılmış ödemeler varsa bunların da araştırılması gerektiğini bildirerek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 12/07/2017 tarihli 2014/250 E. 2017/675 K. Sayılı kararı ile ”Yukarıda ki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olduğu müteveffanın ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği mahkememizce kabul edilmiştir. 5684 sayılı Sigortalar Kanununun 14/2 md sindeki “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına başvuru yapılacağı” düzenlemesi karşısında davacıların zararından davalı … Hesabının sorumlu olduğu anlaşılmakla hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacılardan … ve … yönünden davanın kabulüne, davacı …yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.” denilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacılardan … için 42.156,96 TL, Davacı … için 10.101,30 TL, Davacı … için 814,66 TL maddi tazminatın 30/07/2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …Hesabından alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Taraf vekillerince verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunmaları üzerine istanbul BAM 9. H. D. Nin 2017/2778 E. 2019/3866 K. Sayılı ilamı ile ”Somut olayda; davacıların desteği olan yaya …’a … plakalı aracın dosya kapsamında yargılama aşamasında sunulan tramer kayıtlarında 08/08/2011-08/08/2012 tarihleri için dava dışı … Sigorta tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortasının yapıldığı görülmektedir. Yargılama sırasında söz konusu poliçe dosya kaspamı içine getirtilmemiş iptal veya zeylinin bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Davacılar vekili tarafından istinaf cevap dilekçesinde sigortalı araca ilişkin işleten değişikliği olduğunun, işleten değişikliği nedeniyle ZMSS poliçesinin geçerli olmadığı savunulmuştur. Mahkeme de, bu husus tartışılmadan eksik inceleme ile davalı … Hesabı’nı zarardan sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Bu doğrultuda davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerindedir.( Yargıtay 17. H.D 2015/9598 esas 2018/1058 karar) Kabule göre mahkemece davacı eşin olay tarihindeki yaşı,çocukları, sosyal yaşantısı ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak evlenme ihtimalini belirlenerek ve destek tazminatını hesaplaması yaptırması gerekirken davacının rapor tarihindeki yaşına göre evlenme ihtimalini hesaplayan bilikişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.(Yargıtay 17. H.D. 2012/10794 esas 2013/6915 karar) Kabule göre: … Hesabı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek … Hesabı Yönetmeliğinin 9, 14 ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren … Hesabının temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise … Hesabının temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davadan önce davacılar tarafından … Hesabına başvuru yapıldığı Güvcnce Hesabı tarafından eksik belgelerin teminin istenildiği görülmektedir. Bu doğrultuda temerrüd tarihinin dava tarihinden başladığının kabulü gerekmektedir. Kabule göre de; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda; her bir davacı lehine hükmedilen maddi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken, tek vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/13622 esas 2019/6277 karar) Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin davacı Berk yönünden istinaf başvurularının HMK’nın 341/4. ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine, davacılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” şeklinde karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıda yazılı esasa kayıt yapılmıştır.
… Sigorta A.şye müzekkere yazılarak … plakalı araca ait 08/08/2011-08/08/2012 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan … no.lu poliçenin ve bulunması halinde poliçenin iptal ve zeyline ilişkin evrakların gönderilmesi istenilmiş, … Sigorta A.ş tarafından 01/04/2021 havale tarihli cevabi yazıda; ”Bahsi geçen Müzekkereye ilişkin olarak 29.01.2021 tarih 16/12 sayılı yazımız ile müzekkereye cevaplarımız ve ilgili araca ait poliçe örneği sunulmuşsa da, işbu poliçenin kaza tarihinde yürürlükte olmamasından bahisle ek beyanlarımızı sunmak gerekliliği hasıl olmuştur. Şöyle ki; … plaka sayılı araç Şirketimizce … numaralı 08.08,2011 – 08.08.2012 vade tarihli poliçe ile teminat altına alınmış olup ilgili poliçe, poliçenin düzenlendiği tarihte araç maliki olan … adına tanzim edilmiştir. Ancak söz konusu araç pofiçe vadesi içinde satış görmüş olmakla birlikte 28.03.2012 tarihinde … adına tescil edilmiştir. Nitekim 30.04.2012 tarihinde de yeni malik … tarafından dava dışı başka bir şirketten kendi adına poliçe düzenlendiği görülmüştür. Bilindiği üzere, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik) Genel Şartları’nın C.4. maddesinde “Sigorta sözleşmesi, sözleşmeye taraf olan sigortalıyt takip eder, Sigortalının değiştiği her durumda mevcut sözleşme değişim tarihi itibarıyla kendiliğinden sona erer ve ilgiliye gün esasına göre prim iadesi yapılır. Ancak, mevcut sözleşme sigortalının değiştiği tarihten itibaren on beş gün süresince herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ve prim ödenmeksizin yeni işleten için sözleşme yapılana kadar geçerlidir.” denilmekle sigortalının değişmesi halinde mevcut sözleşmenin sona ereceği açıkça düzenlenmiş, mevcut sigortacıya yalnızca sigortalının değiştiği tarihten itibaren on beş gün süresince ve her halde yeni işleten için sözleşme yapılana kadar sorumluluk öngörülmüştür. Oysaki dava konusu kaza tarihi 26.04.2012 olup mezkur kazanın satış işleminin gerçekleştiği tarih olan 28.03.2012 – tarihinden itibaren on beş günlük süreden sonra gerçekleştiği aşikardır. Yapılan kontrollerde kaza tarihinde Şirketimiz nezdinde yeni malik adına poliçe kaydına da rastlanmamıştır. Hal böyleyken; Şirketimizin mezkur kazadan kaynaklı olarak önceki beyanımızda Sayın Mahkemenize ibraz edilmiş olan poliçe kapsamında kerharıgi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Arz ve izah edilen nedenlerle, Şirketimiz nezdinde … plakalı araç için 26.04.2012 kaza tarihinde geçerli ve yürürlükte poliçe bulunmadığını beyan eder; dosyaya ibraz edilmiş olan poliçe kapsamında Şirketimizin herhangi bir borcu ve sorumluluğu bulunmadığını bildiririz.” denilmiştir.
Dosyanın aktüer bilirkişiye tevdii ile, PMF 1931 VE TRH 2020 yaşam tablolarına göre ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle, İstanbul BAM 9.Hukuk Dairesinin 2017/2778 E., 2019/3866 K. Sayılı ilamı doğrultusunda ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup 31/08/2021 tarihi bilirkişi heyeti raporunda özetle; 26.04.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu 06.06.2012 tarihinde vefat eden …’ın geride kalan davacı hak sahiplerinin destekten yoksun kalma sebebiyle Nihai ve Gerçek Maddi zararları: Davacı Eş …’ın Nihai ve Gerçek Maddi Zararının; P.M.F 1931’e göre: 78.548,68-TL den ibaret bulunduğu, TRH 2010’a göre 96.387,87-TL.den ibaret bulunduğu, Davacı Kızı …’ın Nihai ve Gerçek Maddi Zararının her iki yaşama tablosuna göre de 16.478,98 TL den ibaret olduğunu, davacı Oğlu …’ın Nihai ve Gerçek Maddi Zararının İstanbul BAM 9.Hukuk Dairesinin 2017/2778 E., 2019/3866 K. Sayılı İlamı ile 814,66- TL olarak kesinleştiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememiz 10/12/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği davacı vekilince istinaf aşamasından önce alınan bilirkişi raporlarına itiraz edilmemesi göz önünde tutularak 01/02/2016 tarihli rapor tarihinde geçerli olan asgari ücret üzerinden ve güncel asgari ücret üzerinden İSTANBUL BAM 9. H.D. 2017/2778 E. 2019/3866 K. Sayılı ilamı doğrultusunda ihtimali ek rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş olup alınan 11/03/2022 tarihli raporda özetle: 26.04.2012 tarihinde meydana gelen Trafik kazası sonucu 06.06.2012 tarihinde vefat ederi …’ın geride kalan davacı hak sahiplerinin destekten yoksun kalma sebehiyle Nihai ve Gerçek Maddi zararları: Davacı Eş
…’ın nihai ve gerçek maddi zararının; Güncel Asgari Ücret ile;
-P.M.F 1931’e göre %7 Evlenme İhtimali durumunda; 114.210,77 TL den ibaret bulunduğu,
-P.M.F 1931’e göre %2 Evlenme İhtimali durumunda; 120.351,14 TL den ibaret bulunduğu,
-TRH 2010’a göre %7 Evlenme İhtimali durumunda; 143.878,24 TLden ibaret bulunduğu,
-TRH 2010’a göre %2 Evlenme İhtimali durumunda; 151.613,63 TLden ibaret bulunduğu,
2016 Asgari Ücret ile;
-P.M.F 1931’e göre %7 Evlenme İhtimali durumunda; 40.873,45 TL den ibaret bulunduğu,
-P.M.F 1931’e göre %2 Evlenme İhtimali durumurnda; 43.070,95 TL den ibaret bulunduğu,
-TRH 2010’a göre %7 Evlenme İhtimali durumunda; 49.086,23 TL den ibaret bulunduğu,
-TRH 2010’a göre %2 Evlenme İhtimali durumunda; 51.725,28 TL den ibaret bulunduğu,
Davacı kızı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının her iki yaşama tablosuna göre de;
-güncel Asgari Ücret ile; 19.932,99 TL den ibaret bulunduğu,
– 2016 Asgari Ücret ile; 10.119,53 TL den ibaret bulunduğu,
Davacı Oğlu …’ın nihai ve gerçek maddi zararının İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesinin 2017/2778 E., 2019/3866 K. Sayılı İlamı ile 814,66 TL alarak kesinleştiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamından dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma zararının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup … plakalı aracın 28/03/2012 tarihinde … adına tescil edilmiş olup Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları c/4 bendi gereğince önceki malik için sigorta sözleşmesi aracın tescil tarihi itibariyle sona ermiş olup mevcut sözleşme yeni işleten için de 15 gün süre ile geçerli olduğundan kaza tarihi olan 26/04/2012 tarihinde … Sigorta A.ş nezdinde geçerli olan bir ZMMS nin bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacılar vekilince istinaf öncesinde alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmemesi nedeniyle 01/02/2016 tarihli rapor tarihinde geçerli olan asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama ile davacı … ın kaza tarihinde 34 yaşında bulunduğu ve %7 yeniden evlenme ihtimali ile TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada davacı … ın kaza nedeniyle meydana gelen zararının 49.086,23-TL, davacı …’ın 01/01/2016 tarihinde geçerli olan asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre 10.119,53-TL zararının bulunduğu, davalının meydana gelen zarardan 5684 sayılı sigortacılık kanunun 14/2 maddesindeki sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için güvence hesabına başvuru yapılacağı düzenlemesi kapsamında sorumlu bulunduğu değerlendirilerek davacılar vekilinin 10/03/2017 tarihli ıslah dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davacı …’ın davasının kabulü ile 42.156,96 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı …’ın davasının kabulü ile 10.101,30 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … yönünden mahkememizce verilen 12/07/2017 tarihli 2014/250 Esas 2017/675 Karar sayılı karar miktar yönünden kesin olduğundan bu davacı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacı …’ın davasının KABULÜ İle 42.156,96 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın davasının KABULÜ ile 10.101,30 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı … yönünden mahkememizce verilen 12/07/2017 tarihli 2014/250 Esas 2017/675 Karar sayılı karar miktar yönünden kesin olduğundan bu davacı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 3.569,76-TL harçtan peşin alınan 186,68-TL (peşin ve ıslah harcı) harcının mahsubu ile bakiye 3.383,08-TL harcın davalılardan tahsili hazineye irat kaydına
5-Davacı tarafından yatırılan 186,68-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL ilk gider, 774,75-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.099,95-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 2.092,70-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 6.280,40-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-HMK 333. md. uyarınca taraflarca tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen taraflara iadesine,
Dair davacı yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/04/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)