Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/520 E. 2020/676 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/520
KARAR NO : 2020/676

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in, müvekkili…ltd.şti.ne ait … Kliniğinde diş hekimi olarak çalışan görevli personel olduğunu,…isimli hastanın tedavisini yaparken hasta tarafından yanlış tedavi uygulandığına dair yakınma sonucu müvekkili şirkete Bakırköy …Tüketici Mahkemesi … esas-… karar sayılı dosyası ile dava açıldığını ve bu davada müvekkili şirketin tazminat ödemek zorunda kaldığını, davalı …’in, çalıştığı dönem boyunca diğer davalı sigorta şirketine yapılan … poliçe no … hatmer no ; … poliçe no … hatmer no ile mesleki sorumluluk poliçesi ile üçüncü şahıs ve firmaya verilen zararlardan her türlü zarar ve tazminat ödemeleri ile davalara karşı sigorta ettirildiğini, aleyhlerine Bakırköy … Tüketici Mahkemesinde açılan davada, davanın işbu davanın davalılarının davaya dahil edilmesi tarafımızca istenmiş olmasına rağmen, mahkeme kararında davalıların, o davada fer’i müdahil ve ihbar olunan statüsünde karar verilerek; aleyhlerine sonuçlanan davada ödemeyi müvekkilinin yapmak zorunda kaldığını, kararın icrası doğrudan müvekkili firmaya yapılarak 3.09.2020 tarihinde tazminat alacaklısı…’ya Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasına toplamda 10.490,00- TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, davalı sigorta şirketi ile yaptıkları görüşmelerde, önce icra dosyasına ödemeyi yapmayı düşündüklerini, sonra bundan vaz geçip zorluk çıkardıklarını, ödeme yapıldıktan sonra kendileri ile görüşen sigorta şirketi yetkililerinin mail yollu başvuru yapmalarını istediklerini ve hasar dosyası oluşturduklarını, daha sonra herhangi bir ödeme yapmayıp taleplerini reddettiklerini, davalı …’in, Bakırköy …Tüketici Mahkemesi’nin … esas -… karar sayılı kesinleşen davaya yol açan kusurlu eylemi sonucunda kesinleşen dava sonucu yapmak zorunda kaldıkları ödeme nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu, diğer davalı sigorta şirketinin de …’in mesleki faaliyetlerinden dolayı vermiş olduğu hizmetteki kusurlu eylemlerinden oluşabilecek her türlü zarardan mesleki sorumluluk poliçesi kapsamı dahilinde sorumlu olduğunu belirterek, sonuç olarak, davanın kabulü ile 10.490,00 -TL rücuen tazminat alacaklarının fiili ödeme günü olan 3.09.2019 tarihinden itibaren %18 ticari reeskont faizi ve uygulanacak temerrüt faiziyle birlikte her iki davalı sorumlu tutularak müştereken ve müteselsilen hüküm altına alınarak tahsiline karar verilmesini;masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemişlerdir.
Davacı vekili, UYAP’dan gönderdiği 20/11/2020 tarihli dilekçe ile, açmış oldukları iş bu davada tüm tarafların sulh akdi çerçevesinde anlaştığını, bu nedenle davadaki taleplerinden feragat ettiğini, karşılıklı tüm taraflar vekalet ücreti ve yargılama masrafı istemediğinden, kendilerinin de anlaşma gereği, vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediğini, davanın duruşma yapılmaksızın feragatleri nedeniyle karara çıkartılmasını ve sulh yapıldığından konusuz kalan davanın hüküm verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek sonuçlandırılmasını talep ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı …T.A.Ş. Vekili ise, 19/11/2020 tarihli dilekçe ile; davacı taraf ile dava dışı sulh olunduğunu ve tüm tazminat taleplerinin ödendiğini, yapılan yargılama giderlerinin gider yapan taraf üzerinde bırakılmasını, karşı vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, dilekçesinin ekinde bila tarihli “İbraname, Feragat ve Sulh Protokolü” başlıklı protokolün fotokopisini sunduğu görülmüştür.
Davalı …Şirketi vekili, bilahare UYAP’dan gönderdiği 09/12/2020 tarihli dilekçe ile; dilekçesinin ekinde diğer davalı/sigortalı tarafından sulhe ilişkin beyanlarını içerir ıslak imzalı beyanın sunulduğunu beyan etmiş ise de; dilekçe örneğini UYAP’dan gönderdiği, dilekçesinin ekinde diğer davalıya ait dilekçe olduğu ancak ıslak imzalı dilekçenin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı… A.Ş. vekili, 22/12/2020 tarihli dilekçesi ile, dosyaya konu talepler açısından davacı taraf ile dava dışı sulh olunduğunu ve tüm tazminat taleplerinin ödendiğini, yapılan yargılama giderlerinin gider yapan taraf üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini, kendilerinin de karşı vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği ve dilekçesinin ekinde diğer davalı…’in vekaletini sunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili ise, UYAP’dan gönderdiği 23/12/2020 tarihli dilekçe ile davadan tüm sonuçları ile feragat ettiğini, feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız ¸olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında
davacılar vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 179,15-TL den düşümü ile arta kalan 124,75-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü ödeneğinden ödenen 1.360,00- TL nin tamamının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına
4-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini bildirdiklerinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avasından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda verilen karar açıkça okundu. 17/12/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır