Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/516 E. 2022/128 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/516 Esas
KARAR NO : 2022/128

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’un ehliyetsiz araç kullanması sonucunda sebebiyet verdiği kaza sonucunda, müvekkili tarafından dava dışı … plakala nolu araç sahibine 5.077,00TL tazminat ödediğini, müvekkili nezdinde ZMMS ile sigortalanan … plakalı aracın malikinin davalı şirket olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı gerçek kişinin %100 oranında kusurlu olduğunu, ödenen hasar bedelinin rücusu için … 18.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın malikinin müvekkili olmadığını, mezkur aracın 19/10/2012 tarihinde 3 yıl süreyle kiralandığını, 19/10/2015 tarihinde kira sözleşmesinin son bulduğu ve aracın teslim edildiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davalı gerçek kişinin çalışanı olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, bu davalı tarafından davaya cevap dilekçesi dosyaya ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce … 18. İcra Dairesine ait …Esas sayılı takip dosyası gelmiş olup dosyaya konulmuş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı şirkete müzekkere yazılarak oluşturulan hasar dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda; … plakalı aracın davacı tarafından 08/11/2014-2015 tarihleri arasında davacı tarafından sigortalandığını, sigorta ettirenin davalı şirket olduğu, davacı tarafından dava dışı 3.kişiye 5.077,00TL ödeme yapıldığı, kaza tarihi 04/11/2015 tarihi olduğu görülmüştür.
… 12.Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı …’un otobüs ile manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığından ötürü meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’un kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı ifade edilmiştir.
… 12.Tüketici Mahkemesi tarafından … Esas ve … Karar sayılı dosyası üzerinden verilen görevsizlik kararı üzerinden iş bu dosya mahkememize tevdi edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın görevsizlik kararı veren mahkemece rapor alınan son bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda meydana gelen kaza ile hasar arasında uyum olup olmadığı, kaza tarihi itibariyle ödenen hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığı, davalı gerçek kişinin kaza tarihindeki B sınıfı ehliyetinin kazaya konu sigortalı aracın sevk ve idaresi için aracın uygun olup olmadığı, hasarın teminat kapsamında kalıp kalmadığı hususunda bilirkişi ek raporu alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi ek raporunda özetle; … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile … Üzerinde seyir halindeyken, … Caddesi kavşağı kesişiminde U dönmek için sola doğru manevra yaptığı sırada, …Caddesi üzerinde seyir etmekte olan … plakalı otomobilin sağ yan kısımlarını çarptığını, kazanın oluş şeklini gösteren krokiden de anlaşılacağı üzere meydana gelen kaza ile hasar arasında uyum olduğunu, otobüsü kullanmak için E sınıfı sürücü belgesine sahip olması gerekirken davalı gerçek kişinin B sınıfı ehliyeti olduğunu, hasar bedelinin serbest piyasa şartlarına göre makul olduğu, aracın onarımının ekonomik olduğu ifade edilmiştir.
Dava, Karayolları Zorunlu Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı aracın üçüncü kişiye verdiği zarar nedeniyle yapılan ödemenin, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, davalı sigortalı şirket tarafından sigorta ettirilen aracın sürücüsünün meydana gelen kazada otobüs sürmeye yeter ehliyetinin olmaması nedeniyle sözleşmeye dayalı olarak, üçüncü kişiye ödediği hasar bedelinin rücuen tahsilini istemiştir.
KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmüş olduğundan, sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren davalı şirket, sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesine dayalı rücu davalarında, tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesinde, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşme ilişkisi olması nedeniyle, poliçe ve poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan sigorta genel şartları nazara alınır.
Mahkememizce ilgili trafik tescil şube müdürlüğünden davalı gerçek kişi sürücünün kaza tarihindeki ehliyet bilgileri celp edilmiş, yapılan inceleme sonucunda; davalı gerçek kişinin B sınıfı ehliyeti olduğu, kazaya karışan aracın ise otobüs olduğu görülerek, E sınıfı ehliyet ile sevk ve idare edilebileceği, bu nedenle davalı gerçek kişinin kaza tarihinde ehliyetsiz olması nedeniyle davacı tarafından ödenen tazminatın davalı sigorta ettiren şirkete rücu edebileceğine mahkememizce karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile … Üzerinde seyir halindeyken, … Caddesi kavşağı kesişiminde U dönmek için sola doğru manevra yaptığı sırada, …Caddesi üzerinde seyir etmekte olan … plakalı otomobilin sağ yan kısımlarını çarptığı görülerek, kazanın meydana gelmesinde davalı …’un otobüs ile manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığından ötürü meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğuna, dava dışı sürücü …’un kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığına karar verilmiş ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda kazanın oluş şeklini gösteren krokiden de anlaşılacağı üzere meydana gelen kaza ile hasar arasında uyum olduğuna, otobüsü kullanmak için E sınıfı sürücü belgesine sahip olması gerekirken davalı gerçek kişinin B sınıfı ehliyeti olduğuna, hasar bedelinin serbest piyasa şartlarına göre makul olduğuna, aracın onarımının ekonomik olduğuna kanaat edilerek, davacının ödemiş olduğu hasar bedelini taraflar arasındaki ZMMS poliçesine istinaden ehliyetsiz araç kullanılması halinde teminat dışı hallerden olması nedeniyle 5.077,00TL’yi ödeme tarihi olan 04/11/2015 tarihinden takip tarihi olan 13/11/2016 tarihine kadar talep doğrultusunda işlemiş yasal faizi ile birlikte talep edebileceğine karar verilmiş ve yapılan hesaplama sonucunda davacının 469,45TL işlemiş faiz alacağı olduğuna karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı şirket tarafından her ne kadar aracın maliki olmadığı ileri sürülmüş ise de, sözleşmeye dayalı rücu davasını ancak ve ancak sigorta ettirene karşı yöneltebilecek olması nedeniyle davalı şirketin bu savunmasına itibar edilmemiş ve davalı gerçek kişi yönünden de pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Nitekim davacının işleten sıfatını taşımaması, taraflar arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılması veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettirendir. (benzer nitelikte, Yargıtay 17. HD’nin 03/04/2014 tarih, 2014/5777 Esas, 2014/4944 Karar,)
Öte yandan davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, dava konusu alacağın belirlenmesinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle bu talebin şartlar oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının … yönünden Pasif Husumet Yokluğundan Usulden REDDİNE
2-Davacının Davasının … yönünden KABULÜ İLE
Davalının … 18. İcra dairesinin …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 5.077,00TL asıl alacak, 469,45TL işlemiş faiz olmak üzere 5.546,45 TL üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
İcra inkar tazminatı talebinin takip konusu alacağın likit olmaması nedeni ile reddine,
2-Alınması gerekli olan 378,88TL karar ilam harcından peşin alınan 94,72-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 284,16-TL harcın davalı …Tic. AŞ.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 130,72-TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 536,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.900,00TL olmak üzere toplam: 2.566,72-TL yargılama giderinin davalı … AŞ.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı …Tic. AŞ.’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır