Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/512 E. 2021/510 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/512 Esas
KARAR NO : 2021/510
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline … nolu ve 20/02/2018-2019 tarihleri arasında Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın 16/01/2019 tarihinde karıştığı tek taraflı kaza neticesinde müvekkilince … nolu hasar dosyasının açıldığını, kazanın meydana geldiği sırada yolun karlı ve buzlu olduğunu, otobüsün direksiyon hakimiyetine kaybedilmesi sonucunda yolun sağında bulunan şarampole devrildiğini, kazaya karışan aracın sağ arka iç lastiğinin kış lastiği olmadığını, … Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğünü ve … Asliye Ceza Mahkemesince yargılama yapıldığını, müvekkiline açılan hasar dosyası kapsamında hak sahiplerine toplam 38.450,00TL ödeme yapıldığı, ayrıca … ‘ün Sigorta Tahkim Komisyonuna yapmış olduğu başvuru neticesinde bu kişiye 17.939,00TL ödeme yapıldığını beyan ederek 2.450,00TL’nin 31/07/2020 tarihinden, 1.400,00TL’nin ödeme tarihi olan 10/01/2020 tarihinden, 12.200,00TL’nin ödeme tarihi olan 31/08/2020 tarihinden, 17.939,00TL’nin ödeme tarihi olan 19/11/2019 tarihinden, 9.800,00TL’nin ödeme tarihi olan 31/01/2020 tarihinden, 12.600,00TL’nin ödeme tarihi olan 10/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 56.389,00TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu aracın kaza tarihinde … Ltd. Şti’ye uzun süreli kiraya verildiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazanın meydana gelmesinin kast içermediğini, davacının ödemiş olduğu hasar bedelini rücu edemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … Asliye Ceza Mahkemesine ait 2019/… Esas ayılı dosyası, Sigorta Tahkim Komisyonuna ait 2019.E … sayılı dosyası celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, dava dışı sürücünün trafik kazasının meydana gelmesinin ağır kusurunun olup olmadığı, kazaya karışan aracın arka sağ iç lastiğinin kış lastiğinin olmamasının kazaya doğrudan sebebiyet verip vermediği, bu durumun ağır kusur sayılıp sayılmayacağı, davacının ödemiş olduğu tazminat bedellerinin davalıya rücu edip edemeyeceği hususlarında bir kusur bilirkişi ve bir sigorta bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; 16/01/2019 günü saat 08.00 sıralarında, sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile … ili, Merkez ilçesinde, Koruyucu mahallesi, … istikametinden Kayseri istikametine seyir halindeyken, yolun yüzeyinin karlı ve buzlu iken, otobüsün direksiyon hakimiyetine kaybederek gidiş istikametine göre yolun sağında bulunan şarampole devrilmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, sürücünün KTK 47/d, 52/b ve 65.maddesinin ek 65/a maddesini ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, takografın incelenmesi sonucunda hız limitinin şehirler arası yol için uygun olduğu ancak zeminin karlı ve buzlu olması nedeniyle şoförün aracının hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorunda olduğu halde uydurmadığı, kazanın otobüsün sağ arka iç lastiğinin kar lastiği takılı olmamasından meydana gelmediği, bu kapsamda davalının ağır kusurundan bahsedilemeyeceği ifade edilmiştir.
Dava TTK’nın 1472.maddesi uyarınca, ödenen tazminat bedellerinin rücusu için açılan alacak davasıdır.
Sigortacının rücu hakkı, zarar sigortalarında geçerli olan halefiyet ilkesinden kaynaklanır. Halefîyet ilkesine göre sigortacı ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya dava açabilir. Bu ilkenin bir sonucu olarak sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kişinin yerine geçer, onun halefi olur. Böylece, zarara neden olan kişilere karşı sigorta ettirenin açabileceği tüm davaları sigortacı açar ve meydana gelen zararın tazminine ilişkin talep haklarını kullanır. Ancak, sigortacı, zararın tamamını karşılamamışsa sigortalının ödenmeyen kısma ilişkin talep hakları sona ermez. Bu durumda sigortacı, tazmin ettiği zarar ölçüsünde sigortalının halefi olur ve zarardan sorumlu olan kişilere karşı rücu hakkını kullanır.
Sigortacının rücu hakkı kanundan doğan bir hak olmakla birlikte, sigortacının, sigortalının yerine geçerek zarardan sorumlu olan kişilere rücu edebilmesi için zararın sigorta teminatı kapsamında olması, zarar görenin dava hakkının mevcut olması ve sigorta tazminatının ödenmiş olması şartları aranmaktadır.
Sigortacının rücu hakkı, ödediği tazminat ölçüsünde ve gerçek zarar miktarını aşmamak kaydıyla geçerlilik taşır. Sigorta şirketi, sözleşmede öngörülen muafiyetler çerçevesinde sigortalısına zarar miktarının bir kısmını ödemişse, ödediği tutarın dışında zarar sorumlusuna rücu edemez. Ayrıca, sigortacının gerçek zararı aşan tazminat talepleri de haksız olduğundan istenemez.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, alınan bilirkişi raporu ve kaza tespit tutanağı doğrultusunda ve ilgili ceza dosyasında alınan bilirkişi raporlarının incelenmesi sonucunda; 16/01/2019 günü saat 08.00 sıralarında, sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile … ili, Merkez ilçesinde, Koruyucu mahallesi, … istikametinden Kayseri istikametine seyir halindeyken, yolun yüzeyinin karlı ve buzlu iken, otobüsün direksiyon hakimiyetine kaybederek gidiş istikametine göre yolun sağında bulunan şarampole devrilmesi sonucu kazanın meydana geldiği görülerek, sürücünün KTK 47/d, 52/b ve 65.maddesinin ek 65/a maddesini ihlal ederek kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğuna, takografın incelenmesi sonucunda hız limitinin şehirler arası yol için uygun olduğuna ancak zeminin karlı ve buzlu olması nedeniyle şoförün aracının hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorunda olduğu halde uydurmadığına, kazanın otobüsün sağ arka iç lastiğinin kar lastiği takılı olmamasından meydana gelmediğine ve bu kapsamda davalının ağır kusurundan bahsedilemeyeceğine karar verilerek, davacının ödemiş olduğu tazminat bedellerinin ex gratia niteliğinde olduğuna karar verilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30-TL karar ilam harcından peşin alınan 962,99-TL harcın mahsubu ile artan kalan 903,69-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 13/4 uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır