Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/490 Esas
KARAR NO:2023/476
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:21/02/2020
KARAR TARİHİ:08/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı (… .LTD.ŞTİ.) vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … bayisi … Elek. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. nin 08.03.2018 tarihinde yaptığı tanıtımla müvekkili şirketine hatların …’a taşınması ve fiyat teklifi kampanyası sunduğu, teklifte 1.330 TL … 24 ay fatura altı indirim +8.000 TL diğer operatöre çıkacak cezai şart bedelinin + sorun çıkması halinde bu bedele ek 2.000,00 TL teklif ettiği, yine davalı … satış danışmanı …’ın internetin …’ a geçirilmesine yönelik ek kazanç iddia eden bir mail gönderdiği, daha sonra mailde sayılan taahhütlerin geçerli olduğunu belirterek 31.03.2018 tarihinde müvekkiline gerekli bilgiler verilmeden sözleşme imzalatıldığı, sözleşmenin imzalatılması sonrası taahhütlerin yerine getirmemesi üzerine konunun … şikayet edilerek çözülmeye çalışıldığı, … tarafından gönderilen müşteri temsilcisinin yönlendirmesi ile 04.05.2018 günü sözleşme esansında verilen sözlerden haricen yazılı olarak bazı belgeler imzalatıldığı, 04.05.2018 tarihli bu belgede;
– “…31.08.2018 Tarihinde …’ in hatlarının … Kurumsal Şirketine taşındığı, bu taşıma esansında … firmasının taahhüdü olan 9.500,00 TL ve 1 adet … Gm 8 Telefon verileceği taahhüt edilmiştir. BU taahhüt için 04.05.2018 tarihinde yetkili bir kişi gelip imza karşılığında 11.05.2018 tarihine kadar tüm taahhütlerin yerine getirileceği taahhüt edilmiştir.” şeklinde beyan ve imzası alındığı, bu kapsamda ek birtakım belgeler imzalatıldığı,
– 17.05.2018 tarihinde bir gün önce çözüm için gelen … yetkilisi …’ın mailinde
” …’ nın belirlediği, cihaz tanımlama kurgusunda KKB sorgusu esas alınmaktadır. O dönemde 4 olan KKB puanının 6 olması durumunda cihaz verilemeyeceği yönünde olduğu ve ortada bir karışıklığın olabileceği ve bu konunun davalı firma tarafından değerlendirildiği” belirtildiği, davalı … firmasının çalışanlarının olmadık bahanelerle taahhüdü yerine getirmek yerine müvekkiline değişik tekliflerde bulundukları,
– 21.05.2018 Tarihinde problemin çözümünü istek mailini …’a ilettikleri,25.05.2018 tarihinde gelen cevap mailinde tuzak şeklinde bir teklifle ödeme yapıyor gibi görünüp 24 ay geri ödeme taksit gibi seçeneklerden bahsettikleri,
Taahhütler yerine getirilmediği için müvekkilinin kullanmış olduğu hatları …’den yanıltılarak taşındığı için cayma bedeli olarak 6.892,66 TL ödeme yapıldığı, davalılara güven kalmadığı için …’a hat taşıma işlemlerini iptal ederek eski operatöre döndüklerini, ödenen cayma bedelinin davalılardan tahsili için …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibine giriştiklerini beyan ederek itirazın iptali, takibin devamına, davalılar (borçluların) %20’den az olmamak üzere ve %40’a inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (….. A.Ş.) vekili 25.03.20201 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin davacı ile akdedilen abonelik sözleşmesi kapsamında üstenmiş olduğu iletişim hizmetini eksiksiz bir şekilde sunduğu, davacının dosyaya beyanında da müvekkilinin ayıplı hizmet sunduğuna dair bir iddiasının yer almadığı, dava dilekçesinin dayanağının diğer davalı şirketlerin verdiği iddia edilen taahhütlerin yerine getirilmediği iddiasını oluşturduğu, müvekkili tarafından verilmeyen taahhütler nedeniyle müvekkilinin sorumlu gösterilmeye çalışılmasının hukuka aykırı olduğu, müvekkili ile davacı arasında akdedilen sözleşmede dava dışı … tarafından davacı şirkete yansıtılacak cayma bedelinin müvekkili tarafından karşılanacağına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan e-posta yazışmalarında da müvekkili şirket yetkilileri tarafından iletilmiş bir e-posta bulunmadığı, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı şirket tarafından dosyaya sunulan Kurumsal … Kampanya Taahhütnamesi incelendiğinde tutar kısmı doldurulmamış olup boş bırakılarak davacı ve diğer davalı şirket tarafından imza altına alındığı, diğer davalı şirket tarafından imza altına alınan ve tutar kısımları doldurulmayan taahhütname sebebiyle müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğundan bahsedilemeyeceği, konusu tartışmalı olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği beyanı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (… … …LTD.ŞTİ.) vekili 25.03.20201 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin 2018 yılı Mart ayında müvekkili şirkete başvurarak şirketinin GSM hatlarını …’a taşımak istediğini ilettiği, davacının talebine uygun olarak … Kampanyalı Sözleşme şartlarında anlaşarak 29.03.2018 tarihinde … Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi imzalandığı, davacının …’a hatları eski operatörden taşırken çıkacak cayma bedelini karşılamak ve ücretsiz cihaz ilave edilmesi planladığı, ancak davacı şirket hakkında KKB Kredi Kayıt Bürosu sisteminde yapılan sorgulamada sicil puanı düşük çıktığından ücretsiz cihaz tanımlanma hakkının çıkmadığı, davacı şirketle yeniden görüşme yapıldığı bu durumun kendisine iletildiği, davacıya bütçesiz, GSM hatlarına indirim verilecek bir teklifte bulunulduğu, davacının teklifi kabul etmesi üzerine hatların …’a taşınması işlemlerinin yapıldığı, davacı şirket yetkilisi …’ nun imzaladığı abonelik sözleşmesi akabinde … müşteri hizmetleri tarafından davacı yetkilisi ile yapılan telefon görüşmesinde, sözleşme şartları ve ücretler kapsamında davacının tekrar ayrıntılı bilgilendirildiği, sesli onay alınan 28.03.2018 tarihli telefon görüşmesi kayıtlarının iddialarını doğruladığı, görüşmede gerekli bilgilendirmeler sonrasında görüşme sonunda davacı yetkilisinin onaylar alınarak sözleşmenin aktif edildiği, davacının dilekçesindeki iddiaların soyut, haksız ve gerçek dışı olduğu, davacının 2 ay sonra 2018 yılı Mayıs ayında …’a başvurarak kendilerine tanımlanması gereken bütçe hakkı olduğunu iddia ettiği, yapılan kontrollerde hak ettiği herhangi bir bütçesi olmadığı, yazılı sözleşme ve davacı şirket yetkili ile yapılan görüşme kayıtları ile sözleşme şartlarını açıkça bildiği, yine de ayrıntılı bilgilendirildiği ve akabinde davacının onayladığının tespit edildiğinin bu sebeple davacı yanın haklı bir yanı olmaması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmadığı, ancak davacının KKB puanı düşük çıkmasına rağmen müşteri memnuniyeti adına yeni bir cihaz teklifi daha sunulduğu, davacının teklifi kabul etmeyerek 2 ay geçmişken …’a verdiği taahhüde uymayarak hatlarını başka operatöre taşıdığı, bu teklifin davacıya … ailesine katıldığı için müşteri memnuniyeti için davacıya önerildiği, davacının dilekçesinde tuzaklı başka bir teklifte bulunuldu iddiasının tamamen haksız, yargılamayı yanıltma amaçlı bir itham olduğu, davalı …’ın müvekkili şirket yetkililerinden habersiz, yetkisiz, kaşesiz şekilde davacı şirket yetkilisi ile birlikte A4 kağıda el yazısı ile düzenlediği bir takım vaatlerde bulunulan 04.05.2018 tarihli belgenin geçersiz olduğu, davacı şirket yetkilisi ile müşteri hizmetleri tarafın ses kaydında davacı şirkete bayi kaşesi olmayan hiçbir taahhüdün geçerli olmadığının ” açıkça belirtildiği beyanı ile icra takibinin iptalini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı …’ın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; Arabuluculuk son tutanağı, … kurumsal tip abonelik sözleşmesi fotokopisi, …. Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, cevabi yazılar, sesli onay alındığına dair ses kayıtlarını içeren Cd, bilirkişi raporu.
Dava, davacının abonelik şartları konusunda yanıltılarak önceki aboneliğinin sonlandırılması sonrasında davacının cayma bedeli ödemesi nedeniyle uğramış olduğu zararın tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davalıya cayma bedeli karşılığının ödenip ödenmeyeceği hususunda taahhüt verilip verilmediği, davalıların cayma bedelinden sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davacı tarafından açılan davada ilk defa 11/02/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) bilahare 07/06/2023 tarihli celsede de taraflarca takip edilmediği anlaşıldığından, HMK 150 ve HMK 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 54,38 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-7) göre hesaplanan 7.349,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde kendilerine iadesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Dair davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2023
Katip ….
e-imza
Hakim …
e-imza