Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/486 E. 2021/178 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/486 Esas
KARAR NO : 2021/178
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan faturadan kaynaklı alacağının olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, müvekkilince davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa, dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce … İcra Dairesine ait 2019/… Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden çıkartılmış, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının takibe dayanak faturadan dolayı alacağının olup olmadığı, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı tarafın kayıtlarında takip tarihi itibari ile davalıdan 12.434,55-TL alacaklı olduğu. Davalı tarafın inceleme günü defterlerini ibraz etmediği ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Dava cari hesap alacak iddiasına dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Salt davacının ticari defter ve kayıtları mal teslimini ispata yeterli değildir. Defter kayıtlarının dayanak belgelerle de desteklenmesi gerekir. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/543 Esas ve 2019/365 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacının ticari defterlerine kayıtlı fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafından ispatı gerekir.
Somut olayda davacı tarafın davaya konu faturanın dayanağı olan malın veya hizmetin davalı tarafa verildiği ispat edilemediği ve davacının yemin deliline dayandığı görülerek; davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış ve davacı vekili tarafından 09/03/2021 tarihli celse de yemin deliline dayanılmayacağı beyan edilmiş olduğundan, mahkememizce ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 163,11-TL den düşümü ile artan 103,81-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır