Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2023/435 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İST ANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/476 Esas
KARAR NO : 2023/435
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
MAHKEMEMİZİN İŞBU DOSYASI İLE BİRLEŞEN
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/… ESAS SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
MAHKEMEMİZİN ASIL DOSYASI BAKIMINDAN
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından müvekkili şirkete …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyası ile 7.196,06TL takip çıkışlı icra takibi başlatıldığını, müvekkili ise yasal süresi içerisinde başlatılan takibe itiraz hakkını kullanamadığını ve takibin kesinleştiğini, kesinleşen icra takibi nedeniyle cebri icra tehdidi altında bulunan Müvekkilinin her hangi bir borcu olmamasına rağmen; icra dosyasındaki borcu ödemek zorunda kaldığını, tarafların Şubat 2020-Mart 2020 tarihleri arasındaki mailler ve toplantılar sonucunda, örnek modeller gösterilerek 1 adet mozarella peyniri (EN:70 cm), 1 adet Kraft poşet (H:110 cm), 1 adet ekmek (H:60 cm), 1 adet parmesan peyniri ve altlığı (En:60 cm) olmak üzere üç boyutlu strafor üretimi hususunda anlaştıklarını, müvekkili şirketçe istenilen ürünlerin beğenilmesi halinde davalı taraftan alınacağını, davalı tarafın istenilen ürünlerin aynılarını yapabileceğini belirtmesi üzerine bahsi geçen üç boyutlu strafor üretiminin yapılmasını kabul ettiğini, davalı tarafça teslimatı gerçekleştirilen ürünlerin detay ve özelliklerinin örnek modellerden farklı olması nedeniyle müvekkili müşterisinden onay alamadığını, davalı tarafın ürünleri kendi kusuruyla ayıplı olarak üretmesi sebebiyle müşterileri tarafından ürünlerin kabul edilmediği hususu müvekkili firma çalışanlarından … ’nın davalı firmayı ziyareti sırasında davalı firmanın sahibi … …’e ilettiğini, … …’in de ürünlerin modellere benzerlik göstermediği durumunu kabul ederek, üzerine düşeni yapacağını belirttiğini, müvekkili tarafından … Noterliğinin 15.06.2020 tarihli ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, fakat müvekkilinin tüm uğraşları sonuçsuz kaldığını, davalı …, bahse konu …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyası ekinde “parmesan peynir strafor pano, 3D mozarella peynir, 3D Kraft poşet, 3D ekmek” ile ilgili toplam 6.549,00 TL bedelli ve 06.03.2020 tarihli faturaları sunduğunu, müvekkilinin, davalının dosyada mübrez 06.03.2020 tarihli faturayı tebliğ aldıktan sonra 06.03.2020 tarihinde davalı’ya 2.000,00 TL ödeme yaptığını, ardından müvekkili kalan bakiyesi olan 4.549,00 TL’yi; davalı ile yapmış olduğu başka bir iş ile ilgili hizmet bedeliyle beraber 13.03.2020 tarihinde davalıya ödediğini, müvekkili faturaya ilişkin ödemelerini faturaların düzenlenmesinden 1 hafta içinde tamamladığını, ancak davalının üretmiş olduğu ürünlerin, talep edilen ürünlerle hiçbir benzerlik taşımaması sebebiyle müvekkili müşterisinden onay alamamış ve işin devamı konusunda davalıyla çalışmama kararı aldığını, davalı tarafından başlatılan takip hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 8.000,00 TL’nin 14.08.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte istirdadını, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tarafların, toplam bedeli 14.100,-TL olan ürünlerin hazırlanması konusunda anlaştıklarını, 2.000 TL’nın tüm sipariş için gönderilmiş hazırlık ve malzeme tedarik ön ödemesi olduğunu, davacının 2 adet irsaliyeli faturaya konu olan toplam 5.500 TL+ %18 KDV = 6.490 TL bedelli ürünleri istediğini, ürünlerin 06.03.2020 tarih seri-… sıra nolu 4.425 TL’lik ve 09.03.2020 tarihli Seri A … sıra no.lu 2.124 TL’lik 2 adet irsaliyeli fatura ile teslim edildiğini, 24.02.2020 tarihli sipariş/anlaşma muvacehesinde diğer ürünlerle ilgili davacının talebi beklendiğini, aksi halde üretim için alınan malzemeler ve yapılan hazırlıklar için sarf edilen masraflardan bahsi geçen 2.000 TL mahsup edilerek bakiyesinin, davacıdan ayrıca talep edileceğini, ürünlerin tesliminin üzerinden 3.aydan fazla zaman geçmesinin ardından davacı tarafın davalıya karşı …. Noterliğinin 15.06.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek; ürünlerin istenilen modellere uygun olmadığı ve müşterisince onaylanmadığından bahisle ürünlerin iade alınmasını istediklerini, bakiye fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine, ödenmeyen fatura bedelleri ile davacıya keşide edilen ihtarname masrafı için …. icra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde takibe itiraz edilmemiş ve takip kesinleşmesiyle dosya haricen davacı borçludan tahsil edildiğini, davalının ürünlerin 58.233,00 TL’lik e-faturasını sistem üzerinden davacıya kesip göndermesinin ardından davacının davalıya …. Noterliğinin 15.06.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek e-faturayı fiziki olarak iade ettiğini, davacı tarafa … Noterliğinin 23.06.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 25.000,00-TL’lik ödemenin mahsup edilmesinden sonra kalan 33.233,00 TL’lik bedelin ödenmesi ve bu şartla ürünlerin teslim alınması, aksi takdirde masrafları davalı borçlu tarafa yüklenmek üzere ürünlerin bir depoya tevdii edileceği hususu ihtar edildiğini, ihtarda verilen sürenin bitimine rağmen ödeme yapılmaması üzerine evvelce yapılan 25.000,-TL’lik ödeme fatura bedelinden düşülerek bakiye 33.233,00 TL için davacıya karşı …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı takip dosyası başlatıldığını, huzurdaki dava, davacının ürünleri ve irsaliyeli faturalarını kabul ettiği ve yasal süresi içerisinde itiraz edilmeyen sürece ilişkin olduğunu, davanın külliyen reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr/ kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN İŞBU DOSYASI İLE BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/… ESAS SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN;
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin … firmasının mağazalarında kullanılmak üzere strafor görsel ürünlerin imalatı için anlaştıklarını, buna göre vitrinlerde kullanılacak ürünler için takım başı fiyatı 2.100,00.-TL olmak üzere toplam 60 takım ürünün imalatı için toplam 64.200,00.-TL’ye tarafların mutabık olduğunu, daha sonra fiyatları yeniden revize etmesi için müvekkili şirketle davalının görüştüğünü ve bunun üzerine toplam 59.400,00.-TL üzerinden mutabakat sağlandığını, aynı yazışmada davalının fiyatları ve ürün adedini onayladığını, ödemenin yarısının 13/03/2020’de yapılacağının kalan kısmının da 15 gün sonra 28/03/2020 tarihinde ödeneceğini, çünkü kendilerinin de müşteriden çek alacaklarını bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkilinin hızlıca davalının talebi üzerine üretime geçilmesine dair mail atıldığını, yazışmaları yapan kişinin davalı firmanın satın alma sorumlusu … olduğunu, üretime onay verilmesinin ardından 59.400,00.-TL’nin gönderilmesi gerekirken sadece 2.500,00.-TL gönderdiğini, müvekkilinin bu eksik göndermeyi sorun etmediğini ve üretime başladığını, müvekkilinin 5 iş günü içerisinde davalının siparişlerini hazırladığını, ancak davalının müvekkilinden hazırlanan ürünleri almadığını, sadece yurtdışındaki mağazalara gönderilecek olan vitrin ürünlerinden 4 tanesini, masaüstü ürünlerinden de 14 tanesini teslim aldığını, diğerlerini almadığını, müvekkilinin üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı ürünlerin bedelini ödeme ve ürünleri teslim alma edimlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine davalı tarafından ödenmeyen 10/06/2020 tarihli, 58.233,00.-TL bedelli faturanın 33.233,00.-TL’lik bakiye kısmı için davalıya ihtarname çektiğini, ödeme yapılmaması üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız, dayanaksız ve soyut iddialarla alacaklı olduğunu ileri sürerek müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından yapılan haklı, hukuka, yasaya ve usule uygun itiraz neticesinde takibin durması üzerine davacı tarafça davanın açıldığını, müvekkili şirketin davacı tarafa takibe konu edilebilecek herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davaya konu icra dosyasından müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrine, icra takibine, icra takibine konu borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faiz miktarına, faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine yasal süresi içerisinde haklı olarak itiraz edildiğini bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan kontrolde asıl dosyanın davalısı tarafından işbu davanın davacısına yönelik olarak 09.10.2020 tarihli dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esasına kaydının yapılmış olduğu, mahkemesince 08.02.2021 tarihli 1 nolu celsede dosyalarının mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek mahkememize gönderilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelediğinde; Asıl dava, icra tehdidi altında ödenen bedelin iadesi, kötüniyet tazminatı; birleşen dava ise itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasında Şubat 2020-Mart 2020 tarihleri arasındaki mailler ve toplantılar sonucunda, örnek modeller gösterilerek 1 adet mozarella peyniri (EN:70 cm), 1 adet Kraft poşet (H:110 cm), 1 adet ekmek (H:60 cm), 1 adet parmesan peyniri ve altlığı (En:60 cm) olmak üzere üç boyutlu strafor üretimi hususunda anlaşma sağlanıldığını, bu kapsamda davacı tarafça davalıya ödemeler yapıldığını ancak davalının üretmiş olduğu ürünlerin, talep edilen ürünlerle hiçbir benzerlik taşımaması sebebiyle davacının müşterisinden onay alamadığını ve işin devamı konusunda davalıyla çalışmama kararı aldığını, davalı tarafından davacı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin hukuka aykırı olduğunu, davacının borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 8.000,00 TL’nin 14.08.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte istirdadını talep ve dava etmiş olduğu; asıl dosyanın davalısı- birleşen dosyanın davacısı tarafından sunulmuş olan dava dilekçesinde ise özetle; taraflar arasında … firmasının mağazalarında kullanılmak üzere strafor görsel ürünlerin imalatı için anlaşma sağlandığını, buna göre vitrinlerde kullanılacak ürünler imalatı için toplam 59.400,00.-TL üzerinden mutabakat sağlandığını ve davacının üretime başladığını, 5 iş günü içerisinde davalının siparişlerini hazırladığını, ancak davalının ürünlerin sadece bir kısmını teslim aldığını, teslim alma yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyanla davalı tarafından ödenmeyen 10/06/2020 tarihli, 58.233,00.-TL bedelli faturanın 33.233,00.-TL’lik bakiye kısmı için davalı aleyhine başlatılmış olan …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas Sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Dosya arasına celp edilmiş olan …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde … … tarafından … aleyhine 24.07.2020 tarihinde toplamda 7.196,06 TL üzerinden icra takibinin başlatılmış olduğu, asıl dosyanın işbu icra dosyasına yönelik olduğu, …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde … … tarafından … aleyhine 24.07.2020 tarihinde toplamda 34.467,24 TL üzerinden icra takibinin başlatılmış olduğu borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve birleşen dosyanın işbu icra dosyasına yönelik olduğu, borçlunun sadece …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasına konu edilmiş olan eserlerden kaynaklı olarak ayıp iddiasında bulunmuş olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeler niteliği itibari ile TBK m.470 ve devamı hükümlerinde düzenlenen eser sözleşmesidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde de, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesidir. Yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle yükümlüdür.
Ayıp, yüklenicinin meydana getirip iş sahibine teslim ettiği eserdeki sözleşmeye ve fenne aykırılıklardır. Başka bir anlatımla ayıp, sözleşmede kararlaştırılan ve beklenen amaca göre bulunması gereken bazı vasıfların bulunmaması ya da bulunmaması gereken bazı bozuklukların bulunması şeklinde tanımlanmaktadır.
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474, gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK’nın 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde tanınan hakları kullanabilir.
Mahkememizin Asıl Dosyası Bakımından Yapılan İncelemede;
İİK’nın Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72. Maddesinin “(1)Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
(2)İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
(3)İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(4)Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.
(5)Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
(6) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
(7)Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
(8)Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca davacının ödeme yapmış olduğu tarihten itibaren 1 yıllık süre içerisinde işbu davayı açmış olduğu görülmekle yargılamanın esasına girilmiştir.
Yargılama esnasında davacının taraflar arasında uyuşmazlığa konu edilmiş olan … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden 1 adet mozarella peyniri (EN:70 cm), 1 adet Kraft poşet (H:110 cm), 1 adet ekmek (H:60 cm), 1 adet parmesan peyniri ve altlığı (En:60 cm) olmak üzere üç boyutlu strafor bakımından davalının söz konusu ürünleri ayıplı olarak üretip üretmediği, davacının işbu ürünleri kabul edip edemeyeceği, davalının alacaklı olup olmadığı, davacının fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı, varsa ne kadar olduğu hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilmiş olan kök ve ek raporlarda özetle;
Davalı tarafından 06/03/2020 tarih ve … seri sıra nolu ve 09/03/2020 tarih ve … seri sıra nolu toplam 6.549,00TL fatura tanzim edildiği, Davacı tarafından 06/03/2020 tarih … sıra nolu … Bankası … hesabından … … hesabına 2.000,00 TL Cari Hesaba Mahsuben açıklaması ile bu faturalara ön avans niteliğinde ödeme yapılmış olduğu, 4.549,00 TL Asıl Alacak için takip yapılması gerekirken ….İcra Müdürlüğü 2020/… E sayılı dosyası ile 23/07/2020 tarihinde 6.549,00 TL asıl alacak üzerinden takip yapılmış olduğu, 2.000,-TL Asıl alacak için 2.000,-TL fazla takip yapılıp, takibin kesinleşmiş olduğu,
Davaya konu olan toplam tutarı 6.549,-TL olan, 3D strafor model (1 adet Mozerella peyniri, | adet Kraft Poşet,1 adet Ekmek, 1 adet parmesan peyniri ) Ürünler incelendiğinde kesinlikle kalite farkı ve siparişteki ürünlerle üretilen ürünlerin birbirlerinden çok farklı oldukları, ayıplı Mal olduğunun görülmüş olduğu, bu ürünlerin ayıplı olduğuna dair, davacı tarafından davalı yana bir iade faturası düzenlenmemiş olduğu ,
Açık ayıplı mallar 6102 Sayılı TTK m.23/c hükmünde “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumunun satıcıya ihbar etmesi gerektiği, davacı/karşı davalı Mas Plus tarafından ihbarın süresinde yapılmamış olduğu ve davalı/karşı davacı yana İade faturası düzenlenip iade edilmemiş olduğu,
Ürünlerin sipariş üzerine sadece bir firma için üretildiğinden dolayı, ürünlerin başka bir yerde satışından herhangi bir ekonomik getirinin sağlanamayacağı,
Ürünlerin sovtaj değerinin olmadığı,
Asıl dava yönünden, Davalı/karşı davacı …’in icra takip tarihi olan 23.07.2020 tarihi itibariyle alacak tutarının 4.549-TL Asıl Alacak + 305,73 TL İhtarname masrafı ve 12,46 TL işlemiş faiz için olmak üzere toplam 4.867.19 TL olarak hesaplanmış olduğu,
….İcra Müdürlüğü 2020/… E sayılı dosyası ile 23/07/2020 tarihinde icra takibi yapılan ve kesinleşmiş 7.196,06 TL için davacı/karşı davalı … tarafından haciz tarihleri olan 14.08.2020 tarihinde 8.000,-TL ve 11.09.2020 tarihinde 1.220 TL olmak üzere toplam olarak 9.220,-TL ödenmiş olduğu, mahkememize bildirilmiştir.
Yargılama esnasında bilirkişiler tarafından hazırlanmış olan işbu raporlar uyarınca davalı tarafça her ne kadar davacının icra takibinden önce yapmış olduğu 2.000,00 TL ödemesinin malzeme parası olduğu iddia edilmiş ise de dekont içeriği incelendiğinde Cari Hesaba Mahsuben açıklaması ile bu faturalara ön avans niteliğinde ödeme yapılmış olduğu, işbu hali ile davalının davacı aleyhine 4.549-TL Asıl Alacak üzerinden takibe girişmesi gerekmekte olmasına rağmen 2.000,00 TL fazla bedel üzerinden takibe girişmiş olduğu anlaşılmakla bilirkişiler tarafından hesaplanılmış olan 4.549-TL Asıl Alacak + 305,73 TL İhtarname masrafı ve 12,46 TL işlemiş faiz için olmak üzere toplam 4.867.19 TL üzerinden icra takibine girişilmiş olması ihtimalinde ödeme tarihi olan 14.08.2020 tarihine kadar icra masrafları da dahil olmak üzere kapak hesabının ne kadar olacağının hesaplanması için icra dairesine yazılan müzekkereye cevaben borç miktarının 6.735,47 TL olduğunun mahkememize bildirilmiş olduğu görülmüştür.
Dosya esnasında davacı tarafça her ne kadar ayıp iddiasında bulunulmuş ise de söz konusu ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, bu durumda 6098 sayılı TBK’nın 474. Maddesinin 1. Fıkrasının “(1) İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemesi ile 477. Maddesinin “(1) Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur; ancak, onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan ayıplar için sorumluluğu devam eder.
(2) İşsahibi, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır.” şeklindeki düzenlemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının eserdeki açık ayıbı davalıya derhal bildirmesi gerekirken bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu, işbu hali ile eseri kabul etmiş olduğu kanaatine varılmış olup davacının faturalardan kaynaklı olarak davacıdan alacak talebinde bulunabileceği; ancak fazla miktar üzerinden icra takibine girişmiş olması sebebiyle davacının davalıya ödemiş olduğu 2.484,53 TL’nin 1.264,53 TL’sinin ödeme tarihi olan 14.08.2020 tarihinden; 1.220,00 TL’sinin ise 11.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil edebileceği kanaatine varılarak bu miktar üzerinden davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi istemi incelendiğinde; İİK m.72/5 hükmü uyarınca davanın borçlu lehine sonuçlanması, alacaklının takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunun davacı borçlu tarafından ispatlanması gerekmektedir. Kötüniyeti ispat yükü borçludadır, zira TMK m.2 hükmü uyarınca iyiniyetin varlığı asıldır. Yapılan kontrolde davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş olduğu görülmekte ise de davacının kabul edilen miktar bakımından davalı alacaklının kötüniyetli olduğunu ispatlayamamış olması sebebiyle kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin İşbu Dosyası İle Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas Sayılı Dosyası Bakımından Yapılan İncelemede;
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Taraflar arasında sözlü olarak akdedilmiş olan eser sözleşmelerinden kaynaklı olarak davacının sözleşme kapsamında eseri meydana getirme edimini yerine getirdiği, davalının ise ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiası ile davacının davalı aleyhine başlatmış olduğu …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu, davacının borçlunun itirazının iptali istemi ile işbu davanın açılmış olduğu, icra takibine konu yapılan faturanın kaynağı edimler bakımından davalının herhangi bir şekilde ayıp iddiasında bulunmamış olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında birleşen işbu dava bakımından davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise hangi miktarda alacaklı olduğunun tespiti için tarafların ticari defterleri ve celp edilen BA-BS formları üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlan kök ve ek bilirkişi raporlarında özetle;
Davalı/karşı davacı … tarafından 10.06.2020 Tarihli … numaralı ve toplam tutarı 58.233,-TL’lik olan 1 Adet faturanın kalan bakiye alacağı 33.233,-TL için ve ihtarname masrafı olan 695,91 TL için ….İcra Müdürlüğü 2020/… E sayılı dosyası ile 23/07/2020 tarihinde icra takibi yapılmış olduğu, davacı/karşı davalı … tarafından takibe itiraz edildiği için takibin durmuş olduğu, işbu takip dosyası için davac… tarafından yapılmış bir ödemeye rastlanmamış olduğu,
23.08.2021 Tarihli Ek raporda Bilirkişi … tarafından yapılan değerlendirmede, Davalı/Birleşen Dava Davacısı … tarafından ikinci gruptaki kdv dahil 58.233,00 TL tutarlı siparişteki üretimi yapılan ürünlerin fiyat teklifi için yollanan ürünlerle ölçülerinin aynı olduğu ve ürünlerde üretim hatasına rastlanmadığı whatsapp yazışmalarında da ürünlerin istenilen şekilde olmadığına ve ürünlerden memnun kalınmadığına dair bir ifadeye de rastlanmadığı ürünlerin sipariş üzerine sadece bir firma için üretildiğinden dolayı ürünlerin başka yerlerde satışından dolayı herhangi bir ekonomik getiri sağlayamayacağı Davalı/Birleşen Dava Davacısının ürünlere yönelik ücret talep edilebileceğinin değerlendirilmiş olduğu,
Davacı ve davalı yanların bağlı olduğu … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye gönderilmiş cevap yazısı ekleri olan BA BS Bildirimlerine göre, davalı/karşı davacı … tarafından davacı/karşı davalı …’a düzenlenmiş faturalardan sadece KDV Hariç tutarı 49,350,-TL KDV Dahil tutarı 58.233,-TL olan 10.06.2020 Tarihli … numaralı E-Arşiv faturasının BS Bildirimlerinde bildirilmiş olduğu, davacı/karşı davalı … tarafından hiçbir faturanın BA Bildirimlerinde bildirilmemiş olduğu,
33.233-TL için ihtarname tebliğ tarihi olan 06.07.2020 tarihinden icra takip tarihi olan 23.07.2020 tarihine kadar tekrar işlemiş faiz hesaplanmış olup işlemiş faiz tutarının 145,47 TL olarak hesaplanmış olduğu,
Birleşen dava yönünden, Davalı/karşı davacı …’in icra takip tarihi olan 23.07.2020 tarihi itibariyle alacak tutarının 33.233-TL Asıl Alacak + 695.91 TL İhtarname masrafı ve 145,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.074,38 TL olarak hesaplanmış olduğu,
Mahkememize bildirilmiştir.
Anılan hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor uyarınca birleşen dosyada davacı …’in icra takip tarihi olan 23.07.2020 tarihi itibariyle davalı borçludan 33.233-TL Asıl Alacak + 695.91 TL İhtarname masrafı ve 145,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.074,38 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak bu tutar üzerinden davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında mahkememizce kabulüne karar verilen asıl alacak tutarı olan 33.233,00 TL’nin %20’si oranında olan 6.646,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
A-)MAHKEMEMİZİN ASIL DOSYASI BAKIMINDAN;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davacının …. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasından davalıya fazla ödenen 2.484,53 TL’nin 1.264,53 TL’sinin ödeme tarihi olan 14.08.2020 tarihinden; 1.220,00 TL’sinin ise 11.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya dair isteminin reddine,
2-Davacının davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi isteminin reddine,
3-Alınması gerekli olan 179,90-TL karar ilam harcından başlangıçta peşin olarak alınan 136,62-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 43,28-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 136,62-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 62,20-TL (başvurma ve vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 412,00-TL, bilirkişi ücreti olarak 2.200,00-TL olmak üzere toplam: 2.674,20-TL yargılama giderinin %31 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 829,00TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen toplam 2.050,00-TL yargılama giderinin %69 red-kabul oranı üzerinden hesaplanan 1.414,50TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.484,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.515,47-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %31 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 409,20-TL’sinin davalıdan, 910,80TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
B-)MAHKEMEMİZİN İŞBU DOSYASI İLE BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/… ESAS SAYILI DOSYASI BAKIMINDAN;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının …. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile; takibin 33.233,00 TL asıl alacak, 695,91 TL ihtarname masrafı ve 145,47 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplamda 34.074,38 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, davacının fazlaya dair isteminin reddine,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 33.233,00 TL’nin %20’si oranında olan 6.646,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 2.327,62-TL karar ilam harcından başlangıçta peşin olarak alınan 416,28-TL harçtan mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.911,34-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 416,28-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 62,20-TL (başvurma ve vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 32,00-TL olmak üzere toplam: 94,20-TL yargılama giderinin %99 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 93,25TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 392,86-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %99 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.306,80-TL’sinin davalıdan, 13,20TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, asıl dava bakımından HMK madde 341 uyarınca KESİN; birleşen dava bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.