Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/470 E. 2021/677 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/470 Esas
KARAR NO : 2021/677
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirketin İstanbul İli, Şişli İlçesi, İnönü Mahallesi, … Mevki, … pafta … Ada … parselde bulunan garaj nitelikli taşınmazını Müteveffa …’ın baskı ve telkinleri sonucu, bu kişiye 266.000 TL’ye sattığını, taşınmazı satın alan Müteveffa …’ın bedelin bir kısmı olan 224.000 TL’ye karşılık olmak üzere, 15.12.2011 tarihine vadeli iki adet çek verdiğini, satışa ilşkin faturanın düzenlendiğini ve müteveffaya teslim edildiğini, ancak ödeme günü geldiğinde ekonomik zorluk içinde bulunduğundan bahsederek, çeklerin bankaya ibraz edilmemesini, borcu bir şekilde ödeyeceğini belirterek süre istediğini, davacının, müteveffanın nüfuzlu biri olması ve baskı yapması nedeniyle süre talebini uygun görmek zorunda kaldığını, çeklerin bankaya ibraz edilmediğini, çek vasfının kaybolduğunu, süre taleplerinin sonunda ödeme yapılmadığını ve …’a ulaşılamadığını, bu kişinin vefat etmiş olduğunun öğrenilmesinin ardından derhal dava açtıklarını, bu kadar süre zarfında bedelin ödenmemiş olması karşısında bu kişinin, taşınmaz bedelini vermeyerek hile ve zorlama ile taşınmazı sahiplendiğini, bu kişinin ölümü ile zorlamanın sona ermesi ve hilenin ortaya çıkmış olması karşısında işbu davayı açtıklarını, hile nedeniyle tapunun iptaline ve taşınmazın müvekkili şirket adına tesciline bunun mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taşınmaz bedelinin müvekkili şirkete ödenmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 12/10/2020 tarihli dilekçesi ve ekinde sunulan … Noterliğine ait 05/10/2020 tarih … yevmiye nolu mirasçılık belgesine istinaden … mirasçıları … ve … davaya dahil edilmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Tapu iptal ve tescil davalarının, kanunda sayılan belirli sebeplerle açılabileceğini ve davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğinden davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, terditli taleplerden olan sebepsiz zenginleşme talebi içinse dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını, bu sebeple terditli talep olan sebepsiz zenginleşme talebi açısından ise davanın dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, ayrıca davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte; bir an için ilgili çeklere dair sebepsiz zenginleşme alacağının mevcudiyeti kabul edilse dahi bu alacak zaman aşımına uğradığını, söz konusu kambiyo evrakına ilişkin sebepsiz zenginleşmeye dayalı talepte bulunabilmek için kambiyo evrakının zaman aşımından sonra bir yıl içinde ilgili davanın ikame edilmesi gerektiğini, işbu davada sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı taleplerine yönelik itiraz ettiklerini, tapuda gerçekleştirilen bir satış işlemi için hamiline yazılı çek verilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup davacı tarafından ilgili taşınmazın satışına dair verildiği iddia edilen çeklerin taşınmaz ile herhangi bir bağlantısının dahi dava dilekçesinde ortaya konulamadığını, ayrıca Şişli Belediyesi’nden gönderilen tapu takyidatı incelenirse muris …’ın ilgili taşınmazı, 16.12.2010 tarihinde iktisap ettiği anlaşılacaktır. Söz konusu çeklerin keşide tarihleri ise 15.11.2011 ve 15.12.2011 olup satıştan 1 sene sonra olduğunu, bu satış için çek keşide edilmiş olması hayatın olağan akışına açıkça aykırı olduğunu, ayrıca taşınmaza dair açılan tapu iptal ve tescil davasında görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olmaması, davacının yukarıda sayılan gerekçelerle davasını yaklaşık olarak ispat edememesi, ilgili iddiaların mesnetsiz ve dayanaktan yoksun olması sebebi ile ihtiyati tedbir kararının da kaldırılmasını savunmuştur.
DELİLLER
Tapu kaydı, … , … Vergi Dairesi, … cevabi yazısı, çek suretleri.
GEREKÇE:
Dava; hile ve korkutma nedeniyle tapu iptal ve tescil , bu talebin kabul edilmemesi halinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle taşınmaz satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
…nün 23/03/2021 tarihli cevabi yazısında davalıların murisi …’ın gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
…nın 21/09/2021 tarihli cevabi yazısında davalıların murisi …’ın potansiyel mükellef olduğu, ticari faaliyetinin olmaması nedeniyle vefatından önce hangi usulde defter tuttuğunun tespitinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Mahkemenin görevine ilişkin kurallar kamu düzeninden olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır.
6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi ile dava konusunu değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. TTK’nın 4. maddesinde nelerin ticari dava olduğu açıklanmıştır. Buna göre hükümde sayılan dava ve işlerin yanı sıra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar da ticari davadır.
Somut olayda; dava, korkutma ve hile nedeniyle tapu iptal ve tescil , bu talebin kabul edilmemesi halinde sebepsiz zenginleşme nedeniyle taşınmaz satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık TTK’da zikredilen mutlak ticari davalardan olmadığından, davanın Asliye Ticaret mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için tarafların her ikisinin birden tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması zorunludur. Davaya konu uyuşmazlıkta; İTSM’nin ve vergi dairesinin cevabi yazılarından davalılar murisinin tacir olmadığı anlaşılmakla dava nisbi ticari dava değildir. Bu nedenle uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2- … Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edilmediği takdirde, resen mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
5-Yargılama gideri, vekalet ücreti ve karar ve ilam harcının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır