Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2022/718 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/447 Esas
KARAR NO : 2022/718
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak öncelikle … İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı dosyası ile 880.809,83 TL değerinde cari hesap alacağına dayalı olarak icra takibi başlatıldığını fakat davalı tarafın ödeme emrine haksız yere itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olduğunu, daha sonrasında ise ticari uyuşmazlıklara ilişkin dava şartı olan arabuluculuğa taraflarınca başvurulduğunu, bu görüşmeden de olumlu bir sonuç alınamadığını, tarafların tekstil ticareti ile uğraşan iki şirket olduğunu, müvekkilinin, davalıya yurt dışından tekstil malzemeleri ithal edip, kendisine teslim etmesi için yüklü miktarda ödeme yaptığını, müvekkilinin ithatalın yapılması için ödenen yüklü meblağlara rağmen davalı tarafın ithalata hiç bir zaman başlamadığını, aradan çok uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen davalı tarafın hiç bir tekstil ürününü müvekkiline teslim etmediğini, bu nedenle müvekkilinin, davalıya ödediği paraları geri istediğini, fakat davalının, müvekkiline hiç bir geri ödeme yapmadığını, müvekkili tarafından 17 Şubat 2017 tarihinde …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete; 24.05.2016 tarihli proforma fatura ile davalı tarafın bildirdiği KDV dahil 615,650,80 TL bedelli ithal edilecek mallar için aynı tarihte 125.000,00 TL banka kanalı ile ödendiğini, 26.08.2016 tarihinde ise 503.283,00 TL tutarlı 49 adet müşteri çeklerinin davalı şirkete devredildiğini, faturayı aşan 12.632,20 TL ise davalı tarafından yapılacak olan gümrük masraflarına mahsuben sayılacağını, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren üç gün içerisinde 24.05.2016 tarihinde banka kanalı ile ödenen 125.000,00 TL’nin ve 26.08.2016 tarihinde davalı, teslim edilen 503.283.00 TL bedelli 49 çekten tahsil edilen 39 çek bedeli olan 333.168,00 TL iadesi ile henüz tahsil edilmemiş 28.02.2017, 31.03.2017 ve 16.04.2017 tarihli 10 adet çekin aynen iadesi talep edildiğini, gönderilen bu ihtarnamenin davalıya tebliğ olmasına rağmen herhangi bir cevap verilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya 16 Haziran 2017 tarihinde …. Noterliğinden … yevmiye numarası ile ikinci bir ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnamede özetle; ihtarnamenin tebliğinden itibaren üç gün içerisinde 24.05.2016 tarihinde banka kanalı ile ödenen 125.000,00 TL ile 26.08.2016 tarihinde davalıya teslim edilen 503.283,00 TL tutarlı çek bedellerinin müvekkiline ödenmesinin talep edildiğini, fakat davalı taraf bu ihtarnamelere rağmen hiç bir şekilde müvekkile ödeme yapmadığını, taraflar arasında oluşan bu ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin ödediği ve karşılığını alamaması sonucu ortaya bir cari hesap borcu çıktığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde müvekkili ile davalı firma arasında cari hesap ilişkisinin görüleceğini, davalının müvekkiline borçlu olduğunun ortaya çıkacağını belirterek …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, ayrıca hak düşürücü süre geçtiğini, taraflar arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesinin mevut olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği alacak tutarını müvekkili ile aralarındaki cari hesap ilişkisine dayandırdığını, fakat dosyaya müvekkili ile yapmış oldukları herhangi bir cari hesap sözleşmesini sunmadığını, cari hesap sözleşmesi tarafların rıza ve muvafakati ile meydana gelen şekle tabi bir sözleşme olduğunu, yazılı şekil geçerlilik şartı olduğunu, yazılı olarak yapılmayan cari hesap sözleşmesinin hükümsüz olduğunu ve aralarında cari hesap münasebeti bulunduğunu iddia eden tarafın, bunu ancak yazılı sözleşme ile ispat edebileceğini, bu hususta şahit dinlenemeyeceğini, bu nedenle müvekkilinin davacı tarafa karşı hiçbir borcu bulunmadığını, davacı, iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, cari hesap sözleşmesinde yazılılık şekil şartı arandığından davacı tanık deliline dayanarak cari hesap sözleşmesinin varlığını ispatlayamayacağını, davacı taraf ile müvekkil firma arasında gerçekleşen ticari iş sonucunda davalıya hizmet verildiğini ve karşılığında 125.000,00 TL ödeme alındığını, bu miktara denk gelen ürünün teslim edilmediğini, hizmetin verilmediği iddiasının doğru olmadığını, müvekkili firma, aldığı ödeme oranında davacıya hizmet verdiğini, davacıda borcunu ödediğini, davacı tarafın iddia ettiği 24.05.2016 tarihli 615.650,80 TL (KDV Dahil) bedelli fatura kesildiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, müvekkili tarafından, davacıya böyle bir fatura kesilmediğini, bu faturaya karşılık hiç ödeme alınmadığını, ayrıca davacı tarafın, taraflarınca kesildiğini iddia ettiği faturayı dava dosyasına sunmadığını, böyle bir faturanın olmadığını, Davacının “26.08.2016 tarihinde 503.283,00 TL bedelli 49 adet çekin” müvekkili firmaya devredildiğini iddia ettiğini, davacının bu iddiasının da doğru olmadığını, müvekkili firmaya çek teslim edilmediğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili tarafından da davacı firmaya herhangi bir hesap cetveli gönderilmediğini, davacının dilekçesinde iddia ettiği fatura kesildiği, çek teslim edildiği ve alacaklı olduğuna yönelik iddialarını ispatlayamadığını, belirterek davanın reddine, davacının icra takibi konusu olan tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden verilen bir miktar para ile çeklerin karşılığında davalı tarafın edimini yerine getirmediği iddiası ile verilen para ve çek bedelleri için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER: …. İcra Dairesine ait 2020/… Esas sayılı dosya, tarafların ticari defter ve belgeleri, proforma fatura ihtarnameler, çek bilgileri, çeklerle ilgili muhatap bankalara yazılan yazı cevapları, bilirkişi incelemesi.
…. İcra Dairesine ait 2020/… Esas sayılı dosya alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalı hakkında 604.539,44 TL cari hesap alacağı, 276.270,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 880.809,83 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalı tarafından süresinde verilen dilekçe ile borca, faize ve tüm ferilere itiraz edildiğini, böylelikle takibin durduğu, ödeme emrinde cari hesap alacağı ibaresi bulunmakla birlikte ödeme emri ekinde hesap ekstresi başlıklı belgenin sunulduğu, bu ekstreler davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen çeklerin ayrıntılı dökümünün yer aldığı görülmüştür.
Dava açılmadan önce dava şartı zorunlu arabulucuğa müracaat edildiği ve tarafların anlaşamadığına dair düzenlenen son tutanağın dosyaya sunulduğu görülmüştür .
Davacı vekili 20/11/2020 tarihli dilekçesi ekine proforma faturayı sunmuş olup incelendiğinde, faturayı düzenleyen tarafın davalı taraf olduğu, alıcısının ise davacı taraf olup mal miktarı, cinsi, birim fiyatı ve tutarının söz konusu faturada yer aldığı görülmüş, davacı vekili aynı dilekçede davaya konu ettikleri çeklerin davalıya teslim edildiğine dair taraflar arasında imza edilen borç tasfiye belgesini dosyaya sunduklarını ve çeklerin davalı şirket yetkilisi … Karagül’e teslim edildiğini açıklamış ve dilekçesinde tek tek çeklerle ilgili ayrıntılı bilginin yer aldığı, çek toplam bedelinin 503.283,00 TL olduğu, dilekçeye ekli borç tasfiye belgesi incelendiğinde, davalı taraf ile davacı taraf arasında düzenlendiği ve belge kapsamında davalı tarafından davacıya 24/05/2016 tarihli proforma fatura ile bildirilen 570.047,10 TL mal bedeli , 45.603,70 TL KDV olmak üzere toplam 615.650,80 TL tutarında borcun 125.000,00 TL’sinin 25/05/2016 tarihinde banka kanalı ile …….Ltd. Şti’ne ödendiği bakiye kalan 490.650,80 TL’sinin ise aşağıda dökümü yapılan 503.283,00 TL bedelli müşteri çeklerinin …….Ltd. Şti yetkilisi … ‘e teslim edildiği, borcu aşan 12.632,20 TL’nin ise gümrük masraflarına istinaden ödendiği belirtilerek tek tek çek bedellerinin ve çeklere ait bilgilerin borç tasfiye belgesinde yer aldığı, çek toplam bedelinin 503.283,00 TL olarak yer aldığı tespit edilmiştir. Söz konusu tasfiye belgesindeki davalı şirket yetkilisi imzasının davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda beyanda bulunması için davalı vekiline süre verilmiş, davalı vekili 25/02/2021 tarihli dilekçesinde davacı şirket ile dava dışı … … A.Ş arasında organik bağ bulunduğunu, davalı şirket ile dava dışı … San İç ve Dış Tic. … şirketlerinin temsilci ve yetkililerinin aynı kişi olduğunu, davacı , davalı ve dava dışı şirketler arasında uzun yıllardır süregelen ticari ilişki bulunduğunu, dava dışı Yebrudi şirketinin cari hesaptan kaynaklanan alacakları nedeniyle dava dışı … şirketine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bilirkişi raporuna göre Yebrudi’nin …’den alacaklı olduğunun tespit edildiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davadan sonra davacı … ‘in iş bu davayı açtığını, yine dava dışı …’in ……Ltd. Şti’ye İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas nolu dosyası ile dava açtığını, davacı … Tekstil ile dava dışı …’in aynı cari hesaplar nedeniyle mükerrer takip ve davalar açtıklarını, davacı tarafından alınan 125.000,00 TL’lik tutarın davacının grup şirketi olan dava dışı …’in borçlarına mahsup edildiğini, dava konusu çeklerin müvekkili şirketin yetkilisine teslim edildiğini fakat bu çeklerin davacı şirketin cari hesaplarına değil dava dışı … Tekstil’in cari hesaplarına işlendiğini açıkladığı görülmüştür.
…. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2019/ … Esas ve … Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2020/ … Esas nolu dosyalara ilişkin dava dilekçesi ve cevap dilekçeleri alınarak dosyaya bırakılmış, ilk dosyada hem davacı hem de davalının dava dışı şirketler olduğu, diğer dosyada ise davacısının dava dışı …, davalısının ise …….Ltd. Şti olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 25/02/2021 tarihli dilekçesinde bahsetmiş olduğu icra dosyaları alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Davacı vekiline 11/02/2021 tarihli duruşmada alınan 2 nolu ara kararı ile , borç tasfiye belgesindeki çekleri gösterir excel tablosunun sunulması için süre verilmiş ve davacı vekili tarafından çeklerin excel tablosu halinde dosyaya sunulmuştur. Davacı vekilince excel tablosu halinde sunulan her bir çek için muhatap bankaya yazı yazılarak, çeklerin önlü arkalı suretlerinin gönderilmesi istenilmiş ayrıca çeklerin ibraz edilip edilmediği, kim tarafından ibraz edildiği, kime ödendiği ve ödeme tarihleri tek tek sorulmuş ve mahkememizce gelen yazı cevapları davacı vekilince sunulan excel tablosuna tek tek not edilmiştir. Bankalar tarafından gönderilen çek suretleri incelendiğinde, davacı … tarafından davalı şirkete ciro edildiği, davalı tarafça ise başka şirketlere ciro edildiği görülmüştür. Söz konusu tablo kapsamında bankalarca verilen yazı cevapları kapsamında davacı tarafça sunulan excel tablosuna mahkememizce hazırlanan notlar incelendiğinde, 1 nolu çekin bedelinin 5.000,00 TL olup 31/10/2016 tarihinde ödendiği, 2 nolu ve 4.375,00 TL bedelli çekin davacıya iade edildiği, 3 nolu 3.500,00 TL bedelli çekin 31/10/2016 tarihinde ödendiği, 4 nolu 27.000,00 TL bedelli çekin 31/10/2016 tarihinde ödendiği, 5 nolu 5.891,00 TL bedelli çekin 31/10/2016 tarihinde ödendiği, 6 nolu 3.000,00 TL bedelli, 7 nolu 4.000,00 TL bedelli, 8 nolu 3.000,00 TL bedelli, 9 nolu 3.500,00 TL bedelli çeklerin 31/10/2016 tarihinde ödendiği, 10 nolu 4.375,00 TL bedelli çekin davacıya iade edildiği, 11 nolu 3.500,00 TL bedelli, 12 nolu 7.500,00 TL bedelli, 13 nolu 5.000,00 TL bedelli, 14 nolu 3.000 TL bedelli, 15 nolu 20.000,00 TL bedelli, 16 nolu 2.000,00 TL bedelli çeklerin 30/11/2016 tarihinde ödendiği, 17 nolu 20.000 TL bedelli çekin 01/12/2016 tarihinde ödendiği, 18 nolu 3.000,00 TL bedelli, 19 nolu 4.000,00 TL bedelli, 20 nolu 4.000,00 TL bedelli çeklerin 30/11/2016 tarihinde ödendiği, 21 nolu 1.968,00 TL bedelli çekin 26/12/2016 tarihinde ödendiği, 22 nolu 6.000,00 TL bedelli çekin 30/12/2016 tarihinde ödendiği, 23 nolu 4.375,00 TL bedelli çekin davacıya iade edildiği, 24 nolu 6.000,00 TL bedelli, 25 nolu 8.400,00 TL bedelli, 26 nolu 30.000,00 TL bedelli, 27 nolu 2.000,00 TL bedelli, 28 nolu 6.000,00 TL bedelli, 29 nolu 3.000,00 TL bedelli çeklerin 02/01/2017 tarihinde ödendiği, 30 nolu 4.000,00 TL bedelli çekin 16/01/2017 tarihinde ödendiği, 31 nolu 6.000,00 TL bedelli çekin 30/12/2016 tarihinde ödendiği, 32 nolu 10.000,00 TL bedelli çekin … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas nolu takibe konu edildiği ve 13/02/2020 tarihinde ödendiği, 33 nolu 42.109,00TL bedelli, 34 nolu 8.000,00 TL bedelli , 35 nolu 6.700,00 TL bedelli, 36 nolu 1.500,00 TL bedelli, 37 nolu 7.875,00 TL bedelli, 38 nolu 30.000,00 TL bedelli, 39 nolu 13.000,00 TL bedelli çeklerin 31/01/2017 tarihinde ödendiği, 40 nolu 10.000 TL bedelli çekin … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas nolu takip dosyasına konu edildiği ve 19/08/2020 tarihinde ödendiği, 41 nolu 53.500,00 TL bedelli, 42 nolu 1.500,00 TL bedelli çeklerin 28/02/2017 tarihinde ödendiği, 43 nolu 6.500,00 TL bedelli çekin 28/12/2016 tarihinde ödendiği, 44 nolu 5.115,00 TL bedelli, 45 nolu 2.000,00 TL bedelli, 46 nolu 30.000,00 TL bedelli çeklerin 28/02/2017 tarihinde ödendiği, 47 nolu 1.500,00 TL bedelli, 48 nolu 30.000,00 TL bedelli çeklerin 31/03/2017 tarihinde ödendiği , 49 nolu 30.000,00 TL bedelli çekin ise 17/04/2017 tarihinde ödendiği saptanmıştır.
Davalı vekili 11/02/2021 tarihli duruşmada davacı taraftan 125.000,00 TL aldıklarını beyan etmiştir.
Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine yazı yazılarak davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak alınan rapor dosyaya sunulmuştur. Rapora göre, davalıya ödenen 125.000,00 TL’nin davacının defterlerine yer aldığını, 49 adet 503.283,00 TL tutarlı çekin davalı şirket yetkilisine teslim edildiğini, davacının ticari defterlerine göre davacının davalıya 125.000,00TL nakit ödediğini, davalı tarafından davacıya iade edilen 3 adet çek bedeli olan 13.125,00 TL’nin toplam çek bedelinden düşülmesi neticesinde (503.283,00 TL – 13.125,00TL =) 490.158,00 TL çek verdiği, ikisinin toplamının (125.000,00 TL + 490.158,00 TL =) 615.158,00 TL yaptığını, bundan da davalıdan alınan mal bedeli olan 10.618,56 TL’nin düşümü ile davacının icra takibine konu ettiği 604.539,44 TL alacağının bulunduğu açıklanmıştır.
Davacı tarafından davalı şirkete gönderilen …. Noterliğine ait 16/06/2017 tarih … yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde, 125.000,00 TL ile 503.283,00 TL miktarlı çek bedellerinin ödenmesi için ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün süre verildiği, ihtarnamenin 21/06/2017 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle davalı tarafın 25/06/2017 tarihinde temerrüde düştüğü, temerrüt tarihinin 25/06/2017 olup takip tarihinin ise 24/06/2020 olduğu tespit edilmiştir.
26/05/2022 tarihli duruşmada alınan 2 nolu ara kararı ile Davalı şirketin 2016 yılında 2021 yılına kadar olan ticari defter ve belgeleri üzerinde mahkememizce belirlenecek bir mali müşavir bilirkişi vasıtası ile HMK 218 maddesine göre yerinde inceleme yapılarak, dosyadaki tüm evraklar, talimat yolu ile davacının ticari defter ve belgeleri incelenerek alınan rapor, incelenerek ;
Davacının davalıdan alacağının olup olmadığı, varsa miktarının tespiti AYRICA takdiri mahkemeye ait olmak üzere A-(125.000,00TL – 10.618,56TL = ) 114.381,44TL’ye 25/06/2017 – 24/06/2020 tarihleri arasında değişen avans faizi miktarlarına göre işlemiş faiz hesabının yapılması,
B-Dava konusu yapılan çekler numaralandırılarak liste halinde dosyada mevcut olup, listede yer alan 2,10,23 nolu çeklerin davacıya iade edildiği önceki bilirkişi raporunda belirtildiğinden bu çekler ile takip tarihinden sonra … icra müdürlüğünün 2020/… nolu dosyasına 19/08/2020 tarihinde ödenen 40 nolu çek dışında kalan çekler için (40 nolu çek sadece asıl alacak hesabına katılıp faiz işletilmeyecek, 2,10 ve 23 nolu çekler için ise iade edildiğinden asıl alacak hesabında da dikkate alınmayacak) B1-Listedeki 32 nolu çek için 13/02/2020 – 24/06/2020 arasında avans faizine göre işleyen faiz, B2-(B’deki yapılan açıklamalara dikkat edilerek 2,10,23,40 ve 32 nolu çekler dışındaki ) diğer kalan çekler açısından ise 25/06/2017 – 24/06/2020 tarihleri arası için değişen avans faizine göre işlemiş faiz hesabının yapılması istenilmiştir.
28/09/2020 tarihli rapor incelendiğinde, davacı tarafından davalıya elden ödenen 125.000,00 TL’den davalının yerine getirdiği edimin bedeli olan 10.618,56 TL’nin düşülmesi ile kalan miktar olan 114.381,44 TL için temerrüt tarihi olan 25/06/2017 tarihinden takip tarihine kadar işleyen avans faizi miktarının 51.911,15 TL olduğu, listedeki 32 nolu çek bedeli olan 10.000,00 TL’nin ihtarname ile verilen süreden sonra 13/02/2020 tarihinde ödenmesi nedeniyle bu tarihten takip tarihine kadar işleyen faizin 527,40 TL olduğu, listedeki 2, 10 ve 23 nolu çekler davacıya iade edildiğinden bu çek miktarlarının asıl alacak kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği (davacı taraf da takip talebinde bu çek bedellerini asıl alacak kapsamında değerlendirmediği) ayrıca 40 nolu çekin 19/08/2020 , 32 nolu çekin ise 13/02/2020 tarihinde ödendiği , diğer çeklerin ise ödeme tarihlerinin temerrüt tarihi olan 25/06/2017 tarihinden önce olmaları nedeniyle; 503.283,00 TL miktarlı çeklerden davalı tarafından iade edilen ve davacı tarafından da takibe konu edilmeyen her biri 4.375,00 TL olan 2, 10 ve 23 nolu çek miktarı toplamı olan 13.125,00 TL düşüldüğünde (503.283,00- 13.125,00 =) 490.158,00 TL miktarlı çeklerin kaldığı, bu miktardan da temerrüt tarihinden sonra ödemesi yapılan 10.000,00 TL bedelli 32 nolu çek ile 10.000,00 TL bedelli 40 nolu çek miktarı düşüldüğünde (490.158,00 TL – 20.000,00 TL =) 470.158,00 TL miktarlı çekler için temerrüt tarihi olan 25/06/2017 tarihinden takip tarihi olan 24/06/2020 tarihine kadar faiz işletildiğinde, (bilirkişi raporunun 12. Sayfasında 470.158,00 TL üzerinden yapacağı yerde 480.158,00 TL üzerinden hesaplama yapmış olup bu husus düzeltildiğinde 470.158,00 TL -369 gün -9.75 faiz = 46.342,76 TL, 470.158,00 TL – 469 gün – 19.5 faiz = 117.803,56 TL , 470.158,00 TL – 71 gün – 18,25 faiz = 16.690,60 TL , 470.158,00 TL – 175 gün -13,75 faiz = 30.995,00 TL , 470.158,00 TL – 11 gün – 10 faiz = 1.416,91 TL ) olmak üzere toplam işlemiş faiz 213.248,83 TL yapmaktadır. 40 nolu çek takip tarihinden sonra ödendiğinden sadece asıl alacak hesabında katılmış, bu çek için temerrüt faizi hesaplanmamıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının 604.539,44 TL asıl alacağı bulunduğu, 114.381,44 TL için hesaplanan işlemiş faizin 51.911,15 TL olduğu, 32 nolu çek için 13/02/2020 – 24/06/2020 tarihleri arasında hesaplanan faiz miktarının 527,40 TL olduğu, 40 nolu ve 32 nolu çekler dışında kalan çek bedeli olan 470.158,00 TL için ise temerrüt tarihi olan 25/06/2017 tarihinden takip tarihine kadar işleyen faiz miktarı 213.248,83 TL hesaplandığından (51.911,15 TL + 527,40 TL + 213.248,83 TL =) işlemiş faiz miktarının 265.687,38 TL olduğu saptanmıştır. Buna göre davacının asıl alacağı 604.539,44 TL , işlemiş faiz 265.687,38 TL olmak üzere davacının alacak miktarı 870.226,82 TL olarak saptanmıştır.
Davacı ile davalı arasında düzenlenen borç tasfiye protokolü dikkate alındığında davalının bir miktar nakdi ödeme aldığı ve geri kalanının çek olarak tahsil ettiği, davacıdan aldığı çekleri davalının kullanarak başka firmalara ciro ettiği, dolayısıyla alacağın likit , itirazın da haksız olması nedeniyle toplam alacak miktarı üzerinden davalının davacıya 174.045,36 TL icra inkar tazminatı ödemesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının … icra müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ;
604.539,44TL asıl alacak ,
265.687,38TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 870.226,82TL üzerinden takibin devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi uygulanmasına, 174.045,36TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 113.724,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 10.637,98 TL nispi harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL ilk masraf, 2.550,00 TL bilirkişi ücreti, 272,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 2.884,20 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 2.850,00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.305,00 TL’sinin davalıdan, 15,00 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Bu dava sebebiyle, 59.445,19 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 10.637,98 TL ile icrada alınan 4.404,05 TL olmak üzere toplam=) 15.042,03 TL’nin mahsubu ile kalan 44.403,16 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸