Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/431 E. 2021/162 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/431 Esas
KARAR NO : 2021/162

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten cari hesap bakiye alacağının olduğunu, davalının borcunu süresi içerisinde ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce İstanbul…İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda; davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafın BA-BS formları celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için ve davalı tarafın davacı tarafa takip nedeniyle, takip tarihi itibariyle borcu olup olmadığı borçlu ise nekadar borçlu olduğu hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2019 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafın inceleme gün defterlerini ibraz etmediği, davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 14.803,73TL alacaklı olduğu, davacı tarafından davaya konu faturaların, davalı tarafından 2019 yılına ait BA formlarında yer verildiği ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Dava cari hesap alacak iddiasına dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Salt davacının ticari defter ve kayıtları mal teslimini ispata yeterli değildir. Defter kayıtlarının dayanak belgelerle de desteklenmesi gerekir. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/543 Esas ve 2019/365 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacının ticari defterlerine kayıtlı fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafından ispatı gerekir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davacı tarafından takibe dayanak yapılan ve cari hesabın konusunu oluşturan faturaların davalı tarafından 2019 yılına ait BA formları ile Vergi Dairesine beyan edilmiş olduğu görülerek , davacının davaya konu faturalardaki malları davalıya teslim ettiğine karar verilerek ve davacının, davalıdan talebi doğrultusunda 14.098,79TL alacaklı olduğuna kanaat edilerek, davacının, davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalı aleyhine asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE,
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 14.098,79TL cari hesap alacağı üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20 si olan 2.819,76TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 963,09-TL karar ilam harcından peşin alınan 169,50-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 793,59-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 231,70- TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 87,00-TL, bilirkişi ücreti 600,00TL olmak üzere toplam: 918,70- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır