Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/430 E. 2021/830 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… esas sayılı
dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.

ESAS NO : 2020/430 Esas
KARAR NO : 2021/830
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 19/08/2020 – 20/08/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

ASIL DAVADA DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının 09/06/2020 tarihinde yapıldığını, müvekkili … ‘in davalı şirketteki payı, davalı şirketin 24.000.000 TL’lik sermayesine tekabül eden (2.400.000.000) adet payın, (542.838,166) adedi olduğunu, diğer müvekkili …’in payı (20.690.000) adet olduğunu, müvekkillerinin toplam pay oranının davalı şirketin toplamda %23.48’ine denk geldiğini, davalı şirketin 09/06/2020 tarihli genel kurul toplantısının, 13/05/2020 tarihli ve (9) numaralı yönetim kurulu kararı uyarınca” 1-Açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulmasın, 2-Yönetim kurulunun seçimi, 3-2019 yılı ertelenen olağan genel kurul toplantısında bazı ortaklar tarafından yönetim kurulu aleyhine sorumluluk davası açılmasına ilişkin yönetim kuruluna talimat verilmesi teklifinin değerlendirilmesi ve oylanması, 4-Şirket esas sözleşmesinin maksat ve mevzuu ile ilgili 3. Maddesinin tadil edilmesinin görüşmesi ve oylanması, 5-Yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine dair TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri gereğince müsaade edilmesi , 6-Dilekler ve temenniler” şeklinde toplandığını, gündemin 4. Maddesinin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… D.iş sayılı dosyası ile HMK 389 Maddesi uyarınca tedbiren durdurulduğunu, gündemde yer alan diğer maddeler hakkında ise müvekkillerinin olumsuz oyuna ve muhalefetine rağmen oy çoğunluğu ile karar alındığını, davalı şirketin önceki senelerde yapılmış genel kurul toplantılarında alınmış kararların iptali hakkında derdest olan davaların bulunduğunu, yönetim kurulu kararlarının butlanı TTK’nın 391. Maddesinde düzenlendiğini, ancak işbu maddede anılan butlan sebeplerinin örnek mahiyetinde sayıldığını, maddede anılanlarla sınırlı olmadığını, 09/06/2020 tarihli yönetim kurulu kararlarının birden çok sebeple batıl olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin yetkisiz olduğunu, yönetim kurul genel kurulu dürüstlük kuralına aykırı nedenlerle toplantıya çağırdığını, yönetim kurulu üyelerinin öncelikle 2019 yılına ait 05/05/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların oyların kanuna aykırı olarak sayılması sayesinde alınan kararlar olması nedeniyle yetkisiz olduğunu, 05/05/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında önce toplam sermayesi oranı %16,53 olan miktarda payın, (anne) … tarafından aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olan (oğul) …’a devredildiğini, bu devir hakkında müvekkilleri tarafından bilgi talep ediliği ancak yeterli bilgi verilmediğini, detaylı müvekkilleri tarafından bilinmeyen bu hisse satış işleminin hukuken geçerli olup olmadığının bilinmediğini, davalı Trakya Döküm tarafından TTK’nun 198. Maddesine göre söz konusu hisse devri için öngörülen tescil ve ilan yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bu yükümlülüğün yerine getirilmediğinin yönetim kurulu başkanı tarafından ikrar edildiğini, 05/05/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağında alınan kararların hepsi 1.126.941.332 oya karşılık 1.225.058.668 oy ile alındığını, ancak çoğunlukta olan oylar içinde …’ın annesi tarafından kendisine devredilen 396.720.000 adet payın da bulunduğunu, çoğunluk oylar içinde bu paylar çıkartıldığında 1.126.941.332 oya karşılık 828.338.668 oy olacağını, 05/05/2020 tarihli genel kurulda alınan işbu ilgili kararların iptali veya butlan ile malul olduklarının tespiti için hali hazırda … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı davası ikame edildiğini, 09/06/2020 tarihli iş bu dava konusu genel kurul toplantısının çağrılmasına yönelik yönetim kurulu kararının yetkili olmayan yönetim kurulu üyeleri tarafından alındığını, alınan yönetim kurulu kararının hükümsüz olduğunu, kararın batıl olduğunun tespiti için … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı davasının açıldığını, hem 05/05/2020 hem de dava konusu 09/06/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanakları incelendiğinde yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırmasının iki sebebinin olduğunu, bunlardan birincisinin 05/05/2020 tarihindeki genel kurul toplantısında alınan hukuka aykırı kararlara geçerlilik kazandırma çabası olduğunu, diğer sebebinin ise … Asliye Ticaret mahkemesinin 2020/… D.iş sayılı tedbir kararı ile müzakeresi ve oylaması durdurulan şirketin ana sözleşme tadiline ilişkin gündem hakkında kanuna aykırı karar alma çabası olduğunu, 09/06/2020 tarihli genel kuru toplantısında gündemin 2. Maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin seçiminin yapıldığını, alınan kararın batıl olduğunu, TTK 364/1’e göre yönetim kurulu üyelerinin seçimi için haklı sebep olması gerektiğini, hiçbir gerekçe gösterilmeden yönetim kurulu üyelerinin seçiminin yapıldığını, kanuna aykırı olarak eski yönetim kurulu üyelerinin batıl bir karar ile tekrar seçildiğini, alınan kararın butlanına karar verilerek … , … ve …’nin yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerinin tespitine karar verilmesini istediklerini, gündemin 3.maddesi ile “2019 yılı ertelenen olağan genel kurul toplantısında bazı ortaklar tarafından yönetim kurulu aleyhine sorumluluk davası açılmasına ilişkin yönetim kuruluna talimat verilmesi teklifinin değerlendirilmesi ve oylaması” nın görüşüldüğünü, gündemde bahsedilen 2019 yılı ertelenen olağan genel kurul toplantısından kastedilenin 05/05/2020 tarihli genel kurul toplantısı olduğunu, bu toplantıda dava açılmaması yönünde alınan kararın, oyların kanuna aykırı sayılması neticesinde alındığını, zaten bu kararın iptali yönünde açılan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasının bulunduğunu, bu nedenle tekrar aynı konuda tekrar karar alınmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca TTK 436/2 maddesine göre “pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üst soyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hakimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işin veya işlemin veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz” denildiğini, bu kanun hükmüne göre yönetim kurulu başkanı ve pay sahibi …’ın kendisi aleyhinde de dava açılıp açılmayacağı hususunun değerlendirildiği genel kurul kararında oy hakkından yoksun olacağının aşikar olduğunu, …’ın oyları çıkartıldığında red yerine kabul sonunun elde edileceğinin görüleceğini belirterek alınan kararın iptaline karar verilmesini istediklerini, gündemin 5. Maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve396. Maddelerinde sayılan izinlerin verilmesi ile ilgili yapılan görüşülmesi ile ilgili gündem maddesi değerlendirildiğinde, yine TTK 436/1 uyarınca oydan yoksun pay sahibi olan …’ın da oy kullandığını, …’ın oyları dikkate alınmaması halinde talebin reddedileceğinin anlaşılacağını belirterek söz konusu kararın iptaline karar verilmesini belirterek sonuç itibariyle 09/06/2020 tarihli genel kurul gündemin 2., 3. ve 5.maddelerinin TTK 447 maddesi uyarınca butlanının- yokluğunun tespitine ya da TTK 445 maddesi gereğince iptaline karar verilmesini, gündemin 2. Maddesinin iptalinini akabinde görev kabul belgeleri doğrultusunda … Göçmen, … ve …’nin yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerinin tespiti ile bu kararın tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA: … ve … tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas nolu dosyasına kaydedilen dava dilekçesi incelendiğinde, iş bu davacılar tarafından, asıl dosya davacıları tarafından dayanılan sebepler tekrarlanarak davalı şirketin 09/06/2020 tarihinde gerçekleştirilen olağan üstü genel kurul toplantısında alınan 2, 3, ve 5 nolu kararların iptali veya yokluk ya da butlanına karar verilmesi, ayrıca yönetim kurulunun üyeliğine … , … ve …’nin seçildiğinin tespitine yine 3 nolu gündem maddesinin yokluk- butlan ya da iptali neticesinde şirket yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılmasına karar verilmiş olduğunun tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA CEVAP : Davalı vekili asıl ve birleşen davaya sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde, davacıların müvekkili şirketin yönetim kurulunun yetkisiz olduğuna ilişkin iddialarını asılsız ve kötüniyetli olduğunu, 28/06/2018 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında …, … A.Ş, … A.Ş’nin oy çokluğu ile 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini ve 09/06/2020 tarihi itibariyle henüz görev sürelerinin dolmadığını, hal böyle iken yönetim kurulunun şirketi olağanüstü genel kurula çağırma yetkisinin olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, … ile … arasında gerçekleşen pay devrinin hukuka uygun olarak yapıldığını, devredilen payların donmasının mümkün olmadığını, …’ın 2019 yılında müvekkili şirket nezdinde sahip olduğu payların tamamı olan 396.720.000 adet hisseyi 08/05/2019 tarihinde şirket hissedarlarından …’a devrettiğini böylelikle …’ın toplam pay oranının 1.025.818.668 olarak değiştiğini, …’ın davacı … ile …’ın annesi diğer davacı …’in ise kayınvalidesi olduğunu, Bilge …’ın söz konusu devir işlemi sırasında …’tan … A.Ş’nin bir kısım paylarının da devir aldığını, söz konusu pay devir işlemlerinin iki şirketin yönetim kurulu üyeleri tarafından onaylanarak pay defterine kayıt edildiğini, devir işleminin yasaya ve usule uygun olarak tamamlandığını, TTK 490. Maddesinde “Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe nama yazılı paylar herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebilirler” denildiğini, TTK 491 ve 492. Maddelerinde pay devrine ilişkin kanuni sınırlamaların belirtildiğini, davalı şirketin esas sözleşmesinin 12. Maddesinde ise “Payların devri: payların devri TTK hükümlerine tabidir. Şirketle ilişkilerde sadece pay defterinde tutulan kayıtlar dikkate alınarak kayıtlı bulunan kişiler pay sahibi veya pay üzerinde intifa hakkı sahibi kabul edilirler. Nama yazılı payların devredilebilmesi ancak şirket yönetim kurulunun onayı ile mümkündür. Şirket yönetim kurulu, devredene, başvurma anındaki gerçek değeri ile, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebilir” denildiğini, somut olayda da yönetim kurulunun devir işlemini onayladığını, yapılan devir işleminin kanuna uygun olduğunu, davacılara 09/06/2020 tarihli genel kurul toplantısına ilişkin 13/05/2020 tarih ve 9 nolu yönetim kurulu kararının kanuna, kamu düzenine, ahlaka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu iddiasının haksız olduğunu, 05/05/2020 tarihli ertelenen olağan genel kurul gündeminin 2. Maddesi olan 2019 yılına ait kar/zarar hesaplarının müzakeresi sırasında yönetim kurulu faaliyetlerinin hukuka uygun olmadığından bahisle mevcut yönetim kurulu üyelerinin değiştirilerek yerine …, …, …’nin atanmasının talep edildiğini, teklifin oy çokluğuyla reddedildiğini, 09/06/2020 tarihli genel kurulda da yönetim kurulu seçiminin gündemin 2. Maddesi ile gerçekleştirildiğini, yine aynı kişilerin yönetim kurulu atanmasına ilişkin tekliflerin oylandığını, bu teklifin 1.126.941.332 adet kabul oyuna karşılık 1.225.058.668 adet red oyu ile oy çokluğuyla reddedildiğini, davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğinin …, … temsilcisi … ve … Temsilcisi …’ın 1.126.941.332 adet red oyuna karşılık 1.225.058.668 adet kabul oyu ile oy çokluğu ile 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerini, gündemin 3 nolu maddesinde yönetim kurulu üyelerine sorumluluk davası açılması teklifinin görüşüldüğünü, yönetim kurulu üyelerine görevlerini kanun, ana sözleşme ve iyiniyet kurallarına uygun olarak yerine getirdiklerini, finansal tabloların dürüst resim ilkesine riayet ederek düzenlendiğini, yapılan oylamada oy çokluğu ile sorumluluk davası açılmasının reddine karar verildiğini, gündemin 5 nolu maddesi kapsamında yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine izin verilmesine ilişkin alınan kararın iptalinin istendiğini, bu konudaki iddiaların mesnetsiz olduğunu, davalı şirketin de içinde bulunduğu şirketler grubunun aile üyeleri pay sahiplerinden oluştuğundan genel olarak … şirketler grubu olarak adlandırıldığını, çok sayıda şirketin aynı yönetim kurulu tarafından yönetildiğini, bu nedenle yıllardır süre gelen uygulama gereğince, diğer grup şirketlerinde de faaliyet için TTK 395 ve 396 Maddeleri uyarınca karar alındığını, TTK 436. Maddesindeki oydan yoksunluk halinin pay sahibinin şirket ile arasındaki kişisel nitelikteki iş ve işlem veya davaya ilişkin müzakerelere dair olduğunu, alınan kararın iptalinin mümkün olmadığını belirterek asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 09/06/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 2, 3 ve 5 nolu kararların butlan-yokluk nedenleriyle malul olduğunun tespitine, olmadığı takdirde iptaline karar verilmesi ayrıca dava dilekçelerinde isimleri yazılı kişilerin yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğinin Mahkemece tespitine karar verilmesi talebine ilişkindir.
DELİLLER : Davalı şirkete ait 09/06/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, muhalefet şerhleri, davalı şirketin sicil dosyası, davalı şirkete ait ticari defter belgeler, bilirkişi raporu.
09/06/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağına ilişkin hazirun cetveli incelendiğinde, toplam hisse adedinin 2.400.000.000 olduğu, toplantıya 199.239.400 hisse sahibi … …’ın vekaleten, 1.025.818.668 hisse sahibi …’ın asaleten, 542.723.166 adet hisse sahibi … ‘nin vekaleten, 542.838.166 adet pay sahibi …’in vekaleten, 20.690.000 adet hisse sahibi … ‘nin vekaleten 20.690.000 adet hisse sahibi …’in vekaleten katıldığı, asgari toplantı hesabının 600.000.000 olduğu , mevcut toplantı hesabının ise 2.352.000.000 adet hisseye denk geldiği anlaşılmıştır.
09/06/2020 tarihli olağanüstü genel kurulun 2 nolu gündem maddesinin yönetim kurulu seçimiyle ilgili olduğu, … , … ve …’nin yönetim kurulu üyesi olarak önerildiği, önerinin oy çokluğuyla reddedildiği, ayrıca 1.126.941.332 adet red oyuna karşılık 1.225.058.668 adet kabul oyu ile oy çokluğuyla yönetim kurulu üyeliklerine …, … A.Ş temsilcisi …, … temsilcisi …’nün 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, seçim kararına …, … ve … tarafından red oyu verildiği ve muhalefet şerhlerinin yazılı olarak sunulduğu, muhalefet şerhlerinin toplantı tutanağına eklendiği görülmüştür.
3 nolu gündem maddesinde ise yönetim kurulu aleyhine sorumluluk davası açılması hususunun oylandığı, yapılan oylamada 1.126.941.332 adet kabul oyu çıktığı, 1.225.058.668 adet red oyu oy çokluğuyla sorumluluk davası açılmasının reddedildiği, pay sahipleri …, … ve … tarafından karara karşı red oyu verildiği, muhalefet şerhinin tutanağı geçtiği yazılı olarak muhalefet şerhinin sunulduğu ve muhalefet şerhlerinin tutanağı geçtiği görülmüştür.
5 nolu gündem maddesi incelendiğinde ise yönetim kurulu üyelerinin şirket kurucusu işlerle iştigal etmelerin dair TTK 395 ve 396 maddeleri gereğince müsade edilmesine ilişkin gündem maddesinin görüşüldüğü, yapılan oylamada 1.126.941.332 adet red oyuna karşılık 1.225.058.668 adet kabul oyul ile yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddeleri gereğince izin verildiği, karara karşı …, … , … ve … tarafından muhalefet edildiği, red oyu verildiği, yazılı olarak muhalefet şerhinin eklendiği görülmüştür.
Toplantı tutanağı ekine gündemin 2, 3, 5 nolu maddeleri ile ilgili … ve …’in yazılı muhalefet şerhleri yine gündemin 2,3 ve 5 Maddesi ile ilgili …, …’ye ait muhalefet şerhlerinin yazılı olarak eklendiği tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yetkisi de verilerek dosya bir finans uzmanı ile ticaret mevzuatından kaynaklı hesaplama uzmanına tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenmiştir. Rapor incelendiğinde, 2 nolu yönetim kurulu seçimine ilişkin kararın ana sözleşmeye, kanuna, objektif iyiniyet kurallarına uygun olduğu, 3 nolu sorumluluk davası açılmasına ilişkin gündem maddesiyle ilgili ise bu maddenin oylanmasında yönetim kurulu üyeleri ve imza yetkililerinin paylarının oy haklarına TTK 436 kapsamında oydan yoksun olması ve …’ın bu konuda oy kullanmış olması nedeniyle 3 nolu karar hakkında iptal kararı verilebileceğini, yine 5 nolu gündem maddesinde alınan yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine dair TTK 395 ve 396 maddeleri gereğince müsade edilmesine ilişkin alınan kararda …’ın oylarının TTK 436/1 kapsamında olup oydan yoksun olmasına rağmen oy kullanıldığına iptali gerekeceği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Genel kurul kararlarının iptal sebepleri, iptal davası açabilecek kişiler TTK’nın 445 ve 446. Maddesinde, butlan halleri ise TTK 447. Maddesinde düzenlenmiştir.
İptal sebepleri başlıklı TTK’nın 445. Maddesinde ” 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler” denilmektedir.
İptal davası açabilecek kişiler başlıklı TTK’nın 446. Maddesinde ” (1) a) Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, c) Yönetim kurulu, d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir” denilmektedir.
Butlan başlıklı TTK’nın 447. Maddesinde “- (1) Genel kurulun, özellikle; a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır” denilmektedir.
Davalı şirketin merkezi adresi itibariyle mahkememiz yetkili olup hem asıl hem de birleşen dava süresinde açılmıştır. Dava konusu yapılan 2,3 ve 5. Gündem maddeleri ve ileri sürülen dava sebepleri irdelendiğinde, TTK 445 ve 446. Maddelerine göre genel kurul kararının iptaline yönelik olduğu, ileri sürülen sebeplerin TTK 447’de düzenlenen butlan-yokluk hallerini taşımadığı görülmüştür. (İstanbul BAM 14. HD 2019/1683 E. 2020/287 K.)
İptali talep edilen 2 nolu gündem maddesi yönetim kurulu seçimine ilişkindir. TTK 436. Maddesinde oydan yoksunluk halleri düzenlenmiştir. TTK 436. Maddesine göre “(1) Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz. (2) Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” denilmektedir. Yönetim kurulu üye seçimiyle ilgili kararın 1.126.941.332 adet red oyuna karşılık 1.225.058.668 adet kabul oyu ile çıktığı, kabul oylarının … ve … …’a ait olduğu, yönetim kurulu üye seçiminde, eski yönetim kurulu üyesinin tekrar kendi seçiminde oy kullanabileceği bu durumun TTK 436. Maddesinde oydan yoksunluk kapsamına girmeyeceği anlaşıldığından gündemin 2. Maddesinin iptaline yönelik taleplerin reddi gerekmektedir.
Gündemin 3.maddesi yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılmasına ilişkin olup yapılan oylamada 1.126.941.332 adet kabul oyuna karşılık … ve … …’ın oyları ile 1.225.058.668 adet red oyu ile reddedildiği görülmüştür. TTK 436/2. Maddesi’nin yönetim kurulu üyelerinin ibrasıyla ilgili olup, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararda kendilerine ait paydan doğan oy haklarının kullanamayacakları aşikardır. Yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılmasına yönelik oylamada da, ibra edilmemenin tamamlayıcısı niteliğinde olan ve ibrada oranla daha ağır bir durumu ifade eden sorumluluk davasının oylamasında da yönetim kurulu üyelerinin oy hakkının bulunmaması gerekmektedir. (Yargıtay 11. HD’nin 2016/12403 E. 2018/4469 K. 18/06/2018 tarihli kararı) yönetim kurulu üyesi olan …’ın pay miktarı 1.025.818.668 olup toplam kabul oyundan …’ın pay miktarı çıkartıldığında sorumluluk davasının reddine ilişkin kararın doğru olmadığı bu nedenle iptali gerektiği sonucuna varılmıştır.
Gündemin 5. Maddesi yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. Maddeleri kapsamında şirket konusu işlerle iştigal konusunda izin vermeye ilişkin olup yine 1.126.941.332 adet red oyuna karşılık … ile … …’ın olum oy toplamı 1.225.058.668 adet kabul oyu ile izin verildiği, TTK 436/1 maddesine göre bu durumda da yönetim kurulu üyelerinin oy kullanamayacağı, …’ın oyunun çıkartılması halinde verilen izin kararının doğru olmadığı ve bu kararın iptal gerektiği sonucuna varılmıştır. (Yargıtay 11. HD’nin 28/01/2021 tarih 2019/1442 Esas 2021/570 Karar, aynı dairenin 29/03/2021 tarih 2020/5626 Esas 2021/3041 Karar ve İstanbul BAM 14. HD’nin 2019/1683 Esas 2020/287 Karar)
Asıl davanın davacıları olan … ve … 2,3 ve 5 nolu gündem maddelerine olumsuz oy verdikleri gibi muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırarak daha sonra da yazılı olarak muhalefetlerini tutanağa eklettikleri görülmüştür.
Birleşen davanın davacıları olan … ise gündemin 2 ve 3 nolu maddelerine karşı muhalefetlerini genel kurul toplantı tutanağına geçirmedikleri, sadece 5 nolu gündem maddesiyle ilgili olarak …’nin muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirttiği, 2 ve 3 nolu gündem maddeleriyle ilgili muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmeyip ayrıca yazılı olarak muhalefet şerhi verildiği, bu ise iptal davası açılabilmesi için muhalefet şerhinin toplantı tutanağına geçirilmesi zorunlu olduğundan birleşen davanın davacısı … … yönünden gündemin 2 ve 3 nolu maddelerine karşı muhalefetini tutanağa geçirtmediğinden dolayı bu maddelerinin iptaline yönelik açılan davanın dava şartı yokluğunda usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (İstanbul BAM 14. HD 2019/824 E 2021/493 K)
Birleşen dosya davacısı …’nin ise 2 , 3 ve 5 nolu gündem maddeleriyle ilgili olumsuz oy verdiği, muhalefetini toplantı tutanağına geçirttiği ayrıca yazılı olarak muhalefet şerhi verildiği görülmüştür. Asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri 2 nolu gündem maddesinin iptali yanında ayrıca … , … ve …’nin yönetim kurulu üyesi olarak seçildiklerinin mahkemece tespiti, tescil ve ilanı, birleşen davada ayrıca yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılmasına karar verilmiş olduğunun tespiti yönünde mahkemece karar verilmesi istenilmiş ise de mahkemece şirketin genel kurulu yerine geçilerek karar alınamayacağından buna ilişkin taleplerin reddi gerekmiştir.
Toplanan tüm deliller, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, dava sebebinin butlan-yokluk olmaması nedeniyle buna yönelik talebin reddine, iptal davasının kısmen kabulü ile, gündemin yönetim kurulu seçimiyle ilgili 2. Maddesinin iptali talebinin reddine, asıl davada 3 ve 5 nolu kararları iptali için açılan davaların kabulüne, birleşen davada yine butlan-yokluk tespiti talebinin reddine, … … yönünden 2 ve 3 nolu kararlarla ilgili muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmemesiyle ilgili açılan iptal davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine, … tarafından açılan 2 nolu gündem maddesinin iptali talebinin reddine, … tarafından 3 ve 5 nolu … … tarafından ise gündemin 5 nolu kararının iptaline ilişkin talebinin kabulüne, mahkemece genel kurul yerine geçilerek karar verilmeyeceğinden tespit taleplerinin ise reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Asıl Dava Açısından ;
1-Davacıların yasal koşulları bulunmayan butlanın tespiti taleplerinin reddine,
2-a- Davacıların genel kurulda alınan kararların iptali talebinin kısmen kabulü ile,
09/06/2020 tarihli olağan üstü genel kurulda alınan gündemin 3 ve 5 nolu kararlarının iptaline,
b-Gündemin 2 nolu kararının iptali talebinin reddine yine mahkemece şirketin genel kurulu yerine geçerek karar alınamayacağından bu madde ile ilgili tespit, tescil ve ilan taleplerinin reddine,
3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 124,40 TL ilk masraf, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 344,25 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 1.718,65 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 860,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
7-Bu dava sebebiyle 59,30 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Birleşen Dava Açısından ;
1-Davacıların yasal koşulları bulunmayan butlan-yokluk tespiti taleplerinin reddine,
2-Davacıların genel kurul kararlarının iptali taleplerinin ise kısmen kabulü ile,
a-Davacılardan …’nin gündemin 2 ve 3 nolu maddelerine karşı muhalefetinin tutanağa geçirtmemesi nedeni ile bu maddelerin iptali için açılan davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine,
b-Davacı … ve … tarafından açılan iptal davasının kısmen kabulü ile,
… yönünden 09/06/2020 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan 3 ve 5 nolu kararların iptaline yine … yönünden ise gündemin 5 nolu maddesinin iptaline,
c-…’nin 2 nolu gündem maddesinin iptali talebinin reddine ve mahkemece genel kurul yerine geçilerek karar alınamayacağından bu gündem maddesi ile ilgili tespit talebinin reddine,
3-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 124,40 TL ilk masraf, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 69,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 1.443,40 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 730,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinden bırakılmasına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
7-Bu dava sebebiyle 59,30 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır