Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/425 E. 2020/725 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/425 Esas
KARAR NO : 2020/725
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

DAVA: Davacının mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, davası devam eden …. İş Mahkemesinin 2020/… Esas nolu dosyasında, şirkete tebligat yapılamadığından 6100 sayılı HMK’nın 52.ve 54.maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ihyasının gerektiğini, şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı bir limited şirketi olduğunu, sermaye arttırımı yapılamadığından … Ticaret sicil Müdürlüğünce resen kapatıldığını, davada taraf olması için şirketin tüzel kişiliğinin TTK’nın 224 ve 445 maddeleri anlamında ihyası gerektiğini belirterek … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı … Tic. Ltd. Şti ünvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava şirketin ihyasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
İlgili şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde; … Ticaret Sicil Müdürlüğünce 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği görülmüştür.
Sicil kaydı incelendiğinde resen terkin edilen şirketin merkez adresinin … Caddesi … Han. No:… İstanbul olduğu tespit edilmiştir.
TTK nın geçici 7. maddesine göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır denilerek ilgili durumlar aynı maddenin a – e bentleri arasında sayılmıştır.Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz denilmektedir. Aynı maddenin 15. Bendinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
İhyası istenen şirketin 31/07/2013 tarihinde resen terkinine karar verilmiş olup dava tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçtiği görülmüştür. TTK geçici 7. Maddesinin 15 nolu bendinde ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” denilmektedir.
TTK geçici 7. Maddenin 4a ve 4b bentlerinde ” (4) Ticaret sicili müdürlüklerince;a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.b) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.” denilmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/11/2017 tarih 2016/8629 Esas 2017/6341 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere resen terkin kararının geçerli olabilmesi için TTK’nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b fıkralarına uygun şekilde ticaret sicil müdürlüğünce işlem yapılmış olması gerekmektedir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazılarak TTK nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b bentlerine göre çıkartılan tebligat evraklarının gönderilmesi istenilmiş, gönderilen evraklar incelendiğinde, sadece şirket tüzel kişiliğine tebligat çıkartıldığı, çıkartılan tebligatın tanınmadığıyla bahisle iade edildiği ancak şirket yetkilisine TTK geçici 7. Maddesinin 4a bendi uyarınca tebligat çıkartılmadığı anlaşıldığından yapılan terkin işlemi TTK 7. Maddenin 4a bendindeki hususlar yerine getirilmediğinden geçersizdir. Bu nedenle yapılan terkin işlemi usulüne uygun olmadığından 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması da mümkün değildir, resen terkin kararının iptali ile ihyası gerekmektedir.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2020/… Esas 2020/… Karar 03/12/2020 tarihli ilamında “Davada … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır.” denildiğinden iş bu davada da davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmek gerekmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 04/12/2014 tarih ve 2014/… esas 2014/… karar aynı dairenin 31/10/2016 tarih 2016/… esas 2016/… karar nolu ilamlarında belirtildiği üzere “TTK geçici 7. Maddesine göre resen siciliden terkin edilmiş şirketler bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketlerin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, TTK 547. Maddesi hükmünden farklı olarak bu duruda tasfiye memuru atanması doğru olmayıp, şirket yöneticileri veya varsa tasfiye memurlarının davalı gösterilmesi gerekmediğinden, dahili davalı yapılan şirket ortakları yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, … … aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar vermek gerekir ” denildiğinden … Ticaret Sicil Müdürlüğünden … sicil no ile kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’nin, … iş mahkemesinin 2020/61 nolu dosyasından taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile ;
… iş mahkemesinin 2020/… nolu dosyasından taraf teşkilinin sağlanması ve verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile , … Tİcaret Sicil müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı … Ltd Şti’nin ihyasına,
İhya kararı kesinleştiğinde tescil ve ilanına,
2-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL ilk masraf, 101,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 209,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle alınması gerekli olan 54,40 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/12/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır