Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2023/376 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/416 Esas
KARAR NO : 2023/376
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 12/05/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, Müvekkili Şirketin, 1963 yılında kurulduğunu, yaklaşık 242.900 m3 motorin, 9.000 m3 benzin depolama kapasitesiyle toplamda 8 dolum tesisi ve 700e yakın akaryakıt istasyonuna sahip ve yarattığı istihdam ve verdiği hizmet sayesinde ülke ekonomisine büyük katkıları olan bir şirket olduğunu, Müvekkili Şirketin, sektörünün köklü şirketlerinden biri olup kaliteli ürün ve hizmet sunmayı kendisine görev edindiğini, bu kapsamda Müvekkili Şirketin, davalı İdare ile 13.04.2018 tarihli ve 2018/… ihale kayıt numaralı 95.000.000 Litre Motorin Mal Alımına Ait Sözleşme (“Sözleşme”) akdettiğini, işbu Sözleşme tahtında tarafların, 95.000.000 litre motorinin 358.662.050,- TL bedelle teslim alınması hususunda mutabık kaldığını, Müvekkili Şirketin, sözleşme tahtındaki yükümlülüklerine uygun olarak sözleşme konusu motorini davalı İdarenin talep ettiği zamanda ve sözleşmeye uygun kalite ve miktarda davalı İdareye teslim ettiğini, buna karşılık davalı İdarenin, aşağıda detaylıca açıklanacağı üzere, Sözleşme tahtında belirlenen ödeme yükümlülüğünü, süreklilik arz edecek şekilde, vadesinde gerçekleştirmediğini, hal böyle iken, müvekkili şirket tarafından her türlü temerrüt faizi talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla davalı idareye karşı vadesinde ödenmeyen sözleşme bedellerinin tahsili amacıyla birden fazla ihtarname keşide edildiğini, ancak davalı İdare tarafından vadesinde ödeme yapılmamasına ilişkin temerrüt faiz ödemesi dikkate alınmaksızın salt anapara ödemesi yapıldığını, davalı idarenin sözleşme tahtında belirlenen vadelerde ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup temerrüde düştüğünü, taraflar arasında akdedilen sözleşme tahtında müvekkil şirketin, 95.000.000 litre motorinin davalı idareye sözleşmede öngörülen şekilde teslim etme borcu altına girdiğini, karşılığında ise davalı İdare tarafından ise 358.662.050,00 TL +KDV tutarında ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, akabinde davalı İdarenin 22.02.2019 tarihli ve … numaralı İş Artışı yazısı ile Sözleşme kapsamında %20 oranında iş artışı yapılmasına karar verildiğini, taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 12.2.2. maddesinde”İdare, Muayene ve Kabul Komisyonunca kabul raporu düzenlenmesinden itibaren Yüklenicinin yazılı talebi üzerine en geç 30 gün içinde Yükleniciye veya vekiline ödeme yapacaktır.” ve 12.2.3. maddesinde “Partiler halinde teslimata müsaade edilmesi halinde ödemeler, teslim edilen her parti malın muayene ve kabul işlemini müteakip düzenlenecek ödeme evrakının tamamlanmasından sonra yapılacaktır.” hükmüne haiz olduğnu, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından taahhüt edilen motorin zamanında ve eksiksiz bir şeklinde davalı İdareye teslim edildiğini, davalı İdare tarafından kabul raporunun düzenlenmesi akabinde müvekkili şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak ödeme talebinde bulunulduğunu (faturalarla), ancak davalı İdarenin Sözleşmenin 12.2.2. maddesinden kararlaştırılan vadede ödeme yükümlülüğüne yerine getirmeyerek 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) 117. Maddesi tahtında temerrüde düştüğünü, TBKnın ilgili maddesi “(1) Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. (2) Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” hükmüne haiz olup taraflar arasında kararlaştırılmış bir vade olması durumunda başkaca bir ihtara gerek kalmaksızın borçlunun temerrüde düşeceği kararlaştırıldığını, sözleşmenin 12.2.2. maddesi uyarınca taraflar arasında vade belirlenmiş olup davalı İdare, bu vadenin bitimiyle herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düştüğünü, buna ilişkin yargıtay kararlarını dava dilekçesinde açıkladıklarını, borcun kesin şekilde hesap edilebileceği günün kararlaştırılmış olması nedeniyle temerrüt için ihtara gerek olmadığını, davalı idare temerrüde düşmüş olup temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizini ödemekle yükümlü olduğunu, sözleşme ilişkisi boyunca davalı idare tarafından sözleşme konusu bedelin süreklilik arz edecek şekilde vadesinde ödenmediğini ve bu durum Müvekkili Şirketin ticari olarak olumsuz bir ekonomik tablo ile karşı karşıya kalmasına sebebiyet verdğiini, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından davalı İdareye ödemelerin zamanında yapılması adına sırasıyla 15.10.2018 tarihli, … Noterliği … yevmiye numaralı; 15.02.2019 tarihli, … Noterliği … yevmiye numaralı; 04.03.2019 tarihli, … Noterliği … yevmiye numaralı; 18.03.2018 tarihli, … Noterliği … yevmiye numaralı ve nihayet 09.04.2019 tarihli; … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnameleri keşide edildiğini, İşbu ihtarnamelerin tamamında Müvekkili Şirketin vadesi geçmiş borçlarının, temerrüt faizine ilişkin haklarını saklı tutarak, ödenmesinin talep edildiğini, dava şartının arabuluculuğun yerine getirildiğini, netice olarak idare tarafından sözleşme konusunda kararlaştırılan vadede ödeme yapılmaması nedeniyle davalı idare tarafından müvekkili şirkete her bir temerrüt tarihinden itibaren işleyecek şekilde faiz ödenmesi gerektiğini belirterek şimdilik 110.000 TL temerrüt faizinin davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın iddiaların aksine, sözleşmenin içeriğinde, öne sürülen iddiaların hiç birisinin yer almadığını, davacının, haksız kazanç peşinde olmakla beraber, hakkın kötüye kullanılması yolu ile müvekkili idareden para tahsil etmeye çalıştığını, ayrıca, sözleşmenin 12. Maddesinde de yer aldığı üzere “İdare, Muayene ve Kabul Komisyonunca, kabul raporu düzenlenmesinden itibaren, yüklenicinin yazılı talebi üzerine, en geç 30 gün içerisinde, Yükleniciye veya vekiline ödeme yapacaktır.”. “…Partiler halinde teslimata müsaade edilmesi halinde ödemeler, teslim edilen her parti malın muayene ve kabul işlemini müteakip düzenlenecek ödeme evrakının tamamlanmasından sonra yapılacaktır.” Sözleşmenin bütünü incelendiğinde, davacının iddialarının aksine müvekkilinin böyle bir yükümlülüğünün asla bulunmadığının anlaşıldığını, bu hususta sözleşmenin bağlayıcı olduğunun nitekim tacir olan davacının, ticari hayat içerisinde oldukça muhtemel böyle bir durumla ile ilgili olarak, aradaki sözleşme imzalanırken bu hususa ilişkin hiçbir irade beyanında dahi bulunmadığını, daha da önemlisi davacı tarafın, sözleşme devam ederken başvurabileceği hukuki yolların hiç birisine müracaat etmemesinin, huzurdaki davada yer alan irade beyanına açıkça aykırılık teşkil ettiğini gösterdiğini, müvekkilinin karşı tarafa hiçbir şekilde borcu bulunmadığını, Kaldı ki davacının da sözleşmede yer alan bedellerin eksiksiz bir şekilde ödendiğini kabul ettiğini ancak, hukuka aykırı bir şekilde, ana paraya ekli bir talep olan faiz iddiaları ile ilgili olarak talepte bulunduğunu, bununla beraber faiz alacağının, asıl alacaktan bağımsız olduğunu ancak yan edim olarak asıl alacağa bağlı olduğunu, faiz alacağının doğmasının, tamamen asıl alacağın varlığına bağlı olduğunu, olayda da olduğu gibi, asıl alacak sükuta erdiğinde faiz alacağının da sona erdiğini (TBK m. 131, I), asıl alacak ifa veya başka bir sebeple sona erdiğinde faiz alacağı da hukuken sona erdiğini, davacı tarafın ihtirazi kayıt ileri sürdüğünü ya da durumun gereğinden bu hakkını kullandığının anlaşılması gerektiğini ispat etmekle yükümlü olduğu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava , faiz hakkı saklı tutulduğu iddia edilen ödenen ana para alacağından kaynaklı temerrüt faizi istemine ilişkindir.
DELİLLER: 13/04/2018 tarihli sözleşme, 22/04/2019 tarihli iş artışı yazısı, faturalar , noter ihtarnameleri, zorunlu arabuluculuk, ticari defter ve kayıtlar, ödeme kayıtları, bilirkişi incelemesi.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanarak dosya içerisine bırakılmıştır. Taraflar arasında imzalanan mal alımına ait sözleşmenin 5. Maddesinde sözleşmenin konusu düzenlenmiş olup, idarenin ihtiyacı olan 95 milyon litre motorinin ihale dökümanı ve bu sözleşmede belirlenen şartlar dahilinde yüklenici olan davacı tarafından temini ve davalı olan idareye teslimine ilişkin olduğu, sözleşmenin 12.2 maddesinde ödeme koşulları ve zamanının düzenlendiği, 12.2.2 maddesinde “İdare, Muayene ve Kabul Komisyonunca kabul raporu düzenlenmesinden itibaren Yüklenicinin yazılı talebi üzerine en geç 30 gün içinde Yükleniciye veya vekiline ödeme yapacaktır.” ve 12.2.3. maddesinde “Partiler halinde teslimata müsaade edilmesi halinde ödemeler, teslim edilen her parti malın muayene ve kabul işlemini müteakip düzenlenecek ödeme evrakının tamamlanmasından sonra yapılacaktır.” denildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalı tarafa gönderilen 15.10.2018 tarihli … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, vadesi geçmiş olan 43.095.083,00 TL’lik borcun her bir gecikme tarihinden itibaren işletilecek gecikme faiziyle ilgili hakları saklı tutularak ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin 16/10/2018 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, 15.02.2019 tarihli … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; vadesi geçmiş olan 38.016.672,14 TL’lik borcun her bir gecikme tarihinden itibaren işletilecek gecikme faiziyle ilgili hakları saklı tutularak ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin 18/02/2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, 04.03.2019 tarihli … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname incelendiğinde; vadesi geçmiş olan 38.290.278,22 TL’lik borcun her bir gecikme tarihinden itibaren işletilecek gecikme faiziyle ilgili hakları saklı tutularak ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin 06/03/2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği,18.03.2019 tarihli … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname incelendiğinde; vadesi geçmiş olan 42.117.593,43 TL’lik borcun her bir gecikme tarihinden itibaren işletilecek gecikme faiziyle ilgili hakları saklı tutularak ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin 20/03/2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, 09.04.2019 tarihli … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname incelendiğinde, vadesi geçmiş olan 43.885.798,57 TL’lik borcun her bir gecikme tarihinden itibaren işletilecek gecikme faiziyle ilgili hakları saklı tutularak ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin 10/04/2019 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği dosya içerisindeki ihtarname ve tebliğ ile ilgili evraklar incelenerek tespit edilmiştir.
Borçlar Kanunun 131. Maddesinde “Asıl borç ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir.
” denilmektedir. Yukarıda belirtilen ihtarnamelerde de Borçlar Kanunun 131. Maddesi gereğince faiz hakkının saklı tutulduğu açıkça görülmektedir.
Davacı taraf sözleşmenin 12.2.2 maddesine dayanarak kendisi tarafından fatura gönderildiği tarihi maddedeki yazılı talep- temerrüt tarihi olarak kabul ederek her bir fatura tarihinden itibaren, fatura tarihine 30 gün ilavesi ile bulunacak tarihten davalı tarafın temerrüde düştüğünü iddia ederek temerrüt faizi talebinde bulunmaktadır.
Taraflarca gösterilen tüm delil ve belgeler toplandıktan sonra tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak davacı tarafın faiz alacağının miktarının tespiti istenilmiş olup 10/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda temerrüt için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp temerrüde düşülmesi gerektiğini, davacı tarafın noter vasıtasıyla ihtarname göndererek ihtarnamede belirtilen mal bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, ihtarname dönemlerine göre ayrı ayrı hesaplama yapılması gerektiğini, 15/10/2018 tarihli ihtarnamede davacının 43.095.083,00 TL alacak talep ettiğini, bu tutarın sözleşmenin 12.2.2 maddesi gereğince 30 gün içinde davalı tarafça ödenmesi gerektiğini, davalı tarafın 16/10/2018- 15/11/2018 tarihi arasında bu miktarı ödemesi gerektiğini, davalının davacıya bu tarih aralığında 58.219.204,92 TL ödeme yaptığını, buna göre davalı tarafın bu ihtarname gereğince zamanında ödemeyi yaptığını , 15/02/2019 tarihli ihtarnamede 38.016.672,14 TL’nin ödenmesinin istenildiğini, davalının 16/02/2019- 17/03/2019 tarihine kadar davacıya bu miktarı ödemesi gerektiğini, davalının bu tarihler arasında bu ödemeyi yaptığını, 04/03/2019 tarihli ihtarname ile 38.290.278,22 TL’nin ödenmesinin istenildiğini, davalının sözleşmenin 12.2.2 maddesi gereğince 05/03/2019 – 04/04/2019 tarihine kadar bu parayı ödemesi gerektiğini, davalının bu tarihler arasında 28.071.361,40 TL ödediğini, ödenen miktar istenen miktardan mahsup edildiğinde vadesinde ödenmeyen miktarın 10.218.916,82 TL olduğunu, ödenmeyen bu miktarın daha sonraki tarihlerde ödendiğini, bilirkişi raporunun 11. Sayfasının son kısmı ile 12. Sayfasının ilk başlangıç tarafında kalan kısmın ödeme tarihlerini tek tek tabloda belirtildiğini, bu ihtarname gereğince ödenmeyen kısma ödenmesi gerektiği tarihten itibaren ödendiği tarihe kadar avans faizi uygulandığında faiz miktarının 23.257,05 TL yaptığını, 18/03/2019 tarihli ihtarnamede 42.117.593,43 TL talep edildiğini bu miktarın 19/03/2019- 18/04/2019 tarihine kadar ödenmesi gerektiğini, 7.000.000 TL’nin bu zaman dilimi içinde ödendiğini, geri kalan 35.117.593,43 TL’nin ise belirtilen tarihten sonra parça parça ödendiğini, bunların miktarının ve ödeme tarihlerinin raporun 12 ve 13.sayfasında yer alan tabloda gösterildiğini, geç ödenen kısma ilişkin faiz alacağının da tablo halinde gösterildiğini, bu ihtarname nedeniyle davacı tarafın 369.643,53 TL faiz alacağı olduğunu, 09/04/2019 tarihli ihtarname ile 43.885.798,57 TL talep edildiğini, bu miktarın 10/04/2019 – 09/05/2019 arasında ödenmesi gerektiğini, ödeme tarihlerinin , ödenen miktarların raporun 14. Sayfasında yer alan tabloda gösterildiğini, yine bu kısma ilişkin faiz alacağının da 15. Sayfada yer alan tabloda gösterildiğini, bu ihtarnameden kaynaklı davacının 713.871,37 TL faiz alacağı bulunduğunu, faiz alacakları toplandığında davacının toplam faiz alacağının 1.106.771,95 TL olduğunu belirttiği görülmüştür.
ISLAH: Davacı taraf davasını ıslah ederek toplam miktarı 8.529.659,53 TL’ye çıkartarak eksik harcı yatırmıştır.
Taraf vekillerince rapora karşı itiraz edilmiş mahkemece noter ihtarnamelerinin tebligat parçaları istenerek dosya içerisine bırakılmış ve aynı bilirkişiden itirazlar doğrultusunda ek rapor istenilmiştir. Bilirkişi 01/09/2022 tarihli ek raporunda davacı tarafın rapora itirazında belirttiği üzere sözleşmenin 12.2.2 maddesi gereğince yüklenicinin yazılı talebi halinde ödenir ibaresindeki yazılı talebin fatura olması ihtimalinde sözleşmeye göre her bir fatura tarihinden itibaren , her bir fatura tarihine 30 gün ilavesiyle bulunacak tarihten itibaren faiz hesaplamasını rapora eklediği 68 sayfalık tabloda tek tek değerlendirmiş ve bu yönteme göre faiz hesaplandığında faiz alacağının 8.529.659,53 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir. Ayrıca kök raporda her bir ihbarname açısından yapılan değerlendirmeyi bu defa aynı şekilde ancak ihtarnamelerin tebliğ tarihlerine 30 gün ilavesi suretiyle yeniden hesaplamış ve bu ihtimal halinde de davacının faiz alacağının 994.415,93 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Borçlar Kanunun 117. Maddesinde “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak
taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.
” denilmektedir. Davacı taraf BK 117. Maddesinin 2. Fıkrasına atıfla sözleşmenin 12.2.2 maddesindeki ibareyi vadenin kesin olarak belirlendiğini iddia ederek yazılı talebi de gönderdiği fatura olarak kabul ederek temerrüt tarihini bu tarihten başlatmış ise de sözleşmenin bu maddesinde vadenin kesin olarak belirlenmediği , davalı tarafın ancak yukarıda belirtilen ihtarnamelerin tebliği tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme 95.000.000 motorinin satışıyla ilgili olup TTK 1530/4.a maddesinin de iş bu davada uygulanması mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/02/2017 tarih 2015/7-917 Esas 2017/265 Karar , İstanbul BAM 15. HD’nin 2019/1019 Esas 2022/106 Karar, İstanbul BAM 13. HD’nin 2019/2516 Esas 2021/1846 Karar, İstanbul BAM 12. HD’nin 2021/1218 Esas 2021/1200 Karar, İstanbul BAM 14. HD’nin 2019/903 Esas 2021/979 Karar nolu ilamında da belirtildiği üzere TTK 1530/2 Maddesinde mal ve hizmet tedariki niteliğindeki sözleşmelerden bahsedilmekte olup taraflar arasındaki sözleşme satım akdi olduğu, davacı tarafın davalıya 95.000.000 litre motorini davalı tarafa satmayı taahhüt ettiği, sözleşmenin de “mal alımına ilişkin” sözleşme olduğu, dolayısıyla satım akdi olması nedeniyle TTK 1530/4.a maddesinde düzenlenen temerrüte ilişkin hükümlerin uygulanması mümkün değildir.
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnameler , bu ihtarnamelerin tebliği tarihinden itibaren sözleşmenin 12.2.2 maddesine göre 30 gün sonrasında davalı tarafa temerrüde düştüğünden , bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda da ihtarnamelerin tebliğ tarihinden 30 gün sonrası temerrüt tarihi kabul edilerek yapılan hesaplama uygun olduğundan davacının faiz alacağı bu hesaplamaya göre 994.415,93 TL toplam faiz alacağı olduğundan (faize faiz uygulanmayacağı kuralına da dikkat ederek) davacının davasının aşağıdaki şekilde kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 994.415,93TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 127.385,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 313.352,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan harçtan 67.928,55 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL ilk masraf, 3.250,00 TL bilirkişi ücreti, 242,50 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 3.554,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alındığında 415,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücretine ilişkin yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 662,55 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
8-Zorunlu arabulculuk kapsamında Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 155,00 TL’sinin davalıdan, 1.165,00 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Bu dava sebebiyle 67.928,55 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 1.878,53 TL + ıslahta 144.435,59 TL olmak üzere toplam= ) 146.314,12 TL’den mahsubu ile fazla alınan 78.385,57 TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸