Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/414 E. 2020/346 K. 02.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/414 Esas
KARAR NO : 2020/346
DAVA : Kayyım İşlemlerine İtiraz
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 02/09/2020

Davacı vekilinin mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde; müvekkilin eşi … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor.No ile yürütülen “FETÖ/PDY Terör Örgütü Yöneticiliği” isnadıyla başlatılan soruşturma gerekçe gösterilerek savcılık CMK md:133 kapsamında sulh ceza hakimliğinden şirketlerine kayyım atanması talebinde bulunduğunu, talep sonrası … Sulh Ceza Hakimliği 27.07.2016 tarih … D.İş.dosyası ile müvekkilinin %6 hissedarı olduğu … A.Ş.’ne kayyım atanmasına kararı verildiğini, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminden 3 yıl sonra müvekkili hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor.No ile “FETÖ/PDY Terör Örgütü Yöneticiliği/üyeliği” isnadıyla soruşturma başlatıldığını, soruşturma gerekçe gösterilerek CMK md:133 gereğince … Sulh Ceza Hakimliği 10.07.2019 tarih … D.iş. İle şahsi malvarlıklarına kayyım atanmasına kararı verildiğini, kayyım olarak atanan TMSF Kurulu 31.05.2019 tarih ve 2019/312 sayılı karar ile şirket hisseleri için “… Ticari ve İktisadi Bütünlüğü” ve 08.08.2019 tarih ve 2019/414 sayılı kararı ile şahsi malvarlıkları için “… ” adı altında ticari ve iktisadi bütünlük kararı aldığını, kayyım atanma tarihinden iş bu dava açılıncaya kadar geçen 27.07.2016 -11.08.2020 tarihleri arasında yaklaşık 4 yılık sürede şirketlerinin ve diğer malvarlıklarının ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli tüccar gibi yönetip yönetilmediğini ve kayyımların işlemlerinden bilgi sahibi olmadığını, yönetim organı yerine veya yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık paylarını veya menkul kıymetleri idare etmek için atanan kayyımın görev ve yetkilerinin, yönetim görev ve yetkisi, temsil görev ve yetkisi, şirket defterlerinin tutulması, genel kurul toplantıları ile ilgili görevleri, genel kurul kararlarının yürütülmesi, ortaklığın hesaplarının düzenlenmesi, malvarlığının azalması halinde görevleri, sermayenin artırılması ve azaltılması yolunda görevleri, ortaklığın sona ermesi ve tasfiyesi halinde görevleri, tescil ve ilan görevi, tahvillerle ilgili görevleri, ortaklık payları veya menkul kıymetleri idare ile ilgili görevleri olduğunu belirterek CMK md:133/3 kapsamında müvekkile ait “…” ve “… ” adı altında ticari ve iktisadi bütünlüklerin kayyım atanma tarihinden itibaren ticari teamüllere uygun olarak ve basiretli tüccar gibi yönetme sorumlulukları olan kayyımların işlemlerinin denetiminin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK 114/1-b maddesinde “Yargı yolunun caiz olması” dava şartı olarak düzenlenmiştir.
HMK 115/2 maddesinde “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 12/09/2017 tarih 2016/6883 Esas 2017/4268 Karar sayılı ilamında “Kayyımın Sulh Ceza Hakimliğince Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre atandığı, CMK 133-3 hükmüne göre TMK ve TTK hükümlerine göre itiraz edilebilceği, fakat madde hükmünde görevli mahkemenin belirtilmediği, ceza soruşturması kapsamında atanan kayyımın işlerine hukuk mahkemelerince denetlenemeyeceği, kayyımı atayan hakimliğe başvurulması gerektiği” şeklinde karar verilmiştir.
Davacının hissedarı olduğu şirkete … Sulh Ceza Hakimliğinin 27/07/2016 tarih … D.iş sayılı dosyası kayyım atanmasına karar verilmiş olduğundan yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Dava dilekçesinin ve mahkememiz kararının bir suretinin itiraz incelenmek üzere derhal kayım atanmasına karar veren … Sulh Ceza Hakimliğinin 27/07/2016 tarih … D.iş sayılı dosyasına gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
5-Maktu karar ve ilam harcı alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 02/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır