Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/381 E. 2022/515 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/381 Esas
KARAR NO : 2022/515
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı sigorta şirketine KTK’nın 97. maddesi gereği başvuruda bulunulduğu, 19.03.2020 tarihinde teslim edilen başvuruya yasal süresinde hiçbir ödemede bulunulmadığı, zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığı, 22.02.2020 tarihinde sürücü … …’nun, sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … kavşağı istikametinden gelerek … Bulvarı üzerinden Eski itfaiye kavşağı istikametine seyir halindeyken, yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkile çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, olayla ilgili olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü … …’nun kusurlu, müvekkilin kusursuz bulunduğu, ağır şekilde yaralanan müvekkilin, ilk ve acil müdahalesi yapılmak üzere Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Hastanesine kaldırıldığı ve ZMMS Sigorta Poliçesi Genel Şartları ve 2918 sayılı KTK’nın amir hükümleri uyarınca (kaza tarihindeki teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) müvekkilin maddi zararlarından kazaya karışan aracı güvence altına alan sigorta şirketinin sorumlu olduğu, arz edilen ve re’sen takdir edilecek nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, müvekkil için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi” talep edilmiştir.
28/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Talep artırım dilekçelerinin kabulü ile;
(50,00 TL olarak talep ettikleri sürekli iş göremezlik tazminat taleplerini 395.377,26 TL daha artırarak) toplamda 395.427,26 TL sürekli iş göremezlik tazminat bedelinin 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, (25,00 TL olarak talep ettikleri geçici iş göremezlik tazminat taleplerini 14.547,74 TL daha artırarak) toplamda 14.572,74 TL geçici iş göremezlik tazminat bedelinin 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, (25,00 TL olarak talep ettikleri bakıcı gideri tazminat taleplerini 2.820,19 TL daha artırarak) toplamda 2.845,19 TL bakıcı gideri tazminat bedelinin 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafından açılmış olan dava haksız ve hukuka aykırı olduğundan, ayrıntılı olarak açıklayacakları nedenlerle reddini talep ettikleri, şöyle ki; tedavi gideri ve geçici iş göremezlik taleplerinin SGK’na yöneltilmesi gerektiği, davanın SGK Başkanlığına ihbarını talep ettikleri, davacının bu taleplerini SGK’ya yönlendirmesi gerektiği, bu nedenlerle davanın SGK’na ihbarını veya son Yargıtay kararları uyarınca yasal değişiklik çevresinde davaya dahil edilmesini talep ettikleri, temerrüt tarihinin, kaza tarihi olmadığı, trafik kazaları esas itibariyle haksız fiil sayılmakla birlikte, ZMSS teminatı sunan sigortacı açısından temerrüdün, bu tarihte oluştuğunun kabulünün mümkün olmadığı, davacının iddia ettiği gibi sigorta şirketine başvuru tarihinin de temerrüt tarihi olmadığı, sigorta şirketinin, başvurunun ya da eksik evrak varsa eksik evrakların tamamlandığı tarihten itibaren 8 iş gününün geçmesi ile temerrüde düşeceği ve bu tarihten itibaren işleyecek faizden sorumlu olacağının aşikar olduğu, uygulanacak faizin, ticari avans faizi değil yasal faiz olması gerektiği, davanın, hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiği, talep edilen tazminatı kabul etmedikleri, iddia edilen maddi zarar konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, izah edilen ve Sayın Mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle, haksız davanın hukuki yarar yokluğundan aksi taktirde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesi” talep edilmiştir.
İhbar olunan SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI (SGK)’nun vekili tarafından Mahkemeye verilen cevap dilekçesinde özetle; “ 5521 sayılı Yasa’nın 10/09/2014 tarih, 6552 sayılı Yasa’nın 64. maddesinde maddesiyle değişik 7. maddesinde, ”5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı dava açılabilmesi için dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi ve Kurum tarafından taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Dava öncesi
Kuruma yapılacak müracaata Kurumun 60 gün içerisinde cevap vermemesi halinde talep reddedilmiş sayılır ve dava açma hakkı doğar.” düzenlemesi yapıldığı ve müvekkil kurumun aleyhine açılacak davalarda müvekkil kuruma yazılı olarak başvuru yapılmasının ön koşul olduğu, yasal düzenleme gereği davacı şirket müvekkil kuruma yazılı olarak başvuru yapmadığından, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettikleri, Karayolları Trafik Yasasının 04/04/2015 tarih, 6645 sayılı Yasanın 60. maddesi ile değişik 98. maddesinde, “13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesinin birinci fıkrasına “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ve aşağıdaki cümle eklenmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmeyeceği’ hüküm altına alındığı, 27/08/2011 yayın tarihli Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4/1. Maddesinde, “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı…”, Geçici 1/1. Maddesinde, “Kanunun yayımı tarihinden önce meydana gelen trafik kazalarından kaynaklanan ve anılan tarih itibariyle ödenmemiş tüm tedavi gideri bedelleri Kanunun Geçici 1 inci maddesi kapsamında Kurumca ödenir. Bu tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle ilgili sigorta şirketlerinden ve … ndan tahsil edilen tutarlar bakımından ilgili sigorta şirketlerine ve … na herhangi bir iade yapılmaz. Bu tutarlar Kuruma bu Yönetmelik uyarınca aktarılan tutarlardan mahsup edilemeyeceği’, müvekkil kurumun trafik kazaları sonucu oluşan tedavi giderlerinin ödenmesi usul ve esaslarının belirlenmesi konulu 2012/5 sayılı Genelgenin “6111 Sayılı Kanununun Yürürlük Tarihinden Sonra Verilen Hizmetler” başlıklı 1. Maddesinde,” Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25/02/2011 tarihinden itibaren Kurumla sözleşmeli/protokollü üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karşılanacağı…” düzenlendiği, Karayolları Trafik Yasasında 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı Yasa’nın 60. maddesi ile yapılan değişik ve konu hakkındaki Yönetmeliğin 4/1. ve geçici 1/1. Maddeleri ile 2012/5 sayılı Genelgenin 1. Maddesinde “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” karşılanacağı hüküm altına alınarak müvekkil kurumun trafik kazaları sonucu oluşan tedavi giderleri nedeniyle oluşan sorumluluğunun sınırı açıkça belirlendiği, bu kapsamda yasal düzenleme dikkate alınarak, trafik kazaları nedeniyle oluşan tedavi, tıbbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri müvekkil kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri uyarınca karşılandığı, ancak, müvekkil kurum tarafından karşılanmayan iş göremezlik, maddi-manevi tazminat talepleri ve bakıcı giderleri yönünden ise sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiği, davacının 22/02/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle müvekkil kurum tarafından sarf edilen tedavi giderlerinin müvekkil kurum … Merkezinden sorulmasını talep ettikleri, sunulan nedenlerle, müvekkil kurum ihbar olunan sıfatıyla davaya taraf olduğundan müvekkil kurum bakımından karar kurulmamasına, davacının 22/02/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle müvekkil kurum tarafından sarf edilen tedavi giderlerinin müvekkil kurum … Merkezinden sorulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine ve davacıdan tahsiline karar verilmesi” talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Trafik kazası nedeni ile açılan maddi tazminat talepli dava olduğu anlaşıldı.
Deliller, Dosya içeriği, ATK raporu, Bilirkişi incelemesi,
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 21/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Bu kazanın oluşumunda … plakalı motosikletin sürücüsü … …’nun; Karayolları Trafik Kanununun, 47.maddesinin c) ve d) fıkraları ile 52.maddesinin a) ve b) fıkralarını ve 74.maddesini ihlal ederek; Meskun mahalde araç ile seyir halindeyken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak, Karayolları Trafik Kanununun 74.maddesine göre, görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışları ile yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek, aracın hızını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak ve ani gelişebilecek trafik olgusu içindeki olaylara karşı dikkatli ve tedbirli olmak, yaya geçitlerine ve kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmak zorunda olduğu halde;
Sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla, trafik kazasının meydana geldiği, Kahramanmaraş İli, … İlçesinde, … Mahallesi, … Kavşağı istikametinden gelerek … Bulvarı üzerinden … Kavşağı istikametine seyir halindeyken … Bulvarı No: … karşısındaki yaya geçidine geldiğinde aracının ön kısımlarıyla, yine … Mahallesi No: … önünde bulunan yaya geçidinden … Caddesi istikametine doğru karşıdan karşıya geçmek isteyen yayalar … ve … ’a çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda, yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan yayalara geçiş önceliği hakkını vermediği, aracı ile dikkatli ve tedbirli seyretmesi gerekirken, uyulması zorunlu olan emredici kurallara aykırı davranış göstererek dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği yayalar … … ve …’a yaya geçidi üzerinde çarptığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Yayalar; Davacı … …’ın ve …’ın; Karayolları Trafik Kanununun 68.maddesinin b) fıkrasının 3.bendindeki, Yayalar, bu yerlerden geçerken; “Işıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorundadırlar,” hükmünün kazadan önce, (Mülga:18/10/2018-7148/23 md.) mülga edildiği, bu durumda Trafik kazasının meydana gelmesine direk etki eden Trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettikleri Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında kusurlarının olmadığı,
Dava konusu kaza 22.02.2020 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza yapan … plakalı aracın 10.05.2019/2020 vade tarihini kapsamak üzere … poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile … Sigorta AŞ. den sigortalı olduğu, dosyaya sunulan ilgili poliçeye göre; Sakatlanma ve ölüm kişi başına:360.000,00.-TL teminat verildiği tespit edilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan 17.12.2021 tarih ve … sayılı raporda özetle; 12.11.1981 doğumlu … …’ın 22.02.2020 tarihinde geçirmiş olduğu motosiklet kazası neticesinde meydana gelen arızalarının 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla bedensel özür oranı hesaplandığında;
-Bedensel engel oranının %40 olduğu, sürekli olduğu ve sekel halini aldığı,
-Kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi sürecince ortay çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1(bir) ay olduğu,
-Tıbbi iyileşme süresinin 6(altı) aya kadar uzayabileceği yönünde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Davacı … …’ın geçici iş göremezlik maddi zararının 14.572,74.-TL, Sürekli Iş Göremezlik Maddi zararının 822.565,05.-TL olmak üzere toplam maluliyet maddi zararının 837.137,79 TL olduğu, davacının bakıcı giderinin 2.845,19.- TL olduğu, Davalı Sigorta Şirketi … Sigorta AŞ.nin bakıcı giderinin %100’den sorumlu olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
2918 sayılı KTK ‘nun 85/1. Maddesine göre “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
KTK 99/1, md. ve poliçe genel şartları B.2,b maddesine göre “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü İçinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Dava tarihi öncesi davalı sigorta şirketine 19.03.2020 tarihinde kazanın ihbar edildiği, Bu sebeple temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi açısından başvuru tarihinin 8 iş günü sonrası olan 31.03.2020 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ekleri Tablo 5 uyarınca 01.01.2020 tarihinden itibaren uygulanacak asgari sigorta Sakatlanma ve Ölüm teminatı 410.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Teminat limitlerinde bu tarife esas alınacak olup, poliçede bundan düşük bir bedelin gösterilmesinin bir geçerliliği yoktur. Her ne kadar bilirkişi raporunda sigorta teminat limiti 360.000,00 TL olarak belirtilmiş ise de, kaza tarihi itibariyle geçerli yasal teminat limiti 410.000,00 TL olduğu anlaşıldığından,% 0 davacı kusuru ve davacının %40 maluliyet oranına göre iş görmezlik tazminatı da dahil edilerek tespit edilen toplam malüliyet tazminatının 837.137,79 TL olduğu tespit edildiğinden, davanın kısmen kabulüne, 410.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının 31/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne, 410.000,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının 31/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 28.201,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 54,40 TL + ıslahta 1.410,00 TL ) toplam 1.464,40 TL’nin düşümü ile eksik kalan 26.737,05 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 37.349,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.845,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (62,20 TL ilk masrafı+ 276,50 TL posta masrafı+ 1.700,00 TL bilirkişi ücreti =) 2.038,70 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %99,31 kabul ) nazaran 2.024,63 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan ( peşinde 54,40 TL + ıslahta 1.410,00 TL ) toplam 1.464,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin red ve kabul oranına ( %99,31 kabul ) nazaran 1.310,89 TL’sinin davalıdan, 9,10 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır