Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/38 E. 2022/76 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/38 Esas
KARAR NO : 2022/76
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/08/2011
KARAR TARİHİ : 07/02/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketlerin grup şirketi olduklarını ilk üçünün reklam sektöründe faaliyet gösterdiklerini müşterilerin reklam yayınlarını gerçekleştirdiklerini bu nedenle yazılı ve görsel basında reklam yeri kiralama ve satın alma işlerini de yaptıklarını, bu amaçla davalılardan … A.Ş. ile erken ve peşin ödeme karşılığı mecra yeri satın alma konusunda anlaşma yaptıklarını, bu amaçla … ve … ın sahibi olan Medya servisleri aş ye avans mahiyetinde ödeme yapma konusunda anlaştıklarını,davalı medya servisinin davacılara uyguladığı indirime ek olarak %2,5 te ek indirim uygulayacağını ve davacıya mecrayı tahsis edeceğini, davacının edimini yerine getirdiğini ödemeyi banka kredisi ile yaptığını ancak davalıların avans karşılığı tahsis etmesi gereken mecrayı tahsis etmediklerini bu yüzden davacının çekmiş olduğu kredi nedeniyle zor durumda kaldığını, davalıların 20.1.2000 tarihli yazılı bir taahhütname verdiklerini, ancak taahhütnamenin gereklerini de yerine getirmediklerini, bundan sonra taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şart hükümleri devreye girmesi nedeniyle davalıların bu kez gerek davacılar gerekse onların yan şirketlerince bankadan kullandırılmış kredilerin davalılarca ödeneceği konusunda 29.11.2000 tarihli bir protokol yapıldığını, 3 yıla yayılan ödeme planı çerçevesinde hesaplanan 33.447.875-USD tutarındaki 27 adet çekin davacı …a tevdi ve teslim edildiğini, bu çeklerinde vadelerinde ödenmediğini, ve BDDK tarafından …a el konulduğunu yapılan protokol tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davacıların davalılardan alacaklı olduğunun sabit olduğunu, beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 50.000 –YTL nin ilk çekin vade tarihi olan 18.1.2001 den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP: Davalı …, …, …, … aş vekilince mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin … olduğunu zira davalıların ikametgahının şişli olduğunu ayrıca dava sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açıldığını bu nedenle BK 66 ya göre verilenin iadesinin 1 yıl içinde istenmesi gerektiğini talebin zaman aşımına uğradığını,davanın ayrıca … aş dışında diğer şirketler yönünden husumetten reddi gerektiğini, sözleşme ve eklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının müvekkilinden alacaklı olduğu kabul edilse bile müvekkili firmanın yönetim ve denetiminin … ye devredildiğini sorumlu olmadıklarını, davacının dayandığı çeklerinde zaman aşımına uğradığını çek vasfını kaybettiğini, faizi de kabul etmediklerini, sözleşmenin tarafı olan … şirketinin … ve … la ilgisinin olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Vekilince mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle;sözleşmenin tarafı olmadığını sözleşmenin tarafının … A.Ş. Olduğunu bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini, müvekkilinin borçlu olup olmadığının yargılama ile anlaşılacağını, beyanla davanın reddini savunmuştur.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi ile rapor aldırılma yoluna gidilmiş bilirkişi kurulunca verilen 26.3.2010 tarihli raporda özetle;davacı şirketler ile davalı şirketin defter ve kayıtlarının ibraz edildiğini, defter ve kayıtların noter açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğunu,TTK hükümlerine uygun tutulduğunu ve sahibi lehine kesin delil olma vasfı taşıdığını, defter ve kayıtlara göre davacı şirketlerin davalı … şirketinden 31.12.2006 tarihi itibariyle 15.601.095-TL alacaklı bulunduğunu, davalı … şirketince dosyaya sunulan dilekçede … kurulunun 30.3.2007 tarihli kararı ile firmaların yönetimine el konulduğunu,davaya konu alacağın geçerli bir sözleşmeye değil muvazaalı bir işleme dayandığını iddia ettiklerini, … şirketinin …tan kullandığı kredileri ödemediğini, bu konuda … ce takip yapıldığını, bununla birlikte muvazaalı sözleşme neden gösterilerek borcun müvekkillerinden de talep edildiğini, iddia ettiğini, ayrıca … A.Ş. Den Hakim ortak nedeniyle kaynak kullanmayan müvekkillerinin davacı firmaları aracı kullanarak davalı grup şirketlerine para aktarımı yapıldığını iddia ettiğini, dosya içeriğine bakıldığında davacı şirketler tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak davalı şirketlere çeşitli tutarlarda ödemeler yapıldığını,yapılan ödemelere rağmen mal ve hizmet alınmadığını,bu ödeme tutarları kadar davalı medya şirketinden alacaklı olduklarını, bu tutarlara karşılık mal ve hizmet alınmadığını, bu hizmet bedellerinin anılan ödemelerin izlendiği hesaplarla ilişkilendirilemediğini, davacı şirket nezdinde tutulan bu avans hesabına kaydedilen tutarların … tan kullanıldığı anlaşılan kredi hesabına ilişkin anapara faiz ve eklerine ilişkin yansıtma tutarlarını da içerdiğini, raporen beyan etmişlerdir.
Rapora itirazlar üzerine bilirkişi kurulundan alınan 5.10.2010 tarihli ek raporda özetle, dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında işlemlerden kaynaklanan alacak davası niteliğinde olduğunu, davalı tarafça iddia edilen hususlarda dava dışı banka kayıtlarında inceleme yapılmaksızın raporlardaki bulguların doğruluğuna ilişkin bir değerlendirme yapılamayacağını, taraflar arasındaki sözleşmede de açıkça belirtildiği üzere belirlenen kaynak kullanımı yöntemi çerçevesinde davacı şirketlerce kullanılan banka kredilerinin davalı şirketlere nakden ödendiği tutarları tahsil eden davalı şirket nezdinde kaynakların kullanıldığının sabit görüldüğünü,bu fon akımının aksine, her hangi bir finansal tespitin söz konusu olmadığını,bu kullandırılan kaynakların davacı şirketler lehine geri döndürüldüğüne dair her hangi bir kayda da rastlanmadığını,taraflar arasındaki protokollerin geçerliliği ile ilgili taktirin mahkemede olduğunu,davacı şirketlerin davalı taraftan dava tarihi itibariyle alacaklı bulunduğunu kök rapordaki tespitlerinin değişmediğini raporen beyan etmiştir.
… İflas idaresine yazılan tezkereye verilen 8.2.2013 tarihli yazı cevabında iflas işlemlerinin 2010/… E sayılı dosyasında yürütüldüğü, … A.Ş.nin … ATM nin 2008/… E dosyası ile iflasına karar verilmiş olması nedeniyle iflas tasfiye işlemlerinin İİK:219. Maddesi gereğince adi usulde yürütüldüğünün iflas masasında yapılan ilk alacaklılar toplantısının nisap oluşmaması nedeniyle yapılmadığının ve İİK:222 maddesine göre ikinci alacaklılar toplantısına değin iflas müdürlüğünce işlemlerin resen yürütüldüğünün bildirildiğii görülmüştür. Davacı vekilinin iflas ile bu davacı yönünden vekalet yetkisi ortadan kalktığından davayı takip açısından bu davalı yönünden temsil yetkisine sahip … iflas müdürlüğüne dava dilekçesi bilirkişi raporu ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmediği gibi bir mazerette beyan etmediği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş nin 4.8.2009 tarihli … Ticaret Sicil yazısına göre tasfiyeye girmek suretiyle sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili 2,5,2012 tarihli oturumda tasfiye işlemi tamamlanıp sicilden terkin edilen bu şirketle ilgili olarak ihya işlemi gerçekleştirmeyeceklerini bu hale göre karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
…. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/… E sayılı dosyasında kararına dayanak oluşturan Ağır Ceza Mahkemesinde alınan bilirkişi raporunun 182. sayfasının c bendinde … grubun firmalarına aktarılan kredilerin her firma için ayrı ayrı değerlendirilerek bu uygulamalarda bankalar kanunu ve ilgili mevzuata aykırılp olup olmadığı, mevzuata aykırılık varsa zimmet teşkil edip etmediği teşkil ediyorsa bankayı aldatacak veya fiilin açığa çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyet teşkil edip etmediği zimmet teşkil ediyorsa meydana gelen zararın suç tarihi itibariyle kaç Türklirası olduğunun belirlenmesi hususları ile ilgili olarak raporda dava dosyasındaki mevcut rapor ve belgelerden … şirketlerinin fiilen kullandıkları kredilerden … firmalarına aktarımların bulunduğu anlaşılmakla birlikte bu aktarımların ticari faaliyet sonucu oluşan doğal aktarımlar olduğunu, … şirketlerin kredi değerlikleri ile ilgili herhangi bir olumsuzluk dosyada bulunmadığı, ayrıca şirketlerin birbirlerine kefil olmaları ve gayrimenkul ipotekleri ile kredilerin geri dönüşünün garanti altına alınmasının istendiği, dolayısıyla kredi tahsislerinde Bankalar Kanunu ve ilgili mevzuata aykırı bir hususun bulunmadığı, geri ödemelerin yapılmamasından hareketle zimmet suçunun oluşmasından söz edilemeyeceği belirtilmektedir.
Dosyaya fotokopileri sunulan her biri 2003 keşide tarihli çeklerin … Yayıncılık şirketi tarafından keşide edilerek … A.Ş.ye verildiği bu şirket tarafından da ciro edildiği anlaşılmaktadır. Dosyaya fotokopileri sunulan ve itiraza uğramayan protokollerden 1.11.1999 tarihli mümzileri … Servisi A.Ş. Ve … … A.Ş. Olan protokole göre taraflar arasında süre gelen ticari ilişki çerçevesinde … şirketi …a yayınlanmak üzere göndereceği ilanlar karşılığı avans olmak üzere … şirketine 2.500.000-USD ödeyeceğinin kararlaştırıldığı yine , davacı … point reklam Hizmetleri ile … A.ş arasında aktedilen 10.8.1999 tarihli sözleşme ile e göre yayınlanmak üzere davalıya göndereceği ilanlar karşılığı avans olmak üzere … şirketine 1.500.000-USD ödeyeceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Yine 20.1.2000 tarihli Medya Holding A.Ş. … A.Ş. … A.Ş ve …in imzasını içeren ve … … A.Ş.ye reklam için aldıkları 10.500.000-USD ve 4.000.000-TL bedeli geri ödeyeceklerini taahhüt ettikleri yine aynı tarihli taahütname ile reklam işleri için aldıkları 4.000.000-USD yi davacı … A.Ş ye ödemeyi taahhüt ettikleri yine reklam için aldıkları 3.000.000-TL yi davacı … A.Ş.ye ödemeyi taahhüt ettikleri son olarak 1.500.000-TL yi aynı tarihli taahhütname ile davacı … A.Ş.ye ödemeyi taahüt ettikleri görülmektedir. Dosya içerisinde bulunan 29.11.2000 tarihli … Noterliğinin … yevmiye nolu protokole göre, … … A.Ş. Ve gruba bağlı diğer şirketlerin … A.Ş. Ne olan kredi borçlarının tasfiyesinden doğacak faiz, , vergi, resim ve harçlar ve bankanın talep edebileceği diğer masrafları ve … şirketinin … A.Ş den almış olduğu kredilerin tamamını davalılar … Prodüksiyon şirketi, … A.Ş , … ve … A.Ş nin ödeyeceklerini taahhüt ettikleri anlaşılmaktadır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalılara mecra tahsis etmeleri karışlığı avans olarak ödenen bedelin davalıların edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açıldığını bu nedenle BK 66 ya göre verilenin iadesinin 1 yıl içinde istenmesi gerektiğini talebin zaman aşımına uğradığını,davanın ayrıca … aş dışında diğer şirketler yönünden husumetten reddi gerektiğini, sözleşme ve eklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının müvekkilinden alacaklı olduğu kabul edilse bile müvekkili firmanın yönetim ve denetiminin … ye devredildiğini sorumlu olmadıklarını, davacının dayandığı çeklerinde zaman aşımına uğradığını çek vasfını kaybettiğini, faizi de kabul etmediklerini, sözleşmenin tarafı olan … şirketinin … ve … la ilgisinin olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddi gerektiğini savundukları görülmektedir. Somut olaya bakıldığında bir kısım davacılar ile … A.Ş. Arasında mecra tahsisine dair sözleşme gereğince davalıya avans olarak ödemeler yapıldığı bu haliyle taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmesel ilişki olduğu ve tarafların sözleşmenin uygulanmaması halinde verdiklerini sözleşme kapsamında talep etmeleri nedeniyle zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu bu nedenle davanın süresinde açılması nedeniyle zamanaşımı savunmasının yerinde olmadığı, … İflas idaresinin 8.2.2013 tarihli yazı cevabına göre davacı … A.Ş.nin iflas işlemlerinin 2010/… E sayılı dosyasında yürütüldüğü, … A.Ş.nin … ATM nin 2008/ … E dosyası ile iflasına karar verilmiş olması nedeniyle iflas tasfiye işlemlerinin İİK:219. Maddesi gereğince adi usulde yürütüldüğünün iflas masasında yapılan ilk alacaklılar toplantısının nisap oluşmaması nedeniyle yapılmadığının ve İİK:222 maddesine göre ikinci alacaklılar toplantısına değin iflas müdürlüğünce işlemlerin resen yürütüldüğü. Davacı vekilinin bu şirketin iflası ve masa teşkili ile birlikte bu davacı yönünden vekalet yetkisinin ortadan kalktığı, bu durumda davanın takibini sağlamak amacıyla bu davacı yönünden temsil yetkisine sahip … iflas müdürlüğüne dava dilekçesi bilirkişi raporu ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmediği gibi bir mazerette beyan etmediği bu nedenle mazeretsiz olarak takip edilmeyen bu davanın bu davacı yönünden HMK:150. Maddesi gereğince işlemlemden kaldırılması gerektiği, her ne kadar davacı … … davacı sıfatıyla davada yer almış ise de bu davacının mecra hakkına ilişkin davalılarla bir anlaşmasına rastlanmadığı gibi mecra sözleşmesinden sonrada mecra sözleşmesi nedeniyle davalı … A.Ş. Ye avans olarak verilen bedelleri ödemeyi taahhüt ettiğine ilişkinde dosyada bir belgeye rastlanmadığı, Dosyaya sunulu bulunan 29.11.2000 tarihli … Noterliğinin … yevmiye nolu protokolün …tan çekilen kredilerle ilgili olduğu mecra ile bağlantısının tespit edilemediği bu nedenle … … Ajan şirketinin bu davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı davanın bu davacı yönünden aktif husumet-sıfat yokluğundan reddi gerektiği, davalı … prodüksiyon şirketinin tasfiyesinin yapılıp sicilden silinmiş olması ve davacı yanca bu şirketin ihya işlemlerini yapmayacaklarını buna göre bir karar verilmesini talep etmeleri karşısında mevcut durum itibariyle terkin edilen bu şirket yönünden davanın pasif husumet-sıfat yokluğundan reddine, davalı … şirketinin mecra sözleşmesine taraf olmadığı gibi sözleşmeden sonrada avans olarak ödenen bedeli ödemeyeceğine dair dosyada bir taahhüdüne rastlanmadığı bu haliyle bu davalıya davanın yöneltilme imkanı bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın pasif husumet-sıfat yokluğundan reddine, Davacılar … … , … Point Reklamcılık, … ve … şirketinin davalılır … Servisi A.Ş …, … AŞ. Ye yönelik açmış oldukları davaya gelince, davacıların davalı … A.Ş den davacıların usulüne uygun tutulan ve sahibi lehine TTK: hükümlerine göre kesin delil kabul edilen ticari defter ve kayıtlarına göre 15.601.095-TL alacaklı gözüktüğü, davacıların davalı … şirketinden … hakkı satın almak için …tan kredi kullandıkları, Dosyaya fotokopileri sunulan ve itiraza uğramayan protokollerden 1.11.1999 tarihli mümzileri … A.Ş. Ve … … A.Ş. Olan protokole göre taraflar arasında süre gelen ticari ilişki çerçevesinde … şirketi …a yayınlanmak üzere göndereceği ilanlar karşılığı avans olmak üzere … şirketine 2.500.000-USD ödeyeceğinin kararlaştırıldığı yine , davacı … ile … A.ş arasında aktedilen 10.8.1999 tarihli sözleşme yayınlanmak üzere davalıya göndereceği ilanlar karşılığı avans olmak üzere … şirketine 1.500.000-USD ödeyeceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Yine 20.1.2000 tarihli … A.Ş. … A.Ş. … A.Ş ve …in imzasını içeren ve … … A.Ş.ye reklam için aldıkları 10.500.000-USD ve 4.000.000-TL bedeli geri ödeyeceklerini taahhüt ettikleri yine aynı tarihli taahütname ile reklam işleri için aldıkları 4.000.000-USD yi davacı … A.Ş ye ödemeyi taahhüt ettikleri yine reklam için aldıkları 3.000.000-TL yi davacı … A.Ş.ye ödemeyi taahhüt ettikleri son olarak 1.500.000-TL yi aynı tarihli taahhütname ile davacı … A.Ş.ye ödemeyi taahüt ettikleri, anlaşılmakla taahhütte bulunan … A.Ş dışındaki diğer davalılarında davacıların defterinde tespit edilen bedelden sorumlu oldukları he ne kadar bu bedellerin ödendiği iddia edilmiş isede bu bedelin
ödendiğine ilişkin dosyaya dekont Ya da belge sunulmadığı gibi başka bir delilde sunulmadığı, öte yandan işlemin muvaazalı olduğunu gerçekte verilmeyen bir paranın tahsiline çalışıldığının iddia edilmesi ile birlikte …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/… E sayılı dosyasında kararına dayanak oluşturan Ağır ceza Mahkemesinde alınan bilirkişi raporunun 182. sayfasının c bendinde dosyasındaki mevcut rapor ve belgelerden … şirketlerinin fiilen kullandıkları kredilerden … firmalarına aktarımların bulunduğu anlaşılmakla birlikte bu aktarımların ticari faaliyet sonucu oluşan doğal aktarımlar olduğunu, … şirketlerin kredi değerlikleri ile ilgili herhangi bir olumsuzluk dosyada bulunmadığı,bu haliyle muvazaa uygulandığı yönündeki iddianın yasal dayanağı bulunmadığı anlaşılmakla taleple sınırlı olmak kaydıyla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 50.000-TL nin dava tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi yürütülmek suretiyle davalılar … A.Ş …, … AŞ. Den alınarak Davacılar … … , … , … ve … şirketine verilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 27/05/2013 tarih ve 2011/… Esas 2013/ … sayılı kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 23/01/2018 tarih ve 2015/ … Esas 2018/ … Karar sayılı ilamıyla bozulmuş, ilamda” Davacı vekili, davalılardan … A.Ş. ile erken ve peşin ödeme karşılığı mecra yeri satın alma konusunda anlaşma yaptıklarını, davacının edimini yerine getirdiğini, ödemeyi banka kredisi ile yaptığını, ancak davalıların avans karşılığı tahsis etmesi gereken mecrayı tahsis etmediklerini bu yüzden davacının çekmiş olduğu kredi nedeniyle zor durumda kaldığını, bundan sonra davalıların bu kez gerek davacılar gerekse onların yan şirketlerince bankadan kullandırılmış kredilerin davalılarca ödeneceği konusunda 29.11.2000 tarihli bir protokol yapıldığını, 3 yıla yayılan ödeme planı çerçevesinde hesaplanan 33.447.875-USD tutarındaki 27 adet çekin davacı …a tevdi ve teslim edildiğini, bu çeklerin de vadelerinde ödenmediğini, ve BDDK tarafından … el konulduğunu, yapılan protokol tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, davacıların davalılardan alacaklı olduğunun sabit olduğunu, beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 50.000-TL nin ilk çekin vade tarihi olan 18.01.2001’den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … vekili, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını ayrıca dava konusu borcun ödendiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili, yetki ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili firmanın yönetim ve denetiminin …’ye devredildiğini, sorumlu olmadıklarını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı … açısından HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, davacı … … hakkında aktif husumet yönünden davanın reddine, davalı … prodüksüyon ile … hakkındaki davanın pasif husumet ve sıfat yokluğundan reddine; davalılar … A.Ş., … ve … yönünden davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000 TL’nin faiziyle birlikte … … ve … A.Ş.’den alınarak davacılara verilmesine karar vermiştir.
Kararı, davalı … vekili ile davalılar … A.Ş. ile … A.Ş. vekillerince ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Davacılardan … A.Ş’nin dava sırasında iflas ettiği sabittir. İ.İ.K’nın 194.maddesi uyarınca müflisin davacı ve davalı olduğu dosyalar 2. alacaklılar toplantısına kadar durur. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan tebligatın çıkarıldığı iflas müdürlüğünce çıkarılan tebligata cevap verilmediği ve duruşmaya gelmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” denmiştir
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda müflis … A.Ş.’nin İflas müdürlüğü masa dosyasına yazılan müzekkereye cevaben ikinci alacaklar toplantısının 17/06/2013 tarihinde yapıldığının ve iflas idare memurlarının kimlik bilgilerinin bildirildiği, iflas idare memurlarına 30/11/2021 tarihli celse için davetiyenin çıkarılmış olduğu ancak duruşmaya katılmadıkları görülmüştür.
12/04/2021 tarihli duruşmaya katılmayan … … A.Ş. Dışındaki davacılar yönünden HMK 150/5 md gereği ayrı ayrı davanın açılmamış sayılmasına, Davalı … A.Ş. İle davalı … A.Ş. Hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Davacı … … A.Ş.’nin davalılar … A.Ş. , … ve … A.Ş.’ye yönelik davasının ise kabulüne ( Yargıtay kararında bozma konusu yapılmayan mahkememizin bozma öncesi kararındaki yukarıda yer alan gerekçelerle) karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacılardan … … A.Ş. Dışındaki davacılar yönünden HMK 150/5 md gereği ayrı ayrı davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalı … A.Ş. İle davalı … A.Ş. Hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
3-Davacı … … A.Ş.’nin davalılar … A.Ş. , … ve … A.Ş.’ye yönelik davasının kabulü ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. , … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … … A.Ş.’ye verilmesine,
4-Alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 675,00 TL’nin düşümü ile eksik kalan 2.740,50 TL eksik harcın davalılar … A.Ş. , … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı … … A.Ş. taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … A.Ş. , … ve … Holding A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya ödenmesine,
6-Davalı …, … A.Ş., … A.Ş., kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacılar … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalılara ödenmesine,
7- Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin tüm davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan (13,10 TL ilk masrafı+ 675,00 TL peşin harç + 499,00 TL posta masrafı+ 1.575,00 TL bilirkişi ücreti =)2.762,10 TL yargılama giderinin davalılar … A.Ş. , … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 615,00 TL yargılama giderinin davacılar … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya ödenmesine,
10-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

SEHVEN YAPILAN HATA DÜZELTME KARARI
Mahkememiz kararında her ne kadar kanun yolu sehven İstinaf olarak gösterilmiş ise de, mahkememiz kararı Temyiz bozması sonrası verilen karar olduğundan hükmün son bendi; ” taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz kanunu yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı” şeklinde düzeltmiştir.15.02.2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır