Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2020/455 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/373 Esas
KARAR NO : 2020/455
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/10/2020

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin davalı şirket ile aynı ali fertlerinin ortak ve yöneticisi olduğunu, aynı aile fertlerine ait başka şirketlerin de mevcut olduğunu, dava dayanağını oluşturan olaylarla bir ilgisinin bulunmadığını, bu şirketlerin ağırlıklı olarak inşaat ve inşaat malzemeleri, madencilik, nakliye gibi işleri yaptığını, başlangıçta … A.Ş olarak gösterildiğini, daha sonra kurulan diğer şirketler ile her bir faaliyet alanında farklı şirketler eliyle yürütülmeye başlanıldığını, müvekkili şirketin daha çok inşaat/taahhüt işlerini, davalı … A.Ş’nin ise daha çok taş ocağı işletmesi ile iştigal etmeye başladığını, zaman içerisinde şirketler arasındaki bu ayrışmanın kardeşler/ortaklar arasında da oluştuğunu, başlangıçta 4 kardeş olarak başlanılan ticari faaliyet ve ortaklığın her bir kardeşin bir şirketin sahibi olması şeklinde fiili bir ayrılmayı da beraberinde getirdiğini, müvekkili şirketin yöneticisi olan … …’un davalı şirketteki hak ve hisselerini kardeşlerine devrettiğini, bu şirketlerdeki yöneticilik görev ve yetkisinin kaldırıldığını, müvekkili şirketteki … …’un hisselerinin ve yöneticilik yetkilerinin de aynı şekilde sona erdiğini, 2017 yılından itibaren bu ayrılmaya bağlı olarak kardeşlerden … … ile … …’un müvekkili şirket ve yetkilisi olan … …’a karşı bu ayrılmadan kaynaklanan bazı hak ve alacak talebinde bulunmaya başlandığını, taleplerin haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirketin kendisine ait veya üçüncü kişi ve firmalara ait arsalar üzerine para ve kat karşılğığında binalar yaptığını, büyük özel hukuk şirketleri ile bazı kamu idarelerinin açtığı ihalelere girdiğini, müvekkili şirketin çoğunluk hissesi aynı zamanda şirket yetkilisi olan … …’a ait olduğunu, kalan hissenin ise çocukları ve küçük kardeşi olan … …’a ait olduğunu, … … tarafından ağabeyi … … ile birlikte hareket etmek suretiyle müvekkili şirket aleyhine kendi şirket ile birlikte hareket ettiği … …’un şirketi olan davalı şirket lehine çok yüksek meblağlı senetler düzenlendiğini, toplamda 98.476.511,89 TL olan 8 adet sahte senet düzenlendiğini, senetlerin tamamının … …’un tek imzası ile şirketteki temsil yetkisi kalktıktan sonra herhangi bir karşılık veya ihtiyaç olmaksızın düzenlendiğini, müvekkili şirketin gerçek borcunun iki katından bir fazla meblağda senet düzenlendiğini, bu senetlere istinaden takip açıldığını, müvekkili şirketin tüm malvarlığına haciz konulduğunu, şirketin ekonomik ve ticari açıdan hareket edemez hale getirdiğini, Müvekkili şirketin sahibi bulunduğu bütün araç ve gayrimenkullerin kaydına haciz konulduğunu ayrıca özel resmi kurum ve kuruluşlardaki hakediş alacaklarına haciz konulduğunu, müvekkili şirketin olağan ticari ilişki çerçevesinde ve yapılan sözleşmeler kapsamında üçüncü kişi ve şirketlere devretmiş bulunduğu birçok araç ve gayrimenkul ile ilgili olarak tasarrufun iptali davası açıldığını, söz konusu senetlerin yüksek meblağlı olan 4 adedi … … tarafından tarihsiz olarak düzenlendiğini, yapılan görüşmede müvekkilinin şirket yöneticisi … …’a örnek verildiğini, bu senetleri kullanarak ticari hayatını bitireceğini ve çok daha büyük zararlara uğratacağı tehdidiyle müvekkilinden haksız taleple bulunduğu belirterek müvekkilinin davalı şirkete olan gerçek borç miktarını aşan 17.532.612,71 TL’lık kısım bakımından borçlu olmadığının tespitine, … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasına konu asıl alacak/borç miktarının 21.707.388,31 TL olduğunun tespitine, icra dosyası ile gerçek alacak miktarından fazla olarak talep edilmiş bulunan 6.166.052,95 TL bakımından borçlu olmadığının tespitine, icra takibi ile fahiş ve fazla olarak talep edilen faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine, halen davalı elinde bulunup henüz takibe konulmamış bulunan 11.416.550,76 TL mebağlı senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu senedin iptaline karar verilmesini, icra takibi ile haksız ve fazla olarak talep edilen 6.166.052,95 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu senetlerin tanzim tarihi itibariyle şirketin yetkilisi tarafından düzenlendiğini, bu durum davacının beyanı ile sabit olduğunu, davacı tarafın dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, davacının borçtan kurtulmak için her yolu denediğini, taraflar arasında “Alacak/Borç Mutabakatı ve Tasfiyesi” tutanağı düzenlendiğini, bu şekilde borç miktarının belirlendiğini, mutabakat metninin taraflarca imzalandığını, mutabakat öncesi dönem için alacak/borç belirleme yönünden taraflar arasındaki sözleşmeye, defter kayıtlarına vs konular üzerinde ayrıca bir inceleme ve araştırmaya gerek olmadığını, tacir olan tarafların özgür irade ve incelemeleri ile borç miktarını ve ödeme şeklini belirlediğini, davacının işi sulandırmak ve çıkmaza sokma-yargılamayı ve dolayısıyla ödemeyi geciktirme kastı ile hareket ettiğini, davacının gerçek niyetinin alacaklıların alacağına kavuşmasını engellemek olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede ödemenin gecikmesi halinde aylık %2,5 faiz her yıl %12 zam yapılması kabul edildiğini, zaman içerisinde taraflar arasında zam oranlarında değişiklik yapan protokoller yapıldığını, davacı tarafın daha önce beyan ve kabulü olmasına rağmen sonrasında ve huzurdaki davada ısrarlı ve kötü niyetli olarak senetlerin sahte olarak düzenlendiği iddiası, alacaklı tarafı itham altına bulundurması, kötü niyetli davranarak takibi sürüncemede bırakması, haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz etmesi, borç mutabakatına rağmen ticari etik ve ahlak kurallarına da aykırı davranması nedeniyle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli davacının dava değerinin %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan cevaba cevap dilekçesinde iş bu dosyanın bağlantı nedeniyle … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2020/… Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini talep ettiği, 06/10/2020 tarihli dilekçesinde ise … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davaya ilişkin dilekçeler ile tevzi formunun sunulduğu görüldü. İncelendiğinde … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın daha önce açılmış olduğu tespit edildi.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas nolu dosyası ile, … A.Ş tarafından … Ltd. Şti aleyhine dilekçede belirtilen senetlerler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti için dava açıldığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf her iki davada da senetlerin … … isimli kişi tarafından sahte olarak düzenlendiğini iddia etmektedir.
Sahteliği iddia edilen senetlerin aynı kişi tarafından düzenlendiğinin ileri sürüldüğü böylelikle her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından HMK 166. Maddesi gereğince dosyamızın daha önce açılan … Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2020/… Esas nolu dosya ile aşağıdaki şekilde birleştirilmesine kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememize ait iş bu dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2020/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine,
Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamaya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas nolu dosya üzerinden devam edilmesine,
Birleştirme hususunun derhal mahkemesine bilgi verilmesine,
Esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 09/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır