Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/332 E. 2020/744 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/332 Esas
KARAR NO : 2020/744
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ile müvekkili arasında … numaralı İşyeri Paket Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, sigorta edilen adreste 22/11/2016 tarihinde yangın meydana geldiğini, oluşan hasar nedeni ile sigortalıya 12/04/2017 tarihinde 30.759,28TL hasar ödemesi yapıldığını, yangın olayının meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu, ödemiş oldukları hasar bedelinin rücusu için davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, meydana gelen yangın nedeniyle müvekkilinin kusurlu olmadığını, buna ilişkin olarak ilk derece mahkemelerince davanın reddine dair verilen 10 adet karar olduğunu, derdest dosyalardan alınan raporlarda da müvekkilinin kusurlu olmadığının tespit edildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2018/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının dava konusu yangın olayının meydana gelmesinde kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise ne miktarda kusurlu olduğu hususlarında dosyanın yangın alanında uzman bilirkişiye tevdi ile, bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; yangın olayının iş merkezinin üst katlarından veya yoldan kaynağı somut olarak tespit edilemeyen harici bir ısı kaynağının atılması veya düşürülmesi ile sanayi sitesinin nizamı olmayan çöplüğünde bulunan A sınıfı, kolay, hızlı yanıcı ve yüksek ısı üreten maddelerin önce tutuşma sıcaklığına ulaştığını, akabinde de yangının seyrinin yavaş yavaş yanma şekline dönüştüğünü, yanma olayına müdahale edilmemesi nedeniyle, yanmanın alevli yanmaya dönüştüğü, yangının sanayi sitesine ait açık alandaki çöplükte başladığı ve kısa sürede büyüyerek iş yerlerini ve araçlara sirayet ettiği, davalıdan kaynaklanmadığı, davalının yangının meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce dosyaya sunulan ve aynı yangın olayını konu alan yargılamalarda verilen karar örneklerinin ve bilirkişi raporlarının incelenmesi sonucunda, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile diğer mahkemelerce alınan bilirkişi raporlarının benzer mahiyette olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava; TTK 1472.maddesi uyarınca, davacı sigortacının, sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelini, davalıya rücu etme talepli açmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Sigortacının rücu hakkı, ödediği tazminat ölçüsünde ve gerçek zarar miktarını aşmamak kaydıyla geçerlilik taşır. Halefiyet kuralı, sadece mal ve sorumluluk sigortalarında ön görülmüş olup can sigortalarında, sigortalının rücu hakkı yoktur. Sigortacının rücu hakkı kural olarak, sigorta konusu rizikoyu gerçekleştiren kişiye karşı kullanılır. Nitekim TTK’nın 1472.maddesinde de bu doğrultuda düzenlemeye yer verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, meydana gelen yangının davalının sorumluluk alanında olmayan bir alanda başladığı ve kısa sürede yayıldığı, yangının meydana gelmesinde davalının bir etkisinin olmadığı görülerek, davalının bir kusuru olmadığına karar verilmiş ve bu nedenle davacının yapmış olduğu hasar ödemesine davalıya rücu edemeyeceğine karar verilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcından peşin alınan 412,63TL peşin harçtan düşülmesi ile artan 358,23-TL karar ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.124,71TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır