Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/329 E. 2021/126 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/329 Esas
KARAR NO : 2021/126
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı gerçek kişinin sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine … Noterliği’nin 04/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin talep edildiği, davalıların ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediklerini, davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, itirazın taraflarınca kabul edildiğini ve ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların ödeme emrine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinde imzası olan … … hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, takip dosyalarının derdest olduğunu, bu takibe yönelik … … aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/… Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, davalı gerçek kişi yönünden kefalet sözleşmesinin şekil şartına uygun olarak yapılmadığını, eş muvafakatinin alınmadığını, davalı şirketin temerrüte düşürülmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … İcra Dairesine ait 2019/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalılar aleyhine takip başlattığı, davalıların yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Dava Genel Kredi Sözleşmesine istinaden başlatılan takibe, davalılarca yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce, davacının, davalılardan alacaklı olup olmadığı, davalı gerçek kişi yönünden kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarının bulunup bulunmadığı, davacı tarafça talep edilen faiz oranının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olup olmadığı hususunda bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı şirket arasında 1.500.000,00TL Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme tarihinin 25/05/2018 tarihi olduğu, davalı gerçek kişinin ve … ‘ın 1.500.000,00TL limit ile müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, sicil kayıtlarına göre davalı gerçek kişinin şirketin ortağı olduğunu, sözleşmenin 32.maddesine göre … Noterliği’nin 04/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiğini, 269.900,45TL nakdi borcun %45 oranında temerrüt faiz üzerinden hesaplanacak faiz ve ferileri ile birlikte ödenmesi için davalılara 3 gün süre verildiği, davalı şirkete çıkarılan tebligatın 07/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı gerçek kişiye çıkarılan tebligatın ise iade döndüğü ve tebliğ çıkarılan adresin sözleşmede yer alan adres olmadığı, davalı şirketin 11/03/2019 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davalı gerçek kişinin ise takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü, davalı şirket tarafından hesap kat ihtarına itiraz edilmediğini, davacı bankanın talep ettiği temerrüt faiz oranının %45 olduğu, davaya konu krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranının %22 olduğunu, sözleşmenin 7.8.3.maddesine göre temerrüt faizinin akdi faizin %50 fazlası olarak kararlaştırıldığı, buna göre temerrüt faizin %33 oranında olduğu, davalı şirket yönünden kat ihtarı itibariyle asıl alacak miktarının 269.900,45TL olduğu, temerrüt tarihine kadar işleyen faizin 989,63TL olduğu, BSMV’nin 49,48TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle toplam alacak miktarının 270.939,56TL olduğu, davacı bankanın ise takip talebinde 241.523,77TL talep ettiği, davalı kefilin ise takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğünün kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle alacağın 269.900,45TL olduğu, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında yapılan 59.987,72TL’lik kısmi ödeme mahsup edildiğinde, davalı kefil yönünden takip tarihi itibariyle alacak miktarının 231.737,73TL olduğu, davalı şirket yönünden ise 244.730,73TL olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davalı gerçek kişinin, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 25/05/2018 tarihi itibariyle davacı şirketin yetkilisi olması nedeniyle, kefalet sözleşmesinde eş rızasının aranmayacağı ve kefalet sözleşmesinin TBK 583.maddesinde kefalet sözleşmesinin geçerliliği için aranan diğer şartlarında mevcut olması nedeniyle, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğuna karar verilmiştir.
Davacı tarafından, davalı şirkete gönderilen hesap kat ihtarının 07/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 11/03/2019 tarihinde temerrüte düştüğü, davalı gerçek kişiye çıkarılan tebligatın iade döndüğü ve tebligatın sözleşmede belirtilen adresten farklı olan bir adrese çıkarıldığı göz önünde bulundurularak, davalı gerçek kişinin takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü görülse de, TBK’nın 589.maddesinin 1.fıkrasında; kefilin her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumlu olacağının düzenlendiği, bu madde hükmüne göre davalı gerçek kişinin sözleşmede gösterilen kefalet limiti aşılmadan önce temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve ferilerinden sorumlu olacağına karar verilmiş ve kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere davalı gerçek kişinin, davacının tüm borçlarından sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplamalar denetlendiğinde, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.8.3.maddesine göre temerrüt faizinin, akdi faizin %50 fazlası uyarınca hesaplandığı, davacı şirketin kullandırdığı krediye uyguladığı fiili akdi faiz oranının %22 olduğu görülerek, temerrüt faizinin % 33 oranında olduğuna karar verilmiş ve yapılan hesaplama sonucunda davacının, davalı şirketten 244.730,73TL alacaklı olduğu görülse de HMK 26.maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince, davacının, davalı şirketten takip tarihi itibariyle 241.523,77TL alacaklı olduğuna, TBK 589.maddesi kapsamında kredi lehtarının borcunun, kefalet limitinin altında kalması nedeniyle, her ne kadar davalı gerçek kişi takip tarihi ile temerrüte düşürülmüş olsa da, kredi lehtarının borcunun tamamından sorumlu olduğuna karar verilmiş ve kabul edilen alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %33 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5 oranında BSMV uygulanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalılar aleyhine sorumlu oldukları alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE,
Davalıların … İcra dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazların iptali ile, takibin 241.523,77TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33 temerrüt faizi ve işleyecek faize %5 oranında BSMV uygulanmasına,
Alacak miktarının %20 si olan 48.304,75TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 16.498,49-TL karar ilam harcından, peşin olarak alınan 2.917,01-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 13.581,48- TL bakiye ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 2.979,21- TL(başvuru,peşin ve vekalet harcı), bilirkişi ücreti: 600,00-TL, posta ücreti : 139,00-TL olmak üzere toplam: 3.718,21-TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 25.356,66-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye irad kaydına.
6- Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır