Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2022/195 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/308 Esas
KARAR NO : 2022/195

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki nedeniyle müvekkili tarafından davalıya mal temin edilerek yapılan hizmet karşılığında fatura düzenlendiği halde davalının borcunu ödemediğinden aleyhine … 29. İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalının ödeme emri tebliği ile birlikte takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu ifade ederek,İtirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin 02.09.2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle müvekkilinin balıkçılık faaliyeti ile iştigal ettiğini, uzun yıllar boyunca ARACI şirket aracılığıyla davacıdan OTV muafiyetli yakıt temin ettiği temin ettiği yakıtların bedellerini dava ışı aracı 3. Şirket vasıtasıyla ödendiğini, Davacı … Müşterilerini dava dışı aracı şirket garantörlüğünde elde ettiği, davacının 21.12.2012 tarihinde Dava dışı …san. Ltd.Şti. (Bundan sonra … şirketi olarak anılacaktır.) bir aracılık sözleşmesinin imzalandığını, Bu sözleşmeye istinaden … şirketi müşteri grubunu tayin ederek davacıya alıcı sağlayacak ve karşılığında sözleşmede belirtilen aracılık ve tellaliye ücretine hak kazanacak, davacının kestiği faturaları müşterilere aktaracak ve müşterilerden tahsilatları ise … şirketine ödeyecektir. Dava dışı … şirketi sözleşme tarihinden itibaren yıllarca müvekkili ile diğer balıkçılar, boğaz seferleri yapan yolcu vapurları vs. dağıtımcı davacı …’e tüm mali/ödeme sorumluluğu uhdesinde kalmak üzere müşteriler sağladığını, Bu müşteriler ile dağıtımcı davacı arasında hiçbir zaman ilişki, karşı karşıya gelme ve doğrudan ödeme olmadığını, müvekkilinin sadece ve sadece dava dışı … şirketinden başka muhatap tanımadığını ve yıllar boyunca Dava dışı şirket tarafından sağlanan yakıt karşılığında ödemelerinin tamamını … şirketine çek karşılığı yaptığını, Bu ilişkide dava dışı … şirketinin yakıt karşılığı müvekkilinden aldığı çek ödemelerini kendisinde toplayarak, … şirketine bizzat kendi çekini keşide etmek suretiyle ifa yükümlülüğü yerine getirdiğini bu ödemelerinde davacıya ithafen virman listesi mahiyetinde düzenli olarak sunulduğunu, Takip konusu 04.09.2015 tarihli faturanın 06.10.2015 tarihinde kesilen … seri nolu çek ile ödendiğinin … carisinde kayıtlı olduğu halde, davacının 2016 yılında aynı tutarda fatura borcunu ters kayıt ile hiçbir ihtarda bulunmadan borçlandırılmış davacının müvekkili ile 2018 yılına kadar fatura kesimi devam etmiş sonrasında müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, Akaryakıt sektöründe bir yakıt bedelinde temerrüde düşüldüğü an satıcı yakıt vermeyi durduracağı, davacının 2015 yılında kapanmamış bir borcu ihtar etmediğini ve 2017 yılı sonuna kadar müvekkiline yakıt sağlamaya devam ettiğini, Müvekkilinin dava konusu yapılan fatura bedelinin tam karşılığı olan 44.184,23 TL ödemeyi dava dışı … şirketine yaptığı, … şirketinin Bu çek ve diğer iki müşteriden alınan tahsilata karşılık … kendi çeki olan … numaralı çeki davacıya verdiğini, Davacının aracı dava dışı şirketten olan alacağını müvekkili ile diğer balıkçılardan tahsil etmeye çalıştığını, dava dışı Şirket … ticari defter kayıtları incelendiğinde borcun ödenmiş olduğunun görüleceğini ifade ederek, Davanın reddine, haksız takip yapan davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE BİLİRKİŞİ RAPORLARI
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası.
Mahkememiz dosyasından 03/02/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda; Dosyada mübrez belgeler içerisinde taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmamıştır. Taraflar arasında yazılı olmayan cari hesap benzeri ticari bir münasebet olduğu görülmüştür. Davacı şirkete ait yevmiye defterinde yaptığım incelemeler sonucunda, davacı şirket tarafından dava dilekçesinde alacağına dayanak olarak gösterdiği faturalara ait bilgiler aşağıda belirtilmiştir. Davacı taraf defterlerini elektronik ortamda tutamaktadır. Davacı şirketin, davalı adına mal/hizmet bedelleri karşılığı adına düzenlenmiş faturaları … Alıcılar hesabında izlediği tespit edilmiştir. Tek Düzen Muhasebe Sistemi içerisinde 120- Alıcılar Hesabı işletmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve hizmet satımlarından kaynaklanan senetsiz alacakların izlendiği hesaptır. Bu hesapta davacı tarafından davalıya 2014 yılından itibaren ibraz ettiği muavin cari hesapta davalıya kestiği tüm faturalara davalı tarafından tamamı fatura tutarı kadar ÇEK yolu ile ödeme yapıldığı ve dava konusu olan 44.184,23 TL tutarlı faturaya, davalı tarafından yine ÇEK yolu ile ödeme yapıldığı ancak çekin karşılıksız çıkması ile ters kayıt yapılarak davalının borçlandırıldığı, borçlandırma sebebinin ise ” …” açıklaması ile davanın konusunu oluşturan bakiyenin davalıdan talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalının borçlu olduğu 44.184,23 TL tutarlı faturadan sonra yine davalıya satış yapılmış ve aynı şekilde davalı tarafından bu faturalar bakiye kuruşuna kadar çek ile ödendiği davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafın kayıtlarına işlediği ve davalıyı borçlandırdığı ” …” açıklamasının anlamı,” … 44.184,23 TL ödemediğinden davalıya rucu edilecek”tir.
Dolayısıyla burada davacı … ile dava dışı … arasındaki sözleşmenin değerlendirilmesi gerekir.
Davacı taraf 2. sınıf işletmeci olduğundan VUK. nun 220 md. Hükmüne göre işletme defteri tasdik ettirmiştir.İşletme defterinden TTK ilgili maddeleri gereği kapanış tasdiki aranmamaktadır.
Davalıya ait işletme defterinde davacı ile olan cari ilişkisi;
Davalıya ait işletme defterinde yapılan incelemede, davacının davalıya 2015 yılında kestiği 3 adet fatura arasında bulunan dava konusu 44.184,23 TL tutarlı fatura …sevk irsaliyesi numarası ile kayıtlıdır.
Dava konu fatura numarası … olup, davacının dosyaya ibraz ettiği cari muavin özetinde “… Fatura” olarak geçmektedir.
Davalı kayıtlarında 44.184,23 TL olarak yer alan borç faturasının ödenip ödenmediğine dair yapılan incelemede davalı taraf işletme defteri tuttuğundan bu fatura bedelini ödediğine dair kayıt olmadığından defter ile ödeme tespiti yapılamamıştır. Çünkü (işletme defterinde borç alacak ilişkisini belirtecek (satır)kayıt yoktur, işletme defterinde tahsilat ile tediye kalemleri kaydı yoktur.) Davacının yasal kayıtlarını kaydettiği defterin bir tarafında giderler, diğer tarafında ise işletmenin satış faturalarının bulunduğu gelirler kısmı mevcuttur. Taraflar arasında TTK’nun 87 ve müteakip maddelerinde sözü edilen cari hesap anlamında ve sadece bakiye üzerinden talep hakkı veren bir durumda olmadığından. Davacıya ait yasal defterlerinde bulunan muhasebe kayıtlarından sonuca ulaşılabilecek bilgileri alabilme olanağı bulunmamaktadır. Böyle durumlarda karşı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ve/veya borçlu tarafın borcu ödediğine dair belge sunması halinde aradaki borç/alacak bakiyesini tespit edebilmek mümkün olabilmektedir.
Borçlu davacıya bu bedelin dava dışı kabzımal … tarafından yine dava dışı … şirketine ödendiğini, … şirketinin davacının yetkilendirdiği bayii olduğu ve … şirketi ile davacı arasında sözleşmenin mevcut olduğu beyan etmekte ve bu konuda sayın mahkemeden dava dışı şirketlerin de ticari defterlerinin incelenmesini talep etmektedir.
Davalı işleme defterinde sadece alış faturaları kayıtları ile satış faturaları beyan edilmektedir. İşletme defterinde satın alınan bir faturaya/ürüne çek ile ödeme yapılsa dahi, bu çek ödemesini kayıt edecek satır bulunmamaktadır. Bu tür belgeler ancak yardımcı kayıtların tutulması ile ve/veya borca karşılık verilen belgelerin (çek-senet vs) saklanması ile tevsik edilir.
Davalı talepleri incelendiğinde taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı davalı ile olan münasebetini dava dışı … şirketi ile, davalı da davacı ile olan münasebetini dava dışı … tarafından sürdürdüğü iddia edilmekte ve dosyaya konulan delil listesinde bahsedilmektedir.
Burada ikili bir ilişki olmasına rağmen 4 işletmeden oluşan cari hesap ilişkisi bulunmaktadır.
Davacının ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğine haiz olduğu, ticari defterlerde davalıdan 44.184,23 TL alacağının işli olduğu, sayın mahkemenin davacının cari hesap bakiyesi yönünde karar ittihazı halinde 44.184,23 TL alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %19,50 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekecektir.
Davalının 2. Sınıf işleme defteri tuttuğu, işletmede defterinde dava konusu 44.184,23 TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğu,
Davalı işleme defterinde sadece alış faturaları kayıtları ile satış faturaları beyan edilmektedir. İşletme defterinde satın alınan bir faturaya/ürüne çek ile ödeme yapılsa dahi, bu çek ödemesini kayıt edecek satır bulunmamaktadır.
dosyada davacı ve davalı tarafın delil listeleri, belgeler incelendiğinde taraflar arasında yazılı olmayan 4’lü bir ilişkinin olduğu ve bu ilişkiye hukuki değerlendirme yapacak sözleşme uzmanı akademisyen ve davacı ile davalı arasındaki ötv’ siz motorin satışını değerlendirecek akaryakıt uzmanı sektör bilirkişisinin daha tayin olması gerektiği tespit edilmiştir.
14/02/2022 tarihli raporda ; 5015 Sayılı Petrol piyasası kanunu geçici Madde 3’e göre “Ticarî deniz vasıtalarına yapılacak Özel Tüketim Vergisiz akaryakıt satışları 7’nci maddenin ikinci fıkrasındaki sınırlamalar dışında dağıtıcılar tarafından doğrudan yapılır.” Deniz araçlarına verilen ÖTV’siz motorinin sipariş alınmasından ilgili deniz aracına teslimine kadar ki tüm sürecin kontrol ve sorumluluğu Akaryakıt Dağıtım Şirketine ait olduğu 5015 sayılı petrol piyasası kanunu ve ilgili tüzük, yönetmelik ve mevzuatlarca belirlenmiştir. Dağıtım şirketleri bu hizmeti doğrudan ve/veya bayileri aracılığı ile yerine getirirler.
Taraflar arasında gerçekleştirilen ticaret ÖTV’siz ihrakiye satıştır. Bu satışa aracılık eden bir bayii bulunur ve aracılık hükümleri doğrultusunda satışın yapılacağı müşterileri bulunur ve bu müşterilerden tahsilat yapılır. Alıcılardan yapılan tahsilatlar, müşteriler adına akaryakıt dağıtım şirketine aktarılır. Yine burada akaryakıt dağıtım şirketleri ile müşteriler birbirleri ile doğrudan muhatap olmazlar.
Bayi, Ötv’siz motorin satışına aracı olduğu deniz yakıt ve yağlarına ait bedellerin teslimatın yapıldığı kullanıcılardan tahsil edilmesine (… ’e) karşı birebir sorumlu olur.
Davacı … Davalıya 46.010,36 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 46.010,36 TL çek ile ödeme yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 46.010,36 TL, … için 3.558,88 TL, dava dışı …ve Ortakları için 4.749,59 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 54.318,83 TL bir adet kendi çeki ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise Dava dışı … şirketinden aldığı çek ödemesi ile, davalı … hesabına virman ile alacak kaydetmiştir.
Davacı … Davalıya 34.052,42 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 34.052,42 TL çek ile ödeme yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 34.052,14 TL, ve dava dışı 26 kişi için 116.227,72 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 150.280,14 TL tek bir çek ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise bu ödemeyi davalı … ve diğer kişilerin hesabına virman ile alacak kaydetmiştir.
Davacı … Davalıya 34.170,96 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 34.170,96 TL çek ödeme yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 34.170,96 TL ve dava dışı 9 kişi için 166.827,19 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 200.998,15 TL tek bir çek ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise bu ödemeyi davalı … hesabına virman ile alacak kaydetmiştir.
Davacı … Davalıya 23.201,87 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 23.201,87 TL çek vs. ödeme yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 23.201,87 TL ve dava dışı 6 kişi için 33.241,91 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 56.443,78 TL tek bir çek ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise bu ödemeyi davalı … hesabına virman ile alacak kaydetmiştir.
Davacı … Davalıya 24.499,93 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 24.499,93 TL çek vs. ödeme yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 24.499,93 TL ve dava dışı 5 kişi için 102.041,84 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 126.541,77 TL tek bir çek ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise bu ödemeyi davalı … hesabına virman ile alacak kaydetmiştir.
Davacı … Davalıya 36.721,81 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 36.721,81 TL çek ödemesi yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 36.721,81 TL ve dava dışı 2 kişi için 20.197,94 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 56.919,75 TL tek bir çek ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise bu ödemeyi davalı … hesabına virman ile alacak kaydetmiştir.
Davacı … Davalıya 34.796.52 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 34.796,52 TL çek ödeme yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 34.796,52 TL ve dava dışı 7 kişi için 71.763,94 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 108.560,46 TL tek bir çek ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise bu ödemeyi davalı … hesabına virman ile alacak kaydetmiştir.
Davaya konu olan çek: Davacı … Davalıya 44.184,23 TL tutarlı fatura kesmiştir. Davalı … dava dışı … şirketine fatura bedeli olan 44.184,23 TL çek ile ödeme yapmış, dava dışı … şirketi de … şirketine, davalı … İçin, 44.184,23 TL ve dava dışı 3 kişi için 58.190,85 TL olmak üzere fatura tarihleri belirtilerek 102.375,08 TL tutarlı 05.12.2015 vadeli tek bir çek ile ödeme yapmıştır.
Davacı … ise bu ödemeyi davalı … hesabına virman ile alacak kaydetmiştir. Borç alacak kapanmıştır.
Dava dışı … şirketinin verdiği 102.375,08 TL bedelli çekin karşılıksız çıkıp çıkmadığı belli değildir. Karşılıksız çıktığı kabul edilerek, davacının bu çeki 05.12.2015 tarihinde ters kayıt ile davalıyı borçlandırması gerekirdi. Ancak davacı bunu yapmayarak, bu ters kaydı tam 1 yıl sonra 12.11.2016 tarihinde ters kayıt yapmıştır.
Yukarıdaki anlatımlardan çıkan sonuç, davacı, davalıya kestiği faturaların bedelini dava dışı … şirketine ait çekler ile tahsil etmektedir. Taraflar arasındaki teamül budur. DAVA dışı şirket tarafından bilirkişiye ibraz edilen 8 adet ödeme listelerinde belirtilen faturalar bu şekilde ödenmiştir. Davacı … şirketinin dosyaya sunduğu cari hesap muavin özeti bu listeyi doğrulamaktadır.
Davalı …’ın hiçbir çeki/ödemesi direk olarak davacı tarafından tahsilata konu olmamıştır. Davalı, dava dışı … şirketine fatura tutarı kadar çek vermekte, dava dışı … şirketi de tahsilatını yaptığı şirketlerin çeklerini uhdesinde tutup tahsilatları karşılığında davacı şirkete kendi şahsi çekini vermekte fatura tahsilatları yapılmaktadır.
Dolayısıyla davalı işletmenin ödemlerde muhatabı hiçbir şekilde davacı şirket olmamıştır. Ödemelerde muhatap dava dışı şirket olmuştur.
Davacı … ile dava dışı … arasındaki çerçeve sözleşmesi: Çerçeve sözleşme Madde 1 : Taraflar İşbu Sözleşme bir tarafta. “…” adresinde mukim …A.Ş. (bundan sonra kısaca “…” olarak anılacaktır.) ile diğer tarafta “…” adresinde mukim, … Ticaret Sicil Memurluğu’nda … sicil numarası He kayıtlı bulunan …Ltd. Ştl. (bundan sonra kısaca “Hizmet Veren” olarak anılacaktır.) arasında aşağıda yazılı hüküm ve şartlar çerçevesinde akd ve imza edilmiştir.
İşbu Sözleşme; HİZMET VEREN’in, …’in işbu akaryakıt satış faaliyetlerinde; müşteri temini ve müşteri portföyü oluşturmasında aracılık hizmeti vermesine, …’in 5015 Sayılı Kanun kapsamında OTVsiz akaryakıt satış yapabileceği müşteri grubunu tayin ve tespit ederek, tüm mali / ödeme sorumluluğu uhdesinde kalmak üzere ürün alım- satımına dair ticari ilişkileri aracı olarak tesis etmesine, Aracılık hizmeti verdiği … müşterilerinin, … nezdinde işbu akaryakıt alımları sebebiyle doğabilecek her türlü borçlarını Borçlar Kanunu’nun “Üçüncü kişinin fiilini taahhüt hükümleri çerçevesinde, “Garantör” sıfatıyla ifa etmesine, ifa yükümlülüğünü nakden ve defaten ödeme yapmak / bizzat çek keşide etmek / …’in kabul ettiği durumlarda ciroladığı çekleri ibraz etmek suretiyle yerine getirmesine, garanti taahhüdü çerçevesinde, işbu sözleşmede öngörülen teminatları tevdi etmesine. …’in de …’in işbu aracılık hizmetleri ile garantörlüğü karşılığında aracılık-tellaliye ve sözleşmede belirtilen bedelleri ödemesine, ilişkin karşılıklı hak ve yükümlülükleri düzenlemek amacıyla akd ve imza edilmiştir.
Madde 4: Sözleşmenin Genel Kapsamı Hizmet veren, iştigal konusu itibariyle akaryakıt satış faaliyetlerinde aracılık hizmetleri veren bîr şirket olarak, …’in 5015 Sayılı Kanun kapsamında ÖTVsiz satış yapabileceği müşteri gruplarını bizzat tespit ederek, … akaryakıt ürünlerinin alımına dair ticari ilişki tesis etmek üzere aracılık hizmetleri verecektir.
Hizmet veren, ticari ilişki tesis ettiği müşterilerin; ürün alım- satımına dair ticari ilişkiye esas teşkil edecek her türlü bilgiyi (Müşteri ismi/ ünvanı, vergi dairesi numarası, adresi, yakıt alım defteri bilgileri ile … tarafından gerekli görülebilecek sair bilgiler) …’e yazılı olarak bildirecektir.
İşbu sözleşme konusu hizmetlerinin ifasına ilişkin HİZMET VEREN’e ödenecek aracılık hizmetleri ve diğer hizmetlerinin bedelleri, taraflar arasında ayrıca mutabakat dahilinde tespit edilecektir. Taraflar, işbu sözleşme konusu akaryakıtın … tarafından bizzat tayin ve tespit edilecek ikmal noktasından temininden ÖTVsiz yakıt müşterisine teslimine kadar gerçekleşecek nakliye ve sair hizmet bedellerinin, anlaşma kapsamında HİZMET VEREN tarafından karşılanacağı hususunda mutabıktır. Hizmet bedeli ve ödemeye ilişkin usul ve esaslar, taraflarca ayrıca belirlenecektir.
… ÖTVsiz yakıtın, ikmal noktasından başlamak ve Müşteri’ye teslim edilmesine kadar “devam etmek üzere taşınmasını ve teslimi hizmetlerini bizzat veya tayin ve tespit edeceği üçüncü kişiler vasıtasıyla yerine getirecektir.
Madde 5 : Garanti Hükümleri
HİZMET VEREN, işbu sözleşme konusu ifa edeceği aracılık hizmetleri kapsamında ticari ilişki tesis edilecek Müşteriler ile … arasındaki ticari ilişki nedeniyle, Müşterileri … nezdinde doğabilecek tüm borçlarını müşterek ve müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olduğunu ve garanti ettiğini, Müşteriler tarafından kabul edilen beyan ve taahhütlerin kendisi için geçerli olduğunu ve işbu garantörlüğünün de aynı hüküm ve şartlarla geçerli olduğunu kabul ve taahhüt etmiştir.
Müşterilerin, işbu sözleşme konusu ürün alımlarından kaynaklanan borçlarının vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklı … tarafından herhangi bir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın işbu garanti taahhüdünden doğan borçlarının tamamının muacceliyet kesbedeceğini ve muaccel olan işbu borcunu muacceliyet tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde ödeyeceğini, bu ahvalde …’e tevdi ettiği Banka Teminat mektuplarının herhangi bir ihtar veya ihbara gerek kalmaksızın işbu borcuna mahsuben … tarafından nakde tahvil edilebileceğini peşinen kabul ve taahhüt etmiştir.
Hizmet Veren’in Garantörlüğü kapsamında …’e ödeme yaptığı müşterilerle ilgili olarak, söz konusu bedeli, Müşterilerden tahsil edebilmesi ve bu ahvalde her türlü yasal işlemleri yerine getirmesi için Müşterilere rücu hakkı bulunmaktadır…” hükümleri bulunmaktadır.
Davacı … ile dava dışı … arasında imza altına alınan “Çerçeve Sözleşmesi” içeriğinde “Hizmet Veren” olarak anılan dava dışı … Şirketi’nin Davacı tarafa sağladığı veya sağlayacağı, ÖTV Muafiyetli Müşterilerine GARANTÖR olduğu ve bu ahvalde her türlü yasal işlemleri yerine getirmesi için Müşterilere rücu hakkı sağlandığı görülmektedir.
Ayrıca yine çerçeve sözleşmenin 5. Maddesinde “Müşterilerin, işbu sözleşme konusu ürün alımlarından kaynaklanan borçlarının vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklı … tarafından herhangi bir ihbar veya ihtara gerek kalmaksızın işbu garanti taahhüdünden doğan borçlarının tamamının muacceliyet kesbedeceğini ve muaccel olan işbu borcunu muacceliyet tarihinden itibaren en geç 10 gün içinde ödeyeceğini, bu ahvalde …’e tevdi ettiği Banka Teminat mektuplarının herhangi bir ihtar veya ihbara gerek kalmaksızın işbu borcuna mahsuben … tarafından nakde tahvil edilebileceğini peşinen kabul ve taahhüt etmiştirdenmekte olmasına rağmen Davalı tarafın dava dışı … şirketinden, dolayısıyla Davacı şirketten, akaryakıt ikmaline devam ettiği ve yine Davalının, Davacıya ödenmemiş borcunun bulunduğu halde Akaryakıt ikmalinin uzun süre boyunca devamının sektör uygulamalarında alışageldik bir durum olmadığı aşikardır.
Garanti taahhütnamesi ve garantörlük Garantörlük bir başkasının ediminin sonucunda doğacak riskin üstlenilmesi diye açıklanabilir.
Garanti sözleşmesi Türk Hukuk Sisteminde ayrıca düzenlenmemiştir. Bu nedenle garanti sözleşmelerinin tanımı ve hukukumuzdaki yeri bilimsel görüşler ve Yargıtay kararları ile şekillenmiştir.
Borçlar Kanununda ayrı bir sözleşme tipi olarak düzenlenmemiş olan garanti sözleşmesinin üzerinde mutabakat sağlanmış tanımı … tarafından şu şekilde yapılmıştır. ”Garanti mukavelesi ile garanti veren , garanti alandan bir ivaz elde etmek için değil fakat onu bir teşebbüse sevketmek gayesi ile, müstakil olarak teşebbüsün tehlikesini üzerine alır.” Yine aynı şekilde başka görüşlerde şöyledir.
Garanti Sözleşmelerinin varlığı için esas ilişki içeresinde taraflardan birinin zarara uğrama tehlikesinin varlığı gerekli olup herhangi bir edinimi ifa borcu altına giren tarafın edimini ifa etmeme tehlikesi ile karşı tarafın uğrayacağı zarar teminat altına alınmaktadır. “meydana gelmesi kesin olmayan ve aynı zamanda arzu edilmeyen vukuu halinde ekonomik bakımdan zarar doğuran bir olayın meydana gelmesi yahut beklenilen ve ekonomik bakımdan faydalı bir olayın meydana gelmemesi ihtimali” tehlike olarak görülmekte ve bu tehlike garanti altına alınmaktadır.
Alman hukukçu Stammler garanti aktini “Garanti mukavelesi ile bir kimse başkasının kazanç kastı güden teşebbüsüne, bu teşebbüse bağlı olan tehlikelerin tamamı veya belli bir kısmını akti ve ivazsız olarak yüklenmek suretiyle yardım ve teşvik etmek gayesini güder. olarak tanımlamakta olup bu tanım birçok eleştirilere rağmen daha sonraları yapılan bütün tanımların çıkış noktasını oluşturmuştur.
11.06.1969 tarih ve 1969/4 E. ve 1969/6 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Genel Kurul Kararına göre “garanti mukavelesi bir kimsenin fer’i olmayan bir mukavele ile başkasına bir teşebbüsün belirli bir sonuca ulaşacağını garanti etmesidir.” “Garanti sözleşmesi garanti alanın belli bir davranışa girmesinden veya kendisiyle borç ilişkisine girdiği bir üçüncü kişinin edimini yerine getirmesinden doğan zarar tehlikesini garanti verenin bağımsız bir taahhütle üzerine aldığı sözleşme” olarak tanımlanmaktadır Yargıtay 11.Hukuk Dairesi ise 1979 yılında verdiği bir kararında “garanti sözleşmesi, bir kimsenin başkasını belli bir hareket tarzına yöneltmek amacıyla bu hareket tarzından o kişi için doğacak tehlikeleri kısmen veya tamamen üzerine alması borcunu doğuran bağımsız nitelikte bir sözleşmedir.” şeklinde tanımlamaktadır.
Davalının sorumluluğu açısından yapılan inceleme Dosyada mevcut bilgi, belge ve özellikle davacı ile dava dışı … şirketi arasındaki çerçeve sözleme ile heyetimizin teknik bilirkişilerince yukarıda yapılan tespitlerden hareketle, davalının dava konusu miktarı … şirketine ödediği ve fakat adı geçen bu şirketin davacı ile arasındaki sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlığın huzurdaki davaya sebep olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde davacı ile dava dışı … şirketi arasındaki ilişki ve bu ilişkinin davalı ile olan irtibatını tayin son derece önemi haizdir. Bu çerçevede bahse konu sözleşme hükümleri ve bu kapsamda 1. maddede yer alan “İşbu Sözleşme; HİZMET VEREN’in, …’in işbu akaryakıt satış faaliyetlerinde; müşteri temini ve müşteri portföyü oluşturmasında aracılık hizmeti vermesine, …’in 5015 Sayılı Kanun kapsamında ÖTV’siz akaryakıt satış yapabileceği müşteri grubunu tayin ve tespit ederek, tüm mali/ödeme sorumluluğu uhdesinde kalmak üzere ürün alım- satımına dair ticari ilişkileri aracı olarak tesis etmesine” ifadesinden hareketle tipik bir tellallık sözleşmesi niteliği arz ettiği anlaşılmaktadır. Zira gerçekten dava dışı …’in TTK m. 520/I uyarınca davacı ile davalı (ve keza benzeri diğer işletmeleri)arasında sözleşme kurulması imkanının hazırlanması veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve sözleşmelerin kurulması halinde de ücrete hak kazandığı bir ilişkidir ki, yine dosyadaki bilgi ve belgelerden hareketle bu ilişkinin de uzun yıllar devam ettiği tartışmasızdır. Şu halde bu noktada, dava konusu uyuşmazlık özelinde, adı geçen dava dışı …’in davacı ile davalı arasında akdedilmiş 5015 Sayılı Kanun kapsamında ÖTV’siz satış sözleşmesinden kaynaklı ücreti davacı adına tahsil etme yetkisinin irdelenmesi gerekecektir. Zira davalının davacı ile arasındaki sözleşmeden kaynaklı bedeli …’e ödediği de sabittir. Ancak belirtmek isteriz ki, tellalık sözleşmesinde kural olarak tellalın müvekkili (davacı) adına bedeli tahsil etme yetkisi yoktur; daha doğrusu bunun için özel olarak yetkilendirilmesi gerekir. Bununla birlikte huzurdaki uyuşmazlıkta gerek heyetimizin teknik bilirkişisince yukarıda yapılan ve teamülün bu şekilde olduğuna yönelik tespiti gerekse taraflar arasında uzun yıllar süren ilişki ve bu kapsamda davacı ile dava dışı … arasındaki sözleşmenin uygulamasında dava dışı …’in davacı adına karşı taraftan bedeli uzun yıllardır tahsil etmiş olması dikkate alındığında, dava dışı …’in, davacı ile arasındaki tellallık sözleşmesinde bedeli tahsil etme yetkisinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu tespite bağlı olarak, netice itibariyle davalı tarafından dava dışı …’e yapılan ödeme ile davalının davacıya olan borcunu ifa ettiği; bu aşamadan sonra dava dışı …’in (…) tahsil ettiği ücreti davacıya aktarmamış olmasının davacı ile dava dışı … (tellal) arasındaki iç ilişki niteliği arz edeceği tarafımızca değerlendirilmektedir.
GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan faturaya dayalı … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır. Takibin konusu davacı tarafından davalıya kesilen 04.09.2015 tarihli 44.184,23 TL yakıt faturasıdır.
Dosya kapsamı, aralarında makine mühendisi sektör bilirkişisi, mali müşavir ve hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen detaylı ve denetime elverişli kök ve ek rapoolar birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile dava dışı … San.Ltd.Şti arasında 21.12.2012 tarihli Çerçeve Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereği … firmasının davacı için ötv siz akaryakıt müşterisi temin ve müşterilere satılacak yakıt bedelinin davcıya ödenmesini garanti etmeyi bu konuda mütselsil borçlu sıfatı ile sorumlu olmayı üstlendiği aralarındaki ilişkinin telallık sözleşmesi olduğu, davalının da bu sözleşme kapsamında dava dışı … firması tarafından davacı için bulanan müşterilerden olduğu,17.09.2014 tarihinden itibaren bu sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya akaryakıt satımına başlandığı, takip konusu faturaya kadar 7 satışa ilişkin faturaların düzenlendiği; tüm önceki faturalarda faturanın düzenlenmesini müteakip ödemenin davalı tarafından dava dışı tellal …’e çek ve vs ile aktardığı, … de bu ödemelere diğer aracı olduğu müşterilerinin ödemeleri ile birlikte çek ve vs ile davacıya aktardığı anlaşılmaktadır. Takip ve dava konusu 04.09.2015 tarihli yakıt fatura bedeli aynı şekilde davalı tarafından dava dışı tellal … 44.184,23 TL tutarlı çekle ödenmiş, … dava dışı 3 başka müşterisine ait 58.190,85 TL ödeme ile birlikte 102.375,08 TL tek çekli davacıya teslim etmiş, aradan 1 yıl geçtikten sonda, davacı ticari defterlerinde bu çekin karşılıksız çıktığı belirtilerek davalı adına borç kaydı oluşturularak takip konusu yapılmıştır. Bilirkişi raporunda ayırıntılı olarak izah edildiği üzere, davalının dava dışı … firmasının davacı ile yaptığı 21.12.2012 tarihli Çerçeve Sözleşmesi kapsamında bulduğu, bu sözleşmenin talallık sözleşmesi kapsamında olduğu, sözleşmenin başlangıcından beri davalının fatura bedelini dava dışı … firmasına, bu firmanın da davacıya ödemesi şeklinde fiilen davacı adına dava dışı …’e tahsilat yapma yetkisi verilmesine ilişkin 1 yılı bulan uygulama ve teamülün oluştuğu, dava dışı …’ in bulduğu başka müşterilere ilişkin ödemelerin de aynı silsile ile davacıya aktarıldığı, davalıya yapılan satışa ilişkin ilk 7 fatura bedelinin tamamının bu şekelde davacıya ödenmiş olduğu, takip konusu 8.fatura bedelinin de aynı şekilde davalı tarafından dava dışı tellal …’e ödendiği, bu nedenle davalının borcunu ifa ettiği, dava dışı tellalin tahsil ettiği ücreti davacıya aktarmış olup olmamasının aralarındaki iç ilişki ve sözleşmenin konusu olduğu davalıyı bağlayıcı niteliği bulunmadığı gözetilerek davanın reddine, davacının kötü niyeti sabit görülmediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Koşulları sabit görülmediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 533,64 TL’den mahsubu ile artan 452,94 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.543,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır