Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/30 E. 2021/427 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/30
KARAR NO : 2021/427
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/03/2016 tarihinde müvekkilinin oğlu … in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halindeyken yolun virajlı kısmında hızını yeteri kadar azaltmaması sebebiyle yoldan çıktığını ve tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin oğlu … in vefat ettiğini,Meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin oğlu …’in desteğinden yoksun kaldığını, … plaka sayılı aracın … Sigorta A.Ş. den Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalattırılması sebebiyle sigorta şirketine 09.08.2018 tarihinde başvuru yapıldığını, başvurunun olumsuz sonuçlanmasının ardından zorunlu dava şartı olan arabuluculuk alternatif çözüm yolunun tüketildiğini, desteğin, birlikte yaşadığı kişilere ve yakınlarına sürekli ve düzenli olarak türlü yollardan ve türlü biçimlerde yardım eden, onlara sürekli yardımlaşma ve dayanışma içinde bulunan, koruyup kollayan, eğer ölmeseydi ileride yardım etmesi beklenen veya büyük olasılıkla yardım edecek olan kişi olduğunu, trafik kazasına ilişkin … Aslıye Ceza Mahkemesi’nin 2016/ … E, 2017/… K, sayılı ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda araç sürücüsü tespit edilememiş olsa da kaza neticesinde tanzim edilen kaza tespit tutanağı doğrultusunda, …’ in Karayolları Trafik Kanunu Madde 52/1-a maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, belirsiz alacak davasının kabulü ile, müvekkili …’in destekten yoksun kalmış olması sebebiyle … Sigorta A.Ş.’den TBK m. 53 uyarınca; kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik 5,000,00-TL tutarında maddi tazminatın aktüer hesabı yapılarak tahsilini, tüm yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle esastan değerlendirilmesine geçilmeden önce, davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davanın trafik kazasından kaynaklanan bir haksız fiil isnadından doğduğu için, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu sebeple görev yönünden davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, başvuranın taleplerinin belirsiz alacak davası olarak yöneltilebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, yargılamaya devam edilmeden önce, başvurana dava değerini tamamlaması için kesin süre verilmesini ve bu süre içerisinde dava değerinin tamamlanmaması hâlinde, belirsiz alacak olarak ikame edilen işbu davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 22.04.2015-22.04.2016 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, Bu poliçedeki ölüm teminatına konu teminatın limiti ise kaza tarihi itibariyle 290.000,00 TL olduğunu, Başvuruyu kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu tutarı aşan meblağlara ilişkin olarak müvekkili Şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; müteveffanın veya araç sürücüsü üçüncü kişinin ağır kusurunun varlığı halinde müvekkili şirkete yöneltilen zarar talebine ilişkin illiyet bağının kesileceğini, her halükarda müterafik kusurun varlığı halinde başvuran lehine hükmedilecek tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini, müteveffanın menfi olay esnasında ehliyetsiz araç kullanması ve emniyet kemerinin takılı olmaması sebebiyle tazminata hükmedilmemesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde indirim yapılmasının gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek zamanaşımı ilk itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kusur ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, başvuranın tazminat taleplerinin davacının kusur durumu ve poliçe teminat kapsamı dikkate alınarak reddine, başvuran tarafça belirtilen faiz başlangıcının ve avans faizi talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı vekilinin davalı şirkete başvuru dilekçesi, ZMMS poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, … Asliye Ceza Mahkemesi 2016/….E. 2017/… K sayılı ceza dosyası, nüfus kayıt örneği, SGK kayıtları, hasar dosyası, ATK raporu, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE :
Dava; trafik kazasında oğlu vefat eden davacının ZMMS poliçesi kapsamında davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Zorunlu mali mesuliyet sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı … Sigorta A.Ş’ye 22/04/2015-22/04/2016 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 20/03/2016 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 290.000,00 TL ile sınırlıdır.
Mahkememizin 16/10/2020 tarihli celsenin 4 no.lu ara kararı ile, dosyanın kusur ve tazminat alanında uzman bilirkişiye tevdi ile, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlık noktasında rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiden alınan raporda özetle; davalı tarafa sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu davranışı üzerine %100 oranında etken olduğu, … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan şahısların olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından olayın oluşumunda her birinin kendi adına ayrı ayrı kusursuz olduğu hususları rapor edilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… E., 2017/… K. Sayılı ilamının incelenmesinde, müteveffa …’in ölümü nedeni ile açılan davada, … plakalı aracın sanık … ile müteveffa …’den hangisi tarafından kullanıldığı tespit edilemediğinden, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı, somut delil olmadığından şüpheden sanık yarırlanır ilkesi nazara alınarak sanığın beraatine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizin 16/10/2020 tarihli celsenin 4 nolu ara kararı ile dosyanın aktüerya bilirkişiye tevdi ile davacının talep edebileceği tazminat miktarının değerlendirilmesi noktasında rapor alınmasına karar verilmiş, aktüer bilirkişisinden alınan 12/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı aracın kim tarafından kullanıldığının net olarak tespit edilemediği, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmış araç sürücünün kusurlu davranışlarının sonuç üzerinde %100 oranında etkisi olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, müteveffa …’in %100 kusurlu olduğu kabul edilse bile; destekten yoksun kalan davacı babasının zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek, davacı baba yönünden maddi tazminat hesabı yapıldığı, davacı baba …’in nihai ve gerçek maddi zararının 128.925,54 TL olmakla birlikte; talep edebileceği tutarların kusur sorumlulukları ve bakiye teminat limitiyle sınırlı olması nedeniyle garameten dağıtım sonrasında davalı … Sigorta A.Ş’ den 46.932,71 TL talep edebileceği, mahkeme tarafından müterafik kusur indirimi yapılmasına karar verildiği durumda garameten dağılım sonrasında davacı baba …‟in talep edebileceği destekten yoksun kaldığı maddi zararının 37.546,17 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin davalı … Sigorta AŞ için 22.08.2018 tarihi olduğu, işleyecek faiz nevinin yasal faiz olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporu doğrultusunda mahkememize sunmuş olduğu 19/03/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerinin 41.932,71-TL arttırarak talep sonucunun 46.932,71-TL olarak kabul edilerek işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ederek eksik harcı ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 20/03/2016 tarihinde meydana gelen kazada davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, dosya kapsamından sigortalı araç sürücüsünün müteveffa … olup olmadığı belirlenememiş ise de, müteveffa …’in % 100 kusurlu olması halinde de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1089E., 2019/294 K. no.lu ilamında da belirtildiği üzere, sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacının zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunması nedeni ile tazminat talebinde bulunabileceği, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla, davacının desteğinin ölümü nedeniyle davacı … in destekten yoksun kalma zararı olan 128.925,54-TL zararının poliçe teminat limitinin sınırlı olması nedeni ile, garameten dağıtım sonrasında 46.932,71-TL yi talep edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. dosyada mevcut 09/08/2018 tarihli dilekçe ile davacı vekili tarafından ödeme hususunda davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu ve anılan dilekçenin 10/08/2018 tarihinde davalı sigorta şirketinin kayıtlarına geçtiği ve kaşelendiğinin anlaşıldığı, bu duruma göre, başvurunun yapıldığı 10.08.2018 tarihini takip eden ( 8 ) işgünü sonu olan 22/08/2018 tarihinin temerrüt ve faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile, 46.932,71-TL nin 22/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 3.205,97-TL karar ilam harcından, peşin alınan 108,80 TL ile tamamlama harcı:1.038,81 TL nin mahsubu ile noksan kalan 2.058,36 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 171,00 -TL, peşin harç davetiye, posta gideri: 94,70-TL, bilirkişi ücreti: 1.300,00 -TL, ıslah harcı :1.038,81 TL olmak üzere toplam: 2.604,51-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 6.901,25 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde
davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır