Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/257 E. 2023/302 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/257 Esas
KARAR NO : 2023/302
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; 29.07.2014 tarihinde sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı araç ile … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkili … …’ın ağır şekilde yaralandığını, kazaya yol açan … plakı aracın kaza anında Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinin bulunmadığını ve sigorta poliçesinin kazadan sonra yapıldığı, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle uğramış olduğu bedensel zararlar neticesinde, geçici ve sürekli iş göremezliği ile yaşam boyu bakım ve bakıcı giderine ilişkin maddi zararlarının davalı tarafça karşılanması gerektiğini, müvekkili … …’ın sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00 TL maddi tazminatın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tazmin edilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; 29.07.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıın, 18/03/2020 tarihinde başvuru yapıltığını ancak dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgınının ülkemizde de görülmesi nedeniyle yargı alanındaki hak kayıpların önlenmesi amacıyla 30 nisan 2020 tarih ve 31114 sayılı resmi gazete’ de yayınlanmış olan kanun 18/03/2020 tarihinde sürelerin durdurulmuş olması sebebi ile, henüz sigorta kuruluşunun 15 günlük cevap süresi dolmadan dava yoluna gidildiğini, yapıldığı iddia edilen başvurunun usul ve yasaya aykırı olduğu gibi iyi niyet kuralları ile de örtüşmediğini, davacının yaptığı başvurunun geçersiz olduğundan dava şartı yerine getirilmediğini ve davanın usulden reddi gerektiğini, …na yapılacak başvuruların kapsamı 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu gereği …na münhasıran bedeni zararlar için başvurulabileceği, Genel Şartların A.2. maddesinin ( d ) bendinde, tanımlanan zarar kavramı içerisinde, geçici iş göremezlik tazminatı düzenlenmediğini, A.5. maddesinde ise kapsama giren teminat türleri arasında geçici iş göremezlik tazminatı yer almadığını, Yasa gereği, bedeni zararlar kapsamında bulunmayan cenaze ve defin, yol, yemek, ulaşım, belge ve raporların temini sırasında yapılacak masraflar ile benzeri masrafların …ndan karşılanmasının mümkün olmadığı, Davacı … … tarafından motosikletin kullanılması sırasında gerekli olan koruyucu ekipman kullanılmamış olması sebebiyle Yargıtay uygulamaları doğrultusunda, müterafik kusurun motosiklette olduğunu, koruyucu kask, tertibat kullanılmadan seyahat edilmesi sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılması gereken hallerden olduğunu, bu halde hesap edilecek tazminat oranından hakkaniyete uygun indirim veya tazminarın tamamen kaldırılmasını, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, öncelikli olarak usuli itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, davanın kusurlu araç sürücüsü ve işletenine ihbar edilmesine, poliçe teminatına girmeyen manevi tazminat, geçici iş görmezlik tazminatı, kazanç kaybı, tedavi gideri, bakım, yol masrafı ve diğer dolaylı zararların tümünün reddini, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik sebebiyle davalı sigorta şirketinden tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; 29.07.2014 tarihinde ZMMS’i bulunmayan dava dışı sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı sayılı araç ile davacı … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karışmış olduğu çift taraflı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası neticesinde davacının yaralanması sebebiyle sürekli iş göremezlik tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tazmin edilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Haksız Fiillerden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanununun 49. Ve devamı hükümlerinde düzenlenmiş olup 49. Maddenin “(1)Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
(2)Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemesi ve aynı kanunun Zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. Maddesinin “(1) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
(2)Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca bir haksız fiil sonucunda zarar görenin tazminat isteminde bulunabilmesi için ortada haksız fiilin bulunması, failin kusur olması, talepte bulunan şahısta zararın meydana gelmiş olması ve zarar ile fiil arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Yargılama esnasında 29.07.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak davacı asilin sürekli malul kalıp kalmadığının tespiti için davacının celp edilen tedavi evrakları ile birlikte ATK … İhtisas Dairesine dosya sevk edilmiş olup 13.09.2021 tarihinde hazırlanan raporda davacının kalıcı maluliyetinin olmadığının mahkememize bildirilmiş olduğu görülmekle dava dilekçesi ekinde sunulan engelli raporu ile birlikte aralarındaki çelişkinin giderilmesi için dosya bu defa ATK … İhtisas Dairesi Üst Kuruluna sevk edilmiş olup üst kurul tarafından hazırlanılarak mahkememize gönderilmiş olan 23.06.2022 tarihli raporda da davacının kalıcı maluliyetinin olmadığı mahkememize bildirilmiş olmakla davacının dosya kapsamında sadece kalıcı maluliyet tazminatı isteminde bulunmuş olduğu hususu da göz önünde bulundurulmakla davacının zararının oluşmadığı kanaatine varılmakla davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan kontrolde dava dilekçesinin sonuç kısmında her ne kadar dava değeri olarak 100,00 TL belirtilmiş ise de dava dilekçesinin başlık kısmında dava değerinin 500,00 TL olarak gösterilmiş olması ve dava açılırken tevzi formuna da dava değeri olarak 500,00 TL’nin belirtilmiş olması sebebiyle dava değeri 500,00 TL kabul edilmiş olup işbu tutar üzerinden yargılama gideri vekalet ücreti hesaplaması yapılmış, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması sebebiyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Alınması gereken 179,90-TL red karar harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 151,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde hükmü uyarınca hesap ve takdir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.