Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2020/246 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/254 Esas
KARAR NO : 2020/246
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin murisi … ( TC; …) … SİG. No , 08/06/2015 tarihinde … Şubesinden 105.000,00TL kredi kullandığını, konut kredisine bağlı olarak hayat sigortası yaptırdığını, Murisin 27/06/2018 tarihinde vefat ettiğini, kalan ana para borcunun 26/06/2018 tarihine değin 49.388,00 TL kalan ana para borcunu hayat sigortasından ödenmesi gerektiğini, hayat sigortası kapsamında müteveffanın kanuni mirasçılarının hayatta olduğunu, sigorta tazminatının ödenmesi için müracaat ettiklerini, sigorta firmasının beyan yükümlülüğüne aykırı davranıldığı iddiası ile vefat tazminatının ödenmediğini, 5.000,00 TL nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsili talep ve beyan etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; hayat sigortası sigorta tazminatının tahsili davasıdır.
Mahkememizce davanın Arabuluculuk Kanunu 18/A-2.maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi nin 12/03/2020 tarih ve 2019/2310 Esas 2020/714 Karar nolu ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
BAM ilamında “Dava, hayat sigortası kapsamında sigorta tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemece, arabuluculuk faaliyet sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutunağın, 1 haftalık kesin süreye rağmen sunulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davalı sigorta şirketi vekili karara karşı vekalet ücreti yönünden istinaf talebinde bulunmuş; davacı taraf ise katılma yoluyla istinaf talebinde, anlaşmazlık tutanağın sunulmasına ilişkin çıkartılan tebligatın usulsüz yapıldığını ileri sürmüştür.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacılar vekili, davacıların murisinin vefat ettiğini belirterek, muris ve davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesi kapsamında, 5.000 TL teminat bedelinin tahsilini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalıların sorumluluğunun kaynağı davacıların murisi ile yaptığı hayat sigorta sözleşmesidir. Buna göre davacıların mirasbırakanı tüketici konumunda olup, davalı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekli olduğundan, HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Somut uyuşmazlığın TTK.’nın 5/A maddesi uyarınca zorunlu arabulucuk kapsamında olup olmadığı konusunda değerlendirme yapma ve karar verme görevi, esas uyuşmazlığa bakacak görevli mahkemeye aittir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacı ve davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf taleplerinin esasa ilişkin itirazlar incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın görevli Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
Mahkememizce BAM ilamına uyularak, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İst. Tüketici Mahkemeleri olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Bu tarihten itibaren İki hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ ne gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Tarafların yokluğunda kesin olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır