Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/244 E. 2021/24 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/244 Esas
KARAR NO : 2021/24

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 30/09/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2021
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu “…” isimli, 11.9 metre uzunluğundaki 1998 yılında inşa edilen ticari yatını 21.07.2015-21.07.2016 tarihleri arasını kapsayacak şekilde Yatım Paket Poliçe ile davalı sigortacıya sigortalattığını, sigorta teminatı olarak yat gövde, harp ek ve yat çatma/çatışma sorumluluğu teminatının 300.000,00 TL olarak belirlendiğini, 17.02.2016 tarihinde davalı sigorta firması ile yaptırılan Yatım Paket Poliçesi Sigorta Bedeli Artış Ekbelgesi ile yatın sigorta teminatı olarak yat gövde, harp ek ve yat çatma/çatışma sorumluluğu teminatının 50.000,00 TL arttırılmak suretiyle aynı sorumluluk teminatlarının 350.000,00 TL’ye çıkarıldığını, ticari yatın İstanbul’da 3. şahsa kiralandığı ve yasal donanımları tamamlanarak mürettebatı ile birlikte Kaş’tan İstanbul’a teslim edilmek üzere seyri sırasında, elektrik akşamından kaynaklanan bir yangın sebebiyle 01.04.2016 tarihinde battığını, davalı sigortacıya hasar ihbarı yapıldığını, sigoratacının 16.05.2016 tarihinde 250.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkiline ödenmesi gereken tutardan 100.000,00 TL’nin haksız ve hukuka aykırı şekilde kesildiğini, tekne projesinin Antalya Liman Başkanlığımdan alınması mümkğn iken, ekspertiz raporu baz alınarak eksik ödeme yapıldığını, ticari bir yatta her kabinin min. 20.000,00 TL’ye imal edilebildiğini, yatta 6 kabin bulunduğunu, 120.000,00 TL kabin bedeline mutfak, personel kabini, elektrik ve mekanik akşamın teknenin ticari yata çevrilmesi sırasında sıfırdan yapıldığını, söz konusu teknenin daha önce hiç kimseye kiraya verilmediğini, bakımsızlık iddialarının asılsız olduğunu, 2006 yılında bakım yapıldığının ruhsatında kayıtlı olduğunu, satın alındığı 2012 yılında yolcu motoru iken, 2013 yılında …’da ticari yata dönüştürüldüğünü, 2015 yılında …’da komple bakımının yapıldığını, kara sörveyi ve denize elverişlilik belgesinin alındığını, 2016 yılında ise yola çıkmadan önce motor, mekanik ve elektrik bakımlarının yapıldığını, mobilya yenileme ve boya vernik işlerinin yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin tüm hak ve tazminat talepleri saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin maliki bulunduğu ticari yatın yanması nedeniyle uğradığı ve poliçe sözleşmesine karşı eda etmediği … hasar dosya numarası üzerinden 100.000,00 TL zararın hasar ihbar ret tarihi olan 16.05.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine … numaralı Yatım Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … isimli teknenin 01.04.2016 tarihinde yanması ve batması nedeniyle hasar ihbarında bulunulduğunu, müvekkili tarafından hasar dosyası açılarak eksper göevlendirildiğini, teknenin özellikleri ve rizikonun gerçekleşme şekline ilişkin inceleme yapılarak, tam ziya olarak kabul edilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığını, yapılan araştırma sonucunda sigortalı teknenin emsal değerinin 250.000 TL olduğu kanaatine varılarak Ekspertiz Raporu’nun kapatıldığını, müvekkili şirketin uzmanları tarafından da inceleme yapıldığını ve 250.000 TL’nin uygun bulunarak davacıya 16.05.2016 tarihinde ödendiğini, görevlendirilen eksperin yaptığı inceleme sonucundaki tespitlerini raporunda belirttiğini, sigortalı davacının tekneye yapılan bakım ve yenilemelerle teknenin değer kazandığını iddia ettiğini, oysa yapılan bu işlemlerin tekneye değer katmak için değil, teknenin ömrünü uzatmak için yapıldığını, bu konuda eksper raporunda da saptamalar bulunduğunu, sigorta mevzuatı ve Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere, davacının gerçek zarardan fazlasını talep edemeyeceğini, gerçek zararı ispat etmek yükümlülüğünün zarara uğradığını iddia eden sigortalıya ait bulunduğunu, fazi başlangıcının 16.05.2016 olmasına dair talebin haksız olup, mevzuata uygun olmadığını belirterek, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının maliki olduğu “…” isimli, 11.9 metre uzunluğundaki 1998 yılında inşa edilen ticari yatı 21.07.2015-21.07.2016 tarihleri arasını kapsayacak şekilde Yatım Paket Poliçe ile davalı sigortacıya sigortalattığı, sigorta teminatı 300.000,00 TL olarak belirlendiği, 17.02.2016 tarihinde davalı sigorta firması ile yaptırılan Yatım Paket Poliçesi Sigorta Bedeli Artış Ekbelgesi teminatının 350.000,00 TL’ye çıkarıldığı, ticari yatın Kaş’tan İstanbul’a teslim edilmek üzere seyri sırasında, elektrik akımından kaynaklı bir yangın sebebiyle 01.04.2016 tarihinde battığı, davalı sigortacıya hasar ihbarı yapıldığı, sigortacının 16.05.2016 tarihinde 250.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak davacıya ödenmesi gereken tutardan 100.000,00 TL’nin haksız ve hukuka aykırı şekilde kesildiği, davacının maliki bulunduğu ticari yatın yanması nedeniyle uğradığı 100.000,00 TL zararın davalıdan tahsili talepli davadır.
Deliller; Dosya mevcudu, … numaralı Yatım Paket Poliçesi, Tekneye yapılmış işlere ait faturalar,
Mahkememizin … Esas… Karar sayılı 18/06/2018 tarihli kararı ile verilen karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2018/1720 Esas 2020/190 Karar sayılı 20/02/2020 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2018/1720 Esas 2020/190 Karar sayılı 20/02/2020 tarihli ilamında ” 6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesiyle, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği hükme bağlanmıştır. HSK tarafından, bu tür davalara bakmak üzere, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiş olup bu mahkeme ile İstanbul il sınırları içindeki diğer Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Mahkemenin görevli olması HMK’nın 114/1.c maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanun’un 115/1. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden gözetir. Bu husus kamu düzenini ilgilendirdiğinden, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf mahkemesince de resen dikkate alınır.
Dava, tekne sigorta poliçesine dayanan sigorta tazminatı alacağının sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir. Ticari nitelikteki sigortalı yatın, TTK’nın 931. maddesindeki tanıma uygun bir gemi niteliğinde olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın deniz sigortasına ilişkin olduğunun kabulünün gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu açıklamalara göre, deniz sigortasından kaynaklanan iş bu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, kararı veren ilk derece mahkemesinin görevsiz olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak dosyanın görevli ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir. ” denilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2018/1720 Esas 2020/190 Karar sayılı 20/02/2020 tarihli ilamı doğrultusunnda, görevli mahkemenin deniz ticaretinden ve deniz sigortalarından kaynaklanan davalara bakmakla görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
2-Görevli yetkili Mahkemenin İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/01/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır