Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/231 E. 2021/588 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/231 Esas
KARAR NO : 2021/588
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 12/04/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu tarafından, 16/02/2018 tarihinde Esenyurt İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No: … adresinde davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 1.503,20TL hasar veren aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 1.503,20TL hasar bedeli, 84,88TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.588,08TL nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığı ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalının … Genel Müdürlüğü ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle davalının istanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerde, müvekkil idare elamanlarınca veya yüklenici firma tarafından çalışma yapılmadığını, alacağın hak düşürücü süreye ve zamanaşımına uğradığını, esastan incelemeye gidirlemesi halinde yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine, mahkeme giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki dava, davalının iş sahibi olarak yaptırdığı kazı çalışmaları sırasında davacıya ait tesislere zarar verildiğinden dolayı talep edilen maddi tazminat istemli itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2018/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalıların yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan ve celp edilen evraklar doğrultusunda dosyanın bir elektrik elektronik mühendisine tevdi ile takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalının iddia olunan eylemleri sonucu dava konusu olayın meydana gelip gelmeyeceği, meydana gelmiş ise davacı tarafça oluşturulan hasar tutağının meydana gelen olay ile bağlantılı olup olmadığı, oluştuğu iddia olunan zararın miktarının tespiti ve meydana gelen olaya uygun olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; dava dışı yüklenicinin, kazı ruhsatı almadan kazı yaptığı ve davacının tesislerine zarar verdiği, …’nin kazı ruhsatı ekindeki yer altı tesisi projelerini yüklenicisine vermediği için kusurlu olduğunu davacı kurumun hasar tespit raporundaki bedellerin, … birim fiyatlarına uygun olduğu, takip dosyasına esas teşkil eden alacağın 1.202,56TL olduğu ifade edilmiştir.
Eser sözleşmelerinde kural olarak, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi bulunmamakta, yüklenici iş sahibinden bağımsız olarak üstlendiği işi sözleşme koşullarına uygun olarak tamamlayıp teslim etmeyi üstlenmektedir. Bu özellik dikkate alındığında bağımlılık ilişkisi, bir başka deyişle iş sahibinin adam çalıştıran sıfatı bulunmadığından eser sözleşmelerinin yerine getirilmesi ve işin yapımı sırasında yüklenicinin üçüncü kişilere zarar vermesi halinde iş sahibinin zarardan sorumlu tutulamayacağı kabul edilmektedir. Ancak bu kesin bir kural değildir. İş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması halinde, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin Borçlar Kanunu’nun 66. maddesi gereğince “adam çalıştıran” sıfatıyla zarardan sorumlu tutulması gerektiği ve sorumluluk türünün de aynı Kanunun 61.maddesi hükmü uyarınca müteselsil (zincirleme) sorumluluk olacağı kuşkusuzdur. Davalı … ile ihbar olunan arasında imzalanan sözleşmelerin ilgili madde hükmünde ise iş sahibi olan davalı … Genel Müdürlüğü’ne sözleşme süresi içinde, sözleşme konusuna giren işleri kontrol, denetleme ve yükleniciye talimat verme yetkisi tanınmıştır. Bu olgu dikkate alındığında davalı iş sahibinin işin yapımı sırasında yüklenici ve alt yüklenicileri tarafından üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı zincirleme (müteselsil) olarak sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerekir. Sözleşmenin bunun aksine hükümleri sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiyi ve işin yapımı sırasında verilecek zararları en son kimin üstleneceğini düzenlemektedir. İç ilişkiyi düzenleyen bu hükümlerin zarar gören üçüncü kişilere karşı öne sürülmesi mümkün değildir (benzer yönde Yargıtay 7.Hukuk Dairesi’nin 19.09.2012 tarih ve 2012/1181-6161 sayılı içtihadı). Bu nedenlerle davalı … zarardan sorumludur.
Ayrıca davalı …, zararın giderilmesi için hizmet alımı yaptığını beyan etmiş ve buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmuştur.
Öte yandan zararın kapsamının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Somut olayda davacı, davalıdan kesinti bedeli, etüt koordinasyon bedeli ve dağıtılmayan enerji bedeli talep etmiştir. Ancak hasar sonucunda meydana gelen zarar ile bağlantısı olmadığından ve davacının ancak gerçek zararı giderilmesini talep edebileceği göz önünde bulundurularak davacının dağıtılmayan enerji bedeli, eşik kesinti süresi aşınma bedeli ve etüt koordinasyon bedeli talep etmesi mümkün olmadığından bu bedel hesaplamada mahkememiz tarafından dikkate alınmamıştır. Bu nedenlerle davacının kullandığı malzemelerin gerçek değeri üzerinden hesaplama yapılmış, asıl alacağın 1.202,56TL(malzeme bedeli, montaj bedeli, personelin ücreti, araç ücreti ve %18 KDV) olduğu, bunun işlemiş faizinin ise 67,90TL, olup toplamı 1.270,46 TL olduğu anlaşılmış ve bu hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek, kabul edilen asıl alacak miktarına, takip tarihinden itibaren, takip talebi doğrultusunda yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı icra inkar tazminatı da talep etmişse de zararın miktarının ancak yargılama ile ortaya çıkacağından ve takip tarihinde zarar miktarı belirlenebilir yani likit olmadığından davacının buna yönelik talebinin de şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE
Davalının … İcra dairesinin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.202,56 TL asıl alacak, 67,90TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.270,46TL üzerinden takibin devamına
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına yasal faiz uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 86,79-TL karar ilam harcından peşin alınan 54,40-TL sinin düşümü ile eksik kalan 32,39-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacıdan peşin alınan 54,40TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 62,20- TL ( başvurma, vekalet ve peşin harcı) davetiye, posta gideri: 150,00-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL, olmak üzere toplam: 812,20- TL yargılama giderinin %80 kabul oranını üzerinden hesaplanan 649,76TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
4–Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %80 kabul oranı üzerinden hesaplanan 1.056,00TL’nin davalıdan, 264,00TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 1.270,46-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 ve 13/3 uyarınca hesap ve takdir olunan 317,62-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır