Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/197 E. 2020/497 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/197 Esas
KARAR NO : 2020/497

DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

DAVA: Davacı dilekçesinde, … Ltd. Şti’de bulunan hisselerini Bakırköy … Noterliğinin 28/12/2007 tarih… sayılı ortaklar kurulu kararı ile …’a devrettiğini, ilgili devirin 07/01/2008 tarih 6971 sayılı ticaret sicili gazetesinde ilan edildiğini, 02/01/2008 tarihinde ise ilgili şirkete gönderdiği yazısında hisselerini devrettiğini ve şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiğini bildirdiğini, o tarihten bu yana da şirketle hiç bir ilgisinin kalmadığını ancak…Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtlarında 15/05/2033 tarihine kadar şirket müdürü olarak görevinin devam ettiğini 02/03/2020 tarihinde öğrendiğini, konuyla alakalı olarak 03/03/2020 tarihinde …ne dilekçe ile müracaat ettiğini, cevabi yazıda istifa ile ilgili olarak … Ltd. Şti tarafından bir karar alınması gerektiği mümkün değil ise Asliye Ticaret Mahkemesine başvurması gerektiğinin bildirildiğini, ticaret sicil yönetmeliğinin 39.maddesinde tescil, değişiklik veya silinme istemleriyle ilgili olarak müdürlükçe verilecek kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içerisinde sicilin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile itiraz edilebileceğinin belirtildiğini, bu nedenle söz konusu şirketteki müdürlük görevinin şirket hisselerini devrettiği 28/12/2007 tarihi itibariyle sonlandırılması ile beraber ticaret sicil müdürlüğü tarafından tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin davaya konu olayın cereyan ettiğini dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 34.maddesi ve Ticaret Sicil Tüzüğünün 28. Madde çerçevesinde hareket ettiğini, 6762 sayılı TTK’nın 520.maddesi uyarınca hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının tescil ve ilan zorunluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava … kararına itiraza ilişkindir.
DELİLLER: …nün cevabi yazısı, …Ltd. Şti’nin sicil dosyası, yasal mevzuat.
Davacı tarafından …ne hitaben 03/03/2020 tarihinde yazılan dilekçede …Ltd. Şti’de bulunan hisselerini devrettiğini, bu devrin sicil gazetesinde ilan edildiğini, 02/01/2008 tarihinde ise müdürlük görevinden istifa ettiğini bildirdiğini ancak kayıtlarda halen müdür olarak görüldüğünü belirterek, müdürlük görevinin 28/12/2007 tarihi itibariyle sona erdirilmesini talep etmiş, … tarafından verilen 06/03/2020 tarihli cevabi yazı incelendiğinde, söz konusu şirket tarafından istifaya ilişkin alınacak kararın tescil ve ilan edilmesi, eğer bu husus mümkün değil ise Asliye Ticaret mahkemesi tarafından istifanın tescil ve ilanına hükmedilen kesinleşme şerhli karar getirilmesinin bildirildiği görülmüştür.
…Ltd. Şti’ye ait sicil kaydı incelendiğinde, …sicil nolu…Limited Şirketi’nin yetkililerinin …,… ve … olduğu, her birinin münferiden yetkili olduğu, …’ın görev süresinin 15/05/2033’e kadar devam edeceğinin yazılı olduğu görülmüştür.
Söz konusu şirkete ait tüm sicil dosyası alınıp incelendiğinde, 30/05/2003 tarihli sicil gazetesinin 463. Sayfasında …’ın 30 yıl için müdür seçildiği, 07/01/2008 tarihli sicil gazetesinin 456. Sayfasında …’ın hissesinin…’a devrettiğinin yazılı olduğu ve bu devir neticesinde de …’ın 10 yıl süre ile şirketi temsil edeceği yönünde karar alındığı, şirket ana sözleşmesinin 8.maddesine göre şirketin ortaklar kurulu tarafından seçilecek bir veya birkaç müdür ile birlikte temsil edilebileceği yönünde hüküm bulunduğu, davacının hissesini …’a devriyle ilgili 228/12/2007 tarih… nolu ortaklar kurulu kararında devir ile ilgili karar alındığı, bu devir neticesinde …’ın 10 yıl müddetçe müdür olarak seçildiğinin kararlaştırıldığı ancak müdür …’ın, müdürlük görevinin sonlandırıldığına ilişkin herhangi bir karar alınmadığı, sicil dosyasında davacının müdürlükten istifa ettiğini dair evrak bulunmadığı, yine şirket ortaklar kurulu kararınca davacının müdürlük görevinin sona erdirildiği ve tescili gerektiği hususunda …ne hitaben bir dilekçe olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı 02/01/2008 tarihinde söz konusu şirkete istifasını bildirdiğini iddia etmesine karşın bu konuda herhangi bir tebligat belgesi sunamamıştır. Davacı tarafından ilgili şirkete hitaben yapılacak istifa beyanını şirkete ulaşmasıyla birlikte istifa gerçekleşmiş sayılır, bunun üzerine istifanın sicile tescil edilmesi için ilgili şirketin yöneticileri tarafından …ne talepte bulunması gerekir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/2394 Esas 2020/572 Karar, aynı dairesinin 2015/13645 Esas 2017/1451 Karar nolu ilamlarında da belirtildiği üzere, davacının şirkete hitaben yazdığı istifa dilekçesinin şirkete ulaştığına dair herhangi bir delil sunulamamış olup kaldı ki şirkete tebliğ edilse dahi istifayı sicile bildirecek olan davacı değil söz konusu şirketin yetkilileri olması gerektiğinden davanın aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
3-Yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısmın davacıya iadesine,
5-Alınması gerekli 54,40 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
Davacı asilin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/10/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır