Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/177 E. 2020/660 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/177 Esas
KARAR NO : 2020/660
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16/10/2018 tarihli yapım ve satın alma sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme kapsamında çıkan ihtilafların çözümü için 08/10/2019 tarihli sulh ve ibraname protokolünün imzalandığını, davalı tarafça protokolden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmediğini, bu nedenle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, protokolün 2.maddesinde alacak borç miktarının ve ödeme koşullarının düzenlendiğini, eksik işlemin müvekkilince giderildiğini ve … tarafından 66.50,00TL’lik ödeme yapıldığını, 78.500,00TL’nin ödenmediğini, müvekkilince protokolün 3.maddesi gereğince icra ve dava dosyalarından feragat edildiğini, bakiye 78.500,00TL’nin 49.000,00TL’sini dava dışı … tarafından takipten önce ödendiğini, 10.000,00TL’sininde bu kişiden tahsil edildiğini, bakiye 19.500,00TL için takip başlattıklarını beyan ederek itirazın iptali ile takibin 08/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 19.500,00TL üzerinden devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin davacı tarafa borcunun bulunmadığını, davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğunu beyan ederek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda davacının, davalı aleyhine sulh ve ibraname protokolü dayanak yapılarak takip başlatıldığı, davalının ödeme emrini süresi içerisinde itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce,… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, bu davada tarafların sulh olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve dosyanın incelenmesi sonucunda, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, taraflar arasındaki temel sözleşme olan 16/10/2018 tarihli sözleşmenin 9.8.maddesinde yer alan ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı, yetki hükmü göz önünde bulundurularak icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine dair itirazın reddine karar verilerek yargılama yapılmıştır.
Mahkememizce, tarafların ve …’un tutmakla yükümlü olduğu yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, takip tarihi itibari ile davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, cari hesap ekstrelerinin sunulduğu, davacının 30/12/2019 tarihi itibariyle davalıdan defterlerine göre 29.500,00TL alacaklı olduğu, davalının sunduğu cari hesap ekstresine göre davalının, davacıya 485.927,09TL borçlu olduğu, …’un yaptığı ödemelerin ticari defterlerini sunmadığını beyan ettiği, icra takip tarihinden önce 49.000,00TL, icra takip tarihinden sonra 20.000,00TL ödeme yaptığı ve iş bu çek için 9.500,00TL borcunun kaldığı, davacı tarafından davalı yanın 04/11/2019 tarihinde ihtarname gönderildiği ve bu ihtarnamenin 05/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının takip tarihi itibari ile 763,77TL işlemiş faiz alacağının olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce, taraflar arasındaki sulh ve ibraname protokolünün incelenmesi sonucunda, protokolün 2.maddesinde; “05/10/2019 tarihi itibariyle …’nın …’a 145.000,00TL borcu bulunmaktadır. Bu borcun 66.500,00TL’si … tarafından …’ya 07/10/2019 tarihinde ödenmiştir. Kalan 78.500,00TL, 08/10/2019 tarihinde … tarafından …’ya ödenecek ve aynı anda … firmasının cirosunun bulunduğu …’un hamili olduğu 78.500,00TL çek …’ya … tarafından iade edilecektir. İlgili çek … tarafından 07/10/2019 tarihinde bankaya ibraz edilmiş ve keşideci imzası ile banka nezdindeki imza uyuşmadığı için işlem yapılamamıştır. …’ya ödenecek 78.500,00TL bahsedilen çek … tarafından iade edilince aynı gün …’a ödenecektir, kalan 66.500,00TL ise taraflar arasında 05/10/2019 tarihinde uzlaşılan park eksiklikleri … tarafından tamamlanıp 15 adet smartbelay cihazı ile 21 adet EN standartlarında, muadil emniyet kemeri …’na teslim edilecektir.” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür.
15/12/2020 tarihli celsede davacı vekili tarafından çekin ödeme yapılmadığı için teslim edilmediği ve çekin ellerinde olduğu beyan edilmiştir.
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Mahkememizce, tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafça yerine getirilen ve protokolde kararlaştırılan 66.500,00TL’nin … tarafından ödendiği, … tarafından 78.500,00TL’lik çeke istinaden 49.000,00TL’lik ve 09/01/2020 tarihinde 10.000,00TL ve 14/07/2020 tarihinde 10.000,0TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki protokolün 2.maddesinde edimlerin ifa zamanı kararlaştırılmış olup 78.500,00TL’nin davacıya ödenmesi için davacı tarafından çekin iadesi şart koşulmuştur. Buna göre davacı tarafça karşılıklı yükümlülüklerin kararlaştırıldığı sulh ve ibraname protokolündeki edimi olan çeki iade edimini yerine getirmeden davalı taraftan edimini yerine getirmesini talep edemeyeceği göz önünde bulundurularak davacının, davasının reddine karar verilmiş ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL red harcından peşin alınan 54,40TL peşin harçtan düşülmesi ile eksik kalan 4,90-TL karar ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır