Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/147 E. 2020/673 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO : 2020/673

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 27/11/2008
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …ile 01/12/2006 tarihinde akdedilen 21/12/2006 – 21/12/2007 tarihleri arasında geçerli olan sözleşmenin 9.maddesi gereğince …Avcılar şubesinden alınan 57.176,00- YTL bedelli süresiz kesin teminat mektubunun teminat olarak verildiğini, sözleşmenin 3.maddesinde “1452 adet konteyner dolusu muhtelif sigara imal malzemeleri, makine ve yedek parçalarının dolu konteyner içerisine ambarlı kumport gümrük sahasında veya anlaşmalı depolardan… fabrikası depolarına taşınması ve boşaldıktan sonra boş konteynerin gümrük sahasına götürülmesi ” işinin yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşme süresi içinde taahhüt edilen işlerin ifa edilip işin tamamlandığını, bu nedenle teminat mektubunun iade edilmesi gerektiğini, ancak…idaresinin şifahi ve yazılı taleplere rağmen iade yükümlülüğü yerine getirmediğini ileri sürerek, … tarafından verilen 29/11/2006 tarihli …nolu 57.176,00 YTL bedelli teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine, tespit anına kadar geçecek süre için doğabilecek devre komisyon ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 06/06/2018 tarihli celsesinin 3 nolu ara karar gereği “Davacı vekiline yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde devre komisyon ücretlerine ilişkin talebini açıklaması, dava tarihiden önce ödediği devre komisyon ücretlerini talep edip etmediği, talep etmesi halinde talep ettiği miktar üzerinden harcı tamamlaması için” 2 haftalık süre verilmiş, davacı vekili 20/06/2018 tarihli beyan dilekçesi ile; fazlaya dair bütün haklarının, işlemiş olan faiz ve dava sonrası da ödenen devre komisyon ücretlerine ilişkin haklarının da saklı kalması kaydı ile… tarafından yazılan müzekkereye cevap olarak gönderilen 28.4.2014 tarihli yazıda, …nolu teminat mektubunun bağlı olduğu hesaba ait komisyon tahsiline ilişkin ekstre doğrultusunda dava tarihi olan 27.11.2008 öncesinde ödenen tüm devre komisyon ücretlerine denk gelen 1.715,28-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 30,00TL tamamlama harcı yatırdığı görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …idaresine bağlı fabrikada kullanılacak tütünlerin … – …limanından …fabrikasına nakliyesi işinin 01/12/2006 tarihli sözleşme ile davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, … Fabrikası Müdürlüğünün 24/08/2007 tarihli … sayılı yazılarında konteynerlerin boşaltılması esnasında tabanında ıslaklık tespit edildiğinin bildirildiğini, bu nedenle …Sigorta Şirketine hasar ihbarında bulunulduğunu, ayrıca konteynerin sahibi ve deniz taşımacılık işlemini yapan … A.Ş.’ye sözkonusu durumun yazılı olarak bildirdiğini, taşımaya ait konşimento yazısında hasarlı tütün yüklendiğine dair bir ibareye rastlanılmadığını, sigorta şirketi tarafından hasarlı ve mal bedellerine karşılık olarak 46.410,55 USD ödeneceğinin bildirildiğini, ancak gerçek zarar miktarının 161.256,00TL olduğunu, idarenin zararının … A.Ş.’den tahsili konusunda yapılan başvurudan da yanıt alınamadığını, bu nedenle tütünlerin nakliyesi esnasında ıslanması neticesi 161.256,00 YTL idare zararının oluştuğunu, ancak bunun 101.856,00 YTL sinin sigorta şirketi tarafından karşılanmadığını, taşıma şirketi de zararı ödemediğinden… Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davacı firmanın tütünlerin hasarlanmasında sorumluluğu sözkonusu olabileceğinden teminatın iadesi talebinin kabul edilmediğini, teminat mektubu veren kişinin riskin tamamen ortadan kalktığını, borçlarını ödediğini, edimleri ifa ettiğini kanıtlamadıkça teminatın nakde çevrilmesine mani olamayacağını, dolayısıyla bu aşamada teminat mektubunun iadesine olanak bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; mahkememizin 04/06/2014 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; ” Dava konusu … tarafından düzenlenen 29/11/2006 tarihli …nolu 57.176 YTL bedelli kesin teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine, komisyon ücretine ilişkin talebin reddine,
” karar verilmiştir.
Verilen kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/3769 E., 2015/10824 K. sayılı ilamı ile; ” 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı dava dilekçesinde, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitini, tespit anına kadar geçeçek süre içinde doğabilecek devre komisyon ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiş; mahkemece yazılı gerekçeyle komisyon ücretine ilişkin davacı talebi reddedilmiştir. Ancak dava dilekçesinde davacının devre komisyon ücretlerine ilişkin talebi açık olmayıp, mahkemece, davacının talebinin açıklattırılarak dava tarihinden önce ödediği devre komisyon ücretlerini de talep edip etmediğinin ve talep halinde dava tarihine kadar talep ettiği miktarın sorulup açıklattırılması, harcın buna göre tamamlattırılması ve dava tarihine kadarki komisyon ücretleri bakımından yargılamanın bundan sonra yapılması gerekirken, yazılı gerekçelerle bu talebin reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacının, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti istemi yönünden davanın kabulüne karar verildiğinden, nisbi karar ve ilam harcı ile davacı vekili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu karar ve ilam harcı ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
” gerekçesi ile bozma kararı verilerek, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine aynı dairenin …E, … K. Sayılı ilamı ile, ” Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir ” gerekçesi ile dosya mahkememize iade edilmiştir.
Bozma sonrası yeniden yapılan yargılama neticesinde; usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, Usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmuştur.
Mahkememizden verilen 03/10/2018 tarih ve … Esas… sayılı kararı ile “Davanın kabulü ile dava konusu… tarafından düzenlenen 29/11/2006 tarihli …nolu 57.176,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine, Komisyon ücreti talebinin kabulü ile 1.715,28 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” şeklinde karar verilmiş , verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ‘nin 25/11/2019 tarih ve 2019/612 Esas 2019/7443 Karar sayılı ilamıyla
“… Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ve dava anına kadar teminat mektubu nedeniyle ödenen devre komisyon ücretlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda, davacı vekilinden devre komisyon ücretine ilişkin talep hakkında açıklama istenilmiş, davacı vekili mahkemeye hitaben vermiş olduğu 20.06.2018 tarihli dilekçesiyle, davalıya 23.07.2008 tarihinde göndermiş oldukları yazıyla, teminat mektubunun iade edilmemesi sebebiyle fuzuli olarak ödemek zorunda kaldıkları devre komisyon ücretlerinin iadesini talep ettiklerini dolayısıyla davalı yanın zikredilen tarihten itibaren fuzuli olarak devre komisyon ücreti ödendiğinden haberdar olduğunu, bu nedenle 23.07.2008 ila dava tarihi olan 27.11.2008 arasında ödenen devre komisyon ücretinin taraflarına ödenmesi gerektiğini ancak hak kaybına uğramamak için dava tarihinden önce ödenen tüm devre komisyon ücretlerinin toplamına tekabül eden 1.715,00 TL üzerinden harç yatırdıklarını beyan etmiştir. Mahkemece, davadan önce ödenen tüm devre komisyon ücretlerinin toplamı olan 1.715,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmişse de, yukarıda zikredilen talep ve açıklama dilekçesi gözetildiğinde, davacının talebinin 23.07.2008 ila dava tarihi olan 27.11.2008 tarihine kadar ödenen devre komisyon ücretlerinin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece, 23.07.2008 ila dava tarihi olan 27.11.2008
tarihleri arasında hangi tutarda devre komisyon ücreti ödendiği tespit edilerek, bu tutar üzerinden hüküm kurulması gerekirken talebi aşar şekilde karar verilmesi doğru görülmediği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ve dosya mahkememize iade edilmiştir.
Dosyanın mahkememize iadesi üzerine, yeniden esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda … AŞ ye müzekkere yazılmış olup, … AŞ nin 27/07/2020 tarihli gelen yazı cevabı incelendiğinde ; davacı tarafça 23/07/2008 ila 27/11/2008 tarihleri arasında tek bir komisyon tahsil edildiği, 28/08/2008 tarihinde 428,82 TL nin tahsil edilmiş olduğu bildirilmekle; uyulmasına karar verilen Yargıtay 11. HD nin 2019/612 Esas 2019/7443 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile ; dava konusu … tarafından düzenlenen 29/11/2006 tarihli …nolu 57.176,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine, komisyon ücreti talebinin kısmen kabulü ile; 23/07/2008 ila 27/11/2008 tarihleri arasındaki dönem için ödenen 428,82 TL komisyon ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ; dava konusu …tarafından düzenlenen 29/11/2006 tarihli … nolu 57.176,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitine ,
Komisyon ücreti talebinin kısmen kabulü ile; 428,82 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli olan 3.934,98- TL karar ilam harcından peşin alınan (başta 771,90-TL + 30,00-TL tamamlama harcı=) 801,90 TL düşümü ile noksan kalan 3.133,08 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Alınması gerekli olan 801,90-TL karar ve ilam harcın davacının yatırmış olduğu peşin harçtan düşüldüğünden, bu miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından bozmadan önce yapılan 1.696,75- TL + bozmadan sonra 81,50 TL olmak üzere toplam 1.778,25TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı (%97,81 kabul) dikkate alınarak 1.739,40TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 8.288,63- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT nin uyarınca hesap ve takdir olunan 428,82- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır