Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2021/600 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/135 Esas
KARAR NO : 2021/600
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı arasında 05/10/2018 tarihinde 48.175-EUR bedelli, jeneratör satış sözleşmesi imzalandığını satış bedelinin teslimden itibaren 30 gün içinde ödeneceğinin belirlendiğini, davalının ödemeyi taahhüt edilen şekilde peşin olarak değil parça parça yaptığını bu nedenle vade farkının doğduğunu, davalının bunu kabul ettiğini ve 28/02/2019 ve 31/03/2019 tarihlerinde iki adet fatura kesilerek davalıya gönderildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini ve ticari defterlerini işlediğini, hatta bu faturalarla ilgili müvekkil şirkete mutabakat mektubu geldiğini, müvekkili şirketinde mutabık olduğunu bildirdiğini, davalı şirketin sözleşme bedelini ödediğini ancak kendi kayıtlarında da bulunan bu iki faturayı ihtarlara rağmen ödemediğini bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra müd. nün 2019/… esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan ederek davanın kabulü ile davacının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafından talep edilen vade farkı talebinin reddini gerektiğini, her ne kadar davacı tarafça sözleşmede vade farkına ilişkin düzenleme olduğu beyan edilerek müvekkili şirketten vade farkı talep edilmiş ise de salt sözleşmede yer alan vade farkı nedeniyle talepte bulunulmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunun, salt sözleşmede vade farkının düzenlenmiş olması tek başına yeterli olmayacağı, davacı tarafından gönderilen faturaların tebliğ edildiği varsayılsa dahi kim tarafından alındığının açık ve net olmadığı, başlatılan takipteki faiz oranına itiraz ettiklerini alacağın likit ve muaccel olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE
… İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası, fatura, mutabakat formu, satış sözleşmesi, bilirkişi raporu.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu iki adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için 5.599,69-TL asıl alacak(917,14-EUR karşılığı) 823.46-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.423,15-TL nin takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği, borçlu tarafından 7 günlük süre içinde borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği, bir yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 20/11/2020 tarihli ara kararı ile tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi raporunda özetle;
Tarafların ticari defter ve belgelerini usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında davacının davalıdan 5.599-69-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter kayıtlarında davalı şirketin davacı şirketten 7.291,79-TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin özünün Eur bazında ticari işlem ve cari hesaba dayandığı, buna göre tarafların cari hesapları arasındaki döviz cinsinden bir fark olmadığı, ancak TL cinsinden 12.891,48 TL fark olduğu, bu farkın kur farkından kaynaklandığı, davacı tarafından tüm ödemelerde sabit olarak 6,0280 (31.12.2018 tarihli) Eur kurunun alındığı, davalı şirketin de kayıtlarında kayıt tarihindeki T.C.M.B. Döviz Alış Eurkurunun alındığı, dolayısı ile TL cinsinden cari hesaplar arasındaki farkın davalı tarafından yapılan ödemelerde taraflarca dövizli işlemlerde farklı kurlardan TL karşılıklarının kayıtlara intikal ettirilmesinden kaynaklandığı anlaşıldığı, davacı ve davalı şirketlerin ticari defter kayıtlarının, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin, mutabakat mektubunun, tüm dosya muhteviyatı belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesinde taraflar arasındaki ilişkinin özünün döviz/EUR bazında ticari işlem ve cari hesaba dayandığı için döviz cinsinden ilişkide tarafların cari hesapları arasında döviz cinsinden tutar farkı olmadığı ve tarafların cari hesaplarında takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 917,14 Eur alacaklı olduğu, ancak davacı takip talebinde TL cinsinden 5.599,69 TL talep ettiğinden talebi ile bağlı olduğu, dava dosyası içerisinde davacı tarafından keşide edilmiş davalıyı temerrüde, düşürecek bir ihtarname olmaması, davacının talebinin vade farkı faturası bedeli olması sebebi ile davacının işlemiş faiz talebinin kabulünün mahkememin takdirinde olduğu, mahkeme tarafından davacının takip talebinde işlemiş faiz talep edebileceğinin kabulü halinde davacı tarafından takip talebinde 5.599,69-TL alacağa 814,94-TL işlemiş faiz talep edilebileceği rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından dava satış sözleşmesinden kaynaklanan vade farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 05/10/2018 tarihli satış sözleşmesinin incelenmesinde davacının satıcı, davalının alıcı olduğu, sözleşme konusu jeneratör setinin satış bedelinin sözleşmenin 3.7 maddesi ile 48.175-EUR olarak belirlendiği görülmüştür. Bilirkişi raporuyla tarafların ticari defter ve kayıtlarının döviz cinsinden birbiri ile uyumlu olduğu davalı tarafından yapılan ödemelerin taraflarca dövizli işlemlerde farklı kurlardan kayıtlara alınmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Sözleşmenin 3.13 maddesi ile satış bedelinin ödenmesinde fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kurunun esas alınacağının belirlendiğinden ve bu kapsamda yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının 917,14-EUR alacaklı olduğu tespit edilmiş olduğundan, davacının takip tarihi itibariyle 917,14-EUR’nun takip tarihindeki kur değeri karşılığı olan 5.909,13-TL(6.4430*917,14) alacaklı olduğu anlaşılmış olduğundan 5.599,69-TL asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafça davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin evrak sunulmadığından işlemiş faiz istemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Alacak miktarı sözleşmeye dayalı ve likit olduğundan davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
KARAR
1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE
Davalının … İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.599,69TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi uygulanmasına,
Alacağın % 20 si olan 1.119,93TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 382,51-TL Harçtan peşin alınan 117,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 264,87-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 172,04-TL ilk gider, 68,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 650-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 890,54-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu (%87.17 kabul) nazara alınarak takdiren 776,28-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 823,46-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)