Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2020/354 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO : 2020/354

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı firma arasında 23/02/2017 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusu edimlerin müvekkilince derhal yerine getirildiğini, 2017 yılının 4.ayında … Bankası’nın belediyeye vermiş olduğu kredinin kesildiği dedikodusu ile otopark işinin yavaşlatılarak durdurulduğunu ve daha sonra tüm işlerin yavaşlatıldığını, 2017 yılının 11.ayında yapılan işlerin tasfiyesine gidildiğini, davalı firmanın işin sonlanması nedeniyle müvekkili şantiyede emaneten bıraktığı mevcut ihzarat malzemelerine el konulduğunu, sabit tesislere davalıca el konulduğunu, davalının bu ürünlerini sattığını, davalının tasfiye zamanında durum tespit tutanağı yapmadığını, bu nedenle müvekkilinin 6 ay plansız ve programsız çalıştığını ve zarara uğradığını, demir teminindeki aksamalar, beton dökümündeki aksaklıklar, inşaata şebeke suyu bağlanmaması nedeniyle müvekkilinin yevmiye kaybına uğradığını, müvekkilince fazladan SGK primleri ödendiğini, müvekkilince fazladan SGK stopajları ödendiğini, sözleşmeden kaynaklanan hak edişlerin zamanında ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, tasfiye nedeniyle müvekkilinin kar kaybına uğradığını beyan ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir zarar kalemi için 10.000,00 er TL den toplam 60.000,00TL maddi tazminatın tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalından tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın tarafları arasındaki sözleşmede yer alan yetki hükmüne rağmen yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacı dava açmakta hukuki yararı olmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının iddialarının taraflar arasındaki sözleşmenin hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. HMK’nın 18. maddesinde ise kesin yetkinin söz konusu olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacakları açıkça belirtilmiştir.Uyuşmazlık konusu olayda kesin yetki kurallarının uygulanmasını gerektirir bir durum olmadığı gibi uyuşmazlığın temelini oluşturan sözleşmenin 16. Maddesinde “…Bu sözleşmenin uygulanmasından ve yorumundan doğan ihtilaflarda İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İstanbul Anadolu İcra Daireleri yetkilidir….” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; dava konusu uyuşmazlığın kesin yetki kurallarının uygulanmasını gerektirir neviden olmadığı, davanın taraflarının tacir olmaları nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözüm yerine ilişkin HMK’nın 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesi yapmalarına engel halin de bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden yetkili olacağına yönelik geçerli bir yetki şartının bulunduğu, davalı vekilince süresinde yetki itirazında bulunularak yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunun belirttiği anlaşılmakta olup, mahkememizce davalının yetki itirazının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1- Taraflar arasındaki sözleşmenin 18. Sayfasında yer alan 39. Maddesi gereği ve HMK 17. Maddesi gereğince dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE;
2- İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili bulunduğuna,
3- 6100 Sayılı HMK.’ nun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK.’ nun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5- 6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı,kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 08/09/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır