Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2021/153 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/130 Esas
KARAR NO : 2021/153
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin … İnşaat….A.Ş’nin ortağı olduğunu, … İnşaat faaliyetlerine devam ederken 16/07/2014 tarihinde ticaret sicilden resen terkinine karar verildiğini, bu durumun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili şirketlerin ticaret sicilden terkinlerinde tasfiye işlemlerinin tamamlanmadığını, şirket adına kayıtlı Çanakkale İli, … İlçesi, … Köyünde kain … Ada … Parselde kayıtlı taşınmazın tasfiyesinin unutulduğunu belirterek Çanakkale İli, … İlçesi, … Köyünde kain … Ada … Parselde kayıtlı taşınmazın devir ve tasfiyesine esas olmak üzere şirketine ihyasına, ek tasfiye ve devir işlemlerini gerçekleştirmek adına müvekkili …’un tasfiye memuru olarak atanmasına ve keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili …nün TTK.m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkili …nün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava şirketin ihyasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
İlgili şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğinde; …nce 07/07/2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği görülmüştür.
TTK nın geçici 7. maddesine göre bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde aşağıdaki halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır denilerek ilgili durumlar aynı maddenin a – e bentleri arasında sayılmıştır. Aynı maddenin 2. Fıkrasına göre davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamaz denilmektedir. Aynı maddenin 15. Bendinde ise ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
İhyası istenen şirketin 07/07/2014 tarihinde resen terkinine karar verilmiş olup dava tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçtiği görülmüştür. TTK geçici 7. Maddesinin 15 nolu bendinde ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” denilmektedir.
TTK geçici 7. Maddenin 4a ve 4b bentlerinde ” (4) Ticaret sicili müdürlüklerince;a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.b) 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.” denilmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/11/2017 tarih 2016/8629 Esas 2017/6341 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere resen terkin kararının geçerli olabilmesi için TTK’nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b fıkralarına uygun şekilde …nce işlem yapılmış olması gerekmektedir.
İstanbul …ne yazı yazılarak TTK nın geçici 7. Maddesinin 4a ve b bentlerine göre çıkartılan tebligat evraklarının gönderilmesi istenilmiş, gönderilen evraklar incelendiğinde, şirket müdürü olan … ‘nin adresinin sicil kayıtlarında … Mah. … Cad. No: … İstanbul olarak kayıtlı olduğu, … … tarafından gönderilen evraklarda … ‘ye hangi adrese tebligat çıkartıldığının anlaşılamadığı, tebligat parçaları istenmesine rağmen…nce gönderilmediği yine aynı evrakların gönderildiği tespit edildiğinden terkin işleminin usulüne uygun şekilde yapılmadığı sonucuna varılmıştır.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2020/… Esas 2020/… Karar 03/12/2020 tarihli ilamında “Davada … …’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı … yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır.” denildiğinden iş bu davada da davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmek gerekmiştir.
Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 04/12/2014 tarih ve 2014/12860 esas 2014/19016 karar aynı dairenin 31/10/2016 tarih 2016/11878 esas 2016/8525 karar nolu ilamlarında belirtildiği üzere “TTK geçici 7. Maddesine göre resen siciliden terkin edilmiş şirketler bakımından ihya kararı verilmesi halinde şirketlerin tasfiye haline gireceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, TTK 547. Maddesi hükmünden farklı olarak bu duruda tasfiye memuru atanması doğru olmayıp, şirket yöneticileri veya varsa tasfiye memurlarının davalı gösterilmesi gerekmediğinden, dahili davalı yapılan şirket ortakları yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, … aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar vermek gerekir ” denildiğinden …nün … sicil no ile kayıtlı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Çanakkale İli, … İlçesi, … Köyünde kain … ada, … nolu parselde kayıtlı taşınmazın satılarak , şirket ana sözleşmesine uygun olarak tasfiyesi işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile,
Çanakkale İli, … İlçesi, … Köyünde kain … ada, … nolu parselde kayıtlı taşınmazın satılarak , şirket ana sözleşmesine uygun olarak tasfiyesi işlemleri ile sınırlı olarak …nde … sicil no ile kayıtlı … Ticaret Anonim Şirketinin resen terkin kararının iptali ile şirketin ihyasına,
Karar kesinleştiğinde sicile tescil ve ilanına,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 62,60 TL ilk masraf, 106,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 168,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 59,30 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile kalan 4,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır