Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/13 E. 2020/688 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/13
KARAR NO : 2020/688

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/03/2010
KARAR TARİHİ : 18/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Tekirdağ ili Merkez ilçesinde bulunan… Merkezi’nin 7490 metrekarelik alanının hipermarket kullanımına açıldığını ve bunun için taraflar arasında 29/08/2009 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin davalı tarafın kiracısı konumunda olduğunu, 31/08/2009 tarihinde…’nin çatısında yangın çıktığını, itfaiyenin uzun uğraşları sonucunda söndürüldüğünü, yangından dolayı ve sonrasında açılan çatısından yağan yağmur sebebiyle mahrum kazanç gideri ve zararların oluştuğunu, yangın raporunda da belirtildiği şekilde yangın sebebiyle davacı şirkete ait 3 ve 4 nolu jeneratörlerin zarar gördüğünü, soğutma sistemlerinin bozulduğunu bu nedenle mağaza içerisindeki ürünlerin bozularak hasar gördüğünü, bu zararlara ilave olarak bir de yağmura bağlı olarak oluşan zararların eklendiğini, davacı şirketin yangının kendi kusurundan kaynaklanmamış olması sebebiyle meydana gelen zararların Kadıköy … Noterliği ‘nin …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafa bildirdiğini, …Sulh Hukuk Mahkemesinin… D.İş dosyasıyla da bu durumun açıkça tespit edildiğini belirterek, 100.000,00 TL ‘nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile davacı tarafın iddialarının haksız ve dayanaksız olduğunu, dava dilekçesinin HMK 179. Maddesindeki unsurları taşımadığını, yangının oluşmasında müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun olmadığını, yangın öncesinde ve sonrasında gerekli tüm tedbirlerin alındığını, yangın sonrasında AVM ‘nin ticari faaliyetlerine devam ettiğini, kapalı kalmadığını, tarafların arasındaki kira sözleşmesi hükümlerine göre meydana gelen durumun mücbir sebep niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, tazminat şartlarının oluşmadığını, … Merkezinin…Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı olduğunu , bu nedenle davanın bu şirkete ihbar edilmesi gerektiğini, ayrıca binayı inşa eden … A.Ş., …, …, …, … ‘ya da ihbar edilmesini talep etmiştir. Davalının talebi üzerine dava… Sigorta A.Ş. , …A.Ş., …, …, …, … ‘ya ihbar edilmiştir.
İhbar olunan …Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesi ile ; meydana gelen yangın nedeniyle müvekkili firmanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, Borçlar Kanununun 58. Maddesi uyarınca da müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… Sigorta A.Ş. feri müdahale dilekçesi ile ; davalı …A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. arasında inşaat faaliyeti nedeniyle 01/10/2007 başlangıç tarihli ve 01/10/2008 bitiş tarihli sigorta sözleşmesi düzenlendiğini ve sigorta vadesinin 01/12/2008 tarihine kadar uzatıldığını, meydana gelen yangın sebebiyle müvekkili firmanın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, sigorta poliçesi dahilinde yer almadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. Davanın kendisine ihbar edilmesi üzerine sunduğu dilekçesi ile; müvekkili firmanın meydana gelen yangından dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, yangına maruz kalan jeneratörde üretim hatası bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…A.Ş., …, …, …, … vekili davaya feri müdahale dilekçesi sunarak müvekkillerinin meydana gelen yangında herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve yangından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; mahkememizin 02/06/2015 gün ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/19221 E., 2018/6424
sayılı ilamı ile; “… Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 03.10.2019 tarih ve 2017/8337 Esas, 2019/7485 K. Sayılı kararı ile, “… Mahkeme tarafından, kısa kararda ”.” şeklinde yazılmak suretiyle herhangi bir karar verilmemiş, gerekçeli kararda ise “Davanın reddine ” karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır. 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni oluşturmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla yeni bir karar vermekten ibarettir. Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. sonuç: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına, ” gerekçesi ile bozma kararı verilerek, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bozma sonrası yeniden yapılan yargılama neticesinde; usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmuştur.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında… ‘nin 7490 metrekarelik alanın hipermarket olarak davacı tarafından kullanımına ilişkin kira sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin yürürlükte olduğu 31/08/2009 tarihinde saat 20:15 sıralarında AVM ‘nin kuzey cephesinde bulunan doğu-batı doğrultusunda üçüncü jeneratör egzost bacasının çatı ile temas ettiği noktada yangın meydana geldiği ve yangının rüzgarın etkisiyle hızla yayıldığı konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı görülmüştür. taraflar arasındaki ihtilaf meydana gelen yangından dolayı davalının sorumlu olup olmadığı husunda toplanmaktadır. Kira sözleşmesinin 9.6 maddesinde alışveriş merkezi yapım hatası ve bunun dışında deprem, heyelan, toprak kayması, sel, tayfun, fırtına gibi doğal afetler ile yangın, su basması gibi afetler, savaş ve terör nedeniyle bombalama, patlama, gök taşı düşmesi, uçak düşmesi gibi beşeri afetlerle kısmen veya tamamen kullanılmaz hale gelirse mal sahiplerinin ana yapıyı yeniden yapma veya onarma konusunda istekli olmamaları halinde kiraya verenin bu husustaki yazılı bildirisi ile sözleşme sona erer bu ahvalde…’nın herhangi bir tazminat talebi hakkı yoktur. Belrtilen madde karşısında davalının yangından dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını kabul etmek gerekmiştir. Sözleşmenin belirtilen maddesi doğal afetler, yangın ve su basması gibi durumlarda meydana gelen zararlarda davalının sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. Meydana gelen yangında işyerini kiraya veren davalının hilesinin yada ağır kusurunun varlığından söz edilemez. Davalının hilesi ve ağır kusurunun bulunduğuna dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığından davacı tarafın maddi zararlarının tazminine yönelik taleplerinin reddine karar gerekmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2- Alınması gereken 59,30-TL red harcının peşin alınan 1.485-TL harçtan düşümü
ile arta kalan 1.425,70-TL’nin karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,

İhbar olunanlar… ve diğerleri vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır