Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/599 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/121 Esas
KARAR NO : 2021/599
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili 14/02/2020 dava dilekçesinde özetle: 16/04/2021 tarihinde … sevk ve idaresindeki sigortasız … plakalı traktörün seyir halindeyken karışmış olduğu tek taraflı ve tam kusurlu olarak karışmış olduğu trafik kazasında müveffa …’in vefat ettiğini ve müvekkilinin destekten yoksun kaldığını, müvekkilinin …’in eşi olduğu, müveffanın gelirinin asgari ücret olup bu kıstasa göre aktüerya hesaplaması yapılması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı için şimdilik 10.000-TL destekten yoksun kalma tazminatı temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/05/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile tazminat talebinin 187.040,32-TL artırdığını beyan ederek 197.040,32-TL nin temerrüt tarihi olan 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 09/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, dava konusu kaza ile ilgili sigorta tahkim komisyonu dosyasından bu davada öne sürülen vakalara dayalı olarak aynı tazminat talebi ileri sürülüp talep hakkında hüküm kurulduğundan kesin hükme ilişkin dava şartı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, hükmün kesinleşmemiş olması halinde ise dava şartı olan derdestlik nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, ayrıca …nın, Sigortacılık Kanununun 14. maddesi gereği zorunlu sigortası bulunmayan araçlar nedeniyle yaptığı tüm ödemeler için, zarara neden olan ve zorunlu sigortası bulunmayan aracın işletenine, sürücüsüne ve diğer sorumlulara (ve bunların mirasçılarına) rücu ederek ödediği tazminatı masraflarıyla birlikte tahsil ettiği, söz konusu başvuru sahibi için destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi halinde, ödenen bu tazminatın, zorunlu sigortasını yaptırmakla sorumlu olan araç maliki ve sürücüsü …’in yasal mirasçılarından, yani davacı taraftan tahsili gerekeceği, müvekkil kurumun rücu hakkının, … Yönetmeliği madde 17 fıkra 2’de “Hesap, ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.” hükmü gereğince, aracın malikine/mirasçılarına rücu etme hakkına sahip olduğu, müteveffanın söz konusu kazaya kusuru ile sebebiyet verdiği, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı ilkesi gereği müteveffa …’in kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza neticesinde davacının destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi ve huzurdaki davanın reddedilmesi gerektiği, hesaplamalarda iskonto oranı (teknik faiz), 901,8 olarak dikkate alınır.” hükmü esas alınarak tazminat hesaplanması gerektiği, davaya konu kazanın Ankara ili … ilçesi … Mah. … Mevkiinde … ‘ya ait tarla içinde ve trafiğe kapalı alanda meydana geldiğinin görüldüğünü, kazanın meydana geldiği yerin kamuya açık olmayan, trafiğe kapatılmış ayçiçek tarlası içinde olup 2918 sayılı kanunun 2. Maddesinde öngörülen karayolu kapsamında bulunmadığını, kazanın meydana geldiği yerin kanunda ve sigorta genel şartları A-1 maddesinde öngörülen kamuya açık karayolu kapsamı alanında bulunmaması nedeniyle oluşan zarardan müvekkili kurumun sorumlu tutulması mümkün olmadığını, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talebinin, haksız ve hukuka aykırı olduğu, taraflar tacir olmadığından taraflar arasında ticari bir iş de bulunmadığından ve kazaya neden olan aracın kullanım şekli ticari olmayıp “hususi” olduğundan davacı tarafın avans/ticari faiz oranı ile birlikte hesaplama yapılması talebi de reddedilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
DELİLLER
… CBS’nin 2011/… soruşturma nolu dosyası, sgk cevabi yazısı, … hasar dosyası, sigorta tahkim komisyonu 2016/… esas dosyası, sigorta bilgi ve gözetim merkezi yazısı, bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE
Dava trafik kazası nedeniyle eşi olan desteğini kaybeden davacının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Sigortacılık Kanunu nun 14.maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulur.” aynı kanunun 14/2-b bendi ile ” Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için” sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin 14/12/2020 tarihli cevabi yazısı ile .. plakalı aracın 16/04/2011 tarihini kapsayan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekilince aynı tazminat talebine ilişkin olarak sigorta hakem heyetine başvurulmuş olması nedeniyle kesin hüküm itirazında bulunulmuş ise de davacının Sigorta Tahkim Komisyonu başvuru dilekçesinin incelenmesinde davacı vekilince fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak talepte bulunulduğu görüldüğünden davalı vekilinin itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava konusu kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun tespiti ve davacı vekilinin destekten yoksun kalma zararının tespiti için dosyanın bir trafikçi, bir aktüerya bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyetine dosyanın tevdi ile uyuşmazlık noktasında rapor alınmasına karar verilmiş olup alınan bilirkişi raporunda özetle: dava konusu trafik kazasının meydana geldiği yerin karayolları trafik kanunu 2. Maddesinin A ve B fıkralarında karayolu sayılan yerlerden olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, … plakalı traktörün sürücüsü …’in; meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğunu, davalının sigortasız araç sürücüsünün %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre; davacı Eş …’in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 241.213,19 TL olduğunu, hak sahibi müteveffa anne … ‘nin maddi zararının 3.623,19-TL olduğu , davacı ile dava dışı tüm hak sahiplerinin maddi zarar toplamı kaza tarihi itibariyle geçerli olan zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limiti aştığından, 200.000,00-TL limit ile sınırlı olarak davacı ile birlikte her bir hak sahibinin payına isabet eden tutarlarının oranlanması halinde davacı eş …’in poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edilebilir zararının 197.040,32-TL olduğu başvuru tarihine göre temerrüdün 04/01/2016 tarihinde gerçekleşmiş olacağı, kazaya karışan sigortasız aracını kullanım şeklinin zirai araç olması nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; kaza tarihi ile sigortası bulunmayan … plakalı araç sürücüsü …’in olay günü sevk ve idaresindeki araç ile tam kusurlu olarak yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında vefatı nedeniyle müteveffa …’in karısı olan davacı …’in destekten yoksun kaldığı, davacının destekten yoksun kalma zararının TRH2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamada 241.213,19-TL olduğu, kaza tarihinde geçerli ZMSS poliçe limitlerinin 200.000-TL ile sınırlı olması ve davacı dışında müveffanın annesinin de destekten yoksun kalmış olduğu göz önünde tutularak poliçe limitinin zarara oranlanması ile davacının poliçe limiti ile sınırlı olarak talep edebileceği 197.040,32-TL destekten yoksun kalma zararının bulunduğu, her ne kadar davalı tarafça kazanın tarlada , karayolu tanımına uymayan alanda meydana gelmiş olması nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını savunmuşsa da … H.D. 2017/ … Esas- 2019/ … Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere kazanın meydana geldiği tarlanın tarla yoluna bitişik olduğu, aynı yere ambulans geldiği gözetildiğinde kazanın karayolu ile bağlantısı olan ve karayolu sayılan alanda meydana geldiği ve kazanın teminat kapsamında olduğu, …’in vefatı ile desteğinden yoksun kalan eşi …’in 3. kişi konumunda bulunduğu, davalının meydana gelen zarardan Sigortacılık Kanunu nun Madde 14/1 ve 14/2-b maddeleri gereği sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile 197.040,32-TL nin davalı …na 21/12/2015 tarihinde başvurulmuş olması nedeniyle 8 iş günü sonrası olan 04/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın KABULÜ İLE
197.040,32TL nin 04/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 13.459,82-TL Harçtan peşin alınan 693,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.766,42-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 22.242,82-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 747,80-TL ilk gider, 102,30-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.200-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.050,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)