Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/12 E. 2023/777 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/12 Esas
KARAR NO : 2023/777
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/06/2012
KARAR TARİHİ : 30/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Şubesi … numaralı hesaptan alınma bir koçan çek yaprağını boş olarak kaybettiğini, kaybolan çeklerin boş olması ve çek hükmünde olmaması nedeniyle çek iptali davası açılmadığını, çek yapraklarının çalındığını bankaya yazıyla bildirildiğini, kaybolan çeklerin son bir ay içerisinde muhatap bankaya doldurularak ve sahte imzalar atılmak suretiyle ibraz edilmeye başlandığını, bu çeklerin muhatap bankalar tarafından yazıları gereği imza incelemesi yapılmak suretiyle işlem yapılmaksızın hamillere iade edildiğini, … Şubesi tarafından bu çeklerden … Şubesi … hesap numarasından alınma … seri nolu 30/05/2012 keşide tarihli İstanbul Keşide yerli … emrine düzenlenmiş 38.400,00 TL bedelli bir adet çekin imza incelemesi yapılmadan muhatap merkez şubeye verilen talimata aykırı olarak müvekkili hesabında bulunan 14.511,64 TL kısmı ile bankanın sorumluluk kısmı olan 1.000 TL olmak üzere toplam 15.511,64 TL kısmı çeki ibraz eden davalılardan … ‘e ödendiğini, geri kalan kısım yönünden de karşılıksız ibaresi vurularak çekin davalıya iade edildiğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığı gibi çekteki yazıların da müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkilinin davalılarla herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, bu nedenle de dava konusu edilen çekteki imzaya ve borca itiraz ettiklerini, henüz icra takibine girilmemiş, davaya konu çekteki imzanın müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkililere ait olmadığından, böyle bir çek borcuda bulunmadığından, öncelikle dava süresince müvekkili yönünden çek hakkında tedbir kararı verilmesine, bilahare yapılacak yargılama ve toplanacak delilleri ile sabit olacağı üzere, çekteki imzanın müvekkili şirkete ait olmaması nedeniyle çek nedeni ile müvekkilinin borçsuzluğunun tespitine, çekin ödenen kısmi karşılığı olan 15.511,64 TL bakımından banka tarafından yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası Kısa vadeli avans faizi ile birlikte davalı …’den alınarak müvekkiline ödenmesine, kalan miktar yönünden ise müvekkilinin borçsuzluğunun tespiti ile çekin müvekkili yönünden iptaline, % 40 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21.8.2014 tarihinde mahkememize vermiş olduğu dilekçesi ile çek bedelinin 15.511,64-TL lik kısmının ödendiğini bu kısım yönünden davalarını istirdat davasına dönüştürdüklerini talep ettikleri anlaşılmıştır.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP :
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya cevap hakları ve her türlü hukuki ve cezai başvuru hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, HMK 390 – 391 madde hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkili yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, davaya dilekçesinin HMK 119/1 de düzenlenen ” açık şekilde talep sonucu “nun eksik olduğunu, HMK 119/1 -ğ maddesine aykırılık nedeniyle, davacıya eksikliğin giderilmesi için bir hafta süre verilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, esasa girildiği takdirde davanın reddine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteklerinin kabul edilmemesi halinde % 15 olarak belirtilen teminatın değiştirilerek HMK 87. Madde 2. Fıkra hükmüne göre dava değeri kadar artırılmasına, haksız dava ve ihtiyati tedbir istemi nedeniyle davacı aleyhine % 40 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ile … ya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış olup davalılar tarafından süresi içerisinde dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmakla HMK M.128 hükmü uyarınca davalıların dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılmasına karar verilerek yargılama yapılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; çekteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı iddiası ile açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 23/03/2015 tarih ve 2014/… Esas 2015/… sayılı kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 24/01/2019 tarih ve 2018/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamıyla bozulmakla dava mahkememizin 2020/12 esasına kaydı yapılmıştır.
İlamda;
” Mahkeme kararına dayanak imza incelemesi bilirkişi raporunda dava konusu çek aslı değil, fotokopisi üzerinde inceleme yapılmıştır. Çek fotokopisi üzerinden yapılan incelemeye dayalı olarak sunulan rapora göre karar verilemez. Dava dosyasının incelenmesinden hamili tarafından bankaya ibraz edilen çeke yönelik banka tarafından kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Böyle bir hâlde çek aslının
bankada kalması, hamile aslı gibidir onaylı örneğinin verilmesi gerekmektedir. Hamil kendisine verilen bu onaylı örnek ile kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip başlatabilmektedir. Bu husus gözetilerek dava konusu çek aslı getirtilip, yine mukayese niteliğinde çek keşide tarihine yakın tarihli (öncesi ve sonrası) belge asılları da toplanarak, bunlar üzerinde inceleme yaptırıldıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ” denmiştir.
Mahkememiz dosyasının 14/06/2021 tarihli duruşmasında çek aslı geldiğinde dosyanın ATK’na gönderilerek çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının incelenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasında 02/11/2021 tarihli ATK raporu düzenlenmiştir.
Raporda:
“Mukayese Belgeler
…, ‘ye ait mukayese yazı/imzalarını içerir;
İstiktab Tutanakları, (2021-…-2),
27/09/2011 tarihli, … yevmiye nolu imza sirküleri, (2021-…-3),
22/12/2006 tarihli, karar metni, (2021-…-4),
21/03/2006 tarihli, karar metni, (2021-…-5),
21/03/2006 tarihli, hisse devri, (2021-…-6),
27/05/2005 tarihli, … yevmiye nolu vekaletname, (2021-…-7),
07/05/2004 tarihli, … yevmiye imza sirküleri, (2021-…-8),
22/07/2014 tarihli, bilirkişi raporu, (2021-…-9),
Diğer belgeleri içerir üç adet dosya, (2021-…-10)
Sonuç: İnceleme konusu … nolu çekin fotkopisinin çıktığı aslının çıkmadığı, fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu; ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğundan; inceleme konusu çek aslının temini,
…, …’nin inceleme konusu belgenin düzenlenme tarihine yakın ve tercihen bu tarihten önce başka amaçlarla atmış olduğu bol ve samimi imzalarını içerir belgelerin; muhtarlıklar, noterler, bankalar, seçim kurulları, tapu ve vergi daireleri, nüfus müdürlükleri, evlendirme dairesi, dernekler ve vakıflar, vb. gibi çeşitli kurum ve kuruluşlardan temin edilerek, mevcutlar ve adli dosya ile birlikte kurumumuza gönderilmesinin gerektiği” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davalı … vekili davanın haksız olduğunu müvekkilinin dava konusu çekin yetkili hamili olduğunu ayrıca iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu çeki iktisap ederken ağır kusuru ve kötüniyeti olmadığını savunduğu görülmektedir. Celse arasında … İcra Hukuk mahkemesine müzekkere yazılarak 2012/… Esas sayılı dosya aslının gönderilmesi istenilmiş olup dosya aslının gönderildiği, incelendiğinde … İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı (dosyamızdan dava konusu yapılan) dosyasında bulunan davı dışı … seri nolu çeke ilişkin olduğu imzanın keşideci eli ürünü olmadığına ve takibin durdurulmasına ilişkin 28/02/2013 tarihli karar verildiği ve kararın 21/03/2013 tarihinde kesinleştiği, dava konusu çekle birlikte kaybolan aynı boş çek koçanında yer aldığı belirtilen … seri nolu çek hakkında … İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/… E. Sayılı dosyasından imza incelemesi yapılarak imzanın davacı keşideci şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığına dair rapor düzenlenerek takibin durdurulmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, çekin onaylı sureti üzerinde dosyamızdan düzenlenen 15.07.2014 tarihli bilirkişi raporu ile dava ve takip konusu çeklerden olan … seri nolu 30.05.2012 tarihli ve 38.400, TL tutarlı çekteki imzanın keşideci şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığına dair rapor düzenlenmiş olduğu, BAM kaldırma kararında evrak aslı üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapılması gerektiği belirtilmiş ise da verilen ihtaratlı süreye rağmen çek aslının çeki icra takibine konu eden davalı tarafça ibraz edilmediği, bankaya yazılan müzekkereye çek aslının yasal saklama süresi geçtiğinden imha edildiği cevabının verildiği, çekin imza incelemesine hazır edilmesi yükümlülüğünün davacıda değil de çek üzerinde hak iddia eden davalıda olduğu dava konusu çekle birlikte boş olarak kaybolan diğer iki çek aslı ve dava konusu çek tasdikli sureti üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri ile çekteki imzaların davacı keşideci şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığına dair ayrı ayrı raporların düzenlendiği diğer iki çeke ilişkin verilen takip durdurma kararlarının da kesinleştiği, davacıdan kaynaklanmayan sebeplerle çek asılının ibraz edilemeyecek olmasının davacı aleyhine bir sonuç doğurmasından bahsedilemeyeceği, dosya delil durumu itibariyle ispat karinesinin davacı lehine olduğu aksi durumun davalı tarafça delillendirilemediği gözetilerek, davanın kabulü ile davaya konu 30.05.2012 keşide tarihli 38.408,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı …’e ödenen 15.511,64 TL’nin ödeme tarihi olan 07.06.2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, davalı takip alacaklısı çekte lehdar olmadığından kötü niyeti sabit olmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davalı takip alacaklısı dışındaki davalıların davaya karşı cevap ve beyan dilekçesi sunmadıklarından adlarına görülen ciroların kendileri tarafından atılıp atılmadığı hususu sabit olmadığından yargılama giderinin davalı …’e tahmiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile davaya konu 30.05.2012 keşide tarihli 38.408,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı …’e ödenen 15.511,64 TL’nin ödeme tarihi olan 07.06.2012 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
2-Yasal koşulları bulunmayan kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 2.623,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 570,25 TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.055,4‬0 TL eksik harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan (570,25 TL peşin harç + ilk masraf 24,45‬ TL + bilirkişi ücreti 1.500,00 TL + 602,05 TL posta masrafı + 2.239,69 İlan ücreti ) toplam 4.334,39‬ TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan 1.174,05TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına, kalan kısmının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar huzurdaki taraf vekillerinin yüzüne karşı Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır