Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/118 E. 2020/404 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/118 Esas
KARAR NO : 2020/404
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

DAVA: Davacı vekili mahkememizin 2018/1102 esas sayılı dosyasına kaydedilen dava dilekçesinde ; müvekkili şirket ile … arasında dondurulmuş ve konserve gıda ürünlerine ilişkin münhasır dağıtım sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye göre …’E müvekkili şirketin üretimini yapmış olduğu … markalı ürünlerin Almanya…. Belçika ülkelerinde satım ve dağıtımına ilişkin münhasır bir dağıtıcılık hakkı verildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğacak alacakların teminatını teşkil etmek üzere … , …, …, … ve … adına ada ve parsel numaraları yazılı taşınmazlar üzerinde ipotek tesis edildiği, müvekkili şirketin alacağının ödenmemesi üzerine ipoteklerin paraya çevrileceği ihbarı içeren ihtarneme tebliğ edildiğini ve yine ödenmemesi üzerine davalılar hakkında … İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattıklarını toplu rehin bulunduğunu, davalıların icra takibine itiraz ederek durdurklarını belirterek itirazların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde ; davalıların tamamının ikametgahının … ile … ilçesi olması nedeni ile mahkemenin yetkisiz olduğunu, ipotek akit tabloları incelendiğinde ipoteklerin … firmasının davacıya karşı olan borcunun teminatını teşkil etmediğini, …’nun vermiş olduğu ipotek akit tablosunda …’nun davacıdan almış olduğu borcun teminatı olmak üzere ipotek verildiğini, …’nin davacıdan aldığı borçlarının teminatı olarak ipotek verildiğini, … ve … tarafından düzenlenen ipotek belgelerinde ise hangi alacağın teminatı için düzenlendiğinin belli olmadığı için davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava itirazın iptaline ilişkindir.
… İcra Müdürlüğüne ait 2017/… esas nolu dosya incelendiğinde; davacı tarafından … (…), … ve diğer davalılarn hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, davalılar tarafından borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacı ile münhasır dağıtıcılık sözleşmesini akdeden …’in ticari işletme olduğunun anlaşılmakta olduğu, … adına kayıtlı taşınmazın davacıdan olan borcun teminatı olarak ipotek verildiği, … adına kayıtlı olan taşınmazın …’ye ait ticari işletmenin davacıdan olan borcunun teminatı olarak ipotek verildiği, ancak davalılar …, … ve … tarafından verilen ipoteklerin …’ye ait ticari işletmenin davacıya olan borçları için teminat verilmediği, davanın mutlak ticari dava olmadığı, nisbi ticari dava olması için her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, …, … ve … şahıs olup ticari işletme ile ilgili olmadığından mahkemenin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin ise İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, yasal sürede talep halinde dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların derdestlik itirazlarına konu ettikleri … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasındaki dava dilekçelerinde açıkça takibe konu ipoteklerin ticari ilişki gereğince doğacak olan alacağın teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini belirttiklerini, bu davaya sundukları cevap dilekçelerinde de bu hususu ikrar ettiklerini, icra takibi öncesinde davalılara gönderilen ihtarnameye de bu yönden itiraz etmediklerini, ilk derece mahkemesince davalılara ipoteğin hangi amaçla tesis edildiğinin açıklattırılmadığını, müvekkilinin bir kredi kuruluşu olmadığını, müvekkilinin sadece alt bayileri ve çalıştığı şirketlerden olan alacakları için teminat almakta olduğunu, davalıların müvekkili ile bizatihi kendileri için borç altına girmelerinin ve ipotek vermelerinin hukuken mümkün olmadığını, tarafların tek ortak tanıdıklarının … ve Şirketi olduğunu belirterek tefrik ve görevsizlik kararlarının kaldırılmasını istemiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesinin … Esas … Karar 26/12/2019 tarihli ilamında “Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalılar ve dava dışı …, … ve … hakkında ihtarname ve ipotek belgelerine dayalı olarak başlatıldığı, … dışındaki borçluların takibe itiraz ettikleri görülmüştür. Aynı şekilde iş bu dava da davalılar ile birlikte … ve … hakkında ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1102 E. sayılı dosyası üzerinden açılmış iken, mahkemenin 23/05/2019 tarihli tefrik kararı ile davalılar hakkındaki davanın tefriki ile bu esasa kaydedildiği görülmüştür.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Somut olayda, davacı tarafça, dava konusu ipoteklerin, kendisi ile dava dışı … unvanlı şahıs firması arasında akdedilen Münhasır Dağıtım Sözleşmesinden ve diğer ticari ilişkilerinden doğacak alacakların teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğinin ileri sürülmüş olmasına göre, bu iddianın Asliye Ticaret Mahkemesince incelenip değerlendirilmesi gerekeceği açık olup, söz konusu ipoteklerin gerçekten iddia edilen konu ve amaç doğrultusunda verilip verilmediği, geçerli olup olmadığı, temin ettiği bir alacak bulunup bulunmadığı hususları ise bu mahkemece esasa ilişkin inceleme ile değerlendirilmelidir.
O halde ilk derece mahkemesince davalılar hakkındaki davanın asıl davadan tefriki doğru olmadığı gibi, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi de doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)a-3 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın asıl dava ile birleştirilmek suretiyle yeniden görülmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” şeklinde karar verildiğinden Mahkememizin 2020/118 Esas sayılı dosyasının Mahkememizin 2018/1102 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememize ait iş bu dosyanın mahkememizin 2018/1102 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya mahkememizin 2018/1102 esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
Yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 24/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır